2022 Bütçesinin Kuşbakışı Analizi

2022 Bütçesi Cumhuriyet Tarihinin En İlginç Bütçelerinden Birisiydi

2022 yılı bütçesi ifadesi aslında eksik bir ifade, çünkü 2022 yılında Türkiye’nin iki tane bütçesi vardı. 2022 yılında, cumhuriyet tarihinde ilk kez, başlangıç bütçesinin yüzde 61’i oranında ek bütçe yapıldı. Yılın ortasında böyle bir ek bütçe iki durumdan birisine işaret eder: (1) Başlangıç bütçesi hiçbir hesaba dayanmadan yapılmış ya da (2) Harcamalar o kadar artmış ki yapılan başlangıç bütçesi bunlara yetişemez olmuş. Belki üçüncü bir durum daha gerçekçi bir açıklamaya işaret eder: (3) Başlangıç bütçesi doğru dürüst hesaba dayanmadan yapılmış ve üstüne de harcamalar hızla artırılarak bütçeye sığılmaz hale gelmiş.

Bu gelişmelerin sonucunda 2022 yılı bütçesi şöyle tamamlandı:

Bütçe Gelirleri Açısından Durum

(1) Tablodan gördüğümüz kadarıyla bütçe gelirleri yüzde 99,1 artarken bütçe giderleri yüzde 83,9 artmış. 2022 yılı ortalama enflasyonu yüzde 72 oldu. Buna göre bütçe giderleri ortalama yıllık enflasyondan 11,9 puan fazla artarken bütçe gelirleri enflasyonun 27,9 puan üzerinde artış göstererek bütçe açığının düşmesine katkıda bulunmuş. (2) Gelirlerdeki bu yüksek artışın altında hangi gelirler olduğuna baktığımızda karşımıza başlıca üç vergi kaleminde yaşanan yüksek tahsilât artışları çıkıyor: Kurumlar vergisi (yüzde 185,1 artmış); 2022 yılı faizin düşürülmesi sonucunda kurumların kârlarının ciddi artışlar göstermesine yol açtı. Yüksek enflasyon dolayısıyla malların ileride daha pahalanacağını düşünen hane halkları ve şirkeliraer taleplerini öne çekince talep artmış, ona paralel olarak satışlar da artmış ve kurumlar daha fazla kâr ederek daha yüksek kurumlar vergisi ödemiştir. İthalde Alınan KDV (yüzde 121,1 artmış); 2022 yılında ithalat yüzde 38 oranında artış göstermiş ve dolayısıyla İthalde Alınan KDV’de de ciddi tahsilât artışları görülmüştür. Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) (yüzde 104,4 artmış); ÖTV, otomobil gibi lüks kabul edilen mallar üzerinden alınan bir vergi. Enflasyonist ortamda ileride fiyatının daha fazla artacağı düşüncesiyle bu tür mallara yönelik talep de artıyor ve dolayısıyla ÖTV tahsilatı da artıyor. Bu üç vergi gelirindeki tahsilat artışına ek olarak vergi dışı gelirlerde de yüzde 94,5 gibi enflasyonun 22,5 puan üzerinde bir artış gerçekleşmiştir. Vergi dışı gelirler uzunca bir süredir yüksek artışlar sergiliyor. Bunlar arasında devlet mallarının kiralanmasından, satışından elde edilen gelirler, bedelli askerlik geliri gibi gelirler yer alıyor.

Bütçe Giderleri Açısından Durum

(1) Tabloya göre faiz dışı giderlerin yüzde 84,9 ile ortalama enflasyonun 12,9 puan üzerinde arttığını buna karşılık faiz giderlerinin yüzde 71,9 ile tam olarak yıllık ortalama enflasyon kadar arttığı görülüyor. Faiz giderlerinde enflasyonun gerisinde kalan bu artış başarı gibi görünse de gerçek durum bu değil. 2022 yılında Kur Korumalı Mevduat adı altında bankalara yapılan ödeme 92,5 milyar lira olmuş. Bu ödeme bütçede ‘Mevduat ve Katılma Hesaplarının Kur Artışlarına Karşı Korunmasına İlişkin Giderler’ başlığı altında yer alıyor. Bir başka deyişle aslında faiz ödemesi olarak sınıflandırılması gereken bu ödeme faiz dışı gider olarak gösteriliyor. Bunu olması gereken kalem yani faiz ödemelerine eklersek faiz giderleri 403,4 milyar LİRA’ye yükseliyor. Bu durumda faiz giderleri 2021 yılına göre 71,9 değil yüzde 123 artmış oluyor. (2) Giderler arasında faiz giderleri dışında en önemli artışlar sermaye giderleri ve borç verme kaleminde yer alıyor. Bunlar da kamu kurumlarına ve özellikle kamu bankalarına bütçeden verilen destekleri içeriyor. 2022 yılında piyasaya müdahale amacıyla yapılan harcamalar bu kalemler üzerinden yapıldığı için artışlar yüksek oldu. (3) Buna karşın sermaye giderleri ve borç verme kalamin miktarları olması gerekenden çok düşük kaldı. Bunun da nedeni BOTAŞ’ın Rusya’ya olan 20 milyar Dolar tutarındaki borcunun Rusya tarafından ertelenmiş olması. Bu tutarın 2022 yılında gelmesi gereken tutarı kabaca 250 milyar lira olarak hesaplanıyor.

Bütçe Açığı Açısından Durum

Bütçe açığı 139 milyar lira olarak görünüyor. Oysa buna BOTAŞ’ın 2022’de ödemesi gereken 250 milyar lira eklersek gerçekte olması gereken açık 400 milyar liraya ulaşıyor. Türkiye, aslında borcu erteleyerek açığı ertelemiş ve seçimlere makyajlı bütçe açığıyla girmeyi tercih etmiş oluyor. Ne var ki ertelense de bu borç ödenecek. Ertelenen bu tutar 2023 bütçesi için ciddi bir sorun olarak karşımızda duruyor.

Bütçe, eskisi gibi bir bakışta her şeyin görülebileceği bir belge olmaktan çıktı. Artık her kalemin ince ince elden geçirilmesi, önünde arkasında saklanan bir şeyler olup olmadığına bakılması gerekiyor.


EK: 2022 Bütçe Gerçekleşmeleri Ayrıntı Tabloları (Tablolar için kaynak: Hazine ve Maliye Bakanlığı 2022 Aralık Merkezi Bütçe Gerçekleşmeleri Raporu)



Yorumlar

  1. Bu kafayla ara sokakta bakkal dükkânı işletseniz 6 ayda batarsınız ama hasbelkader devleti ele geçirdiyseniz başarı hikayeleri yazabiliyorsunuz...

    YanıtlaSil
  2. Hocam ben yıllardır yazılarınızı ve kitaplarınızı okuyorum. İncelemelerinizi yazı olarak paylaşmak elbette ki yararlı. Ben okumaktan hiçbir zaman imtina etmedim. Ama imtina eden çok kişi var. Youtube'da örneğin bu yazınızdaki konuyu videolu olarak incelemeyi hiç düşündünüz mü? Video olarak inceleme yaparsanız hem ne demek istediğinizi anlatma açısından faydalı olabilir hem de daha çok kişiye ulaşıp fayda sağlayabilirsiniz. Naçizane tavsiyem.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. "...hem ne demek istediğinizi anlatma açısından faydalı olabilir..."
      hoca ne demek istediğini çok açık anlatmış.
      Yıllardır okurum Mahfi hocanın yazılarını, çok açık, anlaşılır bir dil kullanır.

      Sil
    2. Hocam, Kürşat Bey önemli bir noktaya dokunuyor. Sizi izlemek de isteriz. Sırtınızda biriktirdiğiniz bilgi ve tecrübelerle dolu çuvalı, seklemi, ve hatta kündürü:) birazda görsel işitsel medyadan dökmeniz bizler tarafından hızla döküldüğü yerlerden süpürülecek, tarihe not olarak da düşülmüş bu görseller tekrar tekrar izlenerek ve paylaşılarak afiyetle sindirilecektir. Kündürü; izlenerek, dinlenerek de bizlere arz ederseniz, hali hazırda olan ve yükselen taleple karşılanacaktır.
      Kah seyreyleriz Hitit'i
      Kah dinleriz ekonomi
      Kalmasın kündür mahfi
      Bir tripod, bir kamera kafi
      Saygılar

      Sil
    3. Çok teşekkürler ilginize.

      Sil
  3. 2023 yılı da benzer bir anlayış ile devam edecek.

    Türkiye'de dillendirilmiyor, hükümet kaynakları yurtdışına seçimlerin Mayıs ayında yapılacağına dair resmi söylemlerde bulunmuşlar, hükümetin ifadesi ile "anayasal seçim tarihi olan Haziran'dan biraz daha önce yapılacak, büyük ihtimalle Mayıs ayı" .

    Bütçe anlayışı niye değişmeyecek, çünkü hükümet değişmeyecek.

    Batı dünyası, özellikle Sn Erdoğan hükümetinin Ukrayna - Rus savaşındaki tavrını başarılı buluyor. Batının başarılı bulduğu işler arasında Ukrayna tarım ürünleri ile Rusların varlıklarının bir Nato ülkesine taşınması ön plana çıkıyor.

    Rus varlıkları ile Türkiye'ye giren yaklaşık 20-25 milyar Euro civarında kaynak oldu. Bu kaynağı, Nato, F16 desteği ve bazı füze satışı ile kendi tarafına aktaracak.

    Plan bu. Tabi politik ayrışmalar var. Bazı Batılı siyasiler, Türkiye'nin Rus yaptırımlarına daha etkin ortak olmasını F16 modernizasyonu ve silah satışları için ön-koşul olarak koyarken, bazıları da İsveç ve Finlandiya Nato üyeliklerinin onaylanmasını ön koşul olarak koyuyor.

    Sn Erdoğan Hükümeti de ülke halkının büyük kısmının İsveç'in Nato üyeliğine karşı olmasını öne sürüp, üyeliğin onayını öteliyor. Türk halkı Türkiye'nin onayını önemserken, arka kapıdan İngiltere ve iki Nato üyesi, İsveç'in savunulması için sözleşme imzaladılar. Yani, Nato üyeliği olmadan, İsveç ikili anlaşmalarla bir şekilde korunmaya alındı. Türkiye'nin onayı prosedür seviyesine çekildi.

    Resmiyet için Türkiye'nin onayı bekleniyor. Türkiyenin onayı öncesindeki genel seçimlerde, başarılı bulunan Erdoğan Hükümetine ciddi baskı yapılmıyor. Hükümete bu konuda bir iç siyaset alanı da açılıyor.

    Buna ek olarak Türkiye seçimleri öncesinde Batılı politikacılar, Türkiye'ye silah satışlarını esnetirlerse, Erdoğan Hükümetine de ciddi bir destek sunacaklar. Sanırım, Temmuz ayındaki Nato görüşmelerinde de yeni Erdoğan Hükümeti iki ülkenin üyeliği lehine oy verecektir.

    İşin politik kısmı bizi ilgilendirmez, hatice'ye değil neticeye bakmak gerek. Öyle veya böyle savaş nedeniyle ülkede bulunan 20-25Milyar Euroluk bu ek kaynak ülkeden çıkacak.

    Not: Sn Kılıçdaroğlu'na yurtdışında olumlu bakılmıyor.

    3gU!gg%2!NWHC@hr

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Türkiye'de dillendirilmiyor dediğiniz seçim tarihi 14 Mayıs olarak neredeyse resmen ilan edildi sayın Adsız 17:50. Yorumunuzdan da anlaşıldığı üzere Türkiye'deki gelişmeleri pek takip edemiyorsunuz sanırım. Batı'nın da Putin'in de mevcut iktidarın değişmemesi için ellerinden gelen her şeyi yapacaklarından eminim. Seçmenin %70'inin "hiçbir şekilde oy vermem" dedikleri kişiyi ve iktidarı buyursunlar tekrar seçtirsinler. Bakalım nasıl yapacaklar, biz de hep beraber görelim...

      Sil
    2. Bitmeyen mevzuu "Hasta Adam"'lık.

      Bazı batı siyasileri, Türkiye'yi günümüz Avrupa'sının hasta adamı olarak telaffuz ediyor. Ellerinde hepinizin malumu olan hukuki, askeri ve politik ayrışmalarla dolu up uzun bir liste var.

      AP'nin yazdığı raporlar, bazı kilit ülkelerde yükselen dış politik akımlar Türkiye'yi hasta adam diye nitelendiren politikacıların yükselmelerinin işareti.

      Bu politikacılara göre Türkiye, adil olmayan bir seçim atmosferinde. Tezlerini güçlendiren ciddi Türkiye iç siyaset haber akışı var. Yine bunlara göre, Türkiye adil olmayan bir seçim ortamında hükümetin zaferini açıklayacak. Seçimlerin adil ortamda yapılmayacağından da çok eminler.

      Onlara göre Türk hükümetinin aşırılıklarını törpülemek için, adil ve uluslar arası gözlemlenebilir seçim ortamını Türkiye'nin sunması şart. Böyle bir uluslar arası destek ortamında, Türk muhalefetinin de bir arada durmasıyla, seçimlerde muhalefetin şansı olduğunu düşünüyorlar. Bu tezlerini de, hükümetin tüm engellemesine rağmen büyükşehir belediyelerinin muhalefete geçmesiyle destekliyorlar.

      Ben bu tip siyasetçileri, söylemlerinin doğru veya yanlış olmasından ziyade, Türkiye açısından samimi bulmuyorum.

      Yukarda belirttiğim gibi, hükümeti adil seçim ortamı konusunda uluslar arası açıklık sağlaması için uyarırken, kendilerince, seçimlerin manipüle edildiğine dair de delil toplayacaklar. Türkiye'de sahada yeterince istihbaratçıları var, delil toplama çalışması konusunda zorluk yaşayacaklarını da düşünmüyorum.

      Bu tip politikacılar, ilerde, (mesela İsveç/Fin Nato üyeliğinin yeni Erdoğan Hükümetince onaylanmaması gibi olaylarda), adil seçim yapamayan bir ülkenin Nato bünyesinde bulunmaması ve Türkiye'nin resmen hasta adam ilan edilmesi konusunda politik çalışmalara başlayacaklar.

      2017 yılı seçimlerinde olanlar da bu politikacıları desteklerken, yeni Türk hükümet ve devlet sisteminin kökleşmesini beklerken hiç bir uluslar arası kurum üzerinde böyle politikalar gütmediler. Keza, F35 yaptırımları öncesinde de, Türk hükümetinin S400 kararını almasını beklediler, yeni hükümet sisteminin kökleşmesi için ortam tanıdılar. Samimi bulmadığım yanları budur.

      2017 yılı tekrarı olacaktır, seçmen iradesi hayır oyu yönündeyken, evet olarak açıklandı. Bu seçimlerde de benzeri olmasını bekliyorum.

      dgS#J9gGt3$B4y$H

      Sil
    3. Sn Mahdut Mesuliyetli,
      Halkın yüzde 70 i karşı demişsiniz.
      Halkın yüzde 70 kime oy verecek?
      Ortada oy verilecek aday var da biz mi bilmiyoruz?
      Demirel, sandığa kim girerse o çıkar dedi, mantık basit.
      Giren biri belli, diğeri kim? Seçim tarihi de belli oldu.
      Hala arıyorum yüzde 70 kime oy verecek?
      Yüzde 70'in oy vereceği kişiyi seçecek kişi de Kılıçdaroğlu.
      Hani nerede halkın iradesi ? Kılıçdaroğlu'nun iradesi yok mu ortada?
      Yüzde 70 olmayan adaya mı oy veriyor?
      Adı ne, cismi ne bu yüzde 70 in oy vereceği kişinin?
      Niye saklanıyor bu kişi? Kimden saklanıyor? Ne yer? Ne içer?

      Sil
    4. Sayın Adsız 22:26 ,Söz konusu yüzde 70, RT Erdoğan'ın kandıramayacağı , gözlerini boyayamayacağı gruptur. Geri kalanı RT Erdoğan'ın kandırabileceği , gözlerini boyayacağı gruptur.

      Sil
    5. Sayın Mahdut Bey ( madem sayınlarla gidiyoruz devam edelim) anladığım kadarı ile Sayın Eski Asker arkadaşımız yurtdışında yaşayıp finans ortamında çalıştığından, rahat koltuğundan bazen resmi buradan göremiyor bazen diye düşünüyorum. Yaptığı yorumlar hep bana 90ların dünya görüşü şekilde geliyor. Yolsuzluğun yoksulluğu tavan yapmasından, ötelenen borçların sonucunda 2023'ü korkuyla beklediğimizden, gelecek göremeyen kalabalık bir genç topluluğundan habersiz görünüyor. Bu yüzden aslında Şahane Batınında da dünyada oluşması muhtemel borç krizinden fena etkileneceği ve ötelemek istediği için pompaladığı status quo algısına kapılıyor.

      Sil
  4. 250 milyar tl'yi nasıl hesapladınız hocam? Dolar 18.78 tl şu an.

    YanıtlaSil
  5. Hocam, üçüncü neden maddesi doğrultusunda bütçenin plandan çok bir çeşit tespit niteliğinde olduğunu mu anlamalıyız ve makro düzeyde muhtemelen zor olacak bir yılı birkaç cümle ile tasvir edebilir misiniz? Saygılarımla

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bütçe hem bir tespit hem de plandır. 2023 çok zor bir yıl olacak.

      Sil
  6. Hocam faize hücum başlıyormu?

    YanıtlaSil
  7. Hocam bu ertelenen doğalgaz borcu ve tutarı ile ilgili yetkili kurumlardan herhangi bir açıklama yapıldı mı?Ben mi kaçırdım acaba?Bu bilgiyi ve rakamı hangi kaynaktan aldınız?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 20 milyar dolar resmi ağızlardan açıklandı, basında da yer aldı. Benim tyahminime göre bunun 250 milyar TL'lik kısmı 2022'ye aitti.

      Sil
  8. Hocam, bütçe makyajlamasını gayet açık bir şekilde anlatmışsınız, çok faydalı oldu, tekrar teşekkürler.

    YanıtlaSil
  9. abd mesela yavaş yavaş faizi %5e çıkartmak yerine %2e çıkartıp gelecekte%1 enflasyon hedefi niye vermiyor? - yani enflasyonun inmesini beklemeyemez miydi? göstergeler düştüğünü göstermesini beklemesi mi gerekti? zorla %1e düşürüp enflasyonu %2 faiz verse daha az bedel ödemez miydi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eğer dediğinizi yapsaydı enflasyon böyle düşmezdi.

      Sil
  10. Hocam bu kuş kelimesini bilerek mi seçtiniz başlığa?

    Kuş gibi bütçe, bizim bütçeler de kuş gibi.
    Kuşa bakar gibi bakıyoz.

    Yoksa, bütçeyi yapanların beyin kapasitesi mi kuş gibi?
    O da kuş bakışı bütçe, bi kuş bütçeye nasıl bakarsa öyle bakmışlar bu bütçeye.

    YanıtlaSil
  11. GERÇEK ENFLASYON %102'DİR!

    YanıtlaSil
  12. Hocam bir de enflasyon muhasebesine geçilmesine hükümetin izin vermediğini bu nedenle de şirket karlarının ve dolaysıyla vergi tahsilatının yüksek olduğuna dair yorumlar var siz buna katılır mısınız?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 2023 sonu bilançolarına uygulanacak. Bu sene de firmalara yüksek katsayılı yeniden değerlemeler yaptırıyorlar. Oradan elde edilen ayrıca hatrı sayılır bir vergi geliri var. Ancak karşılığında firmaların ileriye dönük vergi gelirlerinden de vazgeçiyor devlet. Örneğin 2018 de 300 bin TL'ye alınan bir araç %2 vergili halde firma bilançolarında 500 bin TL'ye çıkarılıyor. Daha sonra da vergisiz olarak sürekli yeniden değerleme uygulaması ile %122,93 oranla 1.115 bin TL'ye çıkarıyor. Burada firma bu aracı 2 milyona sattığında değerleme öncesi 1.7 milyon kar yazması gerekirken değerleme sonrası 885 bin kar yazıyor. Özetle ileriye dönük ciddi vergi gelirlerinde vazgeçiyor devlet günü kurtarmak için.

      Sil
  13. Bu şekilde oluyorsa ben de devlet yönetebilirim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sizin daha iyi yöneteceğinize eminim. Çünkü bundan kötü yönetilemez.

      Sil
    2. hocam "büyüme" hangi parametrelerin bir fonksiyonudur? ekonomiye dışardan bakan biri olarak , çalışan sayısı artmışsa o yada bu şekilde büyüme olmuştur diye değerlendiriyorum. galiba eksik bakıyorum olaya. şimdiden teşekkürler

      Sil
  14. sayın mahfi hocam emeğinize sağlık, tarihe not düşmesi açısından çok değerli bir yazı her zamanki gibi. sanal bir bütçeye sahip, sanal bir ülkede emekçiler ve emekliler olarak hayatımızı devam ettirmeye çalışıyoruz. yorumlardaki seçim sonrası yeni hükümetin şimdiki yönetimin devamı olması durumunda ne olur diye düşünüyorsunuz? "bundan kötü yönetilemez" durumundan hangi seviyeye düşebiliriz? saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağ olun.
      Alınan borçların, yapılan ertelemelerin, kullanılan swapların neye göre yapıldığını, hangi tavizlerin verildiğini bilmiyorum. O nedenle seçim sonrası daha kötü olabilir. kim kazanırsa kazansın.

      Sil
  15. Merhabalar Hocam, kaleminize sağlık,
    Senelerdir sizi takip ediyorum, hatta hocanızın "cevher olan yerde ağaç mı biter?" sözünü de aynaya baktıkça anıyorum :)
    Yazınızı okuyunca aklıma bir soru takıldı, bilginize danışmak istedim.

    Mevcut durumda ücretli bir çalışan olarak ben kendimi nasıl zarardan koruyabilirim? Ücretlerimiz enflasyon oranında artmıyor, kredi çekip ev/araba almak da herkesin ulaşabileceği bir yer değil. Haliyle tren kaçıyor ve büyük bir kesim geride kalıyor gibi. Bireysel olarak alabileceğimiz önlemler var mı acaba?
    Teşekkür ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eğer ek bir gelir bulamazsanız ya da harcamalarınızı kısacak olanağınız yoksa (ki hiçbirimiz için bu kolay değil çünkü fiyatlar sürekli artıyor) bireysel olarak yapabileceğimiz bir şey yok maalesef.

      Sil
  16. Türkiye Cumhuriyetinde bi TÜRK olarak mülteci oldum yok yok başka ülkelerdeki mülteciler daha iyi köle oldum Teşekkür Ederim büyüklerim Teşekkür ederim Atatürkün çocukları sağolun Mahfi hocam sağolun okumuş aydın insanlar hepsi sizin suçunuz Asla iktidarın değil sizin suçunuz bas bas bağıracak ellerinizden geleni yapacak gerekirse hapise düşecektiniz yine susmayacaktınız teşekkür hepinize

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne güzel. Sizde hiç sorun yok bizler suçluyuz. Çıkın sokağa bağırın, hapse atılmayı göze alın niye bizden bekliyorsunuz ki? Biz yine iyi kötü eleştirerek yazarak uyararak elimizden geleni yapıyoruz. Hep kabahati başkasında bulun. Siz üzerinize düşeni yapıyorsunuz da biz yapmıyoruz. ne güzel dünya. Sorumlu sizsiniz. başkalarını suçlayarak bundan kurtulamazsınız.

      Sil
  17. Hocam emekleriniz için tesekkür ederiz,ikincil piyasa öngörünüz var mı

    YanıtlaSil
  18. Hocam merhabalar sizi severek takip ediyoruz . Bütçeyle alakası yok sorumun ama cevaplarsanız sevinirim. Hükümet neden gayrimenkul fiyatları düşsün istemiyor. Tam fiyatlar düşecek derken hooop saçma sapan bir müjde ( sözde müjde ) fiyatları tekrar yükseltiyor . Her sözde müjde fiyatları ikiye katlamaktan , müteahhitlere rant sağlamaktan başka bir işe yaramıyor görünen. Şuanda İstanbul da 5 milyonun altında yaşanabilecek bir ev bulmak zor. Döviz bazında bile çok ciddi artış söz konusu . Ben bilinçli yapıldığını düşünüyorum bunun . Siz ne dersiniz sayın hocam ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Emin değilim. Bazen benim de kuşkulandığım oluyor. Çünkü enflasyon ekonomiyi canlı tutuyor.

      Sil
    2. Bu kadar fazla cari açık ile ve tahminimce bilmediğimiz alınan bir sürü borç ile 15 mayıs günü dolar kurunun kaç olacağını düşünüyorum özellikle merkez bankasındaki nöbetçi işinden olur ise be olacak

      Sil
  19. Kaleminize sağlık değerli hocam yine çok bilgilendirici bir yazı olmuş.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Lozan Antlaşması 2023'de Bitecek, Biz de Madenlerimizi Çıkarabileceğiz!

Konut Fiyatları Niçin Eskisi Kadar Artmıyor?

Paradan Para Kaybetme Dönemi