Çalışan - Emekli Oranı

2024 yılsonu itibarıyla Türkiye’de 25.625.750 aktif sigortalı (çalışan), 16.677.617 pasif sigortalı (emekli vb.) mevcut. SGK bünyesinde yer alan sigortalılar üç kategoride toplanıyor: 4a, 4b ve 4c. Bu gruplarda yer alanlar da ikiye ayrılıyor: Aktif sigortalılar: Sigortalı olarak adına prim ödenmesi gereken veya kendi adına prim ödemesi gereken kişileri kapsıyor. Pasif sigortalılar: Kendisine veya hak sahiplerine aylık ve/veya gelir bağlananları ifade ediyor.

4a grubunda yer alan sigortalılar eskiden Sosyal Sigortalar Kurumuna bağlı olan sigortalılar. Özel bir işyerinde sözleşmeli olarak çalışan kişilere sağlanan sosyal güvenceler bu başlıkta toplanıyor. Bir işverene bağlı olarak çalıştırılanlar 4a kapsamına giriyor. 2024 yılsonu itibarıyla aktif 4a grubu sigortalı çalışan sayısı 18.899 bin. Pasif sigortalı konumunda 4a grubu üyelerinin sayısı 11.243 bin.  

4b grubunda yer alanlar eskiden BAĞ-KUR sigortası olarak adlandırılan sisteme bağlı olan sigortalılar. Bu sisteme kayıtlı ve prim ödeyen kişiler kariyer ve meslek grupları dışında kalan ve bir işyerine bağlı çalışmayan, dolayısıyla kendi mesleğini yapanlar, bir başka deyişle Bağımsız çalışanlar bu grupta yer alıyor. Bu grupta yer alan aktif sigortalı sayısı 3.067 bin, pasif sigortalı sayısı da 2.911 bin.

Kamu idarelerinde 4a kapsamında çalışanlar ve yukarıda sayılanlar haricinde kalan kamu idaresi çalışanları 4c kapsamında sigortalı sayılıyor. Bu grupta yer alan aktif sigortalı sayısı 3.660 bin, pasif sigortalı sayısı 2.523 bin. 

Sosyal Güvenlik Kurumunun (SGK) 2024 yılı toplam gelirleri 3.962,4 milyar lira olmuş. Bu gelirlerin 2.810,5 milyar lirası (yaklaşık yüzde 71’i) prim gelirlerinden, 637,7 milyar lirası devlet katkısı, 514,3 milyar lirası da diğer gelirlerden oluşuyor.

SGK’nin 2024 yılında yaptığı toplam emekli aylığı ödemeleri 2.667,8 milyar lira olmuş (2023 yılında bu miktar 1.961,8 milyar lira idi). Bunlara ek olarak 980,9 milyar lira da sağlık ödemesi yapılmış.

SGK’ye devlet bütçesinden aktarılan paraların tutarı (transferler) 2023 yılında 894,8 milyar lira iken 2024 yılında SGK’ye 2024 yılında 1.442,6 milyar liraya ulaşmış. SGK’nin, topladığı primler ve diğer gelirlerle emekli maaşlarını ve benzer hakları karşılayamadığı, bütçeden giderek artan miktarlarda yardım aldığı görülüyor.

Yukarıda paylaştığımız verilere göre 1,5 aktif (prim karşılığı çalışan) sigortalıya 1 emekli düşüyor. Bu konuda sağlıklı olarak kabul edilen oran ise 3 çalışanın 1 emekliye bakması olarak ifade ediliyor. Eldeki son resmi veriler Türkiye’de 2025 yılının Mart ayında işsiz sayısının 2.807 bine (işgücünün yüzde 7,9’u) gerilediğini gösteriyor. Buna karşılık iş aramadığı halde işsiz olan ve iş bulursa çalışmaya hazır olduğunu ifade edenleri de işin içine katarsak (geniş işsizlik) işsizlerin sayısı 10 milyonun üzerine yükseliyor (işgücünün yüzde 28,8’i.) Türkiye’de gerçek işsizlik oranını en doğru gösteren oran budur.

Çalışan (aktif) sigortalı / Emekli (pasif) sigortalı oranı biraz da bu geniş işsizlik kavramı içinde yer alan insanların iş bulup çalışmasına ve prim öder konuma gelmesine bağlı bulunuyor. Geniş işsizlik oranı ne kadar azalırsa çalışan / emekli oranı da sağlıklı orana o kadar yaklaşacak. Türkiye, yatırım ortamını mutlaka iyileştirmek ve istihdamı yükseltmek zorunda. Bunun da yolu riskleri düşürmekten geçiyor. Sürekli risk yaratan bir ülke konumundan çıkmadığımız sürece her yeni risk başka bir riskin alt yapısını hazırlıyor. Sosyal ve siyasal riskler yükseldikçe yatırım ortamı zayıflıyor, yatırımlar azalıyor, yatırımlar azaldıkça yeni iş yaratma imkânı kalmıyor ve sonuçta geniş işsizliği ve dolayısıyla çalışan / emekli oranını düzeltmek mümkün olamıyor.


Yorumlar

  1. Merhaba bence bir insan emekli oldukdan sonrada çalıstıgı zamankı maaşı almalı neden mi insanın gideri azalmıyor emekli olunca elektrik faturası ısınması yemesi içmesi vs azalmıyor maas neden yarıya yakın düşer anlamıs degilim emekli insan geçine bilirse ek iş yapmaz o zamanda gençlere yeni iş imkanı dogar degilmi adam geçinemiyorsa ek iş yapar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çalışmayanla çalışanın aynı parayı alması pek de doğru bir yaklaşım olmaz.

      Sil
    2. Peki, adil ve yaşanır oran nedir? Çalışan son çalışma ücretine göre ne oranda emeklilik maaşı olarak almalıdır?

      Sil
    3. Çalışmayana hiç para verilmemeli,Amerikada öyle.

      Sil
    4. Sorunda bundan kaynaklı. sen çalışanada insanca bir para vermediğin için kişi emeklilik için birikim yapamıyor. Emekli oluncada maaş iyice kuşa dönüyor. Diğer şartlarımız amerika ile aynı mı da orayla karşılaştırıyorsunuz?

      Sil
    5. Amerika ile ilgili emeklilik bilgilerini nereden öğrendiyseniz oradan bir daha bilgi almamaya çalışın. Zira tümüyle yanlış. ABD de emekli maaşları için bkz.: https://www.eb3vize.com/amerikada-emeklilik-sistemi/

      Sil
    6. "Yukarıda paylaştığımız verilere göre 1,5 aktif (prim karşılığı çalışan) sigortalıya 1 emekli düşüyor. Bu konuda sağlıklı olarak kabul edilen oran ise 4 çalışanın 1 emekliye bakması olarak ifade ediliyor". Sosyal devlette emekli giderlerinin mutlaka Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacak diye bir zorunluluk yok. Eksik kalan kısım devlet bütçesinden karşılanır. Bu Sosyal Devlet olmanın bir gereğidir. Ancak, neoliberalizmin(kapitalizmin) şakşakçıları bundan hiç söz etmezler.

      Sil
    7. ABD’de yaşıyorum ve emekliyim. Hem emeklilik, hem de prim dışı sosyal ödeme kapsayıcılığı açısından ABD bizden çok ileride. Herkes çok liberal, acımasız, işçisine, vatandaşına bakmaz vs diye düşünür ama Türkiye’den çok fazla sosyal devlettir. Düşük ve yok gelirliler, aylık yemek çeki alır, iyi bir tutardır, çocuklarının okulda kahvaltı ve öğle yemeği bedavadır, okul servis parası yoktur, sağlık sigortaları bedavadır, bizdeki gibi gelirsiz adamdan sağlık primi almaz. Gelire bağlı bir çok yerde kamu, özel sektör düşük fiyat uygulaması yapılır. Düşük kira, ucuz cep telefonu aboneliği ödemesi, elektrik faturası vb karşılanması bir çok husus vardır. Düşük gelirliler yaşlılığında bedava huzur evinde kalabilir. İşsiz kişi bir müddet sonra işini de bulur. Türkiye’deki gibi aç kalmaz. Bakmayın ara ara medyada Philedelphia’nın arka sokaklarında zombi gibi gezen o kişileri gösterdiklerine. Bunu bir Çalışma Ekonomisi lisans ve yüksel lisansı yapmış kişi olarak yazıyorum. Ayrıca çalışma süreleri açısından bakarsak, overtime yaptırılırsa, mutlaka hakkı ödenir, sigortasız çalıştırma yoktur, Türkiye gibi 1 kişi koyup, 1.5-2 kişinin işi yaptırılmaz. Ayrıca, Türkiye’de işten sayılmayıp yaptırılmayan bir çok iş var, bunlara dolayısıyla işçi tutmuyorlar. Yani hizmet, iş ihtiyacı, gereksinimi var ama işveren ve toplum buna işçi tutulup yaptırılması gereken bir iş olarak görmüyor. Sonuçta burada çalışacak kişiler ev’de oturup, dizi izliyor bizde. Özet olarak şu iyi bir göstergedir. ABD engellilerine rahat iş sağlayan bir ülkedir. Down sendromlu, kolu olmayan bir çok kişinin çalıştığını görebilirsiniz. Bizde ev’e mahkûm ediliyor bu kişiler tüm toplumumuzda. Türkiye’nin ABD konusundaki izlenimi çok hatalı. Bilerek de bu izlenim veriliyor. Keşke bizim halkımız ABD halkı gibi yüksek kalkınma ve standart düzeylerinde yaşayabilse. Hele hukuk konusuna hiç girmeyeyim. Nal toplarız.

      Sil
    8. Adsız 11:30 Amerikayı neden araya karıştırıyorsun. Benim soru (adsız 10:53) arada güme gitti.

      Mahfi Eğilmez 10:02 ye yönelik sorum şuydu:
      "Peki, adil ve yaşanır oran nedir? Çalışan son çalışma ücretine göre ne oranda emeklilik maaşı olarak almalıdır?".

      Sil
    9. amerikada emekliye hiç para verilmiyormu ahahah

      Sil
    10. Adsız 20:16
      Eskiden emekliye, emekli olduğu makam sahibi çalışanın aldığı ücretin yüzde 70'i ödenirdi ve bu makul kabul edilirdi. Bugün bu bile ödense bu enflasyonla sıkıntı çözülemez. Önemli olan Ne yapıp edip enflasyonu tek haneli düzeylere indirmek.

      Sil
  2. Hocam dünyanın hiçbir ülkesinde 4 çalışana 1 emekli oranı yok. Sgk gelir gider dengesine bakarsanız, sgk altın yıllarını yaşıyor. Evet çalışan sayısının 40 milyonun üzerine çıkması gerekiyor. Ama suriye li göçmenler prim ödemeden ve bedava sağlık hizmetinden yararlanıyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zaten dünyada var demiyoruz, sağlıklı oran budur diyoruz. Mevcut durum o orandan uzaklaştıkça sağlıksız hale geliyor.

      Sil
    2. Yazınızda var anlamı çıkıyor ama.Okuyucu yanlış algıya kapılıyor.Sanki Türkiye bu konuda dünyanın gerisindeymiş gibi.

      Sil
    3. Sorun oran değil hemen hemen çoğu ülkede aynı zaten. Asıl sorun ne kadar prim topluyabiliyorsun ne kadar maaş ödeyebiliyorsun! Sistemde kalmaya mı emekli olmaya mı özendiriyorsun..

      Sil
    4. Hocam dunyada hicbir ulkede 1/4 orani yok..Almanyada 44 milyon calisan 25 milyon emekli var.En iyi oran izlanda da 82000 emekli 202000 calisan orfa bile 1/4 degil.Turkiye 16 milyon emekli yok aylik alan sayisi (emekli,dul,yetim).Emekli sayisi 12 ila 13.milyon arasi. (Kaynak Ozgur Erdursun beyin yazilari).

      Sil
    5. peki neden her şehre üniversite açılmasına rağmen işsizlik düşürülemiyor

      Sil
    6. Adsız30 Nisan 2025 20:33 Önce okuduğunuzu anlamayı öğrenin,"Çalışmayan kişi" denince emekliliği hakketmiş kişilerin anlaşılmasıda bize özgü herhalde.

      Sil
    7. Adsız 19:30 doğru söylüyor. Almanyada 1/4 oranı yok. İzlanda'da yok. 1/4 çok fazla.
      1 çalışan daha fazla emekliye bakabilir. Almanya ve İzlandayı örnek almalıyız.

      Asgari ücret Meksikada 445 dolar. Meksikayı örnek almalıyız.

      Sudanda haftalık çalışma saati 52 saat. Bu konuda da Sudanı örnek almalıyız.



      Sil
  3. Hocam friedman enflasyon her yerde parasal olgudur demiş ya sosyal devlet de bence her yerde gelirle alakalı bir durumdur. Gelir yüksekse çoğu şey iyidir. Aktif pasif durumu çok kötü olan gelişmiş ülkeler var hepsi hayatta. Yaşıyorlar.

    YanıtlaSil
  4. Murat DAĞLIOĞLU30 Nisan 2025 09:37

    Değerli yazınız için teşekkürler!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Siz sağolun da, işsiz sayısı 2milyon 800bin diyorsunuz, ardından işsiz olupta işe girmeyi düşünüp te iş başvurusu yapmak isteyenlerin sayısını 10milyon küsür diyorsunuz.Arada uçurum var, bu mantıklı mı sizce

      Sil
  5. Hocam bu kin ve nefret olduğu sürece iktidar sahiplerinde bu krizler hić bitmez. Bir şey sormak istiyorum Hakan kara merkezin 55 milyar sattığını söyledi. Birde hocam bu parayı toplayabilmek için hükümet çok yüksek faiz verdi. O faiz mastafinida eklersek 55 milyar aslında gerçek rakam olmaz degilmi? Gercek rakam faiz masrafiyla nedir sizce?
    Allah sağlık sıhhat versin herzaman size ins.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim.
      Bu sorunuzun net bir yanıtı yok. Çünkü o rezervin önemli bir kısmı yurtdışından carry trade yöntemiyle gelen sıcak paraydı ve bu gelen dövizler yüzde 40 dolayında faiz aldılar. Aldıkları faiz TL faizi gibi görünse de aslında kur sabit kaldığı sürece dolar faizi oldu. Aynı durum döviz mevduatını bozup TL mevduata dönerek faiz alanlar için de geçerli oldu. Yani rezerve giren o dövizleri biz yüzde 40 dolayında döviz faiziyle topladık. Dolayısıyla sattığımız o 55 milyar doları yeniden yerine koymak için şimdi daha yüksek faiz ödemek zorundayız.

      Sil
    2. Harika bir yol bulmuşlar. ben parayı sınırsızca harcarım, nede olsa geri halktan toplarım diyor yönetenler. neden araba ile yolculuk yapmak varken karınca ile yapıyorsun demiş japon, altta olan ben olmadığım sürece sorun yok demiş ingiliz.

      Sil
  6. Abdulkadir Özçam30 Nisan 2025 09:56

    Sayın hocam "5510 sayılı kanuna göre hizmet akdi ile çalıştırılanlar, mahalle ve köy muhtarı olarak çalışanlar, serbest meslek çalışanları, gelir vergisinden muaf olan esnaf ve sanatkârlar, tarım çalışanları, anonim şirket ortakları, komandit şirket ortakları, şirket ve donatma şirketi ortakları ve devlet memuru olarak çalışan tüm kadrolu çalışanlar 4c kapsamına giriyor." Bu kısım hatalı olmuş, yazıda anlatmak istediğinizi değiştirmiyor ama konuya hakim olmayanlar için kafa karışıklığı yaratabilir. Aslında devlet memurları kısmının çıkarılarak "kamu idarelerinde 4a kapsamında çalışanlar ve yukarıda sayılanlar haricinde kalan kamu idaresi çalışanları 4c kapsamında sigortalı sayılır" Demek daha doğru olur.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Belirttiğiniz düzeltmeyi yaptım Abdülkadir Bey, teşekkür ederim.

      Sil
  7. Gençler gençler sabit iş yerine part time isi tercih ediyor onun için sigorta yapılmıyor bu durum kayıt dışılığı tetikliyor. Emekli de gençlerin çalışması gereken ama çalışmadığı işleri tamamlıyor. Kısır döngü devam. .

    YanıtlaSil
  8. Hocam , yeterli bilgim olmadığından soruyorum. Halen emekli olup kayıtlı veya kayıtsız çalışan çok sayıda kişi var.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok doğru ama bu konuda elde sağlıklı bir veri yok.

      Sil
  9. Burası artık bir distopya. Burada asla iyi birsey olmaz.

    YanıtlaSil
  10. Hocam çarklar duruyormu?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dişleri kırılmış çarklar durmasa da boşa döner.

      Sil
    2. Araba boşta biz ha bire gaza basıyoruz. motor ne kadar dayanırsa artık.

      Sil
  11. Hocam, emekli vakti zamaninda, çalisirken ödedigi paranin getirisini almiyor mu? Almasi gerekmiyor mu? Neden 4 calisan bir emekliye baksin? Adam 10bin gún prim odemis 15 senesini tavandan odemis, bu paranin getirisi yetmiyor mu? Sistemin bu mantik uzerine kurgulanmasi gerekmiyor mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kamu israfının tavam yaptığı, enflasyonun rekorlar kırdığı ve planlama ve programlamanın bulunmadığı bir ortamda bu dediğiniz olmuyor.

      Sil
  12. Hocam yatırımı istihdamı filan unutun körfezden acil sıcak para çekmemiz lazım yoksa fena..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sizce yatırımı istihdamı filan unutmuş bir ülkeye körfez de olsa, para sıcak da olsa para yollar mı?

      Sil
  13. Yine kıymetli bir yazı kaleme almışsınız, teşekkür ederiz. Benim merak ettiğim nokta şu; total emekli maaş ödeme miktarının enflasyondan görece daha düşük oranda artmasına karşın geçen seneye kıyasla enflasyondan daha yüksek oranda kaynak aktarılmasının sebebi ne olabilir? Tuik’e göre yıllar itibarıyla işsizlik de düşüyor. Ben mi yanlış anladım acaba?

    YanıtlaSil
  14. Biraz geriye gidelim..

    2015 yılında enflasyon %8 di. Asgari ücret 1.000 Tl idi, seçim öncesi Chp 1500 tl vaad etti. Akp 1300 Tl vaad etmek zorunda kaldı ve gerçekten de seçim sonrası asgari ücret 1300 Tl oldu yani enflasyonun 4 katı artış oldu. Bugün enflasyon %50 desek bugün için %200 arttırılmış gibi oldu asgari ücret.

    Kimse işverenin gözünün yaşına bakmadı.

    Ondan sonra bir daha da enflasyon belini doğrultamadı.

    Bununla birlikte kamu mali disiplininden uzaklaşıldıkça işsiz sayısı arttı ve devlet daha çok insanı istihdam etmek zorunda kaldı. Kamu personeli sayısı arttıkça da ekonomi bozuldu. Yani bir kısır döngüye girildi.

    Kamuda işe alınan her 1 kişi, özel sektörde 4 kişinin işsiz kalmasına sebep oldu.Çünkü kamu giderlerinin artması, enflasyonu yükseltti, enflasyon yükselince, faizler de yükseldi bu durum hem özel sektörün yatırım yapma imkanını azalttı hem de bütçedeki faiz ödemelerini arttırdı.

    Kamu mali disiplini hiçbir zaman olmadığı kadar bozuldu. Ekonominin en kötü olduğu yıllar olan 1994-2001 arasında bile bütçe, faiz dışı fazla veriyordu. Bugün geldiğimiz noktada bütçe, faiz dışı açık veriyor.

    Son 25 yılda kamu personeli sayısı 2 milyondan 5.5 milyona çıktı ,Eyt ile birlikte emekli sayısı 5 milyondan 16 milyona çıktı yani %150 den fazla arttı ama nüfus sadece %25 arttı.

    Mevcut şartlar altında Tuik,enflasyonu nasıl düşük göstermeyecek acaba?Tuik gerçek enflasyonu gösterirse bu kadar insanın maaşı nasıl ödenecek? Sanıyormusunuz ki Chp iktidara gelince Tuik, gerçek enflasyonu açıklayacak?? Bu düzen uzun bir süre bu şekilde devam etmek zorunda.

    Eyt derneği başkanı gitmiş bir de tuike dava açmış . Aklımızla alay etmeyin, 40 yaşındaki insanları emekli ettireceksin, 80 yaşındaki yaşlı amcanın yaşlı teyzenin 14.500 tl maaş almasına sebep olacaksın ondan sonra tuike dava açacaksın. Bırakın bu işleri.

    2001-2010 yılları arasındaki kamu mali disiplini sağlanmadan enflasyon düşmez. Şimdi seçimi almak için büyük ihtimalle 1999-2008 arası girişlilere de emeklilik vaad edilecek. 10 yıldan önce enflasyonda tek hane beklemiyorum. İstersen faizi %300 yap işe yaramaz ,bu kadar insanın maaşının ödenmesi için merkez, para basmaya devam etmek zorunda.. Para basıp hazineye destek olmak zorunda, bu da enflasyon demek.

    Sonuç olarak bir ülkenin kaderini sadece iktidar belirlemiyor. İktidar ve muhalefet birlikte belirliyor..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Başka ülkeleri bilemem ama bana sorarsanız bu ülkenin kaderini ne pahasına olursa olsun iktidarda kalma içgüdüsü belirliyor.

      Sil
    2. Dilin kemiği yok işte. Sallamasyon bilgilerle suçu başkalarına atma çabası.
      * Son 25 yılda kamu personeli sayısı 2 milyondan 5.5 milyona çıktı ,Eyt ile birlikte emekli sayısı 5 milyondan 16 milyona çıktı yani %150 den fazla arttı ama nüfus sadece %25 arttı.
      eyt li sayısı önümüdeki birkaç yıl dahil toplam 5 Milyon olacak. örnek kaynak araştırırsan çok dahasını bulursun. Seçim zamanı sırf oy için kabul edildi. yani kişişel çıkar için. 3 milyon imiş sayı 5.5 e çıkmış. nüfus 67 mil. dan 84 milyona. elbette 5.5 milyon çok fazla.
      https://www.haberturk.com/emekli-sayisi-19-milyonu-asacak-3681754-ekonomi?page=2

      faiz neden enflasyon sonuç denildi, nas denildi faiz indirildi enflasyon patladı. kayıt dışı patladı.
      Tüik enflasyonu ile halkın alım gücü düşürüldü kendi alım güçleri artırıldı.

      Sen 10 liralık işi 100 liraya yaptır sonrada devletten 5 kuruş çımayacak deyip milyarlarca doları yap işletlere verirsen.

      Bu projelere bütçeden 2024 yılında 131 milyar lira, 2025 yılında ise 140 milyar lira ödenmesi öngörülüyor. (2024 için 5.3 milyar dolar, 2025 için de 5.4 milyar dolar). Bu öngörüler, ortalama dolar kurunun 2023’te 21.5 TL, 2024’te 24.62 TL, 2025’te de 25.77 TL olmasına bağlanıyor. Rapora göre, “bütçeden tek kuruş ödenmiyor” diye tanıtılan bu projelere, bütçeden 2025 sonuna kadar toplam 28 milyar dolar ödenmiş olacak.

      Hak hukuk adalet her alanda bitmiş.
      Sözün özeti bir japon atasözü derki; başkasına çamur atarak kendindeki boku temizleyemezsin.

      Sil
    3. Yazıda amu calisani sayisi yaziyor memur olarak 3660.000..siz 5.5 milyonu nerden buluyorsunuz..

      Sil
    4. yuh artık 30 senedir diktatörlük rejimiyle ülke yönetiyorsunuz ve ekonominin çökmesinden chpyi sorumlu tutuyorsunuzya iflah olmazsınız siz

      Sil
    5. "Ondan sonra bir daha da enflasyon belini doğrultamadı." ibaresi doğru değil.
      2016 asgari ücret 1301 TL enflasyon %8.53 büyüme %3.2,
      2017 asgari ücret 1404 TL enflasyon %11.92 büyüme %7.4,
      2018 asgari ücret 1603 TL, enflasyon %20.3 büyüme %3.1,
      2019 asgari ücret 2021 TL enflasyon %11.84 büyüme %0.8,
      2020 asgari ücret 2325 TL enflasyon %14.6 büyüme %1.8,
      2021 asgari ücret 2826 TL, enflasyon %36.08 büyüme %11.6
      2016'daki asgari ücret artışı 2021'de enflasyona sebep olmaz. Yapılan hatalar, ne zaman yapıldığı ve sorumluları doğru tespit edilmezse sorunlara çözüm bulunmaz.

      Sil
    6. Muharrem, Para basımının olmadığı ülkelerde, faiz düşümü enflasyonu arttırır. Bizim gibi Para arzının yüksek olduğu ülkelerde, enflasyonun ana sebebi para arzıdır faiz düşümünün çok fazla etkisi yoktur.

      Yap işlet devretlerin finansmanının bütçedeki payı %10’u geçmez.. sen personel giderleri, hazinenin sgk desteği ve faiz giderlerine odaklanmalısın. Bütçeyi bu kalemler bitiriyor..

      Adsız 19.21
      4 C kapsamı sadece memurları ifade eder, 4a kapsamındaki kamu işçileri bu sayının içinde yok.. Onlarla birlikte sayı, 5 milyonun üstüne çıkıyor.

      Adız 20.38, Suçlama yok. Durum tespiti var. Eyt, Sadece Chp değil, tüm muhalefet partilerinin de desteğiyle çıktı. Sorun Chp değil,

      Adsız 18.44 Enag enflasyonlarına neden bakmıyorsun?
      2020 %36
      2021 %82.
      Enflasyonun 2 ana sebebi vardır.
      1-)Para arzı
      2-)Ücret artışları,

      Faiz indirimi bunlardan sonra gelir..

      Sil
  15. Dikkat çektiğiniz konu gerçekten de sosyal güvenlik sistemimizin sürdürülebilirliği açısından kritik öneme sahip. Bu nedenle, emeklilik sonrası çalışmaya engel bir durumu olmayan bireylerin, belirli bir süre gönüllü (ücretsiz) kamu hizmeti sunmaları; daha uzun süreli görevler için ise ücretli katkıda bulunmaları yönünde bir sistem oluşturulmasının, hem toplumsal adaleti hem de dayanışmayı destekleyeceğini düşünüyorum. Elbette bu öneri, bireylerin sağlık durumu, mesleki yeterliliği ve tercihlerine duyarlı şekilde, sosyal devlet anlayışıyla hayata geçirilmelidir. Görüşlerinizi almak isterim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İyi fikir ama kabul ettirilmesi zordan daha zor.

      Sil
    2. Bunu sizden duyduğuma sevindim, hiç bir büyük problem kolaylıkla ve hızla çözülemez..

      Sil
    3. Haklısınız. Var olmak istiyorsak, birlikte olmalıyız. Durum kötü.

      Sil
    4. Anayada angarya yasak hemşerim.

      Sil
    5. EYT İçin insanları sokaklara döktüler,şimdi ah vah ediyorlar.

      Sil
    6. Hocam ekonomide malum hatalar yapıldı,yapılıyor,yapılacak, sürekli eleştirmek manasız.

      Sil
    7. Sürekli eleştirmezsiniz o hataların hata olduğu unutuluyor ve tekrarlanıyor.

      Sil
  16. Şaka yapmıyorum, çok ciddiyim:

    Ömrünüz, Türkiye'nin "yapısal reformlar"ı yapmaya başladığını görmenize yeter mi?

    Hiç olmazsa, başlangıcı görebilecek misiniz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Siz muhtemelen gençsiniz o nedenle asıl olarak bence kendinize bakın. Çünkü ben Yapısal reformların ideal düzeyini görmesem de ülkenin o konularda bundan çok daha iyi olduğu günleri gördüm en azından.

      Sil
  17. Hocam Kademeli Emeklilik biran önce gelmelidir. İş barışı ve emeklilikte adalet bunu gerektirir. 08.09.1999 dan 1 gün-ay-yıl sonra işe giren aynı vatandaş ve sgk haklarına sahip bir işçi için 17-20 yıla varan fazla çalışma ve prim şartı adaletsizdir. Bakınız lütfen ; @EmadDernegi

    YanıtlaSil
  18. Mahfi Bey saygılarımla,
    Verdiğiniz bilgilerin kaynağında bir sorun var sanırım, gerçek veri kaynaklarıyla çalışan emekli oranları için buyurun ; https://x.com/Emegin_Halleri/status/1824152175481672078
    Ayrıca 08.09.1999 sonrası çalışanlar için "Kademeli Emeklilik" de anayasal bir haktır.

    YanıtlaSil
  19. Hocam. İlk yoruma verdiğiniz cevaptan sonra size olan inancım sıfırlandı. Emekli sandığına 40 yıl prim öde sonra da çalıştığın kadar maaş alma. Sizin adaletiniz işte bu kadar. 80 yaş sınırı baz alarak hesaplarsak. Ben 65 yaşında 40 yıl prim ödedikten sonra emekli olup, 15 yıl maaş alacağım. Adam 25 yıl çalışıp 43 yaşında emekli olacak ve 37 yıl emekli maaşı alacak. Siz de buna adalet diyeceksiniz. Tüm ekonomistleri defterimden siliyorum. Sizin adaletiniz batsın!!!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Söylediğimi anlamadığınız bir konuda tuhaf bir sonuca varmışsınız. Maalesef Türk toplumunda en yaygın sorun bu.

      Sil
  20. inşaat sektörünü canlandırmak için faizi illaki indirirmezler mi hocam? Bu durumda gayrimenkul fiyati döviz bazında düşer mi döviz fırlayacağı için sizce?

    YanıtlaSil
  21. Hocam, "her emekliye kaç çalışan" yaklaşımında bir yanlışlık olabilir mi? Çalışanlar, emeklilik primlerini kendi emeklilikleri için ödüyorlar diye biliyorum. Şu an emeklilik aylığı alanların zamanında ödedikleri primler iyi değerlendirilmediyse bu emeklilerin sorunu değil diye düşünüyorum. Şimdi baktım internetten, örneğin İsveç devleti emekli fonu, altına yatırım yapmış bir parça, ya da Kanadalı maden firmasının hisselerini almış.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Enflasyonun bu kadar yüksek olduğu bir ülkede sosyal sigorta sistemi o dediğiniz verimlilikle yürümüyor maalesef.

      Sil
  22. Çok eskiden Devlette elimekliliği gelen fakat çalışmasına ihtiyaç duyulan liyakatli elemanın bir kararla çalışması uzatılırdı. Artık bu pek uygulanmıyor. Demekki çalışanlar arasında ya yeteri kadar liyakatliler var veya ihtiyaç duyulmuyor veya emekli olanlar arasında liyakli yok
    Doğrusunu bilmiyorum

    YanıtlaSil
  23. Hocam çok güzel olmuş yine. Özellikle diğer yazılarınızla birlikte zihnimizde puzzle parçaları birleşiyor. Bu sefer sadece teşekkür etmek için yazdım,TEŞEKKÜRLER

    YanıtlaSil
  24. 10 a mal olacak kamu yatırımları yandaş besleme ile 100 mal oluyorsa, bu hantal yapıda hiç bir devletin ve milletin başarılı olması mümkün görünmüyor. İstanbul dan İzmir e arabanızla gidip geliyorsunuz, 1800 TL yakıt yakıyorsunuz, ancak otobandan giderseniz 3.950 TL otoban ücreti veriyorsunuz, bunu ilkokul 1 giden çocuğa antalıyorum, kabul etmiyor, Sonra da Almanya bizi kıskanıyor, Almanya da bütün otobanlar ücretsiz, vatandaşın aklıyla alay edilmesine vatandaş kabul ediyor...

    YanıtlaSil
  25. Hocam merhabalar;
    Dediklerinize ilaveten eklemek istediğim bazı hususlar var. Şöyle ki; çalışan sayısını arttırmak için yeni iş sahaları oluşturulabilir ancak mali sürdürülebilirlik açısından düşüneceksek kayıtdışı çalışanların kayıt altına alınmasının da en az yeni iş sahaları oluşturmak kadar önemli olduğunu düşünüyorum.
    Kayıtdışı çalışanların sağlıklı bir şekilde kayıt altına alınması için birçok yasal düzenlemeye ihtiyaç var. Örneğin ölen anne/babası üzerinden aylık alanların çalışmaları durumunda aylıklarının kesilmesi kayıtdışı çalışmayı tetiklemiyor mu ? Veya bugün bir doktorla temizlik görevlisinin veya bir öğretmenle hizmetlinin asgari ücret üzerinden sigortasının sağlanmasının serbest piyasa koşulları ile açıklamanın mümkün olmadığını düşünüyorum.
    Yeni yasal düzenlemelerin yanı sıra çalışma hayatının sıkı bir denetim altında olması gerekiyor ki kayıt dışı çalışan sayısı azalırken adil rekabet şartları da sağlanmış olsun. Bugün biz tüm çalışanlarımızın sigortalarını aldığı maaş üzerinden yaparken rakiplerimiz ya sigortasız işçi çalıştırıyor ya da işçilerinini hepsini asgari ücretten sigortalı sağlıyor. Daha az maliyete katlandığı için de daha ucuza hizmet verebiliyor. Burada Çalışma Bakanlığı ve SGK sağlıklı ve caydırılı bir denetim sistemi oluşturmalı ki adalet sağlansın. Kayıtdışı istihdam ile birlikte ekonomideki kayıp ve bütçe açığı azalabilsin.
    Teşekkür ederim saygılarımla.

    YanıtlaSil
  26. Sayin hocam hic öyle 3 calisanin 1 emekliye bakmasina gerek yok, ben yillarca calisip en yüksek kademeden primimi ödedim, ödedigim primin karsiligini istiyorum, benim yillarca ödedigim primleri, adam gibi, dogru dürüst degerlendirseler, o primlerin getirisi simdi benim emekli maasimi cok rahat öderdi, baska calisanlarin da benim emekli maasima katki yapmasina gerek kalmazdi. Saygilarimla...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Enflasyonun yüksek faizin düşük olduğu bir yerde bu dediğinizin olmayacağını hepimiz biliyoruz.

      Sil
  27. Hocam petrol fiyatlarında %20 yi geçen düşüşün bize yansımaması nedendir?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Petrol ve doğal gaz sözleşmeleri orta vadeli yapılıyor. Bir süre sonra yansıyacaktır diye düşünüyorum.

      Sil
  28. Bilgisayar mühendisliğini bitireli 2 seneyi geçti ancak hala iş bulamadım. Bana üniversite oku dendi, okudum. O da yetmez master yap dendi, yaptım. Yazılım öğren dendi, öğrendim. Dil öğren dendi, öğrendim. Ben neden bu kadar emek verdim. Artık iş bulsam bile çalışmak istemiyorum. 3 kuruş para verecekler diye zamanımı daha fazla kimseye satamam. Artık istediğim gibi yaşıyorum. İstediğim diziyi filmi izleyebiliyor, istediğim kadar oyun oynayabiliyorum. Hiç okumadığım kadar kitap bitirdim bu dönemde, okulda kazandıramadıkları okuma alışkanlığını kendi kendime kazandım. Artık harcamaya zamanımın olmadığı paralar peşinde değil, dilediğim gibi yaşayabildiğim zamanın peşinde koşuyorum.

    YanıtlaSil
  29. Hocam ülkede seçimler süresiz ertelense ekonomide bir şey değişir mi? Sandığımız gibi ekonomi bir anda çöker mi yoksa sizin dediğiniz piyasa aldırmazlığı yine işler mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu dediğiniz olursa herkes dövize hücum eder, enflasyon uçar gider. Koskoca ülkede demokrasiden kala kala bir tek seçim kaldı o da giderse tam olur.

      Sil
  30. Türkiye'nin (2024) nüfusu = 85.700.000 kişi

    -İstihdam edilenler = 25.625.750 kişi,
    -Emekliler = 16.677.617 kişi,
    -Sosyal yardım alanlar = 14.148.000 kişi
    -0-17 yaş çocuklar =21.817.061 kişi,
    Toplam = 78.267.000 kişi

    7.433.000 kişi gelirsiz mi? 😵‍💫

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Nüfusu fazla yazmışsınız. Toplam nüfus 55 milyon olmayacak mıydı?
      Bu durumda 10 çalışana 1 emekli düşer. Bence gayet iyi bir değer.

      Sil
  31. Hocam borsanın buharlaşmasının sebebi faiz artışlarımı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yanlış politikalar sonucu ortaya çıkan risk artışı. Bu, aynı zamanda faiz artışının da nedeni.

      Sil
    2. İlginç... Neden buharlaştı acaba? Dow Jones'den neyimiz eksik?

      Sil
  32. Çalışanların verimliliğini de hesaba katarsak 1 çalışana 4 emekli düşer.
    1/4

    YanıtlaSil
  33. Hocam konu dışı olacak ama konuyla ilgili biraz daha derinleşmeye çalıştığım için bunu sormam lazım:
    Sanırım 2-2,5 sene önce sizden Çin ile ilgili kitap tavsiyesi istemiştim.
    Kissinger’ın kitabıyla birlikte bir kitap daha tavsiye etmiştiniz.
    Not almadığım için unuttum adını,sadece çinli bir yazar olduğunu hatırlıyorum.
    O kitabı ve yazarını bana hatırlatabilir misiniz?

    Saygılar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çin Ekonomisini Anlamak: Dünya Devinin Dönüm Noktası ve Büyük Dönüşümün Hikayesi
      Cai Fang (Eser Sahibi), Giray Fidan (Çevirmen)

      Sil
    2. Teşekkür ederim Hocam.
      İyi ki varsınız.

      Sil
  34. Bu devlet herkes yerken nasıl batmıyor çözebildinizmi duyunu umumiye ne zaman gelir

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Düyun-u Umumiye geldi zaten. Bu kez içeriden geldi.

      Sil
    2. 15 bin dolarlık arabaya, 45 bin dolar veriyoruz.
      70 bin dolarlık eve, 210 bin dolar veriyoruz.

      Halen "duyunu umumiye ne zaman gelir" diyor...

      Sil
  35. Sayın Hocam,
    Seçim kazanmak için 40-45 yaşındaki insanlara EYT'li adı altında emeklilik hakkı verildi. Bunun bütçeye verdiği yükün miktarı hakkında elimizde bir veri var mı?
    Başka ülkelerde bu yaşta emekli olunabiliyor mu?

    YanıtlaSil
  36. Mahfi Hocam, çoğunlukla açık ve net olarak ele alınmayan bu konuyu işlediğiniz için teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  37. Hocam osmanlıdan kalma borçlar ve ödenmesine yönelik yazınız var mı? Bir haber gördüm,
    https://www.gercekgundem.com/guncel/15-yil-suren-davada-buyuk-sok-71-kisi-sultan-abdulhamidin-mirascisi-cikti-533531

    Tüm borçları Türkiye Cumhuriyeti öderken nasıl oluyor da mirası padişah soyundan gelenler bölüşüyor? Neden hazineye devredilmemiş bu mal varlıkları?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Abdülhamid bugünkü Türkiyenin 3 katı büyüklüğünde toprak kaybetti. Önce o toprakların kaybını tazmin etsinler sonra mirasa bakarız.

      Sil
    2. Hocam, "Abdülhamid hiç toprak kaybetmedi" nasıl bir safsataysa, "Abdülhamid 3 Türkiye büyüklüğünde toprak kaybetti" iddiası da aynı şekilde safsata ve tarihin çarpıtılmasıdır.
      Buhesabı yaparken Osmanlı'nın hiç bir zaman kontrol etmediği Sudan'ı Habeşistan'ı falan sayıyorlar.(Mısır'ın kontrolü altındaydı) Bağımsız bir devletten farksız olan ,sadece formaliteden Osmanlı'ya bağlıymış gibi görünen Mısır ve Tunus'un işgalini sayıyorlar.
      Gerçek kayıplar 1877-78 Rus Savaşı sonra Rumeli'de kaybedilen topraklar , 1897 savaşı sonrası önce özerk sonra bağımsız, sonra 1908'de Yunanistan'a bağlanan Girit'tir.Bunlar büyük ve travmatik kayıplardır ancak Türkiye'nin 3 katı büyüklüğünde falan değildir.

      Sil
    3. Adsız 15:45 Size katılıyorum. 3 katı büyüklüğünde değildi. 2,99 katı büyüklüğündeydi.

      Ben şahsen ikna oldum. Adsız 15:45 diyorsa doğrudur.

      Sil
  38. gayrimenkul fiyati döviz bazında düşer mi sizce?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Döviz kuru yaoay olduğu için ona güvenerek böyle bir şey söylemek mümkün değil.

      Sil
    2. Mahfi hocam, "döviz kuru yapay olduğu" nu ifade ettiniz, peki döviz kurunu, enflasyon tabeladaki döviz kuru seviyesine düşünce mi serbest bırakacaklar?

      Sil
    3. Hocam döviz kuru yapay diyosunuz. Peki ne yapay?
      Kızmayın, ağlanacak halimize gülelim biraz dedim :)

      Sil
  39. Siverekli Ali1 Mayıs 2025 19:43

    Kimileri emek vererek ev alıyor kimileri de hazine arazisiyle , imar affıyla , turizm teşvikiyle zengin oluyor. Kimileri yıllarca çalışıp ödediği prime karşılık çok az emekli maaşı alıyor. Kimileri sgk prim affıyla, Eyt ile emekli oluyor. Bugün odatv'de bir haber vardı THY ile ilgili. "THY'den çifte skandal: Önce zarar açıkladı sonra ihalesiz işlem ortaya çıktı" ben artık olayın aktörlerinin memleketlerine bakıyorum. Ilgili Kit'in genel müdürünün memleketine bakıyorum , sonra boğazdaki yalıları kiralayanın memleketine bakıyorum tatatata aynı memleket biri ikizdereli diğeri ardeşenliymiş. Adanalı Bankacı bir arkadaşım dedi ki Türkiye'de doğu karadenizlilerin 3 trilyon dolar serveti var.

    YanıtlaSil
  40. Hocam merhaba şimdi net rezerv 7 milyar dolar kaldı bugğnden itibaren bu pek dayanır gibi değil kurumlar vergisi bir ili aylık kamu mevduatını toplar ama daha sonea mali kriz başlangıcı olur mevduat faizi 60-70 arası gidiyor diğer krediler 70-80 deniyor iç borç faizi 66 artık kasalarımı doldurmaıyoelae neredeyse vergisiz bu vergi bir kez geliyor yılda şimdi eksite yine düşüş ve borsa daki düşüşü de hepsini denklem yapıyorum kafamda ve açıkçası üzülüyorum sizce erdoğan ihracatçıyı bari geri kazanayım diye salar mı kuru 45 e çünkü daha fazla faiz ına ters daha yeni düşürülmüştü artık sanayici tepki koyuyor koyarda yorumunuzu merak ediyorum teşekkürler şimdiden

    YanıtlaSil
  41. Adem Bilir Sayın Eğilmez
    Bu oran hep yanlış hesaplanıyor.norm kadro İLE çalışanlar gerçek çalışan gerçek üretim yapandır.örneğin bir tv kanalının norm kadrosu 300 kişiliktir.bizim TRT nin 9 bin elemanı var.TBMM de vekiller dışında 12 bin çalışan var.siz de bilirsiniz ki milli gelir de ordu ve güvenlik güçleri nötr dür.hesap dışıdır.biz de ordu ve güvenlik güçlerine ek olarak Diyanet çalışanlarını hangi kategoriye koyacağız.Ayrıca bilgi işlem le artık şirketler minimum personel çalıştırırken bizim memur sayısı 2 milyondan 5 milyona çıktı.yani ihtiyaç fazlası kadro istihdamı çalışan nüfus içinde sayılmamalıdır.hoşgörünüzle,esen kalın saygılar sunarım

    YanıtlaSil
  42. Hocam yazınız için çok teşekkür ederiz.
    Emeklilik sistemi ile işsizlik arasındaki ilişkiyi çok güzel anlatmışsınız. Sayenizde ufkumuz genişliyor. İyi ki varsınız. Saygılarımla...

    YanıtlaSil
  43. Geniş işsizliğe bakınca yaklaşık her üç kişiden birini sistem eliyor. Çünkü yeterli yatırım yok. Bu durumda eğer işsiz kalan birisi iş bulsa, bir başkasının yerine iş bulmuş olacak. Bu sefer de o bir başkasını sistem elemiş olacak. Hal böyleyken ve sistem her üç kişiden birisini eliyorken, neden nüfus artışı istiyoruz? Önce bir durum tespitinde bulunup sonra da geleceğe umutla bakmamızı sağlayacak bir planlama yapmamız gerekmez mi? Fakat biz maalesef her şeyde olduğu gibi kervanı yolda düzme taraftarıyız. Birileri mağdur olunca da suçu ya kadere ya da o mağdur olanların başarısızlığına atıyoruz. Sistemin kendisini sorgulamıyoruz. Büyük resme bakıp, bir plan belirleyerek bu amaç uğruna önceden organize olamıyoruz. Zaten ''organizasyon'' kelimesinin türkçemizde bir karşılığı da yok. Planlama olmayınca ve kervan yolda düzülünce de sürekli krizlerle karşılaşıyoruz. Kendi yarattığımız krizleri biraz bastırdığımızda, bu sefer de bizi bu krize iten aynı kişileri kahraman ilan ediyoruz. Oysaki biz en başta kaybettik. Durum tespiti yapmadık, planlama yapmadık, bu plan uğruna da önceden organize olamadık. Dolayısıyla ortada müthiş bir sistemsizlik sorunu var. Avrupa'da maça çıkıyoruz ve saldım çayıra, Mevlam kayıra taktiğiyle oynuyoruz. Sonra da fark yiyip, tüm istatistiklerde dipte olacak şekilde evimize dönüyoruz. Makus talih dediğimiz ya da coğrafya kader midir sorusunu sorduğumuz durumun müsebbibi aslında bizim sistemsizliğimizden kaynaklanıyor. Hadi şimdi hep beraber mevcut sorunlarımızı halının altına süpürelim, geleceğe umutla bakalım ve bile bile lades diyerek nüfusumuz arttıralım ! Bu sistemsizliğimiz sonrasında daha kaç milyonu sistem dışına itecek, bunu sonra düşünürüz. Nasılsa bizde kervan yolda düzülür. Saldım çayıra, Mevlam kayıra...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O zaman asıl soru, ülkeye yatırım yapılması için neleri yapmalı ve neleri yapmamalıyız olmalı.

      Sil
  44. gayrimenkul fiyati döviz bazında cikar mi sizce?

    YanıtlaSil
  45. Hocam yüksek miktarda ve uzun vadeli 20 yılık örneğin %8 getirili Eurobond yatırımı buralardan sizce mantıklı mı? Bunların faizlerinin ileride ödenmeme gibi bir riski olabilir mi? Böyle bir yatırım önümüzdeki 20 yıl boyunca benim refah düzeyimi sabit tutar mı ? Ne var ne yok satıp Eurobond alınır mı işin özeti?

    YanıtlaSil
  46. "...ihracat bedeli satış zorunluluğu %35’e yükseltilirken, döviz dönüşüm desteği %3’e çıkarıldı."
    Dolar kuru üstündeki baskıyı gevşetir mi? Rezerv katkısı olur mu

    YanıtlaSil
  47. Hocam 1/4 diye bir oran olmadığı gibi 1/3 oranın sağlıklı olduğuna ilişkin bilimsel bir veri de yoktur. Bunlar şehir efsaneleridir.bu konuda İLO VERİLERİİNİ referans almış olan DİSK raporunda avrupada en kötü oran 1/1.5 civarında en iyi oranda 1/2 (ki bu da nufusu çok az olan ülkelerdedir) karşılaştırmalı fiili duruma bakıldığında ülkemizin genç nüfusu da gözününe alındığında bizim ülke rasyosu birçok ülkeye göre çok daha iyidir. Netiçede her ülke sosyal güvenlik kurumlarına destek olmak zorunda ve oluyor. Kaldı ki bu konuda bir çok çalışma var ve bakılan ana veri, sosyal destekler/GSMH bu konuda hem çok kötüyüz hemde daha da kötüye gidiyor kaldı ki nüfusumuzun yaşlandığı da dikkate alınırsa gelecek emekliler için çok daha kötü olacaktır. Emeklilik sisteminde yıllardır yapılan ve halen de devam eden yanlışlıklar ve kayıt dışı olduğu sürece maalesef gelecek iç açıcı değildir.

    YanıtlaSil
  48. Peki hocam bu 28.8'lik kısım bir anda çalışmaya başlarsa 3:1 oranındaki "sağlıklı orana" erişebilir miyiz?

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kapitalizm

Faizin Doğuşu ve Yasaklanışı

Osmanlı'dan Devraldığımız Borçlar