Net Hata ve Noksanın Kaynakları

Ödemeler dengesinde kaynağı belirlenemeyen döviz giriş ve çıkışlarının yazıldığı kaleme Net Hata ve Noksan deniyor. Net hata ve noksan kalemi, büyük ölçüde, ölçüm hataları ve tablodaki verilerin eksik veya fazla derlenmesinden kaynaklanır. Net hata ve noksan kaleminin oluşmasının klasik nedenleri arasında şunları sayabiliriz: (1) Zaman uyumsuzlukları (İhraç edilmiş malın gidiş tarihiyle ihraç edilen mal karşılığında alınacak paranın gelişinin farklı dönemlerde olması gibi.) (2) Beyan yanlışlıkları veya hataları (Gümrük beyanlarındaki eksikler ya da yanlışlar gibi.) (3) Kayıt dışılıklar (Gelirlerin kayda girmemesi ya da finansmanın kayıt dışı olarak gerçekleştirilmesi gibi.) (4) Anketlerdeki ölçüm hataları (Turizm gelirlerinin belirlenmesinde uygulanan anketlerin gerçeği tam olarak yansıtamaması gibi.)

Ödemeler dengesi düzenlenirken veriler bankalar, özel kesim kuruluşları, TÜİK ve Merkez Bankası veri tabanlarından derlenir. Ayrıca kişilere veya kurumlara anketler uygulanır. Bu veri kaynaklarının hepsinden doğan hatalar ve eksik ölçmeler söz konusu olabilirse de asıl hata ve eksikliğin özel kesim kuruluşlarından ve kişilere uygulanan anketlerden kaynaklandığı bilinmektedir. Bunun en önemli nedenleri arasında özel kesim kuruluşlarının kayıt dışılığa daha yatkın olması ve kişi ve kuruluşlara uygulanan anketlerin gösterdiği ortalamaların çoğu kez bütünü doğru olarak temsil etmemesi gösterilmektedir.    

Türkiye’de son yıllarda ödemeler dengesindeki net hata ve noksan kaleminin büyük miktarlara ulaşması eleştiri konusu oluyor. Ben bu yöndeki eleştirilerimi Merkez Bankası’nın net hata ve noksan kalemindeki yüksek artışların nedenlerini açıklaması gerektiği üzerinde yoğunlaştırmıştım. Merkez Bankası, belki benim bu çağrımın da etkisiyle, 2015 Yılı III. Çeyrek Ödemeler Dengesi Raporunda net hata ve noksandaki artışların nedenlerini açıklamış bulunuyor. Böyle bir açıklamanın yapılmış olmasını son derecede yararlı bulduğum için burada açıklamanın ayrıntılarını özetle paylaşacağım.

TCMB’nin yukarıda değindiğim raporundan alınmış olan aşağıdaki grafikte 1993 yılından bu yana net hata ve noksan kalemindeki gelişmeler yer alıyor.


Net hata ve noksan miktarlarını gösteren kırmızı çizgi bu miktarların giderek daha dalgalı bir yapıya geçtiğini, eğilimi gösteren mavi çizgi de giderek ülkeye daha yüksek miktarda kaynağı bilinmeyen döviz girdiğini ortaya koyuyor.

Merkez Bankası’nın söz konusu raporundan hareketle net hata ve noksandaki artış ve dalgalanmanın nedenlerini ele alalım:

Grafiğe bakılırsa asıl oynaklık ve artışlar 2008 yılının ilk çeyreğinden sonra başlamış görünüyor. Merkez Bankası’na göre bunun bir nedeni 2008 Şubat ayında Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı kararda yapılan değişiklikle ihracat bedellerinin tasarrufunun serbest bırakılmış olması. Eskiden belirli süre içinde yurda getirilmesi gereken ihracat bedelleri için bu zorunluluk kalkınca ihracatçıların bu bedellerin bir bölümünü yurda getirip bozdurmak yerine yurt dışı hesaplarda tuttukları biliniyor. Bu paraların ihracatın yapıldığı sürede getirilmesi yerine yurt dışı mevduat hesaplarında tutulması ve belirsiz zamanlarda Türkiye’deki döviz tevdiat hesaplarına nakledilmesi ihracat ile onun döviz geliri arasındaki bağlantıyı koparıyor ve sonuçta bu dövizlerin bir bölümünün net hata ve noksan olarak değerlendirilmesine yol açabiliyor.  

Bankalar dışında yurtiçinde yerleşik kişilerin, yurtdışı bankalardaki mevduatları için veri kaynağı Uluslararası Ödemeler Bankası’nın (BIS) istatistikleridir. TL’sının yabancı paralara karşı hızlı değer kaybettiği dönemler yurtiçinde yerleşik kişilerin yurtdışı hesaplardaki mevduatlarını Türkiye’ye getirme eğilimi artmasına yol açıyor. Yurtdışı mevduatların temel veri kaynağı konumundaki BIS istatistiklerinin kapsamının tam olmaması da bu dövizleri kaynağı belirsiz hale sokarak net hata ve noksan kalemi içinde artış şeklinde değerlendirilmesine yol açmaktadır.   

Merkez Bankası’nın bu açıklamaları net hata ve noksan kalemindeki artış ve dalgalanmaların nedenlerinin bir bölümünü ortaya koyduğu için yararlı olmuştur. 

Yorumlar

  1. Açıklanan net hata ve noksan kalemindeki artış ve dalgalanmaların nedenlerinin, gerçek nedenler olduğunu düşünmeli miyiz hocam?...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir bölümü için düşünebiliriz. Ama miktar bazı dönemlerde cari açığın yarısına vardı. O dönemde tamamı için bu açıklamalar tatmin edici değil.

      Sil
  2. hocam merhabalar bir sorum vardı ama konu ile ilgili değil .Çin ekonomisindeki durağanlık ve düşük petrol fiyatları nasıl oluyor da gelişen ülke ekonomilerini olumsuz etkiliyor , olumlu bir etki yaratması gerekmez mi

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gelisen ulkeler emtia ihracatcisi. Cin ekonomisindeki duraklama bu ulkelerin ihracatinin yavaslamasina veya ihract ettigi emtia urunlerinin ucuzlamasina sebep oluyor. Bu da gelisen ulke ekonomilerini olumsuz etkiliyor cunku doviz girdileri dusuyor. Petrol fiyatlarinin dusmesinin sebeplerinden biri de talep azalmasi ve bunda Cin ekonomisindeki duraganligin da payi var.

      Sil
    2. Düşük petrol ve emtia fiyatları petrol ve emtia satan ülkelerin gelirini düşürdüğü için talebini de düşürüyor. Bunların talebi düşünce bunlara mal ve hizmet satanların da ihracatı düşüyor. Çin'deki durağanlık ise bu ülkelere yönelik sermaye akımlarının düşmesine yol açıyor. Çünkü Çin, bu ülkelerin görünmez lideri gibi. Yani Çin'de işler kötüye gidiyorsa benzer ülkelerde gidecek diye düşünülüyor. Öte yandan bunlara ek olarak Fed'in faiz artırımları da devreye girince bu ülkelere sermaye girişi azalıyor ve kaynak sıkıntıları ortaya çıkıyor. Sonuçta büyümeleri düşüyor.

      Sil
    3. Teşekkürler ilginiz için.

      Sil
  3. Yazi icin tesekkurler, elinize saglik hocam.
    Konudan alakasiz olucak ama merak ettigim bi husus var.
    Yaklasik 1130 kusur akademisyenin imzasiyla aciklanan bildiriyi sizde imzaladiniz mi ? Bildiri hakkindaki dusuncelerinizi alabilir miyiz ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim.
      Söz konusu bildiriyi ben imzalamadım. Esasen bana imzalar mısın diye soran da olmadı. Böyle bir bildirinin varlığı ben de sizin gibi tv ve yazılı basından öğrendim.
      Bildiri hakkında görüşlerimi söylemekten ziyade ben düşüncenin açıklanması yani ifade özgürlüğü hakkındaki görüşlerimi yazayım. Gerçi bunu da birçok kez yazdım. Ben Anayasa'nın 26'ncı maddesinde yer alan ifade özgürlüğünün doğru bir düzenleme olduğu kanısındayım. Yani konusu suç teşkil etmeyen her türlü düşünce özgürce ifade edilebilmelidir. Ben böyle bir bildiri için de buna tamamen karşı bir bildiri için de aynı şeyi düşünürüm. İfade özgürlüğü, bizim hoşumuza gitmeyecek ifadeleri taşısa da, sonuna dek savunulmalıdır. Bunun iki sınır olduğunu düşünüyorum: (1) Konusu suç teşkil eden ifadeler ve (2) Hakaret, küfür ya da ahlaksızca ifadeler içeren açıklamalar. Ben böyle düşünüyorum ve benim düşüncemin karşısında düşünce açıklayanın ifade özgürlüğünü de, saydığım iki sınır dışında, sonuna kadar savunurum.

      Sil
    2. Hocam ifade özgülrlüğü hakkında nekadar güzel bir açıklama yapmışsınız.

      Sil
    3. Hocam bu bildiri de size göre 'suç teşkil eden ifadeler' var mı yok mu ?

      Sil
    4. Ben savcı ya da hakim değilim.

      Sil
    5. Her şeye de bir cevabınız var!

      Tereyağından kıl çeker gibi, sıvışmayı çok iyi beceriyorsunuz!

      Savcı, hakim ya da avukat olmanıza gerek yok!

      En kararlı yanıtlar vermeniz gereken zamanları yaşıyoruz, siz ise sıvışmak için bahaneler üretiyorsunuz Mahfi bey!

      Sil
    6. Muzaffer, hicbir siyasi dusunce suc teskil edemez. Bu bir siyasi bildiridir haliyle suc teskil eder mi diye sormak ifade ozgurlugu ile bastan celisen bir durumdur. Inanc ozgurlugunun temelinde de ifade ozgurlugu vardir, yani ona gosterilen onem esasinda ifade ozgurlugune gosterilmelidir. Ama iste her seyi 'isine geldigi gibi yasayan' ulkesiyiz, ifade ozgurlugunu icerlemis bir millet olsak ne bu kadar yolsuzluk olurdu, ne de bu kadar kisir siyaset ortami. Baksaniza hocalar bile 'ifade ozgurlugu'nu kendi sinirlari icine hapsediyor.

      Sil
    7. BİRİLERİ "DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ" MÜ DEDİ!

      ÖYLEYSE BUYURUN:

      MAHFİ EĞİLMEZ'İ SEVMİYORUM!

      ÇÜNKÜ MUHALEFETTE KALMAYI KENDİNE KARİYER BELLEMİŞ!

      BİLGİ NOTU: AKP'Lİ DEĞİLİM!

      Sil
    8. hocam bir atasözü vardir dogru söyleyini dokuz köyden kovarlar. suç varsa ak parti birinci suçludur o zaman

      Sil
    9. Hocam bence şu günlerde ifade özgürlüğü kadar yayın özgürlüğü konusu da tartışılmalı. Burada bahsetmek istediğim şey MİT tırları, Can Dündar konusu değil; bazı kanalların, gazetelerin asılsız haberlerle dolması, insanları hedef gösteren yayınlara imza atılması ve bir yerde belirli bir amaca hizmet için her türlü yolun mübah görülmesi. Taraf tutma ile yalan haber arasında fark kalmadı gibi. Bugünlerde de bunun sınırsızca yapıldığını görüyoruz. Ve sonrasında olayın mağdurlarına bir köşede ufak bir özür yazısı ile günü kurtarıyorlar...

      Sil
    10. Çok güzel açıklamışsınız hocam, savcı ya da hakim olmaya gerek yok bal gibi suç...
      Kanun Numarası : 3713
      Kabul Tarihi : 12/4/1991
      Yayımlandığı R. Gazete: Tarih: 12/4/1991 Sayı: 20843 Mükerrer
      Yayımlandığı Düstur : Tertip: 5 Cilt: 30 Sayfa:125
      --------------------------------------------------------------------------------
      BİRİNCİ BÖLÜM
      Tanım ve Terör Suçları

      Terör tanımı
      Madde 1 - Terör; baskı, cebir ve şiddet, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemlerinden biriyle, Anayasada belirtilen Cumhuriyetin niteliklerini, siyasi, hukuki, sosyal, laik, ekonomik düzenini değiştirmek, Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünü bozmak, Türk Devletinin ve Cumhuriyetinin varlığını tehlikeye düşürmek, devlet otoritesini zaafa uğratmak veya yıkmak veya ele geçirmek, temel hak ve hürriyetleri yok etmek, Devletin iç ve dış güvenliğini, kamu düzenini veya genel sağlığı bozmak amacıyla bir örgüte mensup kişi veya kişiler tarafından girişilecek her türlü eylemlerdir.

      Sil
    11. Adsız 19:31:
      Siz ne yapıyorsunuz? Herhangi bir haksızlığa, ahlaksızlığa karşı bir bildiriniz var mı? Bir protestoda bulundunuz mu? Yazanları, çizenleri eleştireceğinize hiç kendi kendinize sordunuz mu ben ne yaptım diye? Niçin saklanıyorsunuz? Başkalarını suçlamayı bırakın. Başkalarını lider yapmayı bırakın. Varsa bir şikayetimiz çıkın ortaya anlatın.

      Adsız 20:32 ye yanıt:
      Kimsenin beni sevmek ya da düşüncelerimi benimsemek gibi bir zorunluluğu yok.
      Ben muhalefette kalmayı kariyer benimsemedim. Sadece iktidarda olanlar ya da iktidarın yanında olanlar çoğu kez, muhalefette olanlar da bazen beni muhalefette gibi görürler. Bu AKP döneminde de böyledir, CHP gelse de böyle olur. Çünkü siyasetçiler ve yanlarında duranlar hep onların övülmesini, yaptıklarının doğru olduğunun söylenmesini isterler. Doğruyu söyleyeni sevmezler, kendilerinin karşısındaymış gibi görürler. Sizin de sorununuz bu. Onun için beni sevmemeniz benim doğru yolda olduğumu gösteriyor.

      Adsız 11:10'a yanıt:
      Savcı ya da Hakim olmaya gerek olup olmadığı konusunda sizinle aynı düşüncede değilim.
      Terör tanımıyla ilgili olarak 3713 sayılı kanunun yukarıdaki 1 numaralı maddesini hep birlikte bir kez daha okuyalım. Son kelimelerde ne diyor? "...her türlü eylemlerdir." Peki düşünce açıklamak bir eylem midir? Hah işte o ayrımı yapacak olanlar savcılar ve hakimlerdir. Onun için savcı veya hakim olmaya ihtiyaç var.

      Sil
    12. @ soruyu soran Adsız arkadaş; Tut ki bu bildiri yazılmadı, imzalanmadı. Ama bu insanlar bunu düşünüyor. Bildiri olmasa da düşünüyorlardı zaten. Sorun; şu anda bildiri ve imzalarla kimin ne düşündüğünün öğrenilmiş olması. Yani problem, düşünmenin ifadeye dökülmesi. Yoksa sadece kendi kendilerine düşünmeye devam etselerdi kimse onlara dokunmayacaktı. Çünkü kimse bilmeyecekti ne düşündüklerini. Bu durumda söylenmemesi daha tehlikeli değil mi?

      Sil
    13. ...her türlü eylemlerdir."Güneydoğuda devlet tarafından katliam ve kıyım yapılıyor " bildirisine , ifade özgürlüğü adı altında imza atmak ,onaylamak bir eylemin içinde olmaktır sayın Hocam.

      Sil
    14. Veysel bey bir üstteki (Adsız: 15:41) yorumu okursanız farklı bir yorum göreceksiniz.

      Sil
    15. Hocam size 'korkuyorsunuz' desem bana kızar mısınız?

      Sil
    16. Kızmam ama haklı olmadığınızı söylerim. Korkan insan buradan yazılar yazmaz.
      Şu yazıma bir daha bakın isterseniz bir örnek olarak. Bu, korkan bir insanın yazısıdır derseniz korktuğumu kabul ederim.
      http://www.mahfiegilmez.com/2015/09/biat-kulturu-ve-gunumuze-yansmalar.html

      Sil
    17. Ben şimdi sokağa çıkıp 'devlet katildir' diye bağırırsam suç işlemiş oluyor muyum?

      Ben şimdi sokağa çıkıp bir tomar 'T.C. kâğıt para'yı kibritle yaksam suç işlemiş oluyor muyum?

      Bunun ikisi de eylem. Ama hangisi suç kapsamına giriyor, hangisi girmiyor?

      Sil
    18. Hocam, siz anarşist misiniz? (Bu terimi 'anarşiklik' olarak yaygın ve hatalı bilinen haliyle değil, felsefi, eylemsel ve tarihi arka planıyla sordum Hocam. Bakunin'den alın Spartacus'a kadar gidin. 'Anarşizm'i tanımlamak, bir kalıp içinde değerlendirmek zordur. Şahsınızın 'anarşizm'e bakışı nedir, kısaca yazar mısınız?)

      Sil
    19. Ben bazı insanları gerçekten anlayamıyorum.örneğin Adsız 18:50.İnsanların tercihleri olabileceğini neden kimse kabul etmek istemiyor? Belki Mahfi Bey istemiyor ,sevmiyor. Bu eleştirileri yapan arkadaşlar bahsettikleri girişimlerde bulunmayı neden kendileri denemiyorlar da başkasından bekliyorlar? Yoksa korkuyorlar mı?

      Sil
    20. Adsız 19:30
      Kendimi hiçbir akımın, görüşün, yaklaşımın içinde görmüyorum. Benim kendime göre düşünce harmanım var. Bu düşünce harmanımın içinde Marksistlik de var, anarşistlik de var, liberallik de var, nihilistlik de var. Hepsinin doğruları ve yanlışları var. Doğrularını bir araya getirmek zordur. Ben onu yapmaya çalışırım. Buna karşılık düşünce harmanımın içinde Faşizm yok, körü körüne taraftarlık yok, başkalarının güdümüne girmek yok.

      Sil
    21. Lafı dolandırdıkça dolandırıyorsunuz.
      Tavrınız apaçık ortada.
      Bu bildiriye imza atanlar arasında olmayı ne çok isterdiniz değil mi!
      Ama şöhretinize halel gelebilirdi, imza atmadınız!

      Keşke bunu açık açık yazabilme cesaretiniz olsa!

      Sil
    22. Ben imzamı yazılarıma atarım, ayrıca bir bildiriye imza atmak istersem de atarım. Yazılarımı okursanız ifade özgürlüğü hakkında ne düşündüğümü anlarsınız. Ya da bu yorumları yazdığınıza göre anlayamazsınız.

      Sil
    23. vakti zamanında şimdiki iktidarın geçmiş dönemlerindeki en yetkililerinden bir kişi ,geçmişte askerlerin,devletin,istihbaratın o bölgede korkunç şeyler yaptığından dert yanarak ben olsam bende dağa kaçardım demedi mi?? Bundan 7-8 yıl evvel analar ağlamasın çocuklar ölmesin diye bir süreç bizzat şimdiki iktidar tarafından başlatılmadı mı? Geçmişte yapılanlar tukaka ilan edilmedi mi? yapmayın lütfen. O zaman bunları söylemek suç değil şimdi suç öylemi??? Cidden taraftarlık insanı kör ediyor...Mahfi beyin dediğine benzer şekilde 1.suç içermeyen 2.Suçu,suçluyu ve şiddeti övmeyen 3.Hakaret içermeyen her türlü düşünce ifade edilebilmelidir...ki demokrasinin olmazsa olmazıdır.
      Konuya dönecek olursak oldukça güzel bir yazı olmuş elinize sağlık Mahfi bey.

      Sil
    24. 22:00 da yazan Adsız arkadaş "Keşke bunu açık açık yazabilme cesaretiniz olsa!" demiş. İşte bu tavır yüzünden kimse konuşamıyor fikrini söyleyemiyor, bastırılıyor. Aramızda kimler var bilemiyoruz. Ama bu tavır o düşünceden daha tehlikeli bana göre.

      Sil
    25. Cambaza bakmaya devam edin.

      Sil
  4. Miktarın bu derecede büyük olması ve oynaklığı bu açıklamaları çok tatminkar olmaktan alıkoyuyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet o nedenle ben de "...bir bölümünü ortaya koyuyor" ifadesini kullandım.

      Sil
    2. Sayın hocam;adsız ın sizi ve bizi tahrik edici şekilde davranışlar içerisinde olması na müsaade etmemenizi öneririm. Benzer kişiler de dahil.

      Sil
    3. Ayrıca yazinizda çok güzel. Teşekkürler.

      Sil
  5. Güzel bir yazı olmuş teşekkürler hocam.
    Ama neden ve nerden bilinç altıma yerleşmiş hatırlamıyorum ve bir türlü "karapara aklama yöntemi" olarak görmemi engelleyemiyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu çoğunluğun bilinçaltında yerleşik olan bir konu.

      Sil
  6. Güzel bir yazı olmuş teşekkürler hocam.
    Ama neden ve nerden bilinç altıma yerleşmiş hatırlamıyorum ve bir türlü "karapara aklama yöntemi" olarak görmemi engelleyemiyor.

    YanıtlaSil
  7. hocam yeni yök tasarısını gördünüz mü? Boş vaktinizde üniversite eğitimi nasıl olmalı? Değişmesi gerekenler neler? Sizin bu konuda deneyim ve bilgilerinizi paylaşmanınızı çok isteriz.
    Saygılar.

    YanıtlaSil
  8. hocam yanlış hatırlamıyorsam 2008-2010 döneminde "varlık barışı=bavul yasası" ile de yurda kaynağı sorulmayan yurtdışı varlıkların girişi serbest bırakılmıştı? Yanlış yada eksik mi biliyorum??

    YanıtlaSil
  9. hocam yanlış hatırlamıyorsam 2008-2010 döneminde "varlık barışı=bavul yasası" ile de yurda kaynağı sorulmayan yurtdışı varlıkların girişi serbest bırakılmıştı? Yanlış yada eksik mi biliyorum??

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğru hatırlıyorsunuz.

      Sil
    2. Değerli Hocam. Arap Baharı'nın net hata ve noksan üstüne etkisi var mıdır? Kıymetli yazılarınız için teşekkür ederiz. Öğrenmek güzel şey.

      Sil
    3. Arap baharının da bir miktar etkisi olmuştur kuşkusuz ama bunları sadece el yordamıyla tahmin ederek bilmeye çalışıyoruz.

      Sil
  10. Hocam, bu kalem diğer ülkelerde de var mı? Varsa bizdekiyle boyutunu kıyaslayabilir misiniz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Net hata ve noksan kalemi her ülkede var. Bütün mesele boyutu. Bizde bazen cari açığın yarısı büyüklüğüne çıkıyor. Alışılmış olmayan bu kadar büyük tutara ulaşması. Onun için üzerinde duruyoruz.

      Sil
  11. Merkez Bankasının,Net hata ve noksanın kaynaklarını sizinde katkınızla açıklaması sevindirici hocam.Yalnız bu nereden gelip nereye gittigi tespit edilemeyen döviz giriş ve çıkışlarının azalması için çözüm önerileri var mı?Tespitler güzel ama çözüm önerileride birlikte sunulmalıydı.Diğer türlü anlamı var mı? Saygılar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Net hata ve noksanın tümüyle çözülmesi mümkün değil. Ama haklısınız bu boyutta da olmamalı. Bence de TCMB, bu sorunları BIS ile konuşup mümkün mertebe düşürecek şekilde çözümlemeli.

      Sil
  12. Hocam yazınızla alakasız olacak ama önereceğiniz takip edebileceğimiz bir dergi ismi söyler misiniz. Şimdiden teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben The Economist dışında dergi izlemiyorum.

      Sil
  13. Hocam gelir dagiliminin bozuklugu istikrarsizlik mi? Bir ulkede bir cografyada hatta evrende gelir dagilimi bozulunca radikal egilimler artar ve o radikal egilimler sikintili surecleri doguru mu? Arz talep ekseninde firsat ekonomik egitimsel sosyal esitlik vermediginiz kitleler radikallesip daha tehlikle mi olur?

    Ve sizce Dunya nereye gidiyor sosyal bir dunya mumkun mu?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gelir dağılımının bozukluğu ekonomik istikrarsızlıklar için önemli bir sorundur. Çünkü sizin de değindiğiniz gibi bozuk gelir dağılımı radikal eğilimleri arttırır. Gelir dağılımı hem ülke içinde önemlidir hem de küresel çerçevede.

      Sil
  14. Hocam yaziniz icin tesekkurler. Nereden aklimda kaldigini hatirlamiyorum ama net hata ve noksan hesabinin bir diger kalemi de sicak para olarak aklimda kalmis. Ama saydiklarinizin arasinda goremedim. Yanlis mi biliyorum ya da yanlis mi anladim?
    Bir de konu disinda ufak bir sorum olacakti: Cin'in, ihracat gelirlerinin azalmasini telafi etmek icin parasini devalue etmesiyle piyasalarin olumsuz etkilenmesi arasindaki bagi, bir universite ogrencisi olarak bir turlu kuramadim. Yardimci olursaniz sevinirim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sıcak paranın mutlaka net hata ve noksan kalemine girmesi şart değil. Mesela kısa süreli borç kayda girer ve dolayısıyla sıcak para olduğu halde net hata ve noksana değil normal kalemler içine girer.
      Çin, ihracatını artırabilmek Yuan'ı devalüe edince rakip üretici ülkeler (Japonya, Kore vd) de ihracat kaybı yaşamamak için kendi paralarının değerini düşürüyorlar. Dolayısıyla ortaya kur savaşları çıkıyor. Bu kez ithalatçı ülkeler bundan etkilenip fazla cari açık vermemek için onlar da paralarına değer kaybettirmeye çabalıyorlar, küresel sistem etkileniyor.

      Sil
  15. Sizi dikkate alması gerekenlerin niçin dikkate almadıklarını buldum:

    Saçınız yok,
    Bıyığınız yok,
    Sakalınız yok.

    Teşekkür etmenize gerek yok, iyi günler...

    YanıtlaSil
  16. Hocam bu arap baharı ve Suriye olayı yüzünden dış politikada bir bataklığa girdik. Bu süreçte hangi ülkelere ekonomik alış verişimiz arttı yada azaldı bunlarla ilgili bir yazı paylaşır mısınız.

    YanıtlaSil
  17. Bu kadar bilgiyi nasıl hafızanızda tutabiliyorsunuz gerçekten şaşırıyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok çalışma, birçok farklı görevde bulunma, hocalık, blog yazarlığı ve de yaşın getirdiği deneyim.

      Sil
    2. Bir de estağfurullah olsaydı başında bu yanıtın tadından yenmeyecekti.

      Sil
    3. Estagfurullah olmasi icin ovgu kelimesi olmasi gerekirdi. Mustafa'nin cumlesinde ovgu kelimesi yok sadece soru var. Yanit tek cumlede yol gosterici oldugu icin halen de tadindan yenmiyor.

      Sil
  18. Sayın Eğilmez, Net hata , Noksan konusunda Merkez Bankamızın açıkladığı nedenleri, her ülkede olabilecek şeyler gibi görüyorum. Gelişmiş ülkelerde de Net hat , Noksan diye bir alan varmıdır? Eğer böyle bir alan varsa, milli gelire veya cari açığa göre oranı yaklaşık ne kadar dır? Acaba bizdeki Net hata, Noksan değeri çok mu fazladır veya acaba biz mi bu değeri abartıyoruz? Malum yolsuzluğun olmadığı ülke yoktur, ancak yolsuzluğun azı veya çoğu olmaktadır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Net hata ve noksan bütün dünyada görülen bir durum. Ne var ki bizde bazı dönemlerde cari açığın yarısı net hata ve noksan ile finanse ediliyor. Yani miktar çok büyük. O nedenle kuşku çekici bir görünüm alıyor. Bu konuda bir yazım daha var: http://www.mahfiegilmez.com/2015/06/net-hata-ve-noksan-gorunenden-buyuk.html

      Sil
  19. Sayın Hocam, tabii ki biz iktisat mezunları olarak komplo teorileri üretmemeliyiz ya da bunlara aşırı bağlanmamalıyız ama aklıma gelen bir soru var: Arap ülkelerinden Türkiye'ye sermaye akımı var mı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Son 5 seneye İran ambargosu dönemine bakıp inceleyin.

      Sil
    2. Görünürdeki kayıtlar çok fazla olmadığı yolunda. Asıl sermaye akımları Avrupa kökenli.

      Sil
  20. Çok merak ediyorum günde kaç saat uyuyorsunuz?Birde Net Hata Noksanın nasıl çözüleceği konusunda fikrimi sunmak isterim :) Hükümetle, bağımsız kurumlar arasında çapraz kontrol olmalı ve nasıl idare mahkemeler,vergi mahkemeleri,askeri mahkemeler varsa İktisadi Denetim Mahkemeleri kurulmalı ve bu mahkemelerde avrupada ki gibi halk jürisi olmalı değerli hocam.Saygılar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaşlanmanın birçok kötü tarafı var. Bunlardan birisi daha az uyumanız. Ama bu aynı zamanda çalışmak, okumak, yazmak için daha çok zaman demek.
      Net hata ve noksanın denetlenmesi konusundaki görüşünüzü ilginç ve değerli buluyorum (Halk jürisi kısmı hariç.) Hatta bu tür bir denetim mekanizmasının kamu kesimince üretilen bütün istatistik verilere uygulanması yararlı olabilir. Bu yolla istatistiklere olan güvensizlik giderilebilir.

      Sil
    2. Bu tür bir denetim mahkemesinin hem piyasa kurucu hemde piyasaları düzenleyici etkisi olur dediğiniz gibi güvensizlik giderilebilir.Bu güvenin sağlanmasıyla spekülatif etkiler azalacagindan enflasyon oranindan tutalım kurlara kadar istikrarsızlık azalır.Halk jürisi olayında sizleri kast ettim hocam bilir kişi vasfı olanlar olmalı bu juride :)Emeginize sağlık.Saygılar.

      Sil
  21. Hocam gosterge faiz ile piyasa faizi genel olarak aynı sey midir

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında tek bir piyasa faizi yok. Bankalar farklı faizler uyguluyor, mevduat faizi ayrı kredi faizi ayrı. Onların da çeşitleri var. Gösterge faiz ise tek bir faiz: Vadesine 2 yıl kalmış olan Devlet Tahvillerinden en çok alım satım konusu olanının faizi gösterge faiz olarak kabul ediliyor. Çoğu kez bu faiz de piyasa faizi kavramı olarak kabul görüyor.

      Sil
  22. Hocam net hata ve noksanda ki artış ve azalislara göre kurlarda ki oynaklik tespit edilebilir gibi geliyor bu konuda calismaniz var mi?

    YanıtlaSil
  23. Yazilarinizdan aldigimiz bilgilerin bizlere marjinal faydasi cok yuksek hocam.Yalnız üzülerek belirtmek isterim ki bana gore ikameniz yok !sizin tarafınızdan bakarsak iyi,bizim taraftan bakarsak kötü...

    YanıtlaSil
  24. Hocam sizden çok şey öğreniyorum,bir kere olaylara objektif yaklaşımınız, bilimi olması gerektiği gibi ön yargılardan uzak değerlendirmeniz ve demokratlığınız,bu blog bana çok şey öğretti teşekkür ederim...

    YanıtlaSil
  25. Hocam siz ne dediginizin farkında değilsiniz galiba. Ne demek ifade özgürlüğü ülke olarak bizim savaş halinde olduğumuz bir terör örgütünün borazan lığını yapmak suçtur. Ne demek hakim savcı değilim. Yemeğe güzel demek için gurme olmaya gerek yok! ABD de ya diğer avrupalı devletlerde aynı şey isid için yapılabilir mıydı? Çok ayıp ettiniz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sizin düşüncenize katılmasam da saygı duyuyorum.
      Öte yandan ben bildiriyi imzalayanlarla da aynı görüşte değilim.
      Ama onların da düşüncelerini açıklamalarına saygı duyuyorum.
      Keşke siz de başkalarının farklı düşüncelerine saygı duyabilseniz.
      Belki o zaman kavga dövüş yerine oturup olayların nasıl çözübilebileceği konuşulabilirdi.

      Sil
    2. Burada hocaya yüklenmeye gerek yok.İnsanlar görüş beyan etmiş gereksiz hukukçuluğun anlamı yok bu görev adli merciilerin işidir.Ancak şunu ifade edelim daha düne kadar akil adamlar bilge adamlar vırt tırt zırt şeklinde kürtçülüğün hamisi AKP değilmiydi.Bugüne kadar örgütün bu kadar güçlenmesinin sorumlusu kim?AKP iyi deyince PKK+kürtçülük iyi AKP farklı tavır geliştirince PKK+KÜRTÇÜLÜK tukaka bunların sorumlusu AKP dir Erdoğandır başkası değil.Gidin nefretinizi ve tepkinizi doğru yere yönlendirin.Benim şahsi kanaatim zaten TÜRKİYENİN gelecek 10 yıl içinde büze büze değişip dönüşmek zorunda olduğudur.İtiraz edecek vatandaşlara tavsiyem BARZANİYİ takip edin kuzey ırakın bağımsızlığı bu dediklerimin başlangıcı için işaret fişeği niteliğindedir.Yav adama ekonomi içerikli bir blogda bile siyaset yaptırıyonuz ya eferin eferin.

      Sil
  26. BIST-100 gunu %1.22 dususle 71.062 puanla kapatti.
    Tahvil faizi %11,12 seviyesinde.
    Dolar/TL 3,0407 den islem görürken,
    Euro/TL 3,3290 da günü sonlandırdı.

    YanıtlaSil
  27. Hocam gelir vergisinde ticari kazancı beyan ederken götürü usul uygulanabiliyor mu? Ben sadece kira geliri için götürü usul var diye biliyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gelir vergisinde ticari kazanç iki usulde vergilendirilebiliyor: Gerçek usul ve basit usul.
      Rehberine buradan ulaşabilirsiniz: http://www.gib.gov.tr/fileadmin/beyannamerehberi/2015_basit_usul.pdf

      Sil
  28. Hocam 2008 krizine bakınca aslında krizden hemen önce fed likiditeyi geri çekebilmek için faizi yüzde 5lere yükseltmiş yani krizden korunmaya çalışmış ama yeterli olmamış. Yeterli olmayışı emlak balonunun yaratılması ve bir nevi bandwagon etkisiyle nasıl olsa daha çok degerlencek diye kişilerin maddi durumu gozetilmeksizin onlara ev satan ve onların da faiz oranlarına aldırmadan ev almaları krizin en önemli nedenlerinden biri diyebilirmiyiz

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu dediğiniz de nedenlerden birisi. Bir başkası da bu tür balonlara türev ürünlerin artışı yoluyla destek verilmiş olması. Fed'in ve sistemin asıl gözden kaçırdığı türev enstrümanların karşılıksız arak ve hızla büyümüş olmasıydı. Önce subprime mortgage kriziyle (2006) ve sonra da Lehmnan Brothers kriziyle gün yüzüne çıktı.

      Sil
    2. Hocam Big Short filmi tam bu konuda güzel bir film

      Sil
  29. Yazi icin tesekkurler, elinize saglik hocam.
    Sizce ozellikle son donemlerde artan bu net hata ve noksan kayitlariyla ulkemize gelen suriyeli multecilerle arasindaki bag hangi boyuttadir ? Bildigim kadariyla aralarindan onemli bir kisimda suriyedeki sermayelerini ulkemize tasimis bulunmaktadir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslına bakarsanız net hata ve noksan kaleminde Suriyeli sığınmacıların gelişinden önce de önemli artışlar olmuştu. Ama son zamanlardaki artışlarda bu dediğiniz gelişmenin de katkısı olmuştur diye düşünüyorum.

      Sil
  30. Hocam hafta sonu için bizimle paylaşabileceğiniz unutamadığınız ilginç bir anınız yok mu?
    Mesela öğrencilik döneminizde hiç dersten kovuldunuz mu?
    Ya da yaptığınız sınavlarda aldığınız ilginç cevaplar yok mu?
    Meslek hayatınız boyunca ilginç bir şey? Gezip gördüğünüz yerlerde ilginizi çeken unutamadığınız bir şeyler?? Vs.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim Light Günlük diye bir kitabım var. 2002 yılında yılın kitabı olmuştu. Anılar orada yazılı.

      Sil
    2. kitapçılarda bulabilirsem okuması keyifli olacaktır. Teşekkürler

      Sil
    3. Bu iki internet kitapçısında var:
      http://www.idefix.com/kitap/light-gunluk-mahfi-egilmez/tanim.asp?sid=BHSMH1YDRG3GJSG01Z9O
      http://www.pandora.com.tr/urun/light-gunluk/152399
      Ayrıca kitabın e-book versiyonu da var.
      Beğeneceğinizi umarım.

      Sil
    4. burada bütün kitaplar var..
      http://www.kitapyurdu.com/yazar/mahfi-egilmez/1069.html

      Sil
    5. adsız 10:01 deki arkadaşı etkilemek gibi olmasında kitabın özetine baktım hocam anı mı? Korku filmi mi yazmışsınız belli değil :=)

      Sil
    6. Türkiye'de yaşam bazen bir komedi, bazen trajedi, bazen de bir korku filmi gibidir. Bazen bilim kurgu gibi bile olur. Öyle zamanlar olur ki ortaçağa geri döndüğünüzü düşündürür size. Light Günlük benim 1950'lerden 2000'lere kadar yaşadığım deneyimlere dayanarak anlattığım bir Türkiye öyküsüdür.Çok beğenilmiş, çok okunmuş bir kitaptır.

      Sil
  31. hocam bir ülkedeki ulusal tasarrufların düşmesi faizi niye artırır?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir ülkede elma üretimi düşerse ne olur? Elma fiyatı artar değil mi? Niçin artar? Çünkü elma yemek isteyenler daha yüksek fiyat vererek elmaları rakiplerinden kapmak isterler. Tasarruflar düşerse de faizler artar. Çünkü o az tasarrufu ele geçirmek isteyen yatırımcılar daha fazla faiz önererek o kaynakları rakiplerinden kapmaya çalışırlar.

      Sil
  32. ne olacak bu petrolun hali ? Siz petrol fiyatlarinda bir istikrar olusacak diyebilir misiniz istikarar fiyat olarak 60 dolar piyat hem saticilar hem alicilar icin olasi en uygun fiyat siz ne dusunuyorsunuz petrol fiyalari hakkinda bu konuyla ilgili bir yazi yazacak misiniz? Ben dip noktasi olarak 24.5 dolari soylerim oradan asagiya inmez ya siz ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu konuda bir yazı yazacağım ama dip noktayı görmesini bekliyorum. 23 - 25 dolar arası dip nokta gibi görünüyor. Ama görebildiğim kadarıyla konu maliyet - fayda meselesini aşmış tümüyle bir siyasal gövde gösterisi haline gelmiş bulunuyor. Örneğin Suudi Arabistan, İran'ı vurmak için fiyat düşüşüne aldırmıyor hatta destekliyor. ABD, Rusya'yı zarar sokup diz çöktürmek için düşüşü destekliyor. O zaman bu durumda bir teknik dip düzeyinden söz etmek pek mümkün olamıyor.

      Sil
    2. hocam bu saydıgınız nedenlerden dolayı bu damping değil midir?

      Sil
    3. Küresel kriz çıktıktan bu yana hangisi damping hangisi değil ayırt etmek ve önlem almak zorlaştı.

      Sil
    4. Hocam EPDK'nın sitesinde 2015 yılı Aralık ayı Petrol Ve LPG piyasası raporu incelendiğinde, (http://www3.epdk.org.tr/documents/petrol/rapor_yayin/Tarife_fiyat_raporu_Aralik2015.pdf), eurodizel tipi motorinin rafineri çıkışının ortalama 89 kuruş oldugunu, 214 kuruş ÖTV ve KDV oldugunu, toptancı, bayi ve dağıtıcı marjının ise 49+4=53 kuruş oldugunu görüyoruz. Yani bir nevi sabit vergiler ve bayi karları 214 kuruş+53 kuruş= 267 kuruş oluyor. Demek ki petrol bedava olsa biz tüketiciler akaryakıt istasyonundan motorini 2.67 TL ye alacağız. Vergiyi anladık sabit 2.14 TL de, bayi karları da resmen 53 kuruş sabit vergi gibi yüksek . 89 kuruş rafineri çıkışlı bir motorin ürününde 53 kuruş sabit kar olur mu?

      Sil
  33. Hocam,
    Benim kafam karisti. Merkez Bankasi'nin ortaya surdugu sebep benim gorebildigim kadariyla NET HATA NOKSAN kaleminin + degil - vermesine katkida bulunur diye dusunuyorum; lutfen hatami duzeltin.

    Siz ihracat yapana kazandigin parayi ukleye getirmek zorunda degilsin derseniz ve bunun sonucunda paranin bir kismini yurda getirmez ise, ihracati dikkate alarak hesaplanan net doviz girisinde daha dusuk bir miktar doviz ulkeye girer, rezervler beklendigi oranda artmaz. Sonucta bu da NET HATA NOKSAN kaleminde eksi gorunur. Oysa bizde pozitif rakam almis basini gidiyor. Eger dogru dusunuyorsam, yapilan aciklama aslinda kaynagi belirsiz para girisinin NET HATA NOKSAN kaleminde aciklanandan daha bile buyuk olduguna isaret etmez mi?

    Saygilar ve terbiyesizlere vermis oldugunuz sabirli cevaplar icin gonulden tebrikler...

    Hunkar Ozyasar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısınız ama zaten bu sizin değindiğiniz dönemlerde NHN'nin eksi vermesine yol açıyor. Buna karşılık TL'nin hızlı değer kaybettiği zamanlarda bu dövizler (daha çok TL kazanmak üzere) ülkeye gelmeye başlayınca bu kez NHN artıya dönüyor.
      Sabırlı cevaplara gelince. Doğru bildiğimizi herkese anlatmamız gerekiyor. Kafası karışık çok insan var bu ülkede. Yazalım, anlatalım ki belki bir katkımız olur.

      Sil
  34. Mahfi Hocam bende Akp'yi sevmiyorum... Ama diğerlerini de sevmiyorum ki Akademisyen denen grup barış istiyoruz vs. diyor ama nasıl olacağını açıklamıyor? Ver toprakları kurtul tarzında sanırım! Ülkenin Güneydoğusunda hergün Polis Askerimiz şehit oluyor 6 aylık bebek 4 yaşındaki bebek babasıyla birlikte şehit oluyor ama kimsenin umurunda değil! Bu ülkeye ve insanına zerre inancım ve saygım kalmadı.. Atatük'çü geçinen partinin Atatürk ile uzaktan yakından alakası yok! Yarıya yakını Terör destekçi parti ile %100 aynı düşünce yapısına sahip. Seçim oluyor oy vericek bir tane düzgün parti yok! Ben oyumu Mhp'den yana kullandım ama sonradan gördümki hakikaten Sn.Osman PAMUKOĞLU'nun söylediği gibi bunların hepsi düzen partisi çünki adam Mhp'yi İstanbul'da terör partisinin gerisine düşürdüğü halde hala koltukta kalabilmek için inat ediyor,hani sen çok milleyetçiydin? Herşey bu ülke içindi? Bir sonraki seçimlerede artık katılmayı düşünmüyorum. Saygılarımla

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet çözümsüz siyasal sorunlar içindeyiz.

      Sil
  35. Anliyorum Hocam, ancak yine de ihracatci neden dovizini yurt disinda tutsun ki; ulkeye gelip bankalarin birinde doviz hesabina yatirmak her acidan daha mantikli gibi geliyor bana, yaniliyor muyum? Turk bankacilik sistemine guvenmiyorlarsa, yabanci bir bankanin Turkiye subesinde tutsunlar. Bu sekilde kur artisindan yine faydalanirlar, dovizi teminat gosterip kredi alirken daha az ugrasir, yazi ciziye daha az takilirlar ve paraya gerektiginde daha kolay ulasirlar.

    Butun bunlarin otesinde bu NET HAKA NOKSAN kalemi baska hangi sebeplerden bu kadar buyuyor olabilir Hocam? Bu benim icin bir suredir buyuk bir muamma ve ekonomistlerin cok dikkatle egilmesi gereken bir konu. Hatta -abartiyor olabilirim ama- ekonomi camiasinin isi gucu birakip bu konuya egilip, bir sekilde bu kalemi aciklamasi sart. Nedeni ise cok basit. Bir sekilde milyarlar olculen para ulkeye geliyor ve biz bunun nereden geldigini bilmiyoruz. Tabii ki kirli para veya kanli para degilse gelsin, hepimize faydali olur. Ancak bu para girisi bir anda kesilirse halimiz ne olacak? Daha onemlisi bu para geldigi gibi gitmeye baslar, nedeni anlasilamayan milyar dolarlik ani cikislar olursa dolar 4 lere, hatta 5 lere firlamaz mi? Muazzam bir doviz kitligi bas gostermez mi? Evimizi isitirken kullandigimi gaz, hastalarin aldigi ilac, araclara koydugumuz benzin hep dovizle alinirken, bu durumda mahvolmaz miyiz?

    Ne olabilir bu kadar buyuk hatanin sebebi? Gercekten olcum hatasi olamaz cunku
    1) Rakamlar cok cok buyuk
    2) Istatistiksel calismalarda ortalama hata sifira dogru gitmelidir, zaman icinde. En ilkel istatistikci bile bir rakami devamli eksik tahmin ediyorsa tahminlerini yukari cekerek bu hatayi ortadan kaldirma yoluna gider; tahmin hep gercek rakamin ustunde kaliyorsa tahminlerini suni de olsa asagi cekerek hatayi zaman icinde azaltir. Ancak bizde hata hep arti veriyor. Zaten de Odemeler Dengesi kisminda tahminlerden olusan kisim asiri buyuk degil diye biliyorum. Modern bankacilik caginda para giris cikislari ve rezervlerin zaten cok buyuk kismini kesin tahmin edebiliyoruz.

    E o zaman geriye "birileri ulkeye tirlar dolusu para sokuyor" teorisinden baska ne kaliyor? Baska hangi sebep bu rakamlari aciklamaya yeter? Ve tabii bu para ne yapmaya geliyor ve ne zaman burdan kacip gidecek?

    Ben bir vatandas olarak bu durumdan asiri olcude endiseliyim...

    Tekrar cok tesekkur ediyor, iyi haftasonlari diliyorum.
    Not: Bu blog'un yazarina ozel mesaj gonderme gibi bir imkanimiz bulunuyor mu acaba?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ortaya koyduğunuz görüşlerin hepsinde haklılık payı var. Benim de kafamı çok kurcalıyor bu kadar büyük sayılar. Dünyanın her yerinde net hata ve noksan var ama miktar büyüdükçe işin ciddiyeti de artıyor.
      E mail adresim: mahfie@gmail.com
      İyi pazarlar

      Sil
  36. Hocam sayfayı baştan sona tüm yorumlarla beraber okudum.Neden Mahfi Eğilmez olduğunuz ortada.İlimi be bilimi zaten seviyorsunuz ama sevenleri daha çok seviyorsunuz.Teşekkürler.

    YanıtlaSil
  37. Hocam vergi kanununda herhangi bir yürürlük tarihi belirtilmemişse resmi gazetede yayınlanmasından sonra yürürlüğe giriyor ama resmi gazetede yayınlanmasından 45 gun sonra yürürlüğe girdiği durumlar da varmış bu ikisi arasındaki farkı hangi durumlar yaratıyor ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eğer altyapı hazırsa yayınlandığı tarihi yürürlük tarihi olarak veriyor yasayı hazırlayanlar, eğer belirli bir zamana ihtiyaç varsa o zaman 45 günlük süre koyuyorlar.

      Sil
  38. Hocam tek işverenin yanında çalışan kişilerin geliri 29 binden büyük olduğu halde yine tevkifata tabi ise beyannameye yazılmıyor degil mı ? Ayrıca 2. İsverenden 29000 liradan fazla ücret alan kişilere asgari geçim indirimi uygulanıyor mu ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bunu bir vergi uzmanı yanıtlarsa sevinirim.

      Sil
    2. ilk işverenden sonraki bütün işverenlerin verdiği toplam ücret gelir vergisi tarifesinin ikinci dilimini (29.000) geçiyorsa beyannameye dahil edilir.

      Sil
  39. Hocam kar payları hangi durumlarda menkul sermaye iradı hangi durumlarda şahsi ticari kazanç sayılır ?

    YanıtlaSil
  40. Hocam milli piyangodan kazanılan gelirler beyannameye dahil edilir mi ?

    YanıtlaSil
  41. Hocam hırsızlık bir zarar mıdır gider olarak gösterilir mı ? Ayrıca ÖTV de vergi sorumlusu kimdir ve ÖTVye hizmetler dahil mdir yoksa sadece mallardan mı alınır ? Son olarak kurumlar vergisinde bir yıl mali yil mı yoksa takvim yılı mı ? Cok cok teşekkürler şimdiden

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yukarıdaki soruları bir mali müşavir ya da vergi uzmanı yanıtlarsa sevinirim.

      Sil
    2. Zarardır ve gider olarak gösterilebilir. ÖTV'de vergi sorumlusu ve kanuni vergi yüklenicisi satıcıdır. ÖTV'ye bildiğim kadarıyla sadece mallar tabidir.

      Sil
  42. Hocam,

    Az önce Stephen Hawking'le görüşmem bitti. Ofisinden ayrılırken, Mahfi Hocam'a selamlarımı iletirsiniz, dedi.

    Haberiniz olsun...

    YanıtlaSil
  43. Tasarruf-Yatırım özdeşliği tam olarak nedir hocam?Bu özdeşlik nasıl elde edilir?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tasarruf - yatırım özdeşliği kapalı ekonomi modelinde tasarrufların yatırıma dönüştüğünü ifade eder.
      https://www.google.com.tr/search?q=tasarruf+yat%C4%B1r%C4%B1m+%C3%B6zde%C5%9Fli%C4%9Fi&ie=utf-8&oe=utf-8&gws_rd=cr,ssl&ei=Lq2aVtaWK8WwsQH_oLnACw
      Yukarıdaki linki tıklayın karşınıza ilk gelen metinde tasarruf yatırım özdeşliğini bulup okuyun

      Sil
  44. Hocam ne olacak bu memleketin hali

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Son 200 yılın sorusu. Ve ne yazık ki 200 yıldır yanıtı bulunabilmiş değil.

      Sil
  45. ekmege zam geldi. Neden sizce gida fiyatlar artmaktadir
    dunyada gida fiyatlari dusuyor bizde allah ne verdiyse firliyor sebebi sizce nedir

    Sizce Suriyelilerin her yil 85 bin cocuk yapmasiturkiyede ve sayilari 3 milyona yaklasan Suriyelilerin gida enflasyonuna katkisi imkanli midir olasalik dahilinde midir?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gıda fiyatlarındaki artışın iki nedeni olduğunu düşünüyorum: (1) Tarım ve hayvancılık politikasında yanlışlar yapılıyor. (2) 2012'de çıkan Hal Yasası sistemi bozdu. (3) Türkiye'nin nüfusunun (en azından beslemek zorunda olduğu nüfusun) Suriyeli sığınmacılar dolayısıyla çok kısa sürede yüzde 4 - 5 kadar artmış olması.
      Suriyeli sığınmacıların gıda fiyatı artışında etkisi olmuştur çünkü arz bu kadar hızlı artmadığı halde talepte sıçrama oldu.

      Sil
    2. merkezin yanlis para siyasasi da etkili midir

      Sil
  46. elektrik fiyatlarinda zam olmasi kayip kacak olarak suriyelilerin kacak elektrik kullanmasini neden olarak gosterdi dagitim sirketleri zamlarda suriyeliler neden midir

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Elektrikte kayıp kaçak zaten çok yüksek ve o kaçağın bedelinin elektrik faturalarını düzenli ödeyenlere çıkartılması uzun zamandır mevcut bir uygulama. Son zamda sizin değindiğiniz gibi Suriyelilerin etkisi de vardır.

      Sil
  47. zorunlu özel emeklilik sistemi tam olarak nedir hocam? bes'e göre tasarrufları çok daha fazla artırıyormuş

    YanıtlaSil
  48. hocam kamu kaynaklarının israf edildiğini düşünüyor musunuz

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet fazlasıyla israf edildiğini düşünüyorum.

      Sil
    2. Bu yorum yazar tarafından silindi.

      Sil
  49. hocam uzun zamandır bir sistem üzerine düşünüyordum.türkiye ekonomik olarak 15 bölgeye ayrılarak her bölgede bir kobi ve girişimcilik borsası kurulacak.bu borsaları ilk olarak devlet fonları bankalar fonlayacak.ondan sonra ise halkın elindeki kısıtlı tasarruflar ve yastık altı altınlar bu borsaya yönlendirilecek.finansmanda sıkıntı yaşayan yerel şirketler finansman sağlayarak güçlenip büyüyecek yerelde istihdam sağlayacak ve borsaya yatırım yapan halk ise kar payı ile tasarruflarını katlayacak.hocam böyle bir sistem mevcut mudur veya gerçekci midir?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mümkündür, ama bu düşünceyi bir model çerçevesinde geliştirmek lazım.

      Sil
    2. sayın adsız 22:30
      Neden 15 bölge ? neye bu sınıflandırmayı yaptınız ? Merak ettim konuyu açabilir misiniz?

      Sil
    3. model derken hocam açabilir misiniz biraz

      Sil
    4. Yani her bir konunun altını doldurmak lazım. Mesela halkın elindeki tasarruflar nasıl bir yöntemle bu borsalara yönlendirilecek, devlet nasıl bir teşvik uygulayacak? Bu tür öneriler bir fizibilite çalışması gerektirir. Ayrıntıları yazmak gerekir. Onu kastediyorum.

      Sil
    5. halkın elindeki tasarruflar tasarruf kooperatifleri kurulması yoluyla borsaya yönlendirilecek.devlet borsanın başlangıç sermayesini borsalara dağıtacak.borsada kalan para azalınca devlet önceliğe göre tekrardan fonlayacak.uygulanacak teşviklerden borsa yönetimi sorumlu olacak.borsa yönetimi de belediyeler ticaret odaları kosgeb temsilcilikleri üniversiteler ve kalkınma ajanslarından oluşacak.adsız 10:02 sistemin etkili olabilmesi için belirli bölgelere ayrılması gerek yoksa sistem bölgesinde yeterli gayreti gösteremez.15 sayısı 20 de olabilir 7 coğrafi bölgemizi daha bölgelere ayırdım. örneğin karadeniz'i orta doğu ve batı karadeniz diye

      Sil
    6. coğrafi ayrımla 15 bölge ayrımı pek mantıklı gelmedi. Sanayi bölgelerine göre, dış pazara göre, gelişmişliğe bağlı destek bölgelerine ya da üretim bölgelerine göre ayrım yapsak en azından bu bölgeye ayırma işinin mantığı olur. Kuracağın sistem net bir temele oturur ve bu konuda gelişme gösterir diye düşünüyorum. Kolay gele

      Sil
  50. hocam işsizlik fonunda yaklaşık 90 milyar tl varmış bu parayla yol yapcaklarına özel sektör için finansmanın bir ayağı olarak kullanılamaz mı? devlet yaklaşık 200 milyar tl lik bir yerli sermayeyi destekleme fonu kursa ve bu fonla özel sektördeki imalat ve teknoloji şirketleri desteklese veya kurdursa bu fonla 10-15 yıllığına düşük faizli büyük çaplı kredi verse. ve bu kredilerle o şirketler de büyüyüp arge yatırımı yapsa global çapta türk şirketlerimiz olsa hocam? hocam dünyada global çapta şirketleri olmayan ekonomi devleri var mıdır ? türkiye'nin yapması gereken bu değil midir hocam

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet Türkiyenin yapması gereken şeylerden birisi de dediğiniz gibi bu tür şirketleri geliştirmektir. Ama bu işsizlere destek olmak amacıyla kurulan fonla olmaz. Ayrıca bu iş sadece parayla da olmaz. Dünya çapında şirketler kurabilmek için sizce bizdeki hukuk sistemi ve uygulamaları, rekabet düzeni yeterli mi? Bence değil. Onlar olmadan bu tür şirketler kurmak kolay değil.

      Sil
    2. hocam türkiye'nin yaklaşık 200 milyar tl 'lik fon oluşturacak kaynağı var mıdır

      Sil
  51. havuz sistemi hakkında ne düşünüyorsunuz hocam kamu borçlarını azaltır mı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben bu tür zorlama sistemleri benimsemiyorum.

      Sil
  52. Sayın Mahfi hocam,

    Mali disiplin ve belediyelerin borçları-finansmanı üzerine yazınız var mı? Yada yazmayı düşünüyor musunuz?

    Saygılar
    3F

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Böyle bir yazım yok ama planlarım içinde yazmak var.

      Sil
  53. hocam bence bizdeki finansal sistemler çok güçsüz tasarruf miktarımızı bunlar da çok etkiliyor hocam.bir barclays'ımız bir societe generale'miz bir bnp paribas'ımız yok amerikan finans şirketlerine yaklaşamayız zaten ama avrupalı şirketlerle bile aramızdaki dev farklar var

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğru da bizdeki finans sistemi de diğer sistemlerimiz kadar güçlü. Reel sektörün neyse aşağı yukarı finans sektörün de o.

      Sil
  54. hocam bir videoda şöyle bir şey dinlemiştim:orada adam sgk'nın tek gelirinin bankalara yatırılan primlerin faiz gelirlerinin %4'lük karı olduğunu söylüyordu.bankalar ise %40 kar ediyormuş.sgk bank kurulduğu takdirde tüm gelirler sgk'ya kalacak diyordu böyle bir şey mümkün müdür?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mümkündür ama o zaman sadece SGK Bank'a değil her kamu kurumunun kendisine bir banka kurmasına izin vermek gerekir. SGK'nın kendi hastaneleri bile özelleştirilirken bankacılık gibi çok da fazla ihtisas gerektiren bir alana girmesi doğru olur mu?

      Sil
    2. hocam banka derken sadece faiz gelirlerini tek elde toplamak için banka derken videoda normal bankayı kastetmiyor

      Sil
    3. Hastaneler Bankacilik'tan daha fazla mi uzmanlik gerektiriyor? Allah askina toplama ve carpma yapmanin nesi uzmanlik gerektiriyor? 6 ayda tum 'ekran'lari ogrenirsiniz belki de 6 ayda iki tane etken madde ismi ezberleyemezsiniz.

      Eger dalavere yapma, insanlari kandirma gibi uzmanliktan bahsediyorsaniz, o ayri, bankalarin eline kimse su dokemez. Ama SGK'nin musteri cekmek icin ugrasmasi gerekecegini hic dusunmuyorum.

      Bu arada SGK Banka ya da diger kurumlarin mevduatlarinin kendi bankalarinda saklanmasi Erbakan doneminde 'havuz' sistemi ile hayata gecmisti. Bugun ne kadar beyhude oldugu anlasilan luzumsuz sebeplerden, ustune ustluk sahte seyhler ile algi olusturup o iktidar darbe ile indirilmisti. Ve sonuc cok daha avam bir siyasi akimin dogmasi oldu bir de Oyak Holding var tabi tesaduf.

      Sil
    4. Hem faize haram diyeceksiniz hem de devlete banka kurdurtup insanlardan vergi diye topladığınız paraları onların lehine harcamayıp o bankalarda toplayıp bir de üzerine faiz alacaksınız. Sonra da bana havuz sisteminin faydalarını anlatacaksınız. İnsan her şeyden önce tutarlı olmak zorundadır.
      Devlet hizmet yapmak için para toplar, faiz kazanmak için değil.

      Sil
    5. onların lehine harcanmayacağını harcanmadığını nereden çıkardınız 1995'deki memur zammının kaynağı nereden geldi hocam ?

      Sil
    6. 1995 deki memur zammının kaynağı IMF'den 1994 krizi sonrası 1994'de 225 milyon SDR ve 1995'de alınan 225 milyon SDR (toplam 750 milyon dolar) tutarındaki stand by kredisi taksitlerinden geldi.

      Sil
    7. Reel Faiz'e haram diyorum tabi ki. Enflasyon etkisine de faiz diyoruz, haksiz kazanc getiren olmayan bir borc olusturan seye de faiz diyoruz. Bu ikisini ayirt etmezsek sap ve saman karismis olur.

      Asil celiski devletin topladigi vergiyi ozel bankalara yatirip, bundan faiz geliri elde etmesi degil mi? Bu oyle haksiz bir durum olusturuyor ki. Maaslari ele alalim. Devlet once maaslari ozel bankaya veriyor, bir de 'rekabet' ortaminda yapiyor bunu. Bu maaslar tum vergilerden olusuyor. Sus payi olarak 'promosyon' veriliyor memurlara. Peki bankalar bu mevduati ne yapiyor, ya kredi veriyor, fais gelir elde ediyor, ya da devlet tahvili aliyor, gene benim vergim bankaya kar olarak aktariliyor. Sonuc ben vermem gerektiginden daha fazla bir vergi veriyorum. Kamu gorevlisi ise verdigim verginin bir kismini geri aliyorum bu promosyonlarla, ama normal vatandas olarak ne aliyorum? Ustune ustluk aslinda olmayan para, yani vergi daha toplanmadan piyasaya girmis oluyor, bu da enflasyona pozitif etki yapiyor. Normal vatandas olarak paramin degeri azaliyor.

      Hem siz SGK'yi saglik kurulusu saniyorsunuz sanirim, SGK aslinda bir sigorta kurulusudur, yani bankaciliktan anlamiyorsa, baska bir seyden anlamasini beklememek gerekir.

      Sil
  55. hocam kamu kaynaklarının israf miktarının boyutu 30-40 milyar dolayında var mıdır?
    bir de hocam ziraat bankası halkbank vakıf bankası eximbank gibi devletin bankaları bir holding şeklinde birleşse nasıl olur?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İsrafın boyutunu tam olarak bilemiyorum.
      Bence iyi olmaz. Gereksiz bir kademe daha çıkar.

      Sil
  56. Hocam net hata noksan konusuna dönersek siz bu kalemin 2008 den beri şişirme olduğu kanısındasınız. Peki uluslararası faktörler ve yerel piyasa oyuncuları bunun farkında değiller mi? Bence gayet farkındalar. Peki biz neden bile bile bu tür bir alaverenin altına giriyoruz. Burdaki çıkarımız nedir tam olarak?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben bu kalemin şişirme olduğu kanısında değilim. Sadece ne olduğunun artık çözümlenmesi gerektiği kanısındayım.

      Sil
  57. Değerli hocam Ekonomi dersleri sisteminde anlatığınız,paranın bir karşılığı var mıdır ?Konusunu yazı dizinize eklermisiniz tartışalım çok faydalı olucak.Birde yayına çıktıgınız kanalda bugün programınız kesildi,kesintiye uğraması gerekiyordu haber değerliydi ama yaklaşık 20 dk boyunca devamlı 3 kare fotonun gösterilerek spikerin 3 cümleyi tekrar etmesinin seyirci üzerinde ki etkisi nedir acaba ? IQ 'su 200 olan aptallaşır bu habercilik anlayışıyla!Sizi dinlemek için için 20 dk o işkenceye katlandım sonra yayın bitti zaten.Biraz kalite hocam iletin lütfen kanalınıza.Saygılar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim o konuda bir yazım var zaten: http://www.mahfiegilmez.com/2012/02/kagt-parann-karslg-var-m.html
      Yayın konusunda haklısınız. Ama yapacak şeyler sınırlı.

      Sil
    2. gereksiz bir kademe derken hocam ? ramazan kurtoğlu bey ile tanışmışlığınız var mıdır

      Sil
  58. ne olacak bu emtialarn hali

    YanıtlaSil
  59. Sıcak gelişme İran ambargosu kalktı.

    Bunun sonucunda;
    - iran da yuzde 8 lik bir buyume bekleniyormuş.
    İran pazarı bakire gibi. Yatırıma fazlasıyla açık ama kültür ve din faktörü var! Ama inşaat hastahane ilaç sektörü en sorunsuz sektörler burası için.

    İran dunyaya açıldı petrol ihracını arttıracak dolayısıyla petrol $24 görecek.

    İran bu işten olumlu etkilenecek belli ama sorun şu Türkiye'ye ne olacak. Ticaret siyasi gerilimi(suriye ve arabistandan kaynaklı) gözardı edebilecek mi?

    Bu konuda görüş ve yazınızı merakla bekliyoruz hocam.

    Saygılar
    3F

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. petrolde analistler 21.5e kadar indi artik yeni dip 21.5 dollar. gecen hafta 23du ondan onceki haflarda 24 ... aralikta 27 dolardi hatirlatmak isterim. ortalam 23 dollar. buralardan sonra yukseise gecer/ olmasi gereken saglik ban 57/65 bandi arasi en guzeli.

      Sil
  60. EKİM-KASIM 2016, GENEL SEÇİM VAR!

    370 MİLLETVEKİLİ HEDEFİ İÇİN SEÇİM ÇALIŞMALARI ŞİMDİDEN BAŞLADI!

    HANGİ PARTİ OLDUĞUNU YAZMAYA GEREK YOK HERHALDE!

    http://www.sozcu.com.tr/2016/gundem/baskin-secim-ile-400-vekil-1047133/

    YanıtlaSil
  61. Sayın Üstadım, bir ekonomi hakkında sağlıklı analizler yapmada o ekonomiyi oluşturan sektörlerin paylarını bilmek de önem arz ediyor kuşkusuz. Merak ediyorum Türk Ekonomisi içinde kamu sektörünün ve özel sektörün payı nedir? Bu konuda Güneri Akalın hocanın bir tespiti vardı yıllar önce. Güneri hocaya göre Türkiye ekonomisinin yüzde 65’ini kamu sektörü oluşturuyor diyordu bundan 15 yıl önce. Tabi yıllar içerisinde ekonominin bileşenleri çok değişti. Acaba bugün için kamu sektörünün milli ekonomi içindeki payını ölçen sağlıklı bir bilgi/veri var mıdır? Paylaşırsanız memnun olurum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. % 65'lik kamu sektörü payı söz konusu değil. Burada varlıklar üzerinden değil üretim üzerinden gitmek lazım. Ben bunun hesabını yapmadım böyle bir hesaplama olup olmadığını da bilmiyorum ama mal ve hizmet üretiminden gidersek kamu kesiminin payının % 65 olması mümkün değil. Ben bunu bir hesaplamaya çalışayım bakayım ne çıkacak?

      Sil
    2. Hocam bildiğim kadarıyla devlet en büyük satın alma yapan birim. Şirketlerin çoğu devlete iş yaparak zenginleşiyor. Kamu israfı da konuya dahil edersek, örneğin kalori değeri çok düşük dolgu malzemesi kalitesinde kömürü en üst kalite diye devlete satabiliyorsunuz. Maliyet 1 kazanç 10! Devlete iş yapan kazanıyor. Steve jobs türkiye de olsa apple anca çimento fabrikası açardı diye bir yazı okumuştum. Buda uluslararası şirket kurma vizyonumuzun özeti olsun!

      Sil
  62. Hitler donemi almanya ekonomisi nasildi. Hitler turu bir baskanlik sistemi ulkemize hayir huzur ve saadet istkrar iktidar getiri mi

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Park dönemi G.Kore'sine bakınız.

      Zor ile kalkınma modeli geçmişte kaldı. Artık istesek de olmaz o yöntem. İnsanların demokratik taleplerinin uyandığı, görüşlerine saygı istediği ve refah talep ettiği dönemlerde artık otorite ile kalkınma modeli çok zorlanır ve başarılı olamaz.

      Bkz. Gezi olayları

      İ.İ.

      Sil
  63. bir de hocam ziraat bankası halkbank vakıf bankası eximbank gibi devletin bankaları bir holding şeklinde birleşse nasıl olur? diye sorduğumda gereksiz bir kademe daha çıkar diye cevapladınız.cevabınızı tam anlayamadım.

    YanıtlaSil
  64. Bu bankalarin hepsi artik kurulus amaclarindan cok ama cok uzaklasti. Kurulus amaclari adlarinda kaldi. Madem artik eski amaclari yok o zaman var olmalarinin bir geregi de yok. Gunumuzde (bu iktidar ve oncesinde) arpalik ve milletin vergisini ona buna peskes cekmek icin kullaniliyorlar. Hatta oyle komik hal aldi ki bu durum devletin bankalari kredi veriyor, ozel sektore kopru, yol, havalimani yaptirtiyor, bir de devlet acilisini yapiyor o isletmelerin. Sanki pratikte kamunun olacak o isletmeler bittiginde. Saka gibi.

    YanıtlaSil
  65. var olmalarının gereği yok diye bir şey yok bunca yıllık bankalar öylece kapatılamaz.holdingleşsinler thy benzeri de özelleştirilebilir.kötü yönetim var diye kurumlar kötü olamaz

    YanıtlaSil
  66. milletin vergisini almasın kendi sermayesi yeter bence

    YanıtlaSil
  67. hocam ekonomi ve maliye eğitimi liselerde mi başlamalı ekonomi lisesi gibi liseler olsa mesela?
    solidarizm(dayanışmacılık)hakkında ne düşünüyorsunuz

    YanıtlaSil
  68. Hocam ben 3. Sınıf maliye öğrencisiyim net hatalar sınav sorumuzdu sizce sıcak paralar net hata kaleminin içine girer mi.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Lozan Antlaşması 2023'de Bitecek, Biz de Madenlerimizi Çıkarabileceğiz!

Konut Fiyatları Niçin Eskisi Kadar Artmıyor?

Paradan Para Kaybetme Dönemi