Kitaplarım Neler Anlatıyor?

Kitaplarımla İlgili Bilgiler

Yayınlanan ilk kitabım 1983 yılında yayınlanmış bulunan Katma Değer Vergisi başlığını taşıyordu. Bugüne kadar 24 kitabım yayınlandı:  

Not: 2018 yılına kadar her bir baskıda iki bin adet basılan kitaplarım sonraki yıllarda her bir baskıda beşer bin basıldı.


Katma Değer Vergisi: Maliye Müfettişi iken staj için gönderildiğim Birleşik Krallıkta, KDV sisteminin geneli ve Birleşik Krallıktaki uygulanışı üzerine yaptığım inceleme ve araştırma sonucunda yazdığım kitaptır (yayınlanmış ilk kitabım.) Türkiye, henüz KDV sistemine geçmemişti, Birleşik Krallık ise yeni geçmişti. O nedenle oradaki sistemi ve uygulamayı aktarmak bakımından o dönemde kitap önemli bir işlev görmüştü. Yeni baskısı olmadığı için piyasada bulunmuyor (Maliye Bakanlığı Tetkik Kurulu yayını.)

IMF, Dünya Bankası ve Türkiye: Hazine’deki görevlerim sırasında ve yine Hazine görevlisi olarak ABD’de (Washington D.C) Ekonomi Müşaviri ve Baş müşaviri olarak görev yaptığım sırada bu iki kurumla Türkiye adına görüşmeleri yürüttüm ve her iki kurumu yakından tanımak ve incelemek fırsatı buldum. Bu uygulamaya dönük bilgilerimi teorik çalışmalarla da tamamladıktan sonra bu kitabı yazdım. Bu iki kurum hakkında Türkçe olarak yazılmış ilk geniş ve objektif değerlendirmeleri içeren ve o nedenle birçok kitap ve makalede referans olarak gösterilen bu kitap yeni baskısı olmadığı için piyasada bulunmuyor (Creative Yayınları.)

Hazine: Kitap, Osmanlı İmparatorluğu’nun Hazine örgütlenmesinden başlayarak Türk Hazinesinin örgütlenme ve çalışma şeklini, kamu nakit yönetimini, kamu borçlanmasını, Türkiye’nin dış ekonomik ilişkilerini, Hazine’nin ekonomi yönetimindeki yerini ve etkisini anlatıyor. Yayınlandığında bu alandaki tek kitaptı ve Hazine’nin gizemli kapılarını kamuoyuna açtığı için çok ilgi çekmişti. Sade bir dille ve basit bir anlatımla kamu maliyesinin bu en karmaşık ve az bilinen kurumunu ortaya koyan kitap, üniversitelerde kamu maliyesi derslerinde referans olarak gösterilip okutuldu, pek çok makale ve kitapta referans olarak gösterildi (İlk baskılar Creative Yayıncılık, sonraki baskılar Remzi Kitabevi.)

Light Günlük: Bu kitap, çocukluğumdan 2000’li yıllara kadar çevremde gördüğüm, gözlemlediğim, içinde yaşadığım sorunları ve olayları ele alarak anlattığım gözlemlerinden oluşuyor. Yirminci yüzyılın ikinci yarısında bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de pek çok şey değişti. Türkiye, bu elli yılda darbeler yaşadı, muhtıralar gördü, anayasa değişiklikleri yaptı, sistem değişikliklerine gitti. Sosyal, siyasal ve ekonomik yaşamda birçok iniş ve çıkış yaşandı. Kitap, bu olaylar çerçevesindeki gözlem ve değerlendirmelerimi ortaya koyan, ilgili konularda Yeni Yüzyıl ve Radikal Gazetelerinde yayınlanmış makalelerimden de seçmelere yer veren, bir anı ve deneme bileşimi niteliği taşıyor. Yayınlandığında haftalarca çok satanlar listesinin başında yer aldı (İlk baskılar Om Yayınevi, sonraki baskılar Remzi Kitabevi.)  

Krizleri Nasıl Çıkardık? (Dr. Ercan Kumcu ile ortak): Bu kitap 2001 krizine götüren hataları, yanlışları ortaya koymayı amaçlıyor. Benim ve Ercan Kumcu’nun gazetelerde yayınladığımız makalelerimizi bir araya getiren ve bunları yorumlayan bu kitap yeni baskıları olmadığı için piyasada bulunmuyor (Creative Yayıncılık.)

Anitta’nın Laneti: Hititler konusunda uzun bir geçmişe dayalı çalışmalar yürütüyorum. Bu çalışmalardan üç kitap ve çok sayıda makale çıktı ortaya. Aslında bu öykü kitabını yazmaya pek niyetim yoktu ama Christian Jacq’ın Ramses başlıklı beş ciltlik kitap serisinin son kitabı olan Kadeş’i okuyunca bu kitabı yazmaya karar verdim. Jacq, kitabında Kadeş Savaşını, Ramses’in tarihçilerine yazdırdığı öykülerden hareketle Mısırlılar kazanmış olarak gösteriyordu. Oysa sonuçlarına baktığımızda savaşın kazananı Hititlerdi. Bu yanlışı düzeltmek üzere bu kitabı yazmaya karar verdim. Kitap, Hitit tarihi üzerine bir dizi öyküden oluşuyor. Kitabı okuyanlar Hitit tarihini sıkılmadan, yorulmadan bir dizi gerçeklere dayalı öykü eşliğinde öğreniyor. Kitap, okuyanlar tarafından çok beğenildi ve hep çok yüksek puanlar aldı. Yayınlandığı yıl haftalarca çok satanlar listelerinde birinci sırada yer aldı (İlk baskıları Om Yayınevi, sonraki baskıları Remzi Kitabevi ve Storytel.)

Ekonomi Politikası (Dr. Ercan Kumcu ile ortak): Bu kitap da yayınlandığı sırada ve sonraki birkaç yılda bu alandaki tek kitap oldu. Yıllarca üniversitelerin ekonomi, işletme, finans ve benzer nitelikli bölümlerinde ders kitabı olarak okutuldu, mesleki giriş sınavlarının temel soru kaynaklarından birisini oluşturdu. Kitabın en önemli özelliği para politikası ve maliye politikasını bir arada ele alarak Türkiye ekonomisinin sorunları ışığında değerlendirmesidir. Birkaç yılda bir yenilenerek, yeni uygulamaları kapsayan bu kitap ekonomide temel kitaplardan birisi olmaya ve konuyla ilgili makale ve kitaplarda kaynak olarak kullanılmaya devam ediyor (İlk baskıları Om Yayınevi, sonraki baskıları Remzi Kitabevi.)   

Hitit Ekonomisi: Bu kitap, Hitit Krallığının ekonomik yapısını, gelir ve giderlerinin dayanaklarını inceliyor. Yaklaşık 3500 yıl eskiye dayanan bu kadar ayrıntılı bir ekonomi kitabı olmadığı için kitap, antik uygarlıkların ekonomik yapısını anlamak ve analiz etmek isteyen araştırmacılar için eşsiz bir kaynak niteliği taşıyor (Türk Eskiçağ Enstitüsü dizileri arasında yer alan bu kitap Ege Yayınları arasından yayınlanmıştır.)

Hattuşa’dan Kaçış: Hititler döneminde yaşanan pek çok olayı günümüze yansımalarıyla birlikte bir dizi öykü eşliğinde ele alan bu kitap bir anlamda Anitta’nın Laneti kitabının bıraktığı yerden ötesini ele alıyor. Zaman zaman hayallere dayanan, zaman zaman gerçekleri öykü şeklinde sunan bu kitap yayınlandığında olumlu eleştiriler aldı (Remzi Kitabevi.)

Küresel Finans Krizi: 2008 yılında başlayan, halen bütün dünyayı etkilemeye devam eden küresel krizi, nedenlerini ve krizle nasıl mücadele edildiğini anlatan bu kitabın en önemli özelliklerinden birisi kapitalizmin kriz yaratan yapısını eleştirel bir gözle ele almış olmasıdır. Geçmiş büyük krizlere de yer verilen kitap, hataları ortaya koymakla ve eleştiriler getirmekle kalmıyor, bu tür krizlere girilmemesi için öneriler de sunuyor. Kitap, bugüne kadar pek çok araştırma ve inceleme makalesinde ve kitaplarda referans verilerek ele alındı (Remzi Kitabevi.)

Makroekonomi: Bu kitabın piyasada bulunan çok sayıda makroekonomi kitabından iki önemli farkı var: (1) Makroekonomik konuları tek tek ve son derecede basit ve anlaşılabilir bir dille anlatması, (2) Bütün sayısal örnekleri Türkiye ekonomisinden almış olması. Kitap, bütün ekonomiyi oluşturan parçaları birbirinden ayırarak adeta bir otomobil motorunun sökülüp takılması gibi tek tek parçaları ele alıp açıkladıktan sonra hepsini yeniden birleştirip bütün sistemin nasıl çalıştığını ortaya koyuyor. Bu yöntem, diğer makroekonomi kitaplarına göre anlaşılabilirliği en üst düzeye taşıyor. Kitap, özellikle ilk kez makroekonomi okuyacaklar için ve makroekonomi okumuş olup da sınavlardan önce hızla konuları gözden geçirmek isteyenler için ideal bir kaynak niteliği taşıyor. Kitabın bir başka özelliği Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirme ve eleştirileri de içermesidir (Remzi Kitabevi.)

Kendime Yazılar: Yeni Yüzyıl ve Radikal Gazetelerinde yayınlanmış ve çok beğenilmiş yazılarımla, Kendime Yazılar başlıklı bloğumda yayınlanmış yazılarımdan bazı seçmeleri bir araya getiren bu kitapta başka yerde yayınlanmamış yazılarım da yer alıyor. Tarih, sosyoloji, felsefe, hukuk, günlük yaşam ve ekonomi konularında değerlendirme ve eleştirileri kapsayan bu kitap özellikle deneme türünü beğenen okurların çok ilgisini çekmiş ve beğenilmiş bulunuyor (Remzi Kitabevi.)

Örneklerle Kolay Ekonomi: Ekonomi bilimi ile ilk kez karşılaşanlara, ekonomi konusunda konuşulanları anlamaya uğraşanlara ve ekonomi konusunda okudukları dersleri hatırlamaya çalışanlara hitap etmeyi amaçlayan bu kitap, ekonomi alanında bugüne kadar en çok satan kitaplar sıralamasında hep en üst sırada yer aldı. Ekonominin karmaşık konularını olabilecek en basit ve açık anlatımla ortaya koyduğu için çok beğenildi, çok önerildi ve bu alanda yazılan benzer kitaplara örnek oldu (Remzi Kitabevi ve Storytel.)

Mikroekonomi: Tıpkı makroekonomi kitabında olduğu gibi bu kitabı da piyasadaki çok sayıda benzerinden ayıran en önemli özellik makroekonomiye göre çok daha teknik ve karmaşık olan mikro konuları basit ve kolay anlaşılabilir tarzda, okuyucuyu ayrıntılara boğmadan, matematik denklemlerle fazlaca uğraştırmadan, ele alıp açıklamasıdır. Bu özelliği nedeniyle kitap çok beğenilmiş ve çok okunmuştur (Remzi Kitabevi.)

Kamu Maliyesi: Bu alanda yazılan pek çok kapsamlı kitap olmasına karşın bu kitabı yazmamın üç amacı vardı: (1) Kamu maliyesinin konularını açık ve net bir biçimde ortaya koymak. (2) Kamu maliyesinin en önemli alanlarından birisi olduğu halde genellikle kamu maliyesi kitaplarında yer verilmeyen ya da birkaç cümleyle geçilen hazine yönetimini ve kamu malları yönetimi (milli emlak) böyle bir kitap kapsamında değerlendirmek. (3) Kamu maliyesinin Türkiye’deki uygulanma biçimini gözden geçirmek. Böylece okura hem teorik bilgi vermek hem de Türkiye uygulamasını aktarmak planlanmıştır (Remzi Kitabevi.)

Ekonomide Analiz: Bu kitap, analiz alanında yazılmış farklı kitaplardan birisidir. Kitap, ekonomi okumuş olduğu halde önüne gelen konuları analiz ederek sonuç çıkarmakta zorlanan okura analiz yaptırmayı amaçlamaktadır. Ekonomik analizler çoğu kez ekonometrik çalışmalara dayanıyor. Ekonometri yüksek matematik ve istatistik bilgisini gerektirdiği için çoğu insanın uzak kaldığı bir alan. Bu kitapta bu tür ileri teknikler kullanmak yerine Sir Arthur Conan Doyle’un ünlü hayali dedektifi Sherlock Holmes’in kullandığı olay yeri incelemesine dayalı ‘akıl yürütme’ tekniği kullanılarak analiz yapmanın yönetimi anlatılmaktadır. Bu alanda bir ilk olan kitap, yayınlandığında hemen çok satanlar listesinin başına geçti ve uzun süre orada kaldı. O günden beri ilgi çekmeye devam ediyor (Remzi Kitabevi.)

Değişim Sürecinde Türkiye: Yayınlandığı günden itibaren büyük ilgi toplayan bu kitap Türkiye’nin, Osmanlı’nın son döneminden itibaren yaşadığı sosyolojik ve ekonomik değişimi ele alıyor. Kitapta, ‘biat kültürünün etkileri’, ‘esnaf sosyolojisi’ gibi konularda özgün yaklaşımlar yer alıyor. Son yirmi yılda yaşanan Büyük Ortadoğu Projesinin Türkiye üzerindeki etkileri ele alınıp değerlendiriliyor. Çok ilgi çeken ve haftalarca çok satanlar listelerinin ilk sırasında yer alan bu kitap Türkiye’nin bugünkü durumunu anlamak için bir rehber niteliği taşıyor (Remzi Kitabevi.)

Tarihsel Süreç İçinde Dünya Ekonomisi: Bu kitap, insanoğlunun tarih sahnesine çıkışından başlayarak günümüze kadar gelen ekonomik yaşamının tarihsel bir çerçevede ve olaylar ve düşünceler temelinde ele alındığı bir kitaptır. Sanayi Devrimi gibi bilinen olayların yanı sıra hiç bilinmeyen önemli bir takım olayları da ele alarak şaşırtıcı bir tarih sunumu yaptığı için kitap çok beğenildi ve çok okundu. Bu kitap da haftalarca çok satan kitaplar listesinde yer aldı (Remzi Kitabevi ve Storytel.)

Ekonominin Temelleri: Günlük yaşamımızda nereye dönsek karşımıza çıkan pek çok ekonomik konu, endeks, gösterge var. Bunların büyük bir bölümü PMI gibi kısaltmalarla ifade ediliyor ve konuyu ayrıntısıyla bilmeyenler için şifreli ifadeler gibi görünüyor ve doğal olarak anlaşılamıyor. Bu kitap, ekonominin kavramlarını, kurumlarını, endekslerini, göstergelerini açıklamayı amaçlıyor. Çoğu okur, ekonomik konularda okuma yaparken ya da televizyonda tartışmaları, açıklamaları izlerken anlamadığı ya da ilk kez karşılaştığı kavramların anlamını öğrenip konuyu daha rahat izlemek için referans kitabı olarak kullanıyor (Remzi Kitabevi.)   

Türkiye Ekonomisi: Bu kitap ayrıntılarıyla Türkiye ekonomisini anlatıyor. Türkiye’nin coğrafi konumu ve yapısından başlayarak üretimine, yatırımına, finansal sistemine, uluslararası ilişkilerine kadar pek çok konuyu kapsıyor. Üniversitelerde okutulan Türkiye Ekonomisi dersleri için kaynak kitap olmasının yanı sıra konulara eleştirel bir gözle bakmasıyla da farklı bir konuma oturuyor. Bu kitap, 2020 yılında Dünya Gazetesinin Yılın En İyileri ödüllerinde İş Dünyası Kitapları kategorisinde birincilik ödülü almıştır (Remzi Kitabevi.)

Inferis: Polisiye roman türünde yazılmış ilk kitabım olan Inferis, bu alanda yazılmış olan ve suç ve suçluyu araştıran klasik polisiye romanlarıyla, suçun nitelik ve nedenlerini araştıran ve toplumsal eleştiriler getiren kara polisiye denilen türün tam ortasında yer alıyor ve her iki türden de özellikler taşıyor. Yayınlanır yayınlanmaz çok satanlar listelerinin birinci sırasına yerleşen ve uzun süre orada kalan bu romanın en önemli özelliği ülkemizde fazlasıyla karşılaşılan ama yeterince ele alınıp işlenmeyen mali ve siyasi suçları ele alıyor olmasıdır. Kitap, iş insanı, siyasetçi, tarikat ilişkilerinin yarattığı suç ortaklıklarının ortaya çıkarılması için çabalayan bir maliye müfettişi, bir avukat, bir komiser ve bir savcının, bir başka deyişle bir avuç iyi insanın, kötülerle olan mücadelesini ortaya koyuyor (Remzi Kitabevi ve Storytel.)

Sahte Sultan: Bir üçleme olarak planladığım polisiye romanlar dizisinin ikinci kitabı olan Sahte Sultan da sıklıkla duyduğumuz müze hırsızlıklarından yola çıkarak yine iş insanı, siyasetçi, tarikat üçgeninde gelişen adi suç ile siyasal suçun bileşimini yansıtıyor. Sahte Sultan da yayınlandığında çok satanlar listesine girdi ve uzun süre en üstlerde yer aldı. Inferis’in devamı olmasa da Inferis’de geçen iki önemli kahraman (Murat ve Rüya) bu romanda da en önde olduğu için Inferis’in önce okunması daha anlamlı olur diye düşünüyorum (Remzi Kitabevi ve Storytel.)

Yapısal Reformlar ve Türkiye: Çok uzun bir süredir Türkiye’nin gelişmiş ülkeler düzeyine çıkabilmesi için yapısal reformları yapması gerektiğini yazıyorum, anlatıyorum. Yapısal reformlar denince benim tanımlarım genel kabul görmüş tanımlardan çok daha geniş. Ekonominin dışında başta hukukun üstünlüğü, demokrasinin iyileştirilmesi ve eğitimin kalitesinin yükseltilmesi olmak üzere sosyal ve siyasal konuları da kapsıyor. Bunun nedeni sosyal ve siyasal alanlardaki reformları yapmadan ekonomiyi kalıcı olarak iyileştirmenin mümkün olmayacağı yolundaki görüşüm. Bu kitap, benim neredeyse kırk yıldır düşündüğüm, parça parça yazdığım konuların bir araya getirilmesiyle oluştu. Bu kitapta öngörülenler yapılmadan Türkiye'nin ’irinci sınıf ülkeler arasına girmesi ne yazık ki mümkün değil (Remzi Kitabevi.)

Başarısızlığa Övgü: Hiç kimse her zaman başarılı ya da her zaman başarısız değildir. Başarısızlık ve başarı iç içedir. Başarısızlıklardan başarı çıkarmak her zaman mümkündür. Bunun gerçekleştirilebilmesinin tek bir koşulu vardır: Başarısızlıkların kendi hatalarımızdan kaynaklandığını kabul ederek o hataları tekrarlamamaya çalışmak. Bu kitapta kendi yaşamımda yaşadığım başarısızlıkları nasıl başarıya dönüştürdüğümü, bunun için nasıl bir yaklaşım sergilediğimi anlatıyorum. Başarı, yalnızca çok çalışmakla gelen bir şey değildir. Çalışmak tabii ki çok önemlidir ama onun yanında gezmek, eğlenmek, çevreyi izlemek de önemlidir. Kitapta öğrenciler için eğlenmekle çalışmak arasındaki dengenin nasıl kurulması gerektiğine ilişkin ipuçları yer alıyor (Remzi Kitabevi.)

Kitaplarımın Okunma Sırası

Pek çok okur kitaplarımın okunma sırasını soruyor. Aşağıdaki liste okurun kendi durumuna göre seçmesi gereken bir sıralama dizisi gösteriyor:






Yorumlar

  1. Merhaba, ben üniversite hazırlık öğrencisiyim ve başarısızlığa övgü kitabınızı okudum. Hayatımı şekillendirme noktasında katkısı oldu. Yönetim danışmanlığı alanında kariyer yapmak istediğime karar verdim. Bu alana yönelmek isteyenlere tavsiyeniz nelerdir?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Her alandaki tavsiyelerimden farklı bir şey yok aslında. Uzmanlaşmak istediğiniz konu her ne olursa olsun o alandaki ve o alanla yakın ilgisi olan alanlarda bol okuma yapmak en kolay yoldur. Yönetim danışmanlığı yapabilmek için yatırım, finans, muhasebe, hukuk alanlarında derin bilgi sahibi olmak gerekiyor. Bunlar doğal olarak bir anda, sadece çalışarak, okuyarak edinilecek bilgiler değil. Bir yandan da çalışırken deneyimle elde edilecek bilgiler. Ne var ki deneyim edinene kadar da çalışarak arayı kapatmaya çalışmak gerekiyor.

      Sil
    2. Adsız 18 Aralık 2022 13:18;

      Mahfi hoca öyle güzel kelimelerle cevap vermiş ki, üzerine ek yapılamıyor.

      Kimse gel burayı yönet, bize yönetim danışmanı ol demiyor. Şartlar firmaları zorluyor, ardından hatasını kabul edip batmayanlar gelirler, böyle de iyi olun işinizde.

      Sizi niye seçsinler sorusunun cevabını güzel vermek lazım.
      Cevabınız ne olursa olsun, karşınızdaki anladığını alır.
      Yönetim, yılların deneyimi ile gelir, okumak kullandığınız araçları öğrenmenize yarar.

      Ortadoğuda, kaynağını yerel insanlardan alan, en iyi yönetilen kurum Türk Ordusudur (özel şirketler de dahil). Yaş itibarı ile askere gittiğinizde, yönetici bakışı ile de olanlara bakmanızı öneririm. Üst-subayınızdan aldığınız bir emri, istediği gibi yapın, görevi onun istediği gibi yaptığınızı belirtip, vakti varsa, niçin bu şekilde yapıp, sizin düşündüğünüz şekilde yapılmadığını sorun. Bakış açınızı değiştiren ciddi birikim sahibi olursunuz.

      kMxUt%2r5!XZTYH^

      Sil
  2. Hocam merhaba, hem yazılarınızın hem de kitaplarınızın sıkı bir takipçisiyim. Tüm samimiyetimle belirtmeliyim ki 4 yıllık iktisat mezunuyum bölümümü dereceyle bitirdim hocalarımın kızmasın ama ekonomiyi sizin yazılarınız ve kitaplarınızla anlamaya ve analiz etmeye başladım. Üslubunuz çok farklı bana düşmez değerlendirmek ama bu şekilde anlaşılabilir olmak ve zoru basit hale getirebilmek büyük bir yeteneği gerektirir. İyi ki sizi tanıma fırsatım olmuş. Keşke daha önceleri sizi tanısam belki şimdi kendime daha çok güveni olan ve daha iyi bir kariyere sahip biri olabilirdim diyorum. Başarılarınızın devamını dileyerek külliyatınızın eksik kalmaması için ilk 2 kitabınıza nasıl ulaşabiliriz bu konuda yardım ve desteklerinizi bekliyoruz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim, yararım dokunduğuna çok sevindim. İlk iki kitap maalesef bulunmuyor. Bende de sadece birer nüsha var. sahaflarda falan bulunabilir belki. Ama bence aramanıza değmez. Çünkü yazıldığı tarihteki bilgi ve veriyle kaldı. Güncellenmediği için ikisi de bugünkü durumu açıklamaya yetmez.

      Sil
  3. Benim Cumhurbaşkanı Adayım MAHFİ EĞİLMEZ beyefendidir. 6 lı masaya Duyurulur

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlginize çok teşekkür ederim. Bizler artık o makamlar için yaşlıyız. Çok daha dinamik, genç, bu yüzyılın insanları bu makamlara gelmeli. Bizim yaşımızdaki insanlar eğer gerek görülürse fikirlerini açıklayarak yol göstermeli.

      Sil
    2. Hocam, Kemal Kılıçdaroğlu sizden en az 3-4 yaş daha yaşlı değil mi? Kimbilir Ovacık'ta babası onu doğumdan kaç yıl sonra nüfusa kayit ettirmiştir...

      Sil
    3. Kemal Bey benden 2 yaş büyük.

      Sil
  4. Değerli hocam, ekonomiyi, sadece ekonomi eğitimi almış kişilerin anlayabileceği bir bilim dalı olmaktan çıkarıp, sokaktaki insanların da ilgi duyup, algılayabileceği bir konu haline getirme gayretleriniz için size çok teşekkür ediyorum. Rahmetli Güngör Uras’tan sonra aynı misyonu şimdi de siz başarıyla devam ettiriyorsunuz. Kaleminize sağlık... Ekonomiyle ilgili tüm kitaplarınızı - bazılarını bir kaç kez olmak üzere- okudum. Gerçekten hepsi de finansal ve mali okuryazarlığın artması ve analitik düşünce, sorgulama ve takipçi olma konusunda halkımızın gelişmesine katkı sağlaması açısından birbirinden değerli, ki bu zor dönemlerde, ülkemizin en fazla ihtiyacı olan şey bu olsa gerek diye düşünüyorum. Buradan tüm takipçilerinize, bunların tümünün okunması konusundaki tavsiyelerimi de iletmiş olayım. Size bir sorum olacak... Son yıllarda olan gelişmeleri de ( Covid-19 salgınının getirdikleri, küresel resesyon, vb.) içerecek şekilde, “Küresel Finans Krizi” isimli nefis kitabınızın genişletilmiş yeni bir basımını yapmayı neden düşünmüyorsunuz? Ayrıca buna daha bütünsel olması açısından ülkemizdeki ekonomik kriz ve Yeni Ekonomik Model’le ilgili bir bölümü de ekleyebilirsiniz diye de öneride bulunmak istedim. Her ne kadar benzer bir içerik, “Yapısal Reformlar ve Türkiye” isimli kitabınızda oldukça detaylı olarak geçse de, örneğin gelecek yılki seçimlerden sonraki yeni ekonomik gelişmelerle birlikte, bu konuyu da “Küresel Finans Krizi” kitabında - en azından ilave bir bölüm olarak- işlemeniz müthiş olur bence... Bitirirken, dünyadaki ve ülkemizdeki ekonomik krizlerin nasıl başladığı ve çözüm yollarının ne olabileceğiyle ilgili olarak bilgi edinmek isteyen tüm değerli takipçilerinize bu iki kitabınızı hararetle öneriyor; emekleriniz için de tekrar çok teşekkür ediyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim. Haklısınız Küresel Finans Krizini genişletip güncellemeyi ben de düşünüyorum.

      Sil
  5. Üniversiteyi bitirdiğimiz yıllarda kurum sınavları sonrası mülakatlarda sizin köşe yazılarınızda işlediğiniz konular direk soru olarak gelirdi. Tanışıklığımız o günlerden hocam. O günlerden bugünlere 20 yıldan uzun zamandır bizlere destek ve yol gösterici olmuşsunuz. Tüm yayınlarınızın sıkı bir takipçisi olarak çol teşekkür eder, şükran ve saygılarımı sunarım.
    Kalın sağlıcakla.

    YanıtlaSil
  6. Merhabalar. Ekonominin yanında finanssal bilgimi artırmamı tavsiye etmiştiniz. Finansal okur yazarlığını benim gibi artırmak isyenlerede kaynaklar hakkında da yol gösterirmisiniz? Polisiye kitaplarınızın 3. serisini de merakla bekliyorum. Şimdiden teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Finansal yönetim konusuna Aysel Gündoğdu'nun Herkese Göre Finans kitabıyla başlayabilirsiniz.

      Sil
  7. Dış ticaret uzmanı18 Aralık 2022 22:51

    Yapısal reformlar ve türkiye kitabınızı okudum. Ekonomi nin aslında nasıl kolay bir bilim olduğunu, ülke olarak bizim bunu ne kadar zorlaştırdığımızı öğrendim. Kitabınız da desteklediği gibi Ekonomik başarı 3 temelden oluşuyor. Şeffaflık, Tecrübe, (yapılan hataların bir daha tekrarlanmaması) ve rakamlar (asla yalan söylemezler).
    Bir sonraki okuyacağım kitabınız; başarısızlığa övgü. Saygılar

    YanıtlaSil
  8. Hocam bana bir hediye vermeniz lazım. İlk yorumu ben yazdım. Destekleyin beni hocam. Şampiyon benim hocam.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sizi sonuna kadar destekliyorum. İlk imza günümde, gelebilirseniz, imzalı bir kitabımı hediye ederim.

      Sil
    2. Hocam eşime romanlarınızı alıyorum(inferis, sahte sultan. Polisiye romanlara bayılır. Ben sizi burdan takip ediyorum. İmzalı bir kitabınızı almak isterim tabi ki. Nereden takip edebilirim nasıl ulaşabilirim imza gününüze.

      Sil
    3. Sevgili Mehmet Bey, imza günlerimi twitter üzerinden bildiriyorum ayrıca Remzi Kitabevinin sitesinde de yer alıyor.

      Sil
  9. Erdoğan Akgül19 Aralık 2022 00:55

    Yapısal Reformlar ve Türkiye kitabınızı okudum hocam. Biraz daha ayrıntılı olabilirdi, misal liyakat konusun sınavların nasıl yapılacağı gibi konulara değinebilirdiniz. Kitap çok güzel çok beğendim, bitirdikten sonra bilgi açısından tatmin oluyorsunuz ancak biraz daha uzun yazılabilirdi

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim. İleride belki genişletilmiş baskı yaparsak bu da dahil bazı eklemeler yapabilirim.

      Sil
    2. Erdoğan Akgül19 Aralık 2022 10:07

      Çok iyi olur hocam ☺️

      Sil
  10. Erdoğan Akgül19 Aralık 2022 00:59

    Sınavlar için makro ve mikro ekonomi kitabı yazmayı düşünmez misiniz hocam ? Sade diliniz ve olayı basit bir şekilde anlatışınızı çok seviyorum. Makro ekonomi kitabınızı okudum ancak daha çok giriş kitabı gibi olmuş. Ben kaymakamlık sınavına hazırlanıyorum açıkçası sizden makro ve mikro alanında 1. Kaynak olacak şekilde iyi bir kitap beklerim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sınavlar için yazılmış çok iyi kitaplar var. Bu linke bakarsanız bunlardan bazılarını bulabilirsiniz:
      https://www.kitapsec.com/mobil/muzaffer-ulusoy_yzr68893/

      Sil
    2. Erdoğan Akgül19 Aralık 2022 10:08

      Teşekkür ederim hocam hemen bakıyorum

      Sil
  11. Mahfi Hocam, sizden birebir ders almak kısmet olmadı ama kitaplarınızı okuyarak çok şey öğrendim. Size bu nedenle çok teşekkür ederim. İyi ki varsınız! :) Hocam, ekonomi alanında online olarak ders verme gibi düşünceniz oldu mu, olmadıysa böyle bir proje üzerinde düşünebilir misiniz? Sevgilerimle.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim, bir yararım dokunduysa ne mutlu bana. Online ders verme düşüncem olmadı ama Sabancı Üniversitesiyle ortak dersler düzenleyen CEF kuruluşu için yılda bir kez Makroekonomik Göstergeler Eşliğinde Türkiye Ekonomisinin Analizi çerçevesinde dörder saatten iki gün üst üste toplam sekiz saat süren bir sunum ve soru - cevap programı yapıyorum. Bu program üğcretli ve sonunda katılım sertifikası veriliyor.

      Sil
    2. Emeğinize sağlık hocam.

      Sil
  12. Dünya ekonomisi, ülke ekonomisi, krizler, borsalar.... Farklı ölçekteki bankaların değişken bileşik faiz vermesi gibi değerlendirilebilir belki.. Bazen reel negatif, bazen tersi: bir döngü adeta...

    YanıtlaSil
  13. İlk kitabınızı yayınladığınız yıl: 1983

    Doğduğunuz yıl: 1950

    1983 - 1950 = 33

    "33. derece (büyük üstad) mason Mahfi Eğilmez" olarak mı anlamalıyız?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :) Ben mason değilim. Aslına bakarsanız düşüncemi özgür tutabilmek, taraf olmamak için Mesleki iki dernek (Maliye Müfettişleri Derneği ve Hazine Uzmanları Derneği hariç) hiçbir derneğe üye değilim.

      Sil
    2. Adsız,saçmalamışsin!!!

      Sil
  14. Hocam iyiki varsınız gelecek nesillere ışık tuttuğunuz için Allah sizden razı olsun durmak yok Aynı yolda devam...

    YanıtlaSil
  15. 35 yıl evvel, çocukken yaşadığım küçük anadolu kentinde, ana caddenin iki başında ikişer bira evi vardı.
    Birine esnaf, diğerine sanayi çalışanları akşam üstü uğrar, az çerez bira içip evlerine giderdi.

    Memurlar da genelde, kendi lokallerinde mesai arkadaşları ile mesai sonrası 15/20dk konuşup, ucuz bira içer, günün stresini atıp evlerine giderdi. Ana caddenin geniş kaldırımlarında ağaçların altında yürüyüp evlere dağılınırdı.

    Kentin köylerinde de, yerel bira ve şarap evleri olur, testilerde yerel şaraplar satılırken, turistlere de hizmet verirlerdi.

    Türk ekonomisini anlamak için, Sn Ercan Mumcu ile yazdığınız Ekonomi Politikası kitabınızın ilk baskılarından birini almıştım.

    Kitabınızı okurken yukardakileri düşünmüştüm. 1980li yıllarda kentin yerel ekonomisinin, ve halkın kültürünün parçası olan içki üretim/tüketimi, 2003-04 yıllarında bitmişti. Şehirde bira evi kalmamış, memur lokalleri kapatılmış, içki satan tekel bayi ruhsatları verilmez olmuş, yerel imalathaneler de bir bahane ile kapatılmıştı. Ya yol çalışması, ya esnaf dükkanı genişlemesi diye ana cadde ağaçları kesilmiş, yer yer bebek arabası bile sürülemeyecek kadar daralmıştı. Çocukken oynadığımız, insanların dinlenmek için oturduğu ağaçlı, havuzlu, oturma banklı parklar da birer bahane ile kırpıla kırpıla yok olmaya başlamıştı.

    Şimdi, uzaklardan google maps fotolarına baktım, daha kötü olmuş. Koca kentte bir tane içki satan dükkan kalmamış. Benzeri Avrupa şehirlerinde görünen, iş sonrası bir kafe, park veya birahanede stres atıp eve gitme imkanını şehir memur, sanayi ve esnaf çalışanlarının elinden almış. Pahalı diye memurlar pastane ve kafelere de gidemez olmuş, kafeler öğlen çalışan dönercilere yerini bırakmış. Kentin büyük parkındaki ağaçlar da yerlerini iki büyük iş hanına bırakmış.

    Her kitap, okuyucusuna bir anı hatırlatır. "Ekonomi Politikası" kitabınızı 20 yıl önce okuduğumda bunlar zihnimden geçmişti, şimdi kitabınızın ismini görünce, tekrar bu anıyı hatırladım.

    Ekonomi, politika ile birleşmiş, kentlerle beraber insanlarını da dönüştürmüş. Emeklerinize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Maalesef Türkiye son 30 - 40 yılda eğlenmeyi, sevinmeyi unutan bir ülke haline geldi.

      Sil
  16. Fitch ise seçim sonuçlarının ekonomiye etkisi konusunda üç senaryolu bir çalışma yapmış:

    1) Erdoğan Cumhurbaşkanlığını, muhalefet Meclis çoğunluğunu kazanırsa

    Bu durumda Fitch’e göre dolar gelecek yıl 23.2 TL, 2024’te 24.6 TL’ye çıkacak. Enflasyon ise gelecek yıl yüzde 26.1’e, 2024’te yüzde 16.1’e gerileyecek. Fitch, en güçlü olasılığın bu olduğunu düşünüyor. Bu olasılığa yüzde 55 vermiş.

    niçin seçimden sonra doların bu kadar artacağına göre hesap yapıyorlar?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çünkü seçime kadar ekonomide her türlü popülizm yapılacak ve kurlar, faizler tutulmaya çalışılacak. Sonrasında ise bu mümkün değil. Gerçekler çıkacak ortaya.

      Sil
    2. Yeni dönemin ilk yılında Muhalefet meclis çoğunluğunu alabilir. ikinci , üçüncü yılında muhalefet vekilleri bir şekilde terör veya adi suçlarla bağlantılı sebeplerle görevlerinden alınacak. Ardından, meclis çoğunluğu da hükümete geçecek.

      Sil
  17. Hocam sizi ve kendime yazılar bloğunuzu ilgiyle takip eden birisiyim, hatta bugün ''Değişim Çağında Türkiye'' kitabınızı bitirdim. Kitabınızda geri kalmışlığın sebeplerinden birisi olarak ülke yönetimlerinin dini eğilimlere yönelmesini göstermeniz yanında bazı örneklemelerinizden rahatsız oldum ''camiye giden'' bir çoğunluktan bahsetmişsiniz ama sizin ifade ettiğiniz gibi maalesef camiye giden bir kitle yok, camiler boş ne yazıkki.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cami yerine tarikat ve cemaatleri koyarak okuyun.

      Sil
    2. Adsız 2218,

      Kuzen imam, ilçenin merkez camisinin imamı.

      Eczacılık mezunu, cami bitişiğindeki dükkan ilçenin en büyük eczanesi.
      namaz zamanı işi kalfaya bırakır, namaz kıldırıp gelir.

      Her namaz vakti, millet diyor işi gücü yok, karda soğukta camiye gidiyor,
      yahu evinizde kılsanıza ne diye uğraştırıyonuz insanı ?

      Sil
  18. SAYIN HOCAM 2023' DE ÜLKEMİZDE RESESYON BEKLIYORMUSUNUZ.ŞİMDİDEN TEŞEKKÜRLER HOCAM.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ekonomiyi Tüik ölçtüğü sürece resesyona girmeyiz.
      Ülke ekonomisi nasıl olursa olsun, sizin ekonominiz iyi olsun.

      Sil
    2. Enflasyon yüksek kaldığı sürece mal satılır resesyon olmaz.

      Sil
  19. Çünkü seçime kadar ekonomide her türlü popülizm yapılacak ve kurlar, faizler tutulmaya çalışılacak. Sonrasında ise bu mümkün değil. Gerçekler çıkacak ortaya.

    - demişsiniz hocam iki sorum var
    1- seçimlerden önce faizler arttırılırsa dolar 18den düşer ve o seviyede kalmaz mı? bütçede biraz borçlanıldı o ödenecek tabi ama o borç çoğunlukla bankalara aldırılan tahvillerden yapılmadı mı?
    2- doları tutsalar bile tarım vb.de yerli ürene olan talep enflasyon oluşturmaz mı? ve tabi beklentiler? yani işçinin daha fazla para geçince enflasyonu arttırmaz mı? (tabi bu paranın bir kısmı da borsaya gidecektir)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 1. Seçimden önce faiz artırılmaz. Bu, iktidarın tükürdüğünü yalaması anlamına gelir ki seçimi tamamen kaybetmelerine yol açar.
      2. Oluşturuyor zaten. Önümüzdeki birkaç aylık düşüş tümüyle baz etkisiyle olacak, sonra yine artış.

      Sil
  20. Bize kazandırdığınız ekonomi kitapları için çok teşekkür ederim Mahfi hocam. Kitaplarınızın sıkı bir takipçi olarak yalın ve akıcı bir kalem dilinizin olduğunu ve bunu çok sevdiğimi belirtmek isterim. Ayrıca öğrencilere kitap hediyelerim her zaman olmakta ve sizin ekonomi kitapları bu konuda da bana çok yardımcı olmaktadır. Ekonomiyi en yalın ve sade bir dil kullanarak yazdığınız için öğrenciler de anlamakta zorluk çekmiyorlar. Tekrar teşekkür eder, daha uzun zamanlar bizleri yazılarınız ile aydınlatmaya devam etmenizi dilerim.

    YanıtlaSil
  21. 1- hocam seçimden sonra faiz arttırsalar peki dolar yine fırlar mı? erdoğan seçimden 1 ay önce faiz arttırıp hem faizi arttırıp hem doları düşürüp faiz arttışının kötü etkilerini maskeleyemez mi?
    2- enflasyon hedeflemesinde üfenin altına indiğinde tüfe işverenlerin kar marjı daralıyor. onları kar marjı daralınca ise alıcıların alım gücü artıyor. bu enflasyon oluşturmaz mı? sonuçta pahalı bir şeyi daha ucuza alıyorsun.

    YanıtlaSil
  22. Hocam iktisat öğrencisiyim döviz kuru politikaları ve teorileri üzerine yoğunlaşmak istiyorum bu konuyla alakalı önerebileceğiniz kaynaklar nelerdir? Teşekkürler

    YanıtlaSil
  23. Mahfi hocam merhabalar, saygılar, sevgiler. Öncelikle anlaşılması zor, genellikle karmaşık konuları bu kadar sade bir dille anlatıyor olmak büyük bir ustalık göstergesidir. Sizin gibi donanımlı birisinin ülkemizde varolması büyük gurur. Ben borsa ve day trading ile ilgileniyorum. Bana teknik ve temel analiz konusunda yazarlığını yaptığınız, veyahut yapmadıysanız önerebileceğiniz, öğretici bir kitap var mı?
    Teşekkür ederim, saygılar...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kapitalizm

Paradan Para Kaybetme Dönemi

Lozan Antlaşması 2023'de Bitecek, Biz de Madenlerimizi Çıkarabileceğiz!