2023

2022 yılı bütün dünya için kötü bir yıl oldu: Her tarafta enflasyon yükseldi, büyüme düştü, kimi ülkede bütçe açığı, kimi ülkede cari açık yükseldi. Ekonomi politikasının birbiriyle çelişen sonuçlarını yaşamaya başladık: Enflasyonu düşürmenin bedeli büyümenin de düşmesi ya da büyümeyi yüksek tutmaya çalışmanın bedeli yüksek enflasyon olarak karşımıza çıktı. 2022’nin belki de tek olumlu yanı bütün bu çelişkili gelişmelere karşılık işsizlik oranlarının denetimden çıkmaması oldu.

Türkiye açısından da 2022 kötü bir yıldı. Son birkaç yıldır her gelen yıl bir öncekinden kötü olduğu için önceki yıllar daha iyiymiş gibi hatırlanıyor. 2022 yılı biterken atılan adımlar 2023 yılı ve özellikle de seçimden sonrası için büyük çapta olumsuz bir birikim yarattı. Bunu belki ilk altı ayda o kadar fazla hissetmeyeceğiz ama yılın ikinci yarısında bütün bu adımların etkisini omuzlarımızda hissetmeye başlayacağız.

Yapılan asgari ücret artışı, yaşanan anormal enflasyon karşısında zorunluydu. Hatta yetersiz bile kaldı. Buna kimsenin diyecek bir sözü yok. Ne var ki şimdi ona paralel düzenlemelerin yapılması bekleniyor. Birçok çalışanın ücreti, asgari ücretin altında kaldığı için onların da en azından asgari ücret düzeyine yükseltilmesi gerekiyor. Asgari ücret 5.500 lira iken 7.500 lira ücret alan bir kişiye şimdi 8.500 lira asgari ücret mi verilecek yoksa onun da ücreti asgari ücretli gibi yüzde 54 artırılarak 11.550 liraya mı çıkarılacak? Eğer ilki tercih edilirse toplumun çalışan kesimi giderek asgari ücretli haline gelecek demektir ki zaten son yıllarda olan budur. Böylece orta sınıf tamamen ortadan kalkacak. Eğer ikinci yol tercih edilirse, işyerleri bu yüksek ücretten kurtulmak için muhtemelen yüksek ücretlilerin bir bölümünü işten çıkaracak demektir ki bu daha düşük nitelikli elemanın tercih edilmesi anlamına gelir. Bir konuyu dikkatlerden kaçırmamakta yarar var: Bu sıkıntıları yaratan asgari ücretin artırılması değil, enflasyonun önlenememesidir.

Emeklilikte Yaşa Takılanlarla ilgili getirilen çözüm hakkaniyete uygundur, hatta eksik kalmıştır ama bu adım zaten Hazine desteği olmaksızın ayakta duramayan Sosyal Güvenlik Kurumunu (SGK) içinden çıkılmaz bir sıkıntılar girdabının içine yuvarlıyor. Emeklilik sisteminin genel kabul gören denge oranı en az 3 çalışanın 1 emekliye bakması şeklindedir. Bu yapılan yeni düzenlemeyle Türkiye’de her 2 çalışan 1 emekliye bakacak duruma gelmiş görünüyor. Bu sistemin yaşatılması kolay değildir. Asgari ücret artışı sonrası büyük olasılıkla memur ve emekli maaşlarının da benzer şekilde artırılması gerekiyor. Bu durumda bütçenin ve SGK’nin durumu daha kötüleşecek demektir. Bu gelişmeler bize emeklilik konusunda hiçbir planlama yapılmadığını, tamamen siyasal dürtülere göre hareket edildiğini gösteriyor. SGK’nin içine düştüğü durumdan kurtarılması için primlerin artırılması gündeme gelecektir ki onun da başka sıkıntıları söz konusu.

SGK’nin bir başka sorunu artık taşınamaz noktaya doğru ilerleyen sağlık sistemi. Orada da ister istemez SGK’lilerin katkı payları artırılmak zorunda kalınacak, aile hekimlerinde ve devlet hastanelerinde muayene ve diğer işlemler ister istemez paralı hale gelecek, ilaç katkı payları artırılacak. 1970’lerde Birleşik Krallığın batma noktasına gelmesinde Ulusal Sağlık Hizmeti (NHS) denilen ve aşağı yukarı bizde bugün uygulanana benzeyen sistemin olumsuz katkısı olmuştu.

Bugünlerde ÖTV başta olmak üzere bazı vergilerde indirimler yapılması planlanıyor. Vergilerde indirim yapılması elbette ilk bakışta hepimiz için iyi bir şey gibi duruyor. Ne var ki ekonominin içinde bulunduğu durumla bu vergi indirimleri çelişiyor. Seçim sonrasında bu dönemde indirilen vergilerin misliyle artırılacağını tahmin etmek için kâhin olmaya gerek yok. Öte yandan ücretli çalışanların yıl boyunca stopaj yoluyla kesilen vergilerinin artması nedeniyle uğradığı kayıpları gidermek için vergi tarifesinde indirimlere gidiliyor. Bu da elbette ilk bakışta olumlu bir adım çünkü çalışanların önemli bir mağduriyeti bu düzenlemeyle bir nebze giderilmiş olacak. Ne var ki ekonominin genel durumuna bakılınca, buradan ortaya çıkacak vergi kaybının ileride mutlaka vergi artışı olarak bir yerlerden karşımıza çıkması kaçınılmaz görünüyor.

Türkiye, bir süredir yanlış ekonomi politikası uygulamalarının kıskacında oradan oraya savruluyor. Bugüne kadar başkalarının paralarıyla durumu idare etmeyi başardık. Körfez ülkelerinden gelen swaplar, yüksek faizlerle yapılan dış borçlanmalar, çeşitli baskılarla döviz mevduatlarının TL'ye dönüştürülmesi, turizmden elde edilen gelirlerin yüksekliği, vatandaşlık verilmesi suretiyle elde edilen döviz gelirleri ve son olarak da Rusya’nın doğal gaz borçlarının ödenmesini ertelemesinin sağladığı finansman, bugünkü yaşamı sürmemize olanak sağladı. Öte yandan enflasyondaki hızlı artış, enflasyon muhasebesi uygulattırılmayan kurumların kârlarının patlamasına ve sonuçta kurumlar vergisi tahsilâtının rekor kırmasına yol açtı. ‘Fiyatlar daha da artmadan alacağımı alayım’ düşüncesinin yarattığı öne çekilmiş talepteki artış, ithalatın ve dolayısıyla ithalde alınan katma değer vergisi tahsilâtının rekor kırmasına neden oldu. Böylece bu iki kalemde ortaya çıkan beklenmedik artışlar bütçe açığının düşük kalmasını sağladı. Ne var ki bu böyle sonsuza kadar sürdürülemiyor. Bütçe açığının düşmesini sağlayan ithalat patlaması bu kez cari açığın yükselmesine yol açıyor. Türkiye, benzer bir durumu 1970’lerde de denemiş 1980’e girilirken 70 cente muhtaç kalmıştı. Bu durumdan ders çıkarmak yerine aynı şeyleri biraz daha farklı olarak 1990’larda da peş peşe iki kez denemiş önce 1994 kriziyle sonra da 2001 kriziyle karşılaşmıştı. Ne yazık ki bu krizlerden ve o deneyimlerden ders çıkaramamış olduğumuz anlaşılıyor. Bu kez de farklı bir popülizm ile devam ediyoruz.

Merkez Bankası ilk faiz indirimini yapıp enflasyon yüzde 19 iken ve artma eğilimi içinde görünürken faizi yüzde 18’e indirdiğinde söylemiştim: ‘Faizi yanlış belirlerseniz ekonomide her şey yanlış gider.’ Aynen öyle oldu. Merkez Bankası faizi indirmeye devam etti, kurlar kontrolden çıktı ve bunun sonucu olarak enflasyon aldı başını gitti. Bu kez kuru tutabilmek için piyasa dışı işlemlere girişildi. Enflasyon artışı ister istemez ücret artışlarını, fiyat artışlarını gündeme getirdi. Bu kez talep artışıyla birlikte talep enflasyonu da maliyet enflasyonuna eşlik eder oldu. Enflasyon, Türk ekonomisindeki her şeyin temel belirleyicisi haline geldi. Yanlış ekonomi politikasıyla doğru sonuç elde etmek imkânsızdır.  

Pek çok kişi ‘yıllardır kriz deyip durdunuz işte görüyorsunuz bir şey olduğu yok’ diyerek iktisatçılarla dalga geçiyor. Oysa iktisatçı için enflasyonun iki haneli olması, orta sınıfın silinmesi, dış borçlanma faizlerinin ve risk priminin (CDS primi) kabul edilebilir eşiğin üzerinde bulunması kriz anlamına geliyor.   

Türk siyasetçisinin temel çelişkisi kendi geleceğini ülkenin geleceği sanmasıdır. Türk seçmeninin temel çelişkisi ise gelecekte olacaklara gözünü kapatıp bugüne odaklanmasıdır. Bu iki çelişki birbirini desteklediği sürece Türkiye’nin bu popülizm batağından kurtulması mümkün görünmüyor.  

Özetle söylemek gerekirse belki seçime kadar idare edebiliriz ama ondan sonra seçimi kim kazanırsa kazansın hepimiz kaybetmiş olacağız.

Yorumlar

  1. Şimdiki SGK Genel müdürü ileride devlet yönetimine aday olursa SGK nın zararlarından sorumlu mu tutulacak

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. SGK, onun kararlarıyla değil hükümetin kararlarıyla bu duruma geliyor. Dolayısıyla sorumlu hükümettir, genel müdür değil.

      Sil
    2. Dünya yuvarlak, demogojiyle düz desen inanan bir kitle olur.

      Sil
    3. Bu analiz anlayanlar için yazılmış. Körler ve sağırlar icin değil. Açık ve netti. Tesekkurler.

      Sil
    4. Yani seçim sonrası İçin kim gelirse gelsin bahanesi hazır mı diyorsunuz. Yenisi gelecekse bunu bilerek gelmeyecek mi gelip de düzeltmeye çekse neden gelecek. Eskisi devam edecekse sorumluluk kendisinde olmayacak mı yeni dönemde düzene sokamazsa bir daha gelme şansı olur mu sizce

      Sil
    5. Elbette o dönem hükümetin politikalarından bir bürokrat direk olarak sorumlu değildir. Ama o dönemi birebir yaşamış bir yöneticinin EYT için hükümete tavır koyması gerekirken, EYT yi seçim vaadi olarak ben dedim yaptılar demesi daha da vahimdir. Onlar beni batırdı bende bugünkü SGK yönetimini batırıcağım diye düşünmüyordur sanırım.

      Sil
    6. Hocam, 2022 yılı yatırım getirisi üzerine Şenol Babuşcu'nun bir çalışması olmuş. Buna göre BİST %196,57,hİsse senedi şemsiye fonu ise %181,26 (76 ADET FONUN ORTALAMASI ALINMIŞ;), Kıymetli maden şemsiye fonu %52,84 (13 adet fon ortalaması alınmış;), gram altın %43,10, Dolar %40,28, Euro %32,14, 3 aya kadar VM %20,30 ve 1 aya kadar VM %16,63 ( mevduata verilen ortalama faizin bileşik getirisi) şeklinde gerçekleşmiş. Bist ve hisse senedi şemsiye fonlarının getirisinin bu kadar yüksek olması enflasyondan arındırılmamış olması mı? teşekkürler

      Sil
  2. Hocam emeğinize sağlık. Bu ekonomik sıkıntılarda bitermi ne kadar sürer ön görünüz nedir?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne yapacağımıza bağlı. Böyle gidersek bitmez.

      Sil
    2. Hocam size ekonomiyi tüm herşeyiyle teslim edilse ne yapardınız. Bunu hayal edip bir yazı özellikle yazar mısınız? Zaten yazılarınızda var parça parça ama bir ütopya şeklinde ayrı bir yazı hazırlarsınız çok mutlu oluruz

      Sil
    3. An itibarıyla teslim etseler aynı gün faizi artırırdım ve ertesi gün görevden alınırdım. Çünkü Türkiye ekonomiyi iyiye götürmektense faizi düşük tutmayı tercih ediyor.

      Sil
    4. siz bile tüm sorunlara çözüm önerisi olarak faiz artırmaktan başka çözüm önerisi getiremiyorsunuz. faiz artırmamız halinde büyüme ne kadar baltalanırdı ve sonucu olarak işsizlik nasıl patlardının bir cevabını verecek elimizde bir robot oomadığından hep aynı şeyleri konuşuyormuşsunuz gibi geliyor. sonra da hukuktu adaletti eğitimdi sarmalına giriyoruz.

      Sil
  3. Hocam maalesef halkımız uzun vadeli bakmıyor olaylara, peki sizce bu durum insanların eğitim düzeyleriyle mi alakalıdır ? Ya da bunca şeyi insanlar neden düşün(e)müyor ?

    YanıtlaSil
  4. Muhteşem yorumlamışsınız.Kaleminize sağlık .Çok değerli hocam 👏👏👏👏

    YanıtlaSil
  5. Merhaba Hocam ,yine keyifle okudum yazdıklarınızı,bir bölümde Erken yaşta Emekliliğe takılanlar demişsiniz,
    Doğrusu Emeklilikte yaşa takılanlar olmalı diye düşünüyorum.,zira 54 yaşındayım ve 5 yıldır bekliyordum.
    Hakkımızın verilmesini.
    Sağlıklı ve mutlu bir yıl dileğiyle

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Düzelttim çok teşekkür ederim. İyi yıllar.

      Sil
    2. Rasyonel olmayan bir karar ile verilen seçim vaadi sonucu erken yaşta emekli olmak hak mıdır? Ya da 45 yaşında emekli olup , 65 yaşında yani mezarda emekli olmayı beklemek hak mıdır? Ya da 45 yaşında emekli olunmaması gereken yaşta emekli olup yaklaşık 70 yaşına kadar yaklaşık 35 yıl emekli maaşı almak, ve bu maaşı tüm yurttaşların ödemesi hak mıdır? Hak ile haksızlığı karıştırmış durumdasınız? İşinize geldiği gibi davranmak konusunda Ülkemiz insanın üstüne yoktur.

      Sil
    3. kapitalizmi taklit ettiğimiz avrupa topluluğu ülkeleri nasıl yapıyorsa öyle yapmalıyız sonuçda onların kriterlerine uymaya çalışıyoruz ama görünen erken yaşda emeklilik insan yaşı uzadıkça iş sahaları daraldıkça şehirleşme hayat pahalılığı arttıkça endüstri nedeniyle hastalıklar arttıkça sistem tıkanacak ve işlemiyecekdir.

      Sil
  6. Hocam anlatıla bilecek en yalın haliyle anlatmışsınız dilinize sağlık. Saygıyla selamlarım

    YanıtlaSil
  7. İktidar ve muhalefet.. Her ikisi de popülizm batağına düşmüş durumda sayın hocam. “Biz istiyoruz iktidar yapıyor” anlayışı ne kadar doğru? Şimdi de ÖTV kaldırılsın talebi var. Biz iktidara gelince herkes emekli olacak kimse çalışmayacak falan da desinler. Aklı başında bir kişi çıkıp “biz ne yapıyoruz?” demiyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet maalesef muhalefet de iktidardan farklı konumda değil.

      Sil
    2. Kılışdar iktidar olursa arabalardan vergiyi kaldıracakmış, araba almayın şimdi diyor, o iktidar olursa alacakmışız. Doğmamış çocuğa don biçiyo muhalefet.

      Sil
  8. Hocam, son cümleniz hariç tüm yazdıklarınıza katılıyorum ama bence bu seçimlerin sonunda siyasal islâm'dan kurtulmak suretiyle hepimiz o kadar büyük bir kazanç sağlayacağız ki ödeyeceğimiz her türlü bedele değecek. Yıllardır burada da dillendirdiğim bir iddiam var, o da antitez döneminin kapanıyor olması. Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti gibi bir tezin antitezi de olabilecek en rezil şekilde sonlanacaktı, bunda şaşıracak bir şey yok. Önemli olan, artık bitiyor olması. Sonrasına hep beraber bakarız...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Siyasal islam demeyin. Kızıyorlar mahdut. Siyasal teoloji falan gibi bir isim bulabilirsiniz? Geçenlerde yine arkadaşlarla teoloji hakkında konuşuyoruz. Bana diyorlar ki kutsal kitabı okumuyorsun. Ben de diyorum okudukça daha çok saçma buluyorum. Neden mi ? Diyor ki sizden olmayanları uyarın, baktınız olmuyor ellerinin üstüne vurun, o da olmadı boyunlarına vurun. Ya da başka bi yerde kadınlarınız size itaat etmiyorsa yatakta yanlız bırakın. Ya da başka bir yerde zifafa yani adet görmeye başladıkları zaman kız çocukları ile ilişkiye girilebilr. Benim mantık anlayışım bunları kabul etmiyor. Eden varsa saygım sonsuz. Buyursun nas desin inansın.

      Sil
    2. Sayın Mehmet Tunç, ben çok isim bulurum da gerçekler değişmez. O arkadaşlar isme değil bir türlü tahammül edemedikleri gerçeklere kızıyorlar aslında. Sevgilinizin sizi aldattığını öğrendiğinizde ilk tepkiniz nasıl inkâr etmek olursa onların tepkileri de buna benziyor. Kendileri o kutsal kitabı bir kez içlerine sindirerek, anlamaya çalışarak okusalar gerçekleri ilk elden öğrenecekler ama hem buna cesaret edemiyorlar, hem de o kitabı en az 20 kez okumuş kişiler "bak içinde bunlar yazıyor" dediğinde kızıyorlar. Yapacak bir şey yok, bu işler zaman istiyor...

      Sil
    3. İbrahim Siyaseti, veya Siyasal İbrahimilik denirse en anlamlısı olur.

      Sil
    4. 1-Din milliyetçilik vd.toplumu gerçeklerden uzaklaştırıcak konular iktidarlar tarafından kullanılır.
      2-Bir ülkede çalışan fakat fakir olan insanların yaşayacakları evi yoksa ev alabilecek gelirleri olamıyorsa ülkenin finans sistemi pahalılıkla buna izin vermiyorsa bu fakir insanlar bu ülkedeki sistemin kölesidir bu kölelerin sahipleride bu sistemin yöneticileridir çünkü köleler yaşar fakat ev sahibi olamazlar.Bu modern kölelikdir.
      3-En yüksek ev sahibi olan ülkeler eski sosyalist ülkelerdir sosyalizm toplumun eşitliği üzerine kurulduğu için insanlar ev sahibi yapılmışdır sokaklarda yaşayan insanlar sosyalizmde olamaz
      4-Dünyanın en zengin ülkesi ABD de sokaklarda yaşayan evsiz fakir bir toplum vardır ve dünyayı yöneten 3 tane en büyük fon abd de dir.
      5-Dünya halkları yolunu seçmelidir çünkü dünya şu anda 8 milyar nüfusla sıkıntılı bir döneme girmişdir 3 ABD fonu gittikçe daha çok zenginleşirken yeni nesil köleler gittikçe çoğalmaktadır.

      Sil
    5. Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti bir tez değildi; karşı argüman üreten herkes de antitez değil. özgürlük, fikir hürriyeti temalı güzellemeler yerine herkesin kendi duruşunu sorgulaması gerekmiyor mu Mahfi hocam?

      Sil
  9. Her türlü kaybeden tarafız Kayıbın daha az olacağı tarafı çok iyi düşünüp ona göre hareket etmeliyiz Kısa ve net bir şekilde konuyu çok güzel açıklamışsınız👌🏼Teşekkürler

    YanıtlaSil
  10. Hocam çok haklısınız ama matematik ve bilimden o kadar uzaklastik ki sanırım seçim sonrası tablo sizin tarif ettiğinizden de ağır olacak.. saygılarımla not: eyt ile ilgili ciddi itirazım var. Mutlaka kademeli yas sınırı olmaliydi..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısınız o düzenleme en baştan kademeli olmalıydı zaten.

      Sil
  11. Hocam merhaba, ülkenin durumunu 1'den 10'a kadar numaralandırılmış bir çizgi olarak düşünür ve 1 'i çok kötü, 10'u çok iyi olarak kabul edersek 2022 yılını kaç olarak puanlarsanız ve bu yönetim böyle devam ettigi takdirde 2023 icin en kötü senaryo puanınız kac olurdu acaba ? İçinde bulundugumuz kötü durum daha ne kadar kötülesebilir anlamak için soruyorum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 2022 = 4
      2023 = Eğer bu şekilde gidersek muhtemelen 2

      Sil
    2. Hocam bu durumun borsaya etkisi sizce, nasıl ve ne şekilde olur

      Sil
    3. Hocam IMF ye mi güvenelim size mi güvenelim? IMF'ye göre 2023 Türkiye için çok daha iyi bir yıl gibi gözüküyor kişi basina düşen milli gelir, GSYH, ekonomik büyüme ve enflasyonun düşmesi gibi konularda 2023'ün 2022'ye oranla çok daha iyi olacağı söyleniyor

      Sil
  12. Muhtesem tespitler kalemize sağlık sayın hocam. Peki hocam umudunuz varmı insanımız dan gerçekten merak ediyorum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu eğitim sistemiyle yok. Bunu değiştirebilirsek ilerisi için olabilir.

      Sil
  13. Hocam, elinize sağlık, merhumu nasıl bilirdiniz misali, yılı toparlamışsınız. Benim merakım negatif faiz kültürü ile ilgili, enflasyon diye birşey yokmuş gibi örneğin yasal fazi hala yıllık %9da duruyor. Adaletine başvurana, bu kadar hak tanıyor yüce devletimiz. Bu başka azgelişmişlerde de böyle midir? Burada haliyle herkes kendi adaletinin peşinde artık. Her mahallede yaratılmış halaskarların, kendiliklerinden beslenmeleri için ortamı yarattığında; devletin adalet fonksiyonu da özelleşmiş gibi oluyor. Kimin mafyası güçlüyse tahsilatı o yapar artık. Negatif faiz kültürünün güzel tarafıysa, sonuçta kalbi atan, nefes alan yaşamaya devam ettiği için, günlük 3bin kalori üstünde bilumum ihtiyacı lüks görenlerde, şükür ve yetinme duygularını güçlendiriyor. Ya gözümüze kaçsaydı? tevekkülü ile dogma fan gruplarda mutlu olunuyor. Negatif faiz ve devletin tüm savrukluk ve hatalarının kümesi paylaşanlara yayılması, bunun hiç değilse -intrakümes tesviyede- eşit dağılması talebini artırsa da, ceberrutluk konusunda devletin, dilediği süjesine dilediği gibi tasaddi esnekliğini elden bırakmaması, leviathan tipi üstyapılarda zorunlu bir faktör sanırım. Geçerli fiat mevduatın referandum anlamına geldiği kabul edilse, halkın yerli çaycı markası tercihi ancak %20lerde oy alırken, amerikan/EU mandasını %80lerle oylamış sayılmaz mı, KKM ve DTH toplamının tüm mevduata oranı? Döviz veya altını olamayanın, hiç değilse yerel betonu varsa.. ilerinin büyük kapitalisti olduğuna inancı o kadar sağlam ki.. bu millette sınıf bilinci silinmiş; içyağma birliği koalisyonları sosyal sınıf görmeye başlamışız. 2023de herşey iyi olacaktır irrasyonel umuduyla, iyi seneler dilerim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :) İrrasyonel umut iyi oturmuş.

      Sil
    2. Hayatımda bu kadar boş bir yazı görmedim. Ne anlatmaya çalışıyor, ne demeye çalışıyor anlamak mümkün değil. "Negatif faiz ve devletin tüm savrukluk ve hatalarının kümesi paylaşanlara yayılması, bunun hiç değilse -intrakümes tesviyede- eşit dağılması talebini artırsa da, ceberrutluk konusunda devletin, dilediği süjesine dilediği gibi tasaddi esnekliğini elden bırakmaması, leviathan tipi üstyapılarda zorunlu bir faktör sanırım" Şu cümleye bakar mısınız kahkaha attım

      Sil
    3. Kopyala-yapıştır google translate çevirisi gibi bir yorum.
      Yorumlamak için değil de okuyanların zihnine kısa devre yaptırmak için yazılmış sanki:)

      Sil
    4. irrasyonel umutla :)

      Sil
  14. Sayın hocam, üretim ve onu destekleyen teknoloji bizim ülkemize çok uzak kaldı, adeta kuru kalabalıklar gibi yaşıyoruz. Bizi ülke olarak cazip hale getirecek ne bir eğitim ne bir insan sermayemiz yeşermiyor. Koltuk sevdası bitirdi bizi, memleket sevdası yok oldu, taraf olduk, zihinlerde bölündük, çalan bizim hırsız ise göz yumduk, sonuçlar ortada. Bize bizi sahaya sürecek yeniden yeşertecek iktidarlar lazım, gençler ben merkezli, orta gelir grubu eridi, yani kurtuluş savaşı vermiş bu yüce millet, enflasyon farkı dilenir olduk. 2023 yılı bizim için bir uyanış olsun, adaleti, eşitliği, yeniden inşaa edelim...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bizim ülkemize uzak kalan aslında üretim ve teknoloji değil mantık ve bilim. Ötekiler bunların alt dalı.

      Sil
    2. ülkemizin gelişmiş refah ülkesi olması için kültürel devrim yapıp hatalı düşünce şeklimizi toplum olarak değiştirmeliyiz şu andaki gününü yaşayan sadece kendisini düşünen bireylerin toplumu dünya ekonomisini yönetip zenginleşenlerin istediği şekilde ilerisini göremeyip gün geçdikçe kötüleşip fakirleşecekdir.

      Sil
  15. Ben şunu anlamıyorum. Yapısal reform vs olsa birden medenileşsek düzelmeye doğru gitsek bu en az 20-30 yıl alacak. İnsan ömrü için çok uzun bir süre. Şu an 25 yaşındaki adama bunu nasıl kabul ettireceksin psikolojik olarak ? İşte siyasetçinin çözdüğü olay bu. Ettiremezsin. Günü kurtara kurtara gidersin. Yani sizin çözümleriniz doğru ama insanlara gelecek nesil için hayatını feda et demekle aynı. Olmaz yani kimse istemez.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaklaşık 60 yıldır hep beş yılı feda etmeyip idare etmeye çalışarak 60 yılı feda ettiğimiz anlayamadık.

      Sil
    2. Bu düşünce bizi bitirir sayın 11:52. Yol yakınken akselarasyona geç. Kurtuluş savaşında gelecek nesiller için insanlar ölmedi mi?

      Sil
    3. Adsız 11:52
      Mesleki tatmin diye birşey vardır.
      Mükemmel bir devlet sistemi, hukuk sistemi kurarak gelecekte süper güç olacak bir ülkenin temellerini inşa etmiş olmanın zevki paha biçilmez olsa gerek.

      Böyleleri bu zevki lüks araba ve şatafata tercih ederler...

      Onlar 60 - 70 yıl değil, sonsuza kadar yaşamak isterler.

      Bugün herkesin gitmek istediği A.B.D işte böyle büyük insanlar tarafından kuruldu.

      O büyük insanların kurduğu A.B.D artık sadece dünya değil, kainat devleti.

      Ve vatandaşları bolluk, huzur ve güven içinde yaşıyor.

      Sil
  16. Hocam, sade vatandaş olarak seçimlerde oy vermek, şu ortamda gereksiz harcama yapmamak, mecburi ihtiyaçlarımızı yarını beklemeden almak dışında ne yapabiliriz? TLde kalmamak icin, uzun vade bulabildiğimiz kadar para bulup yatırım yapmak hatalı bir karar midir?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yatırım kararı kişiden kişiye ve duruma göre değişir. O nedenle genel bir yaklaşımdan hareket etmek doğru olmaz.

      Sil
  17. Hocam yılın 2. Yarısından itibaren yeni hükümette size ekonomi ve maliye bakanlığı teklif edilse kabul edermiydiniz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Artık bu makamlar daha genç insanlara bırakılmalı diye düşünüyorum.

      Sil
    2. Kimse elini taşın altına koymuyor haklı olarak fakat ülke elden gidiyor.özgür demirtaş hoca var genç dinamik fakat o da yanaşmıyor

      Sil
    3. Hocam merhabalar hocamız finallere çalışırken sizin yazdıklarınızı okumamız gerektiğini söylemişti. İyi ki de söylemiş ,okurken çok şey öğreniyorum. Teşekkürler.

      Sil
    4. Yorumlara bakıyorum ve ümitsizce gülüyorum.

      Sizler ülkenin imha edilmiş ekonominisinin ekonomi politikalarıyla mı alakalı olduğunu düşünüyorsunuz?

      Keynes'i mezardan diriltip getirseniz birşey yapamaz.

      Paramparça edilmiş bir motorun matematiksel hesabı olmaz.

      Sil
  18. Hocam 2023 yılında develüasyon öngörüyor musunuz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O da olur. Devalüasyon dalgalı kur rejiminde olmaz denir ama Türkiye'de olmaz olmaz.

      Sil
  19. Merhabalar hocam emeğinize sağlık yine çok güzel bir yazı... Geleceğimiz hakkında hiç bu kadar umutsuz olmamıştık evet hep durum tespiti var öngörüler var ancak sizin gibi de çok değerli hocalarımız var neden bir çıkış yolu sunmuyorsunuz bu da biz gençlerin size küçük bir sitemi olsun .. Bişeyler yapın lütfen geleceğimiz için...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağ olun.
      Benim yapabileceğim şey uyarmak. Ondan ötesi beni aşar.

      Sil
  20. Hocam ben SGK'ya Aralık 99 girisliyim ve 60 yaşında emekli olabiliyorum yani 3 ayla 17 sene kaybediyorum böyle bir adaletsizliği kabul edemiyorum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet her yeni düzenlemenin farklı bir adaletsizlik yarattığı günleri yaşıyoruz.

      Sil
    2. Biz de 65 yaşında emekli olma haksızlığını kabul etmiyoruz. Hocam neden bir tane doğru işimiz yok ?

      Sil
    3. 96 yılında üniversiteye girdim,
      işletme okudum, esnaf amcama yalvardım beni sigorta girişli yap,
      emeklilik için bi kaç yıl kazanayım diye. ne dediysem yapmadı.
      ablam üzerine evi adres gösterip şirket kurdurdum,
      96 yılı içinde kendimi ordan sigortalı gösterdim.
      o kayıt sayesinde bugün 44 yaşında emekli oldum.
      ev hanımı ablamı da yıllar önce kendi kurduğum şirkete çalışan gösterip sgk emeklisi yaptım.

      hocam, yasa bozuk, kanun bozuk, düzen bozuk,
      ağlayıp zırlamakla da iş olmuyor.
      Ne yapalım, Norveç'de doğduk da kurallara mı uymadık?
      burası da böyle işte ne yapalım.

      Sil
  21. Hocam onca yaşanan acı tecrübelere rağmen uzun vadeli ayakları yere basan planlar yapamamamız veya yapsak bile günlük popülist siyasete kurban gitmesinin sebebi elbette çok derinlerde yatıyor. Benim asıl sormak istediğim bu kısır döngüden ne zaman çıkacağız? Ümitsiz mi olalım?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir gün çıkarız. Ya kendi isteğimizle ya da ağır bir krizle.

      Sil
  22. Peki ne yapılması gerekir Mahvi bey
    Şu anki ekonomi modelinde zengin daha zengin fakir daha fakir oluyor kapitalist düzen zengin yerine fakiri mi tercih eder mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yapılması gerekenler buraya sığacak olsa yazardım. Mucize olmadığını kabul ederek başlamamız lazım. Gerisi beni Yapısal Reformlar ve Türkiye kitabımda var.

      Sil
  23. Sayın hocam, su andaki zorlama tedbirlerle süregiden durumun 5-6 ay sonraki bir seçimden önce patlama ihtimali sizce yüksek midir; ve bu “patlama” bir kırılma şeklinde mi yoksa son yıllardaki gibi zamana yayılmış şekilde mi olacaktır?

    Sorunun cevabı ne yazık ki iktidar değişse bile yeni iktidarın akibetini değiştirmiyor sanki; kucaklarında bir alev topu bulacaklar diye tahmin ediyorum, ama şunu da merak ediyorum: ola ki bir yeni iktidar gelirse aynı popülist yöntemle mi hareket edecek, yoksa doğru vidaları sıkılamaya başlayacak mı…

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Vidaları sıkmak için geç kaldık sanırım.

      Sil
  24. Hocam. Seçime kadar idare ettik diyelim. Mevcut hükümet kalırsa yada muhalefet hükümet olur ise, enflasyonu düşürebilmek için hangi tedbirleri uygulama olasılıkları olabilir. Teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yapısal Reformlar ve Türkiye kitabımda hepsini ayrıntısıyla anlattım.

      Sil
  25. Hocam merak ediyorum, beyin gocunun orta ve uzun vadede ekonomiye maliyeti nedir?

    YanıtlaSil
  26. Sorunların büyümesi ve aşılamaz olması bir toplumun kalkınıp çok yönlü gelişme göstermesi için bulunmaz fırsat.
    Stabil refleksler, daha pasif karşı eylemler gerektiriyor.
    Türkiye her şeye rağmen kritik eşiği almak üzere “ sahip olduklarına hakim olabilmek” anlamında. Her şeyin kötü olduğunu kabul ettiğimizde, bugün bunun neden kötü olduğunu tanımlayan ve çözüm önerilerinde bulunan iktisatçılarımız, finans çevreleri var ve Türkiye insanı bu gidişatın da ilerde daha kötü olacak her şeyin üstesinden gelmeye muktedirdir diye inanıyorum. Yeter ki insanımıza güvenelim ve insanımıza karşı açık olalım. Açık toplum olmak aynı zamanda engellenilemez, karşı durulamaz çözüme de açık olmaktır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O kadar rahat olmayın. Eğer dediğiniz gibi olsaydı bu duruma defalarca düşmezdik.

      Sil
    2. Ama Hocam, geçtiğimiz dönem krizlerinde finans kurumlarımız fırtına öncesi sert rüzgarlarda ilk yıkılan kurumlar oldu.
      Ya siyaset! Vesayetin baskısı karşısında etkisiz Elemanı oynuyordu. İş çevreleri ve sanayici risk yönetimi kocaman sıfırdı. Ya şimdi bunlar geride kaldı; güncel sorunların kaynağı Hükümetin parayı yönetememesi kaynaklı “ aşırı para arzı” ve buna bağlı şeyler... iyi ki varsınız ve gelecek yüz yıl yetiştirdiğiniz öğrenciler sahip olduklarına hakim olmasını da bilecekler. İnanıyorum. yüksek saygılarımı iletir iyi seneler dilerim

      Sil
  27. Bir bakışta herşeyi özetleyen yazı..Herkesin anlayacağı dilde yazılmış elden ele ulaşmalı.Özellikle son iki cümle. İyi ki varsınız hocam

    YanıtlaSil
  28. Hocam gerçek anlamda yerinde sayan ve aynı şeyleri dönüp dolaşıp tekrar yaşayan bir ülkeyiz. Sorunlarımız maalesef çok derinlerde. Zaman sanki yıllar önce durmuş gibi bu ülkede. Takvimde yıllar değişiyor; bizim yılımız değişmiyor.

    Teşekkürler

    YanıtlaSil
  29. Elinize sağlık daha güzel özetlenemezdi. Seçmen sadece cebine ve bugüne baktığı sürece böyle devam edecek gibi görünüyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim, ne yazık ki öyle görünüyor.

      Sil
  30. Sevgili hocam, ben 2023 yılında evlenmeyi düşünüyorum. Sizce seçimden önce mi yoksa sonra mı evlenmeliyim? Hangisi ekonomik açıdan kârlı olur? Konudan bağımsız oldu ama her birey bir şirkettir biz de kendi şirketimizi düşünmek zorundayız :)

    YanıtlaSil
  31. Hocam erken seçim açıklandıgında piyasayı nasıl etkileyecegini düşünürsünüz?

    YanıtlaSil
  32. "Pek çok kişi sorun yok"diyordan yola çıkarak bence de yaşadığımız sorunlar 2022 yılının sorunu değil, fiyatlara(market,su,elektrik vs)bakıyorum ister 2010 ister 2015 ten bakalım fiyatlar kısa denilebilecek bir sürede 5 kat 10 kat arttı,yani her şey pandemi ve dünya ekonomik krizine bağlanıyor ama bizde son 12 yıldır sürdürülebilir istikrarsızlık,bozulma,fiyatlarda artış,işsizlikte artış vs.biz daha sorunu halı altında saklamaya çalışıyoruz,soruna doğru dürüst isim veremiyoruz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çünkü gerçekle yalanı ayıramaz durumdayız. Öyle bir illüzyon yaratıldı.

      Sil
  33. Merhaba Hocam bugünkü emeklilik sisteminin sorunlarını ileride hepimiz cekeceğiz gibi gözüküyor. Bu emeklilik sisteminde kendimizi korumak için BES sizce mantıklı ısır?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence 40-45 yaşlarda iseniz ve yılda 12 asgari ücret tutarı kadar birikim yapabilecekseniz BES mantıklı. 55 yaşında hem %30 devlet katkısını alırsınız. hem de eğer yatırdığınız fonları doğru yönetir ve gerektiğinde değiştirirseniz iyi bir rakam olarak geri dönüşü olabilir. Para biriktirme disiplini sağlaması da artı bir fayda.

      Sil
  34. Hocam objektif yazılarınızı keyifle takip ediyorum. Vergi tarifesindeki indirimlerin ileride daha yüksek artışlarla karşımıza çıkacağı uyarısı yapıyorsunuz. Peki mevcut gelirleri yanlış harcayarak çarçur eden hükümetlere de okkalı bir uyarı yapmak gerekmez mi?

    YanıtlaSil
  35. Hocam güzel yazınız için teşekkür ederiz. Bu vesile ile sizin ve ailenizin yeni yılını en içten dileklerimle kutlarım. Mutlu yıllar.

    YanıtlaSil
  36. Hocam iyi yillar.

    YanıtlaSil
  37. Hocam kapital'in 3 cilde de okunmalı mı ? Yoksa 1.cilt yeterli mi ? 3 cilt direk okunursa analitik düşünme becerimiz gelişir mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umarım ukalalık olarak anlamazsınız, ama, şahsi kanaatimce; Analitik düşünmeyi geliştirmek isterseniz, Hayek okuyun. Sonra Lange'ye döner, Ricardo, Marx ve Piketty bilahere ziyaret edersiniz. ama önce Fikret Şenses hocanın iktisada giriş kitabında biraz zaman geçirin. Keynes ve Samuelson'dan geçip, Bu günlere geldiğinizde başka kitapları konuşalım. Marx peygamber sınıfında olduğu için, analziden çok, dogmaya daha yakın.. kaldı ki, dedikleri de defalarca yanlış çıktı ama şeyh uçmaz mürit uçurur.. derler.

      Sil
  38. Merhaba, halk populizmi seviyor. Gösteri meraklısı , fanatik ve yanlı . Ekseriyeti objektif değil. Bizim gittiğimiz yol maalesef yol değil . Umarım düzeliriz değerli hocam fakat yakın gelecekte pek olası değil gibi . Teşekkür ederim

    YanıtlaSil
  39. Hocam kaleminize sağlık, seçim sonrasına kadar sorunların hali altına süpürüldüğü açık, borç ötelemeleri(doğalgaz ödemeleri vs) ve USD nin can siperane bir şekilde durdurulmaya çalışılması hakkında ne düşünüyorsunuz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sürdürülebilir işler değil, bir gün bunları bize ödetirler.

      Sil
  40. Saygı değer hocam ağzınıza sağlık çok güzel açıklamışsınız
    Ben ülkemi günlük borsada trade eden kişilere benzetiyorum günü kurtardı mı tamamdır aslında olan borsanin uzun vadede günlük kazancından daha çok getirmesidir ama bunu bildiği halde trade yapmaya devam eder gelecek önemli değildir bu gibi kişiler için sabırsız bir milletiniz üç kuruşa her şey değişebilen yapımız var
    Neyse hocam kendimiz çalıp kendimiz oynuyoruz 😃😂Allah’ın selameti üzerinizde olsun

    YanıtlaSil
  41. Elinize sağlık hocam. Her koyun kendi bacağından asılır hikmetine uygun olarak, ufak ve orta çapta yatırımcılara kısa bir öneriniz olur mu?

    YanıtlaSil
  42. Yaklaşık 60 yıldır hep beş yılı feda etmeyip idare etmeye çalışarak 60 yılı feda ettiğimiz anlayamadık. Hocam özet geçmişsiniz 57 yaşındayım evladım nerdeyse baba her söylediğin doğru çıkarmı bu nasıl isabet diyor bende Türk siyasetini iyi biliyorum diyorum

    YanıtlaSil
  43. Değerli Mahfi bey. Konut kira artışı %25, ticari kira artışı tüfe, okul kantini %25, yeniden değerleme üfe, 65 olan emekli yaşı eyt ile 40-45.. Daha bir sürü farklılık..Bu kadar çeşitli değerlerin uçuştuğu ekonomi böyle dengeye mi oturur, yoksa gelir dağılımı iyice mi bozulur? Gerçekten merak ediyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gelir dağılımında pek bir değişiklik yok son 20 yılda.

      Sil
    2. 2022 yılı açıklandığı zaman bakmak lazım.

      Sil
    3. Teşekkür ederim.

      Sil
  44. Hocam bir çok yorumda eğitim sisteminin kötülüğünden bahsetmişsiniz peki eğitim sistemi nasıl olmali eğitmenler nasıl davranmalı ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bunları Yapısal Reformlar Ve Türkiye kitabımda ayrıntılı olarak yazdım.

      Sil
    2. teşekkür ederim en kısa zamanda kitaplarınızı kütüphaneme ekleyecem

      Sil
  45. Hocam orta sınıfın son 20 yılda "silindiği" her yerde söyleniyor ama pek temellendireni görmedim. Gini katsayısında 20 yılda bir değişiklik olmamış. Yine asgari ücretli çalışan oranı zaten 20 yıl önce de %50 civarlarındaydı. Orta sınıf nasıl geriledi açıklar mısınız

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 2022 yılına bakmamız gerekecek. 2 yıl daha bekleyeceğiz görmek için.

      Sil
    2. Asgari ücretliler orta sınıfta mı değerlendiriliyordu?

      Sil
  46. Hocam kaleminize sağlık ama milletin büyük bir kısmı halinden memnun hala buna şükür diyerek karnını doyurmayı yaşamak sanarak hayatına devam ediyor

    YanıtlaSil
  47. Çok güzel özetlemissiniz hocam.maas artışının son ürün üzerinde fiyat baskısı oluşturmasıni bekleyebiliriz ama hammade üzerinde kur sabit kaldığı sürece bir fiyat artışı bekleyebiliriz miyiz ? işçilik ücretlerinin
    Artışı yurt içinde maliyeti artırırken ithal edilen ürünler etkilenir mi etkilenirse sebebi nedir.simdiden teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ücret artışı eğer kur artışına yol açarsa o zaman ithal ürünlerin fiyatı da artar ve enflasyon yükselir.

      Sil
  48. Hocam tüm yazılarınız için teşekkür eder, mutlu yıllar dilerim. Umarım boşa geçirmediğimiz, populizmin bırakıldığı, yapısal reformların, aklı başında politikaların uygulandığı bir yıl olur.

    YanıtlaSil
  49. Merhaba hocam seçim sonrası bizi daha kötü günler bekliyor belli ki küçük yatırımcıya nasıl pozisyon almayı tavsiye edersiniz.ilerleyen günlerde düşük Faiz ev araba kredisi söylentisi var ev fiyatları düşecek demiştiniz arz olmadığı doların artacağı için bu fırsatı değerlendirmek gerekir mi maliyetler sürekli yükseliyor çünkü şimdiden teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Herkesin kararı kendi özel durumuna göre olmalı.

      Sil
  50. Dikkatle okudum, önemli bulduğum yerleri not defterime ekledim. Teşekkür ederim. Saygılar hocam.

    YanıtlaSil
  51. Hocam sizin de yazdığınız gibi birçok insan yıllardır kriz deyip durdunuz işte görüyorsunuz bir şey olduğu yok diyor. Mesela 94 ve 2001 krizlerine yıllardır kimse itiraz etmiyor. O dönemde kriz vardı deniyor. Tarihe ve literatüre geçmiş.Ama biz yıllar sonra bu zamanlarda kriz vardı desek büyük çoğunluk ne kriziydi ben hatırlamıyorum diyecek. Çünkü bankalar batmamış, kurlar bir gecede fırlamamış, insanlar bir gecede işsiz kalmamış. Bu yüzden bir kriz kabul edilmiyor. Aslında kriz var ama yıllarca zamana yayıldığından pek hissedemiyoruz ve alışıyoruz. Bence hükümetin en büyük başarısı bu. Eski krizlerdeki gibi bir anda bize bir şey olmuyor. Böylece her şeye zamanla alışıp yaşıyoruz. Peki 94 ve 2001 gibi bir anda çöküş yaşanabilir bir kriz gelebilir mi? Yoksa artık böyle bir şey yaşanmaz mı? Siz ne dersiniz hocam?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnsanlar kriz ile çöküşü karıştırıyor. 1994 ve 2001'de çöküş yaşandı. Kriz ondan önceki durumdur.

      Sil
    2. Peki bu iktidar döneminde çöküş yaşanabilir mi? Yoksa bir şekilde böyle sürer mi?

      Sil
  52. Teşekkürler, yalın ve güzel açıklamalar için.
    "Pek çok kişi ‘yıllardır kriz deyip durdunuz işte görüyorsunuz bir şey olduğu yok’ diyerek iktisatçılarla dalga geçiyor" tespitiniz var. Böyle düşünenlere göre kriz için ne olması gerekiyor acaba?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Böyle düşünenler kriz ile çöküşü karıştıranlar. Bugün içinde bulunduğumuz durum kriz halidir. Sistem tümüyle durup çalışmamaya başladığında çöküş hali ortaya çıkmış olur.

      Sil
  53. Hocam konut hep böyle devam mı dolar bazında 2 ye katladı düzelmez mi 40 bin dolara ev alamaz olduk

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Düzelse bile yarıya inmez sanırım. Ama dolar değeri ciddi düşüş yaşar.

      Sil
  54. Sayın hocam peki hükümetin bu konuda yapmış olduğu ve yapacak oldukları ile ilgili olarak akıllarındaki fikir ve gidiş yolu nedir? Neyi planlıyorlar bu şekilde iktisat bilimini tersten işletmeye kalkarak? Teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Açık söyleyeyim bilmiyorum. Kendileri biliyor mu ondan da emin değilim.

      Sil
    2. Hocam sonuçta, düzeltme operasyonu yapılacak ise , bunun tek yolu orta direğin, acı reçeteye katlanması mıdır? Başka bir çözüm yolu gerçekten yok mudur? Çünkü yıllardır böyle yapılıyor.

      Sil
    3. Maalesef yok. Bunun bir daha olmamasının tek yolu toplumun kendi geleceğine sahip çıkması ve popülizme destek vermemesidir.

      Sil
  55. Hocam seçimden sonra bir fiyat istikrarı sağlanabilir mi, dolar o zaman düşer mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. dolarin dusmesi mesele degil hersey dolara gore fiyatlaniyor piyasada zaten mesele dolari istikrarli bir sekilde sabit tutabilmekte

      Sil
    2. Neler yapılacağına bağlı. Doğru ekonomi politikasıyla bu yapılabilir ama kim yapacaksa oy kaybetmeyi göze alması lazım.

      Sil
  56. Hocam bilimi uygulayıp sizin dediğinizi yapsalar seçimi kazanamıyorlar (çünkü ancak yapısal reformlar uzun vadeli kalıcı çözümler sunuyor) seçimi kazanıp idare etmeye çalışsalar ülke bu ekonomik girdaptan kurtulamıyor.. siyasetçi kendi geleceğini göremediği yerde ülkeyi düşünür mü? Siz siyasetçi olsanız tercih eder miydiniz. ? Demek istediğim sizin anlattıklarınızı Erdoğan bilmiyor da mı uygulamıyor? yoksa kendi siyasi hayatinı bitireceği için mi uygulamıyor ? Eğer ikincisi ise bizim çok derin bir sistem problemimiz var demektir .. Bu başkanlık veya parlementer sistem tartışmasından uzak .. Belki de Dar Bölge seçim sistemini artık konuşmak gerekiyor..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Onun için diyorum ki siyaset bir meslek olmamalı, ülkeye hizmet etmenin yolu olmalı. Bir kez seçilen en fazla bir kez daha seçilebilmeli. Milletvekilliği, bakanlık, başbakanlık, cumhurbaşkanlığı yıllarca sürmemeli.

      Sil
  57. Hocam lozan bitti. Cümleten hayırlı olsun.

    YanıtlaSil
  58. Yapabileceğimiz tek şey seçimden sonra kim gelirse gelsin acımasız kener sıkma politikası yerine yumuşak geçişin bir yolunu bulmasını umut etmek gibi geliyor.
    Eyt lilerin çoğunun benim gibi 50 nin oldukça üstünde olduğunu düşünüyorum. Şanslı bir kesim var, 42 yaşında emekli oldum diye her yere yazıyorlar. Tabi ne kadar doğru, laf olsun diyemi yazıyorlar bilinmez. Elimde bir oran yok ama genç emekliler oldukça az sayıdadır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne yazık ki bu kadar yıpranmış bir ekonomide yumuşak geçiş söz konusu değil.

      Sil
  59. Ekonomiyi dışarıdan alınan borçla döndürmeye çalışan bir yönetim. Bütün şehirlerin ana meydanlarında kocaman ekranlara ülkenin borç oranını/kişi başı borç miktarını koca ekranlara günlük olarak belirtip milleti (en azından muhalif belediyeler) uyandırmaya çalışmak gerekiyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğru ama konu sadece borç değil. Onların iyi kötü hesabı var. Hesabı olmayan kullanımlar asıl mesele.

      Sil
  60. Hocam ben eyt düzenlemesi yüzünden insanların bu yasta emekli olmasindan dolayi hakkimi helal etmiyorum, yasim 22 18 yasinda girisimi yaptim fakat asla 40li yaslarda emekli olamayacağım, eyt kesinlikle ülkenin gençlerine yapılmış en büyük kaziklardan sadece biridir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet ama müktesep hakların çiğnenmesi de hukuka aykırıydı.

      Sil
  61. Hocam ben üniversite son sınıf öğrencisiyim, kendimi geliştirmek ve mezun olunca daha iyi bir CV ye sahip olmak için okulu bir sene uzatmayı düşünüyordum. Sizce yanlış mı yapıyorum?
    Saygılarımla

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence yanlış bir düşünce bu. Okulu bitirin sonra bir yıl kendi kendinize bir program yapıp sınavlara çalışın daha iyi.

      Sil
  62. Google'a sordum: "Adam Smith, hiç; 'Enflasyon sebep, faiz sonuçtur.' diye yazmış mı?"

    Herhangi bir sonuç çıkmadı.

    Buna ne diyeceksiniz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bazı şeyler yazılmaya bile değmeyecek kadar açıktır. Mesela Albert Einstein da dünya yuvarlaktır diye yazmamıştır.

      Sil
  63. Hocam yazılarınızı zevkle okuyorum endüstri 5.0 ve sürdürülebilir kalkınma üzerine tez yazacağım acaba önerebileceğiniz kitaplar varımdır? Ya da tez konumu değiştirmelimiyim? Bölüm iktisat teşekkürler hocam

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence konu değiştirin. Bu konuda kaynak az. Sürdürülebilir Kalkınma tek başına tez konusu olabilir.

      Sil
    2. ülkemizin sorunu çelişki ülkemizde bir yiyecek pasta var bu pastayı bazıları çok yiyor bazıları hiç yiyemiyor bence siz bu pastayı büyütmek ve herkesin pastayı ikram edebilecek hale nasıl getirebiliriz bunu yazın endüstri5.0 pastayı çok yiyen kesimin pastadan daha fazla yemesini sağlayacakdır.

      Sil
  64. Hocam siz İİBF öğrencileri ve mezunları için bir şanssınız. Bize tarafsızlığı ve sadece bilimin izinden gitmemiz gerektiğini yazılarınızda öğrettiğiniz için çok sağ olun, var olun.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Estağfurullah, katkım olabiliyorsa ne mutlu bana.

      Sil
  65. Hocam, bu gidişle çalışanlar da, emekliler de yoksullukta buluşacağız...

    YanıtlaSil
  66. Hocam,
    2023 büyük muştularla başladı, çok şükür.
    Asgari ücret zammı, EYT'nin çözülmesi, sırada kamu borç yapılandırılması ve diğer imkanların halka sunulması var.

    YanıtlaSil
  67. Sayın Eğilmez , 2022 yılı değerlendirmeniz çok isabetli. Özellikle son iki paragraf durumumuzu özetliyor. Değerlendirmeniz için teşekkürler.

    YanıtlaSil
  68. faiz indiriliyor, kur yükseliyor. dışarıdan yüksek faizli dolar borç alınıyor ya hocam: seçimden sonra faizi ciddi artırıp, doları düşürüp alınan dolar borçlarını daha az TL ile ödemiş olacağız. bu mantıkta mı faizi tüm dünya artırırken bizimkiler düşürdü sizce?

    YanıtlaSil
  69. Hocam yazı için teşekkür ederim, ekonomiyle alakalı sahip olduğum bir tutam bilgiyle size bir soru sormak istiyorum. Dolar uzun zamandır 18-19 bandında takılı kalmış durumda ancak her türlü kaleme deli gibi zam gelmeye devam ediyor. Hatta aynı ürünün Türkiye'de Avrupa'dan (döviz bazında) daha pahalıya satılmaya başladığı gibi haberler görmeye başladım. Bunun basit bir açıklaması var mı? Türkiye gibi dövize bağımlı denebilecek bir ülkede bu nasıl gerçekleşiyor?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tek açıklaması TL aşırı değerli.

      Sil
  70. 2022 yılının tüm zorluklarını iliklerine kadar yaşayan işsiz kalan barınma problemi yaşayan ve hatta beslenme problemleri yaşayan kişilerin mevcut hükümeti deteklemelerini hatta laf söylememelerini anlayamıyorum hala %30 oy nedir nasıl açıklanabilir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir akrabam, biz onu Allah için sevdik, liderimiz yaptık dedi.
      Ne açlık, ne dünyevi zorluklar bizi ondan ayıramaz dedi.
      O bizim ailemizin bir parçası, evladımız, babamız, annemiz gibi dedi.
      Nasıl ailemizi yüzüstü bırakmaz isek onu da bırakmayız dedi.
      Öl desin ölelim, vur desin vuralım dedi.
      Mezhep siyaseti böyledir.
      Demirel zamanında boş tencere - hükümet ilişkisi kurmuş.
      Muhalefet sakız gibi bu ilişkiyi insanlara yanlış anlatır.
      Demirel o sözü söylerken, merkez sağ siyasetin alternatifleri vardı.
      Yani biri olmazsa diğerine oy verilir anlamında dedi.
      Sağ bir hükümet boş tencere yüzünden sol bi hükümete oy verilir demedi.
      Sağ bi hükümet yıkılır, başka bir sağ hükümete oy verilir dedi.
      2002 yılında da yaşadık, sol başlı hükümeti tencere devirdi, milletimiz sağ hükümete koştu.
      Hükümetin alternatifi de daha sağ bir hükümettir.
      İnsanlarımız anlamamış olabilir, söylenenler insanların anlama kapasitesi kadardır.
      Türkiye, tarihinde hiç olmadığı kadar sağa kaymıştır.
      Daha da kayacaktır.

      Sil
    2. Adsız 02:58
      Daha sağa kayacağında tüm aklı fikri kültürü yerinde insanlar hem fikirler. Sağa kayoyorlar, İslam da Siyasal islam da sağa kayıyor, altı derin bir çukur.

      Sil
  71. Mahfi bey,

    Belki siz daha önce düşünmüşsünüzdür, bu nedenle soruyorum:

    Türkiye'deki problemleri çözmek için önce bu problemlerin varlığını kabul etmek gerekmiyor mu?

    Bu problemlerin varlığının ısrarla inkâr edildiğini siz de farkediyor musunuz?

    YanıtlaSil
  72. Hocam istisnasız her bireysel yatırımcının stratejisi şubat - mart gibi borsadan çıkıp dolara geçmek. Önümüzdeki süreç öngörülebilir mi yoksa öngörülemez mi? Neler olacağı az çok belli mi? yoksa herkes ters köşe mi olacak?

    YanıtlaSil
  73. Bu ülkede bir kişi yok mu EYT'nin yanlışlığını dürüstçe ve cesurca ileri sürebilecek. Mahir hoca da hakkaniyet falan demiş. Hakkaniyet bunun neresinde. Bunun faturasını bütün ülke ödeyecek, en çok da çocuklarımız ve torunlarımız ödeyecek. İşin ironik tarafı bu mantık dışı düzenleme, ömrü çalışma ve sosyal güvenlik alanında akademik çalışmalarla geçmiş bu işin yanlışlığını herkesten daha iyi bilen bir Prof. bakana yaptırılıyor olması.

    YanıtlaSil
  74. Eline bayrak alan milliyetçi olmuş, ağzından Allah'ın selamını eksik etmeyen namaz kılan müslüman, arabasının arkasına Atatürk'ün imzasını yapıştıran Atatürkçü.....Herşeyin içini boşaltmışız. Yobazlık, eğitimsizlik almış başını gitmiş. Nasıl düzgün bir ülke olabiliriz bu saaten sonra! Hiç umut yok bence.

    YanıtlaSil
  75. Hocam aktif pasif oranı olarak 1 emekliyi hali hazırda, (99 ve 2008 reformları sayesinde) SGK verilerine göre 1,9 çalışan finanse etmekte. Hakkaniyetli olduğunu düşündüğünüz EYT düzenlemesi ile bu en iyimser tahminle 1 emekliyi 1 çalışan finanse eder (etmeye çalışır) hale gelecek. SGK için bu şartlarda mali sürdürülebilirlik artık mümkün değil.

    YanıtlaSil
  76. Yazınız için teşekkür ederim hocam. Ben 27 yaşında devlete bitmek bilmeyen borcu dışında hiçbir şey sahibi olmayan birisiyim. Sizce yakın zamanda insan onuruna yakışır bir yaşam sürme ihtimalimiz var mı, yoksa bir şekilde yaşam standartı yüksek ülkelerden birine kaçıp, sahip olduğum tek hayatımı düzgünce yaşama derdine mi düşmeliyim?

    YanıtlaSil
  77. Seçimde kim kazanırsa kazansın 2024 yaz ayında tekrar seçim bekliyorum.

    YanıtlaSil
  78. Değerli hocam,

    Benim için önemli birşey sormak isterim. Para basılarak yaratılan enflasyonu düşürmek için neden basılan paralar geri çağrılmazda , faizleri arttırarak enflasyonun düşmesini isterler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Basılan parayı faiz artırıp çağırıyor.

      Sil
    2. Ama basılan para geri gelmiyor sadece çıktığı düzeyden çok az düşüp sonrasında stabil kalıyor. Bu söylediğiniz kitapta yazan gerçek hayatta bu olmuyor.

      Sil
  79. Hocam hükümet değişirse ve sıkı para politikası açıklarsa , borsalara ve türk lirasına güven gelirse
    %50 borsa ve %50 tahvil gibi bir portföy yaklaşımı nasıl olur ?.

    YanıtlaSil
  80. Hocam merhaba. Kısa, orta ve uzun vadeye yayılacak yapısal reformlar üzerinde çok duruyorsunuz. Adalet ve Eğitim reformu hakkında söylediklerinize katılmamak elde değil. Evet bazı şeyler çabuk toparlanabilir bazıları ise uzun bir zaman gerektirecek. Merkez Bankası ve ekonomik yapıların bağımsızlığı, siyasi tutuklamaların sona ermesi ve bunun gibi adımlar kısa dönemde etki yapabilir.

    Ancak kamu kurumlarının aşınması ve paramparça hale gelmesi ise rehabilitasyonu uzun süre alacak bir konu. Kamu kurumlarının ıslahı düzgün bir adalet sistemi ile nasıl mümkün olabilir? Bu kurumlarda liyakati tekrar inşa etmek zor değil evet. Peki mevcut çalışanlar ne olacak?

    Eğitim de uzun soluklu bir yol. Bu kadar imam hatip, her şehirde yer alan vakıf/devlet üniversiteleri ve buralardan mezun olan yüz binlerce genç. Eğitim'de yapısal reform için en önemli faktörlerin başında sürdürülebilirlik ve istikrar gelmiyor mu? Siz şuan Türkiye idaresine talip adayların siyasi görüşlerinden bağımsız bir sürdürülebilir bir eğitim politikası ortaya koyabileceğine inanıyor musunuz?

    YanıtlaSil
  81. Hocam kaleminize ve bilginize teşekkürler. İyi ki varsınız. Umarım yeni hükümet döneminde güzel yerlerde olursunuz

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Lozan Antlaşması 2023'de Bitecek, Biz de Madenlerimizi Çıkarabileceğiz!

Konut Fiyatları Niçin Eskisi Kadar Artmıyor?

Paradan Para Kaybetme Dönemi