30 Ağustos 1922

Türk ordusunun, İtilaf Devletlerinin desteklediği Yunan ordusuna karşı giriştiği genel saldırıyı tanımlayan Büyük Taarruz, Kurtuluş savaşının en önemli aşamasıdır. 21 Ağustos 1922’de taarruz emri verilmiş, 26 Ağustos’ta saldırı başlatılmış, 30 Ağustos Başkumandanlık Meydan Muharebesinde Yunan kuvvetleri yenilmiş ve 9 Eylül’de Türk ordusunun İzmir’e girmesiyle Büyük Taarruz sonuçlanmıştır. Yunan kuvvetleri 18 Eylül’de Anadolu’yu tamamen terk etmiştir.

Saldırının başlayacağı 26 Ağustos gecesini Nazım Hikmet, Kuvayı Milliye Destanı’nda 8. Bap’ta ‘26 Ağustos Gecesi Saatler’ başlığı altında şöyle anlatıyor:

“Dağlarda tek 
                    tek
 
                         ateşler yanıyordu.
 
Ve yıldızlar öyle ışıltılı, öyle ferahtılar ki
 
şayak kalpaklı adam
 
nasıl ve ne zaman geleceğini bilmeden
 
        güzel, rahat günlere inanıyordu
 
ve gülen bıyıklarıyla duruyordu ki mavzerinin yanında,
 
birdenbire beş adım sağında onu gördü.
 
Paşalar onun arkasındaydılar.
 
O, saati sordu.
 
Paşalar : “Üç” dediler.
 
Sarışın bir kurda benziyordu.
 
Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı.
 
Yürüdü uçurumun başına kadar,
 
eğildi, durdu.
 
Bıraksalar
 
ince, uzun bacakları üstünde yaylanarak
 
ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak
 
Kocatepe'den Afyon Ovası'na atlayacaktı.”





Sonrasını Mustafa Kemal anlatıyor Nutuk’ta:
“…26 Ağustos sabahı Kocatepe’de hazır bulunuyorduk. Sabah saat 5.30’da topçu ateşimizle taarruz başladı. Efendiler, 26/27 Ağustos günlerinde, yani iki gün içinde, düşmanın Karahisar’ın güneyinde 5 ve doğusunda 20 – 30 kilometre uzunluğundaki müstahkem mevkilerini düşürdük. Yenilen düşman ordusunun bütün kuvvetlerini, 30 Ağustos’a kadar Aslıhanlar yöresinde kuşattık. 30 Ağustos’ta yaptığımız savaş sonunda (Başkomutan savaşı) düşmanın ana kuvvetlerini yok ettik ve esir aldık. Düşman ordusunun başkumandanlığını yapan General Trikopis de esirler arasına girdi. Demek ki tasarladığımız kesin sonuç beş günde alınmış oldu. 31 Ağustos 1922 günü ordularımız ana kuvvetleriyle İzmir’e doğru yol alırken, diğer birlikleriyle de düşmanın Eskişehir’in kuzeyinde bulunan kuvvetlerini yenmek üzere ilerliyordu.”

“Efendiler, Başkomutan Savaşı’nın sonuna kadar her gün büyük başarılarla gelişen taarruzumuzu, resmi bildirilerde pek önemsiz harekâttan ibaret gösteriyorduk. Maksadımız, durumu mümkün olduğu kadar dünyadan gizlemekti. Çünkü düşman ordusunu tamamen yok edeceğimizden emindik. Bunu anlayıp düşman ordusunu felaketten kurtarmak isteyeceklerin yeni teşebbüslerine meydan vermemeyi uygun görmüştük. Gerçekten, bizim hareketimizi sezdikleri zaman ve taarruzumuzun arkasından bize başvuranlar olmuştur. Örnek olarak biz taarruza devam ettiğimiz sırada, Bakanlar Kurulu Başkanı olan Rauf Bey’den (Rauf Orbay), ateşkes konusunda İstanbul’dan haber geldiğini bildiren 4 Eylül 1922 tarihli bir telgraf almıştım.”

“Doğrudan doğruya bana gönderilen bir telsiz telgrafta da, İzmir’de İtilâf Devletleri konsoloslarına benimle görüşmelerde bulunma yetkisinin verildiği bildirilerek, onlarla hangi gün ve nerede buluşabileceğim soruluyordu. Buna verdiğim cevapta da 9 Eylül 1922’de Kemalpaşa’da görüşebileceğimizi bildirmiştim. Gerçekten de, söz verdiğim gün, ben Kemalpaşa’da bulundum. Fakat görüşme isteyenler orada değildi. Çünkü ordularımız, İzmir rıhtımında ilk verdiğim hedefe Akdeniz’e ulaşmış bulunuyorlardı.”

Türk Kurtuluş Savaşı, yıllardır emperyalizmin baskısı altında ezilmiş bütün halklara, bu ezilmişliğin bir kader olmadığını ve kendi kaderlerini kendilerinin belirleyebileceğini göstermiş müthiş bir başkaldırıdır. O inanılmaz başkaldırının başkomutanı Mustafa Kemal Atatürk’ün ve Kurtuluş Savaşımızın bütün kahramanlarının aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyor, ulusumuzun en büyük bayramı olan 30 Ağustos Zafer Bayramını kutluyorum.

Yorumlar

  1. Hocam maliye ögrencisinin mutlaka ögrenmesi gerekenler ve okuması gereken kitaplar nelerdir ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Nutuk. Sadece Maliye ogrencilerinin degil herkesin okumasi gereken bir kitap.

      Sil
    2. Makroekonomi, mikroekonomi, dışticaret, finans ve muhasebe kitapları okumalısınız.

      Sil
    3. Bu hafta zafer haftasi. Maliye kitaplarina sadece bir hafta ara versen ne olurdu.

      Hoca 30 Agustos 1922 diyor.

      Bizimki,

      Hocam hangi Maliye kitabi.

      Sil
  2. Elin Arabının kabile savaşlarını, kervan baskınlarını "büyük zafer" diye okullarda öğretip emperyalizme karşı bu milletin ulu önder Mustafa Kemâl Atatürk liderliğinde kazandığı büyük zaferi küçültmeye çalışanlar hariç tüm halkımızın 30 Ağustos zafer bayramını kutlarım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Senin gibileri olduğu müddetçe gerici zihniyet bu ülkede kazanır çünkü aç bak Atatürk "O elin arabının" kazandığı zafer için ne demiş! Yobazlıkta onlardan geride kalmazsın.

      Sil
    2. Ne demis kardrs yaz da bilek...

      Arkadas elin arabi demekle guzel yazmis alindugun nedir. Elin arabi denilenler bizi sirtimizdan vurdu haverin yoj heralde az kaldi hepsibi debize dokecegiz.

      Sil
    3. Kardeşim "elin arabi" demekle kimi kastettigini cesaretin varsa açıkla. Açıkla da cehaletin ortaya ciksin.

      Sil
    4. Elin Amerikalısının icadı olan televizyonda bol bol dizi seyredip elin Almanının yaptığı otomobillere binerken hiç alınmıyorsunuz da elin Arabı denince niye kızıyorsunuz?

      Sil
    5. Elin arabı İngiliz Lawrence ın Osmanlıya karşı birleştirdiği arap aşiretledir.

      Sil
    6. Net konuşacaksın kardeş. Ortaya bir laf atıp polemik yaratmayacaksın. Ona bakarsan para babaları her yerinden vuruyor haberin yok. Sen paradan vazgecebildigin ölçüde insansın. Herkesin yüzüne söyle bakalım işin bile olmaz. Ama söyleyeceksin işte seni insan yapan kim olursa olsun yanlışına yanlış, doğrusuna doğru diyebilmektir. Bir şeyleri kaybederim diye korkak korkak yazarsan sen insan değilsin.

      Sil
    7. Oku bak ne demiş,
      http://www.ataturkinkilaplari.com/ao/58/ataturk%E2%80%99un-hz-muhammed-ile-ilgili-dusunceleri-ve-sozleri.html

      Sil
    8. Adsız 13:10

      O zaman net konuşayım. 300 kişi ile bir ticari kervanı vurmak için gidip, kervanı yakalayamayınca o kervanı korumak için gelenlerle savaşıp yenmekle 30 Ağustos zaferini karşılaştırıyor ve birinciyi üstün görüyorsan bence sen millete insanlık dersi falan vermeyi bırak da git tedavi ol.

      Sil
    9. Ben tedavimi oldum biraderim. Benim biriciyi üstün gördüğümü nereden çıkardın? Asıl sen şu an her yerde kol gezen baronlara değil de bana ders verdiğini sanmakla neyi kastettiğini anlamadığın için asıl sen tedavi ol. Bilim senin sorununa tedaviyi bulduysa şanslısın adam.

      Sil
  3. Fransa ve Italya itilaf devletlerinin uyesi degiller miydi? Milli Mucadele doneminde Fransa'nin ve Italya'nin Ankara Hukumeti'ne silah sattigini biliyor muydunuz? Bu acidan baktigimizda Itilaf devletleri Ankara Hukumeti'ni de desteklemis olmuyor mu?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İtalyanların ve Fransızların Milli Mücadele sırasında Ankara hükümetine silah sattığını gösteren bir kaynak adı ve sayfası verebilir misiniz bana?

      Sil
    2. "Mustafa Kemal Atatürk", Edward J. Erickson (Turkce cevirisi de mevcutmus)
      Sayfa 31;
      "Arms and equipment remained a constant problem for nationalists. Surprising many people, and especially the British, Kemal brokered a deal with the new Soviet state for the purchase of military weapons. Altogether, in the name of 'anti-imperialism.' the Soviets provided the nationalists with 45,000 rifles, 300 machine guns, a hundred artilery pieces and tons of ammunition. Ironically, much of this came from the captured stocks destined for the Tsar that were abandoned by the Allies. There were other sources of weapons as well from demobilizing but impoverished European countries hungry for cash. For example, Germany sold the nationalists 10,000 rifles, 5,000 swords, 1,000 Parabellum pistols, 26 aircraft, 500 km of telephone cable, 100,000 hand granade and many other military supplies. Even the _French_, who were technically allied with Greece against the nationalists and were actually occupying southern Cilicia, sold the Turks weapons, including 1,500 light machine guns, ten aircraft and tons of ammunition."

      https://encyclopedia.1914-1918-online.net/article/occupation_during_and_after_the_war_ottoman_empire

      Bu kaynakta ise Italyan'larin silah sattigina ve kontrolunde bulunan Ege kiyiliarindan (dedenizin de katkida bulundugu) silah kacakgiligina musaade ettikleri anlatiliyor.

      Ozellikle ikinci kaynak gercekten okumaya deger. Buna benzer baska kaynaklarda da benzer tabirleri, ozellikle Cilicia cikartmasinda (Guney Cephe) Fransiz'larin silahlarini Turklere teslim edip Turkler ile savasan Ermeni'lere ihanet ettikleri de kaynaklarda mevcuttur.

      Burada Milli Mucadele donemi aleyhine bir seyler soyledigim cikartilmasin lutfen. Ancak tarihsel gercekleri bilirsek, bugunu daha iyi anlariz diye dusunuyorum. Hepimiz okul siralarinda fazlasiyla sovenist tarih goruyoruz zaten.

      Sil
    3. Ne demişler paranın dini imanı olmazmış. Aslında o sözün doğrusu ticaretin diye başlaması olmalı. Çünkü para sadece aracıdır. Yapılan iş ticarettir. Ve ticaret böyle bir şeydir. Bir yandan Yunana destek verirken bir yandan da Türke silah satar.

      Sil
    4. ingilizler sykes-picot anlaşmasını bozunca, fransızlar; yunanlılar izmir'e çıkartılınca italyanlar anadolu macerasının sonuna geldiklerini anladılar. yani 1920'de itilaf devletledevletlerinina kara kedi geçmişti. bu tarihten sonra fr. ve it. kendi çıkarlarına uygun politikalar uygulamaya başladı. ankara hükümetiyle de bu anlayışla ilişki kurdular. silah satarken de itilaf devletlerinden biri olarak satmadılar. bu bağlamda son cümleniz yanlış bir vargı içeriyor.

      not: bunlar hep ideolojik gözlük kullanmaktan ve kronolojiyi ideolojiye uydurmaya çalışmaktan oluyor. ��

      Sil
    5. Aslinda Yunan'a destek veren sadece Ingilizlerdi. Lozan'da Ingilizler Fransiz ve Italyan'larin kendilerine ihanet ettiklerini acikca belirtmislerdir. Mudanya ateskes anlasmasi Fransizlarin destegi ile oldu. Sonra bagimsiz Turkiye Cumhuriyeti Vagon Li'ye (ve daha bir suru seye) 1970lere kadar bos yere para odedi. Bizi bu duruma surukleyen Ittihat ve terakki uyelerinin isimlerini de sokaklarinda yasatiyor. Ahde vefa.

      Sil
    6. Bu paranin da Ruslarin verdigi altinlar'dan geldigini biliyor muydunuz? Bolsevik devrimi yeni olmustu ve Ruslar Ingilizleri uzak tutup mesgul edebilmek icin Turk'leri desteklediler. Devrimden once Dogu cephesinde ve Sarikamista bizi az ugrastirmamislardi ama.

      Sil
    7. Ruslar kurtuluş savaşında altın vermediler, silah verdiler strateji ve planlama yardımı yaptılar. Altınları verenler Hindistan Müslümanlarıydı (sonradan Hindistandan ayrılıp Pakistanı kuranlar.) Kurtuluş Savaşında Türkiye'ye strateji anlatan iki Rus Generali Frunze ve Voroşilov'un heykelleri Taksim Anıtında Atatürk'ün arkasında yer alır.

      Sil
    8. o paranın ingilizlerden habersiz toplanıp, ankara'ya ulaştırıldığını düşünmüyorsunuzdur umarım. ingilizlerin, ankara'yı sovyet yardımından vazgeçirme girişimiydi. mustafa kemal oyuna gelmedi.

      Sil
    9. Bazi seylere tesaduf de diyebilirsiniz. Ancak Osmanli'yi ve Rusya Imparatorlugu'nu yikima goturen nedenler cok benzerdir. Gariptir ikisi de 19. yuzyilin sonunda Osmanli'da "Turklestirme", Carlik Rusyasi'nda "Ruslastirma" akimlari ile belirli kesimlerde rahatsizlik olusturmustur. Yuzlerce yil izlenmeyen politikalar, Sultanlarin, ya da Car'larin beceriksiz, kendi hobilerinden ulke sorunlarini vakit ayirmadiklari, ve yonetimin daha cok alt siniftan gelen, yokluk gormus, dolayisiyla maddi zaaflari olabilecek insanlara devretmelerinden kaynaklandigi soylenebilir. Bu isyanlarda isyani baslatanlarin da, bastiranlarin da batili devletler ile iyi iliskilerinin oldugu belgelidir.

      Carlik Rusyasi ve Osmanli Imparatorlugu'nun yikilmasinda bir tarafta Mondoros ile "tarihe karisan" Ittihat ve Terakki tarafindan bastirilan 31 Mart vakasi gibi "bardagi tasiran son damla" varken, bir tarafta Brest-Litovsk ile "tarihe karisan" Sosyalist Devrimci Parti tarafindan bastirilan Kanli Pazar (Kravavoye Vaskriseniye) vardir.

      Bugun zincir reaksiyona benzeyen Arap bahari'ni da tesadufler sonucu oldugunu dusunebiliriz. Dusunmek serbest. Ancak dedigim gibi bazi seylerin daha onceden anlasilmis oldugu ve anlasmaya bagli kalindigi da baska bir dusunce, es gecmemek lazim.

      Yikilan monarsilerden sonra kurulan devletlerin birbirlerine yardimci olmasi, bu acidan bakildiginda cok da garipsenecek seyler degil. Acaba bunlar ahde vefa geregi mi yoksa politik cikarlardan dolayi mi kolay bir cikartimda bulunmak zor gorunuyor.

      Sil
    10. Benim anladığım emperyalistler kaybeden, kaybeden taraf olmayı sevmiyor 2 taraflı kayıp yaşamamak içinde ne icap ederse onu yapıyor bir başarı kazanma ihtimaline karşı herkesi destekleyerek kazanan kazanan oluyorlar. Emperyalistlerin o zaman yaptığını ''Duygusal yaklaşma çıkarlarını koru'' bizde son 15 yıldır terk ettik. Herşeye duygusal yaklaş ve kaybet, kaybeti seçtik herşeyi siyasi malzeme yap, taraftar safını sıklaştır. Dış siyasette ve ekonomide kaybet kaybeti sorulusunu ararsan dış mihraklar:))) Herkes de yedi. Afiyet olsun. Mıhlama gibi güzel bu dış mihraklarla uğraşmak hadi hayırlısı Allah ataları bu Kurtuluş
      Savaşını veren milleti, beterinden korusun.

      Sil
    11. Onceki yorumda Carlik Rusyasi diye bahsettiklerim, "Rusya Imparatorlugu" olacakti, duzelteyim.

      Sil
    12. sevgili mahfi hocam, ruslar para göndermedi demişsiniz. bu hem doğru hem yanlış. burada prof. timur kocaoğlu ayrıntıları ile buhara cumhuriyetinin sovyetler üzerinden gönderdiği parayı anlatıyor. sovyetler çok büyük bir bölümünü tırtıklamışlar. kucak dolusu saygılar

      videonun cüretkar isimlendirmesi ilgidışıdır

      https://www.youtube.com/watch?v=FmLf22cpj_U

      Sil
  4. Hocam iyi akşamlar;Bugün öğleden sonra ortanca oğlumla birlikte güzel bir yemekten sonra bayağı büyük bir bayrak alıp onu yaylaya bıraktım.Yarın asmasını söylediğimde ''baba asarken andımızıda söyleyeceğim''dedi.Vatanı sevmek DNA'dan geçiyor.Tabiiki terside.

    YanıtlaSil
  5. Hocam, Mises'ın İnsan Eylemi (Human Action) kitabını okudunuz mu? Okumadıysanız bir tane hediye etmek istiyorum size.

    YanıtlaSil
  6. Hocam sayenizde Atatürk sevgisi oluştu bende...Fakat yine de, bazı sebeplerden dolayı(dinî değil) Atatürkçü olamıyorum. Öyle dönemin şartlarıyla falan da değil yani.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kardeşim sana şunu söyleyeyim Atatürk Atatürkçülük istememiştir. Atatürkü kullananlar olduğu gibi dini kullananlar olmuştur. Uyanık olmak insanın kendi elinde. Sen açıp bakmazsan seni yönetirler. Alırlar verirler ruhun duymaz. Sen Atatürkçü olma ama Atatürk'ün bilim ışığında yürü. Aklet yani. Kitap sana akletmeni vurguluyor. İlim ve fen gelişecek fakat insanlık için barış mı getirecek savaş mı getirecek bunu da düşünmek gerekir. Barış getirmeyen hiçbir şey akıllı insan için kabul edilmemeli.

      Sil
    2. Bende degilim bisi kaybetmiyosun

      Sil
    3. Mesele Atatürk'ü sevmek ya da sevmemek değil, onun ilerici, bilime dayalı, kadını da erkek gibi toplumun eşit bir varlığı olarak gören, ortaçağ karanlığının yerine aydınlanmayı koyan düşüncelerini rehber edinmektir.

      Sil
    4. Iktisatci Mahfi Hocanin bir yazisi ile Atatürk sevgisi olusabildiyse Hocami tebrik ediyorum. Bu tarihte ilk ve müthis bir olay olsa gerek.

      Halbuki Atatatürkü sevmek icin o Kadar cok gerekce var ki. Bunca yildir eline Atatürk ile ilgili herhangi bir materyal gecmemesi de cok ilginc. Belli ki sevmemek icin bayagi direnmis.

      Sil
    5. M.K.ATATÜRK, esasında kendisine gazi mustafa kemal denilmesini istiyordu. ancak halk arasında Atatürk ismi yaygınlaşınca halkına büyük saygısı olan m.kemal de itiraz etmemiş kabul görmüştür. nur içinde yatsın o büyük insan büyük lider.

      Sil
    6. Adsiz 19:44, uydurup uydurup durmayin. Ataturk soy ismini bizzat Mustafa Kemal secmistir. Seyhi ucuran muridi.

      Sil
  7. Ben de 30 Ağustos Zafer Bayramımızı kutluyorum. Gazi Mustafa Kemal Paşa'dan sonra gelen basiretsiz yöneticiler ülkeyi çıkmazın içine sürüklemişler ve aymazlık toplumun her tarafını sarmıştır. Bu aymazlıktan çıkış büyük uyanış dalgasıyla olacaktır. Kutsal kitap anlanmalı! Nutuk anlanmalı!
    Ayrıca; M. Emin Değer'in Oltadaki Balık Türkiye Emperyalizmin Tuzaklarındaki Ülke kitabını biz Türk toplumuna öneriyorum.

    YanıtlaSil
  8. Ne Mutlu Türküm Diyene...

    YanıtlaSil
  9. değerlendirmeniz nedir hocam? (siyasi polemik açısından sormuyorum) bütçenin kullanımı, kaynakların kullanımında fayda analizi??

    http://m.gercekgundem.com/diyanet-isleri-baskanligina-butce-yine-yetmedi-13-milyar-ek-butce-290125h.htm

    YanıtlaSil
  10. Hocam Atamizi ve bu muthis baskaldiriyi yapan ecdadimizi bu gunlerimizi bize miras biraktiklari icin sonsuz saygi ve minnetlerimle aniyorum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Atalarımız bize tertemiz bir vatan bıraktılar acaba biz onu koruyabildik mi? Şekilci toplum öze inmiyor!

      Sil
  11. 19:30 ne güzel yazmışsin.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 19:30un şıracısı olabilir misin? Yoksa sen bozacı mısın?

      Sil
  12. Hocam
    İstatistik okuyan birinin ekonomi konusunda kendini geliştirmesi ve analizler yaparak tutarlı tahminler yapabilmesi için neler yapmalı gerekir?
    Genel başlıklardan ziyade net bir yol hatırası önerebilir misiniz?
    Önce şunu oku sonra şu programı öğren vesaire.
    Sizin analizlerin için kullandığınız kaynaklar nelerdir?
    Yapılan analizlerin piyasa ile tutarlı olması için ne yapılması gerekir?
    Tahminler ile piyasa hareketlerini öngörmek genelde mümkün olmuyor benim açımdan bu sorunu çözmek için sizden yardım istiyorum.
    Şimdiden teşekkür ederim.
    Saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben ekonomik analiz yöntemlerimi yazdığım Ekonomide Analiz kitabımda örnekleriyle anlattım. Ona bir bakın isterseniz.

      Sil
  13. Projektör yaksanız fişini çekecek insanlar var. iq projektörü sevmiyorsa sen de başka bir şey üret kardeşim o zaman!

    YanıtlaSil
  14. İnsanlar sosyal medyalarda Vatan Şaşmazı konuşuyorlarmış. Böyle algili bir toplumun bunu anlamasi icin altlarindan donlari alinmali herhalde. Bu kadar net. Emperyalizm ne demek onu bile bilmeyen toplumun tepesine pislik yagar da yine anlamaz.
    http://www.yenicaggazetesi.com.tr/mobi/diyanete-racon-nasil-kesilmisti-44034yy.htm

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bizim kadercilik anlayışımız yanlış. Uydurmalar din olmuş. Gelenekler din olmuş. Kader örneğin insanın hür iradesine göre şekillenir. İnsanın önünde sonsuz sayıda seçenek vardır. İnsanın aklını kullanıp veya kullanmayıp seçtiği seçenek insanın kaderini belirler, genellersek toplumun kaderini belirler daha da genellersek dünyanın kaderini belirler. Sen neyi seçip yönelirsen sonucu önceden bellidir. Bu kaderdir. Yani yaptığın her şeyin sonucuna katlanırsın. Bu insana bağlıdır. Ra'd Suresi 11. Ayete bakın. İnsanın kendini düzeltmesi ilk şarttır. Sonrası Allaha bağlıdır. İnsanlık için gelen son kitabın içi boşala boşala dünyanın geldiği noktayı görüyoruz. Parası olanın borusu ötüyor, parası olan adam yerine konuluyor. Fakat buna karşı çıkmayan insana o evrensel din inmemiştir. Müslüman olmak başka şeydir, hristiyan olmak başka şeydir, yahudi olmak başka şeydir ama mü'min olmak apayrı şeydir. Bakmayın böyle yazdığıma benim de başıma gelen bir olaydan sonra böyle düşünmeye başladım. Bir musibet bin nasihattan yeğdir diye boşuna dememişler. Kutsal kitabı anlamak gerekir. İnsanlığın kurtuluşu için sorgulayan insanların olması gerekir. Bir şey üretmekle sorgulamış olmuyorsunuz sadece, aynı zamanda sömürüyorsunuz. Sömürünün sorgulanması gerekir. Dünya borç batağının altında. Bu insanlık ayıbıdır.

      Sil
  15. Tüylerimiz diken diken! Lakin güncel gidişatı okuyamayan bir toplumla daha ne kadar bu değerlerin içinde kalabileceğiz endişe duyuyorum.

    YanıtlaSil
  16. cumhuriyete yapılacak her olumlu katkı sadece atatürkün ismini yücelteceği, buradan siyasi bir rant çıkmayacağı için; yaparak değil yıkarak-bozarak tarihe geçmeye çalışanlar tarafından yönetiliyoruz...bugünlerde yaşadığımız herşeyin özeti budur, arkasındaki temel motivasyon da budur..

    atatürkün yaptığı çok büyük bir işti...600 yıllık sülale yönetimini tarihe gömmek, proto cumhuriyet dönemi diyebileceğimiz 4 halifeden sonra saltanata dönüşmüş halifelik denilen sünni krallığını ortadan kaldırmak...türkçenin yapısıyla alakası olmayan bir alfabeyi değiştirmek...

    bundan sonra bu kadar büyük devrimleri müspet manada daha da ileri taşıma imkanı olmadığı için ''restorasyon adı altında yapılmış olanları bozarsak, içini boşaltırsak atatürk gibi önemli işler yapmış bir adamı ancak tarihe gömer, yerini biz alırız'' diye düşünüyorlar...SALAK DEĞİLİZ YEMEDİK!

    YanıtlaSil
  17. 30Ağustos zafer bayramımız kutlu olsun. 1000yıl sonra da kutlanacağından emin olmak ve bu yönde ömrümüzü yaşamak yapmamız gereken bir görevdir. Cumhuriyet, Mustafa Kemal Atatürk, demokrasi, medeniyet, ilim, bilim sonuna kadar sahip çıkacağımız değerler olacaktır. Türk Orduları baş kumandanı ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurucusu mareşal gazi Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve aziz şehitlerimizin ruhu şad olsun. 30Ağustos zafer bayramımız kutlu olsun nice zafer bayramlarını başımız dik onurla gururla kutlamamızı Allah nasip etsin. Saygılar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sonsuz saygıları hak eden siz ve sizin gibi hocalarımızdır. Sayın hocam onurlu mücadeleniz için şükranlarımı sunuyorum. Yağdanlık olup cebinizi doldurmak yerine, onurlu ve dik durarak bizleri aydınlatmanız bizlere fener olmanız asla unutulmayacak. Allah uzun ömür versin.

      Sil
  18. Teşekkürler hocam bilgiler için. Üniversitede Nutuk dersi almıştım seçmeli olarak ama bu bölüm, bu taarruzu küçük gösterme ayrıntısını bilmiyordum. Artık derslerde anlatırken mutlaka üstünde duracağım. Atatürk nasıl bir komutandır ki daha taarruzdan önce 9 Eylül'e randevu veriyor itilaf devletleri temsilcilerine. Teşekkürler hocam tekrar. Hiç ummuyorken bilgi sahibi oldum.

    YanıtlaSil
  19. Bir elde Kuran, bir elde Nutuk...
    Tank motoru uretimine basladik.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Onun için motor yapamıyoruz. Motor yapmak için elde fizik, mekanik, elektronik kitapları lazım.

      Sil
    2. Mustesarim kitap yetmez anlayacak kafa da lazim...

      Sil
    3. Gemi makinesi uretiyoruz, Eskisehir'de
      TULOMSAS!..

      Sil
    4. tank motoru dediğiniz çocuk oyuncağı değil...

      bu sektörde tam bir kartelleşme var...neredeyse dünyadaki tüm tankların motorlarında ya MTU markadır ya da Rolls Ryce markadır...

      fransız tank üretse bu ikisinden birini kullanır, israil tank üretse bu ikisinden birini kullanır, amerikalısı da aynısını yapar...

      nerden biliyorum SSM'nin yayınlarından....orda bu mevzu anlatılıyor...pazar kapılmış olduğundan tank motoru üretmeye çalışmak ekonomik değil..

      Ankradaki FNSS gibi firmalarda tankın zırhı, gövdesi, suda giden zırhlı araç vs tarzı şeyler seri üretim olmasa da yapılıyor...

      Sil
    5. Tulomsas'in acilimi Turkiye Lokomotif sanayii anonim sirketi dir. Lokomotif nire gemi makinesi nire bilader? Fatih gibi gemileri karadan yuruteceksen olur uyar belki birbirine.

      Sil
    6. Birader herkes feragat edecek. Asgariye iniverin bakalim. Bol keseden olmuyor bu isler. Paralarin icinden konusmak cok kolay. Oh ne a memleket. Sesini dogru tarafa yonelt! Yoneltmezsen insan degilsin. Bunun uzerine kafayi yoracagina bos adamlarin pesinden gidersen sudan cikmis balik gibi ordan oraya savrulursun. Kolesi oldugunuz ideoloji seni yari yolda birakir fakat "insanlik" bakidir. Anlayana...

      Sil
    7. Teminate Tor, kimse tank motoru uretip tum dunyaya motor satalim demiyor (sanirim). Ancak uretmesek bile uretme kabiliyetine, bize ozgu tasarima ve bu tasarimlarin kullanisli prototipine sahip olmamiz gerekir. Rusya bu konuda cok guzel bir ornektir akliniza gelebilecek her teknolojiyi once sifirdan kendileri tasarlarlar. Sonra baris donemi tabi ki en ekonomik neyse onu kullanirsiniz. Savas ayri bir durum. Savas durumunda elinizi guclendirmek icin her zaman bagimsiz oldugunuzu gostermeniz gerekir.

      Sil
    8. Ulkenimizim kendine ait bir şey yapması zor, çünkü işler bu şekilde yürümüyor. Yani bizim çok iyi yatırımlar yapmamız gerekecek. Ama bu işi yapan sirketler zaten bizden cok cok fazla yatirim yapiyorlar. Yani bu iş kahramanlikla yurumuyor, baslar belki ancak yurumez. Zamaninda atilan adimlarin yurumedigine sahit olduk Vecihi vb. Bunlarin nedenleri çok da kapali ku tu degil aslinda. Sen bu ise yatirim yapmazsan kahramanlikla yurumez. Birileri baska seylerin reklamini iyi yapar sen de oyle kalir sonra unutulirsun. Yerli araba yapilamiyorsa Turk milletinin yeteneksizliginden değil, arabalari ithal eden buyukkk Turk sirketleeinin gucunden. Demekki yatirim yapip kendi uretimimizin olmasindan daha cok getirisi var ithal aracin. Gecenlerde sozcude bir haber vardi, yurt disindan ithal demir alacagiz insaat icin. Bizim demirimiz cok kaliteli ancak pahali, muteahhitler de bu demir isini uciza getirmek için yurt disindan ithal demirin vergisinin dusurulemsini istemis. Bu durumda eger yerli uretim desteklenmezse demir de uretilmez oyle kalir. Problem hep ayni yere cikiyor...

      Sil
  20. Uretimine basladik... diyorum.
    Matematik ve termodinamik zaten, beynimizde.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hayırlısı olsun. Keşke tank motoru üretimine gireceğimize perişan ettiğimiz tarım politikamızı düzeltmeye yönelseydik de mercimek ve kırmızı et ithal etmek yerine onları burada üretmekle uğraşsaydık.

      Sil
    2. Birazda mercimek den et den feragat etmemiz gerekiyo belki hocam bi mercimeği seneye tekrar ekersin ama o teknolojik gelişmeyi 15 20 30 sene de geliştirirsin

      Sil
    3. Mustesarim elin alman arabasina amerikan arabasina binmek iyiydi de simdi motor diyince niye tarima donuyoruz diyen arkadasa cevabiniz ne olacak?

      Sil
  21. Ülkeler arasında sürekli dostluklar da olamaz, sürekli düşmanlıklar da olamaz. Atatürk'ümüzün bizi aydınlatmak için gösterdiği hususlardan biri de anlık düşmanlıların ve dostlukların sürekli hale gelemeyeceği, Ülkeler arasında kin tutma olamayacağıdır. Buna en bariz örnek Türk yunan savaşından sonra Ülkelerin dostluk kurma girişimleridir. Ülkeleri refaha götürecek şey düşmanlılar değil, dostluklardır, müşterek menfaatlerdir. Bağnaz insanların (İnat, Nispet, Haset, Nefret, Kin) tutmaları ne insanları, ne de Ülkeleri Refaha, Mutluluğa götüremez. Savaşta bu gün size silah satarlar, yarın sizden destek beklerler. Atatürk savaştığı Ülkelere karşı hiç bir zaman bağnazlık yapmamıştır, dost diye de saflık göstermemiştir.

    YanıtlaSil
  22. Büyük Taarruz hemen Sakarya Zaferi’nden sonra niye yapılmadı?
    Sovyetler’den gelmekte olan yardım beklendi. Fransa’dan satın alınan Berlier kamyonları, otomatik silahlar, İtalya’dan satın alınan mühimmat beklendi.
    Erzak depolarında 1688 ton ihtiyati yiyecek depolanması gerektiği planlanmıştı; bunun tamamlanması beklendi.
    Piyade tüfekleri için 2.5 milyon mermi hesaplanmıştı; bunun sağlanması beklendi.Kaynak: Büyük Zafer;Taha Akyol Hürriyet Gazetesi.30/08/2017 tarihli bugünkü köşe yazısından

    YanıtlaSil
  23. Hocam merhaba. Varlık fonuna aşırı liberallerin bakışı nasıl? Sonuçta devlet yönetiyor, getirilerini devlet dağıtıyor. Aşırı liberallere karşı bir olgu gibi duruyor.

    YanıtlaSil
  24. Hocam son dönemde bilindiği gibi bütçe açığı arttı. Hükümet ne tür harcamalar yaptı örnek olarak?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Vergileri düşürdü ve erteledi. Gelir tahsil edilmeyince açık da arttı.

      Sil
  25. De de nize ingilizler iskence etmis. Siz hic intikam almayi dusunmediniz mi?

    Ayni sey benim buyuk dedemin basindan da gecti. Ben intikam pesindeyim. Bana nasip olnazsa yetistirdigim cocuklara bu mirasi birakacagim. Henuz bes yasinda olan cicuguma intikam yemibleri ettiriyoum. Buguk dedesinin ocunu almak icin. Simdi akpnin aiele bakanligi cicugumu ol mden alir korkusu yasamadan ona intikam yeminleri ettiriyirum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnsan bir kez intikam duygusuna kapıldığında bütün yaşamı şaşar.

      Sil
    2. Mahfi hocam, son zamanlarda artan altın ithalatı ile ilgili yorumunuz nedir? Talebin merkez bankasından olmadığı belirtiliyor TÜİK istatistiklerine bakınca. Peki neler oluyor? Ufukta beklenen ne gibi bir olumsuzluk var ki birileri altına abandı??

      Sil
    3. Ben bu altın ithalat ve ihracatı işini anlayamıyorum ne yazık ki.

      Sil
  26. Tarihi şanlı zaferlerle dolu milletimizin,30 Ağustos Zafer Bayramı'nı en içten duygularımla kutluyor,gazi ve şehitlerimizi minnetle anıyorum.Tarihle bugünümüzü güncellemek adına;M.K ATATÜRK' ün şu sözü üzerinde uzun uzun düşünülmesi gerekmez mi?
    "Askeri ve siyasi zaferler ne kadar büyük olursa olsun ekonomik zaferlerle taçlandırılmadıkça kalıcı olamazlar."

    YanıtlaSil
  27. Eğer "iktisadi analiz" konusunda ilerlemeye başladıysam, Mahfi Eğilmez gibi bir devin omzuna çıkıp ufka bakabildiğim içindir.

    Isaac Newton'a saygıyla...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Estağfurullah
      Isaac Newton gelmiş geçmiş en önemli bilim adamlarından birisi olarak saygıyı hak ediyor.

      Sil
    2. isaac newton dünyayı etkileyen en büyük bilim adamı. 1 newton, 2 einstein, 3 tesla. ( einstein ve tesla ikincilik için çekişir) edison sen ilk 10a dahi giremezsin ahbap.

      Sil
    3. En iyi bilimci olarak hep doğa bilimcileri gösteriliyor. Mesela bir iktisatçı,felsefeci,sosyolog yok. Doğa bilimleri daha mı önemli acaba?

      Sil
    4. Var. İlk aklıma gelenler: Adam Smith, John Maynard Keynes, Sigmund Freud, Max Weber.

      Sil
  28. hocam çok revaçta olan bişey sorucam satın alma gücüne göre milli gelir 25 bin dolar mı 19 bin dolar mı. gazetelerde 25 bin yazıyor.

    YanıtlaSil
  29. Hocam ne mutlu türküm diyene doğru bir ifademidir

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Türkler için doğru bir ifadedir (T harfini büyük harfle yazmanız kaydıyla) Ama İngilizler ya da Almanlar için doğru değildir.

      Sil
  30. Sagp'e gore ölçülen gelirin Çin, Hindistan, Endonezya, Meksika, Rusya vb. 'de yükselmesinin nedeni görece geri kalmışlık sonucu gelirlerin düşüklüğü, dolayısıyla ucuzluk olmalı. Namı diger, Samuelson Balassa etkisi bence akla ilk gelen açıklama.

    Siz bir şekilde nüfusla iliskili mi düşünüyorsunuz? Dolaylı bir etki olabilir, büyük ekonomiler dış girdiye daha az bağımlı ise fiyatlar ayrıksıyordur belki..az biraz.

    "Türkiye GSYH’sı yüksek yani zengin bir ülke. Buna karşılık nüfusu da yüksek olduğu için kişi başına geliri orta düzeyde bir ekonomi." Diyorsunuz. Bunu da anlanak zor. İliski ters yönde, basitçe Turkiye orta halli bir ülke, nüfusu büyük olduğu için çarpım sonucu yekun büyük. Ama gsyh büyüklüğü sonucu devketin geniş bir manevra alanı var belki denilebilir. Bu sayede Çin ve Türkiye küçük ulkelerin girisemeyecegi altyapı islerine girebiliyor, ulusal endustri politikaları gelustiriyor.

    Dunya Bankası'nın SAGP'de gelir ölçmesi anlaşılır, yasam koşullarını daha iyi yansıtıyor. Dediğiniz gibi, bir yandan da DB'nin yardım sorumlulugu azalıyor.

    Yine de, sonuç olarak,ulkelerin geriliği sonucu ucuzluğu politikacıları başarısı sayılamayacağına göre yöneticilerin yüksek görünüyor diye sagp'de gelir bildirmekten kaçınması lazım. Ayıp oluyor.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Lozan Antlaşması 2023'de Bitecek, Biz de Madenlerimizi Çıkarabileceğiz!

Konut Fiyatları Niçin Eskisi Kadar Artmıyor?

Paradan Para Kaybetme Dönemi