Arjantin Ekonomisinin Son Durumu

2023 yılı sonunda Javier Gerardo Milei, Arjantin Devlet Başkanı olarak göreve başladı. Milei, akademik kariyer sahibi bir iktisatçı ve finans yöneticisi. Siyasal görüşleri liberal yaklaşımlar ile daha uçtaki sağ görüşler arasında bir yerde olarak tanımlanıyor. Kendi ifadesiyle bir anarko kapitalist. [1] Seçim kampanyasında Merkez Bankasının kapatılmasından dolarizasyonun bir yöntem olarak benimsenmesine kadar ne kadar uç görüş varsa hepsini dile getirerek ilgi çekti. Arjantin’in uzun yıllardır süregiden başarısız ekonomik yapısına yol açan yaklaşımların Peroncu yaklaşımlar olduğunu öne sürerek seçimi kazandı ve göreve gelir gelmez devletin ekonomideki ağırlığını azaltmaya, kamu harcamalarını kısmaya, özelleştirmeleri yaşama geçirmeye yöneldi.

Aşağıdaki tabloda Arjantin ekonomisinin başlıca ekonomik ve sosyal göstergelerini Milei öncesi ve sonrası olarak sunuyorum. Arjantin’in bugün bulunduğu durumu daha net görebilmek için aynı göstergelerin Türkiye ekonomisine ilişkin olanlarını da tabloya ekledim.  Tablonun son üç sırasında üç sosyal göstergeye yer vermemin nedeni bunların ekonomiyle, özellikle yatırım kararlarıyla yakından ilgili olmaları (ekonomik göstergeler için kaynak: https://tradingeconomics.com/ (söz konusu site, bu verileri IMF’den alıp sınıflandırarak yayınlamaktadır, tablonun son üç satırında yer alan sosyal göstergeler için kaynaklar: Transperancy International, World Justice Project ve The Economist Intelligence Unit):

Tablo, Arjantin’in bir yılda enflasyonu düşürme konusunda epey yol aldığını gösteriyor (yüzde 211’den 118’e gerileme söz konusu.) Milei ile birlikte cari açıkta ve bütçe açığında az da olsa düşüş, kamu borç yükünde gerileme, kredi notunda iyileşme görünüyor. Buna karşılık işsizlik, büyüme, dış borç yükünde bozulmalar ortaya çıkmış. Üç önemli sosyal göstergeden yolsuzluk endeksi sıralamasında geri gidişe karşılık hukukun üstünlüğü ve demokrasi endeksi sıralamasında değişiklik olmamış.

Türkiye ile karşılaştırmalara gelince işsizlik oranı, cari denge, bütçe dengesi, dış borç yükünde Arjantin daha iyi durumda, kişi başına gelir, büyüme, enflasyon, kamu borç yükü, kredi notu, CDS priminde Türkiye daha iyi durumda görünüyor. Üç önemli sosyal gösterge endeksinde Arjantin, Türkiye’ye göre çok daha iyi durumda bulunuyor.

Milei görevi devraldığında ülkede büyüme oranı yüzde (eksi) 5,3, işsizlik oranı yüzde 5,7, enflasyon oranı yüzde 211 idi. Milei göreve geldikten sonra birçok önlem içeren bir yasayı ve kendisine parlamento karşısında özel yetkiler tanıyan bir acil durum kararnamesini yürürlüğe soktu. Kamu harcamalarını ciddi biçimde kısıtlamaya ve özelleştirmeleri gündeme sokmaya dönük bir ekonomik programı uygulamaya koydu. Enflasyonu bir yılda yüzde 211’den yüzde 118’e düşürmeyi başardı. Enflasyon aylık olarak yüzde 2,4’e geriledi. Böyle devam ederse enflasyon, 2025 yılı sonunda yüzde 30’un altına gelebilir. Yeni bir yatırım teşvik programı yürürlüğe koydu ve bu program ağırlık olarak enerji, hammadde, altyapı ve teknoloji yatırımlarını hedef aldı. Kiralamalar üzerinde önceki dönemde kurulan baskılamaları kaldırarak yeni konut yatırımlarını ve arzı teşvike yöneldi. Milei, seçimler sırasında pezoyu kaldırıp dolara geçileceğini söylemişti. An itibarıyla Arjantin, birçok benzer ülke gibi dolarizasyon etkisi altında bulunsa da dolara geçiş konusunda henüz bir hamle yapılmadı.

Milei’nin ilk yılında enflasyonda ciddi bir gerileme olmasına karşılık çok sayıda işten çıkarılanlar ve kamu harcamalarının azaltılması nedeniyle işini kaybedenler oldu. Milei, iktidarı devraldığında yoksul nüfusun toplam nüfusa oranı yüzde 40 iken 2024 sonunda bu oran yüzde 53’e, açlık sınırında yaşayan nüfusun oranı yüzde 13’e (6 milyon kişi) yükseldi. Bu olumsuz gelişmelerin yarattığı toplumsal rahatsızlıklar ve tepkiler giderek artıyor. Enflasyonun düşürülmesinin bedelinin oldukça ağır olacağı açıkça görülüyor.

Yirminci yüzyılın başlarında dünyanın en gelişmiş beş ekonomisinden biri konumundan yola çıkarak yüz yılda dünyanın en sorunlu ülkelerinden birisi konumuna gelmiş olan Arjantin’i dönüştürmek, bu kadar uzun yıllar süresince yüksek enflasyonla, popülist desteklerle yaşamaya alışmış bir halkın yaklaşımlarını, algılarını ve alışkanlıklarını değiştirmek öyle kolay bir iş değil. İnsanlar, siyasetçiler “enflasyonı düşüreceğiz” dediğinde hep başkalarının fedakârlık edeceğini düşünüyor. Fedakârlığın faturası kendilerine çıktığında şikâyetler ortaya çıkıyor ve destekler geri çekilmeye başlıyor.

Simon Kuznets’e atfedilen bir söz vardır: “Dünyada dört tip ülke vardır: Gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan ülkeler, Japonya ve Arjantin.”[2] Arjantin, gerçekten kendine özgü yaklaşımları olan [3] bir ülke: O nedenle araştırmacılar için her zaman ilginç olmaya devam edecek.



[1] Anarko kapitalizm (liberteryen anarşizm); özel mülkiyet hakkını, rekabete dayalı serbest piyasa düzenini hiçbir karışıma meydan vermeyecek şekilde savunan, ekonomiye devlet müdahalesini reddeden siyasal ve ekonomik düşünce.

[2] Ben buradan Japonya’nın çıkarılıp yerine Türkiye’nin konulmasını önermiştim. Çünkü Türkiye de kendi kendine sorunlar yaratıp bütün enerjisini o sorunları çözmeye harcayan farklı bir ülke.

[3] Eski ifadesiyle; nevi şahsına münhasır.


Yorumlar

  1. Hocam elinize sağlık. Güzel yazılarınızın hızına yetişemiyoruz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hocam elinize sağlık. Ancak bir noktada kafam karıştı Enflasyon normal şartlarda gelir dağılımını bozucu bir etki yaratmaz mı düşürmelerine rağmen fakirlik oranın artması tuhaf değil mi ?

      Sil
  2. Evet hocam, Türkiye, kendi kendine sorunlar yaratıp bütün enerjisini o sorunları çözmeye harcayan farklı bir ülke.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ülkedeki siyaset bir ay önceki problemleri unutturmak için daha büyük problemler oluşturmak üzerine kurulu, tıpkı ekonomide borçları ödemek için daha çok borç para almamız gibi.

      Sil
  3. Şu durum bana çok ilginç geliyor:

    Mahfi bey şu an tamamen sivil olduğu hâlde; yazılarında, konuşmalarında objektifliğini & tarafsızlığını korumaya, asla şahsi çıkar elde etmemeye özen gösteriyor. Eğer tam tersi olsaydı, insanlar şunu diyebilirdi: "Mahfi bey zaten emekli, kamuda veya özel sektörde herhangi bir kuruma bağlı değil, zaten 75 yaşına da geldi, eeee artık bu yaştan sonra kendi çıkarını düşünmesinin kime ne zararı var?"

    Donald Trump ise, "ABD Başkanı" seçildiği hâlde; "TrumpCoin" çıkarabiliyor, ve bunu almaları için insanları teşvik edebiliyor!

    Bir Mahfi Eğilmez'in tavırlarına bakıyoruz, bir de Trump'ın tavırlarına bakıyoruz; aralarında sadece 4 yaş fark var, ama Mahfi bey "gösteriş"ten hiç hoşlanmaz, Trump ise yaptıklarını insanların gözüne gözüne sokar!

    Acaba ben mi çok naifim, yoksa dünya bambaşka bir yere mi gidiyor?!

    Kaynak:
    https://www.sondakika.com/ekonomi/haber-trump-kendi-adindan-para-kazanmanin-yeni-yolunu-18275086/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. "Acaba ben mi çok naifim, yoksa dünya bambaşka bir yere mi gidiyor?! Sn "Adsız18 Ocak 2025 17.17. Çok haklısınız. En başlarda Türkiye de olmak üzere, dünya layık olduğu tarafa doğru koşar adım gidiyor. Ne tarafa gittiklerini merak ediyorsanız. Bknz. İsveç Kraliyet Bilimleri Akademisi, 2024 Nobel Ekonomi Ödüllü, "Ulusların refah toplumlarına dönüşmesi üzerine çalışmalar." Daron Acemoğlu, Simon Johnson ve James A. Robinson. Türkiye'nin ne kadar önde olduğu ve ne kadar hızlı koştuğunu hemen anlayacaksınız.

      Sil
  4. Hukukun üstünlüğü endeksinde 142 ülkeden 117. olmamız demek, üstünlerin hukukunda 25. olmamız demek. İlk 10'a girmemize az kalmış.

    YanıtlaSil
  5. girişimcilik teşvik i türkiyede yıllardır var fakat başarısızlık oranı 90% dan fazla arjantinde ayni olacak gibi görünüyor çünkü aşırı enflasyon yüzünden sosyal düzensizlik var Türkiye ve Arjantin ilk önce yıllarca çok düşük enflasyonla yaşarsa ve sosyal hayat buna göre şekillenirse girişimcilikde başarı oranı yükselir çünkü girişimciler için enflasyonlu piyasa çok kötü bir ortam başarısızlığın en büyük nedeni yüksek enflasyon.

    YanıtlaSil
  6. Arjantin halkı, Milei gibi farklı bir lidere yetki verebildiğine göre değişim potansiyeli var demektir. Bakalım biz ne yapacağız, en ümitsiz yanımız siyaset....

    YanıtlaSil
  7. Hocam bir önceki yazınızda en önemli 4 makroekonomik göstergeyi detaylandırmıştınız. Gelişmiş değil, az gelişmiş olan (fakat alınmasınlar diye gelişmekte olan ülkeler diye adlandırılan) 155 ülke arasından kendi yerimizi görmüş ve bu ülkelerin ortalamasının bile ne kadar gerisinde kaldığımızı iliklerimize kadar hissetmiştik. Şimdi de Türkiye'yi Arjantin'le kıyaslarken, aynı zamanda en önemli 3 sosyal göstergedeki yerimizi ve dünyanın ne kadar gerisinde konumlandığımızı da görmüş oluyoruz.

    Uzaydan bir uzaylı gelse ve henüz hiç bir ülkeye uğramadan kendisine en önemli 4 makroekonomik göstergeyle, en önemli üç sosyal gösterge gösterilse ve sonra da Türkiye denilse, ''Aman Allah korusun, ben almayayım'' der. İşte durumumuz bu kadar vahim. Maalesef dünyanın çok gerisinde kalmış, gerek ekonomik gerekse sosyal açıdan içler acısı bir haldeyiz. Şimdi ben bizi yönetenlere soruyorum: Neden kardeşim, neden? Ülkeyi neden olması gerektiği gibi aklı başında bilime uygun yönetemiyorsunuz, ülkeyi neden muasır medeniyetler seviyesine çıkartamıyorsunuz? Siz o koltuklara neden oturdunuz? Neden?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bizden farklı şeyler düşünerek oturdukları kesin.

      Sil
  8. Sonraki propagandasını "Bir çılgınlık daha yapalım yine beni seçin ne olacak ki Türkiye'den kötü olmayız ya " dese yeridir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. "Türkiye ile karşılaştırmalara gelince işsizlik oranı, cari denge, bütçe dengesi, dış borç yükünde Arjantin daha iyi durumda...
      Üç önemli sosyal gösterge endeksinde Arjantin, Türkiye’ye göre çok daha iyi durumda bulunuyor."
      işte bu yüzden Milei propaganda yapıp Türkiye bizi kıskanıyor diyebilir :-)

      İşin özü ekonomik rakamlarla yapılan politikalara inanmıyorum artık. Her yerde her ülkede manipülatif seçim stratejisi olarak kullanılıyor.

      O yüzden ilk yorumumdaki ...çılgınlık yapıp tekrar seçin beni... işin kinayesi. Arjantin gibi ülkeler daha karışık politikalara sahip yerlerdir. Bize göre rakamları daha az güvenilir yerlerdir.

      Sil
  9. Hocam, Milei aynı zamanda liberteryenizmi dünyaya çok iyi bir şekilde hatırlattı. Kamu harcamalarında yaptığı düzenlemeler ilgimizi çekmekte. Bizim ülkemizdeki kamu harcamaları sorunlarına bir örnek ama kimse dile getirmiyordu. Arjantin halkı acı çekip sefa sürer umarım.

    YanıtlaSil
  10. https://www.ekonomim.com/kuresel-ekonomi/arjantin-ekonomisinin-son-durumunu-mahfi-egilmez-anlatti-haberi-794055

    Yazınızı paylaşıp yazı başına sizinle Mile'yi aynı resim karesine koymuşlar. haber vermek istedim.

    YanıtlaSil
  11. Hocam belkide strateji bu önce sorun oluşturup sonrada bunu dış güçler iç gücler vs yapıyor diyerek algı oluşturup..birseyler yapıyormuş gibi yapmaya çalısıyorlar dahada fazla sorun çıkarıyorlar...ama herseferinde kazaniyorlar.

    YanıtlaSil
  12. Elinize sağlık, yine super bir yazı olmuş.Ancak, yıllardan beri gerek yerli ve gerek yabancı yatırımcılar ve/veya analistler hep Türkiye ile Arjantin'i kıyaslarlar...Bence, artık Türkiye'nin Polnya ile kıyaslanması lazım....Böyle bir kıyaslama yapabilirseniz çok iyi olur gibi geliyor, bana...
    Selam ve saygılarımla, Ertan...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. AB'ye katılmalarından önce biz Polonya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti, Slovak Cumhuriyeti, Bulgaristan, Romanya vb den daha iyi durumdaydık. An itibarıyla özellikle hukuk alanında, sosyal alanlarda, bilimde, eğitimde hepsinden çok geriye düştük. Ekonomide de hepsi bizi geçti. Biz, yapısal reformları 1920'lerde 30'larda yapabilmiş bir ülke olarak 1980'lere hatta 90'lara kadar bunların önündeydik. Bir ikisiyle eşit durumda gibiydik. Onlar yapısal reformları yapıp ileri gitti biz yaptığımız yapısal reformları bozarak geri gittik. Maalesef işin özeti bu. Ama dediğinizi yapacağım ve Avrupa'nın gelişme yolundaki ülkeleriyle Türkiye kıyaslaması yapacağım.

      Sil
  13. Hocam, Arjantin MB faiz oranı, yeni dönemde hatalı girilmiş olabilir mi tabloda? Eğer doğruysa düşük faizle enflasyonla mücadele (!) tezini seneyen tek ülke biz değiliz demektir çünkü…

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yok yanlış değil. Bunu hep söyledik faizi yanlış set ederseniz enflasyon fırlar ama doğru set ederseniz enflasyonu tek başına düşürmeye yetmez. Arjantin'de Milei kamu harcamalarını inanılmaz şekilde kesti. Biz öyle bir şey yapmadık. Şimdilerde vergi artırıyoruz. Kamu harcamalarını, israfı kesmeden enflasyon düşürülemez. Öte yandan Arjanti'in enflasyonu tek hanelere düşürüp düşüremeyeceği veya düşürse bile orada tutup tutamayacağı meselsi çok karışık.

      Sil
  14. Sayin hocam sayenizde cok degerli bilgiler ediniyorum, tesekkürler, yalniz bir nokta daha var, hocam her Arjantinli yilda ortalama olarak 55kg et tüketiyor, yani ayda yaklasik 5kg, hafta 1kg, sayin hocam biz bunu emekli maasimizla rüyamizda göremeyiz...Saygilar sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler. Hayvancılık Arjantin'de çok gelişmiş durumda ve destekleniyor. Biz tam tersine destekleri kaldırdık. "Paramız var ki ithal ediyoruz" demişti bir bakan bir zamanlar. Bizdeki anlayış bu.

      Sil
    2. Hocam bu anlayışla buraya kadar.

      Sil
  15. Hocam yapısal reformlar erteleniyormu?

    YanıtlaSil
  16. Açıkçası yoksulluk ve demokrasi endekslerine katılmıyorum. Zira Türkiye, Arjantin’den bile demokratik bir ülke… Seçimle değişim oluyor Türkiye’de. Kendimizi Batı normlarıyla tökezlemeye gerek yok. Türk tipi demokrasi olsa yeterli. Önemli olan ekonomik refahın sağlanmasıdır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yoksulluk değil yolsuzluk. Arjantin'de de seçimle değişim oluyor. Bunlar batı normları değil uygarlık normları. Türk tipi demokrasi diye bir şey yoktur. Türk tipi kötü yönetim vardır. Ekonomik refahı sağlasanız da her tarafı yolsuzluklarla, hukuk dışılıklarla dökülen bir ülke iseniz asla ve kesinlkle uygar bir ülke değilsiniz demektir.

      Sil
  17. Hocam, bütcesi 2024’de fazla verdi diye bir haber cikti bugun arjamtin icin

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Son ayda fazla var ama yıllık olarak açık.

      Sil
  18. Hocam yanlış anlamayın ama demek ki, enflasyonu düşürmede(%211 >> %118) önümüze konulan şunların pekte bir etkisi yok demek: hukukun üstünlüğü - demokrasi - faizi enflasyon oranınına yakın veya üstünde artırmak. Çünkü Arjantin bunlar olmadan da yapılan teknik müdahaleler ile buradan(%211) buraya(%118) düşürmüş hatta dediğiniz olursa buraya kadar düşecek(%30). Yanlış anlaşılmasın hukukun üstünlüğü - demokrasi endeksi - adalet - eğitim?? vs tabi önemli ancak bunun ekonomi ile pekte alakalı olmadığı, yada bir ön şart olmadığı, bunlar olmazsa ekonomi düzelmez savı çökmüş gibi, çünkü Arjantin burada tek örnek değil bu dediklerimin pekte iyi olmadığı çin-endonezya-hindistan-kazakistan gibi ülkelerin ekonomileri bunları yapmamasına(hukuk-demokrasi-eğitim vs) rağmen pozitif yönde yukarı doğru gidiyor. Yani bence elma ile armutu ayırmamız lazım artık. Evet hak-hukuk-adalet-eğitim çok önemli bunun için mücadele edelim ama bu ekonominin düzelmesi için demek ki ön şart değil başka teknik müdahaleler ile düzeliyor, bence her ülkenin yapması gereken temel ekonomi hamlelerinin yanında o ülkeye özgü tekniklerde gerekli. Söz meclisten dışarı ekonomiyi pekte etkilemeyen şeyleri bunları yapmazsak ekonomimiz düzelmez diye "bilerek" önümüze koyan herkes, ekonomimizi kötü yöneten insanlar kadar toplumun içinde yaşadığı kötü ekonomik şartlarda payı var. Çünkü bu söylemler ekonominin düzelmesi için bu konularda cahil olan hem halkın - hem de siyasetçilerin kafasını bulandırarak doğru hamleler yapılmasını engelliyor. Çünkü çoğumuz, evet hak-hukuk-adalet-eğitim olmadan ekonomi düzelmez diye şartlandık ama dediğim gibi aksi yönde onlarca örnek ülke var. Son olarak ben tezimi sunuyum. Hak-hukuk-adalet bir şeylerin sebebi değil sonucu. Yani avrupa-abd hak-hukuk-adaleti getirdi sonra ekonomileri iyileşmedi. Her birinin kendi coğrafyası gereği ve zamanının konjektüründe doğru hamleleri yaptı zenginleşti, zenginleşen halk artık midesini düşünmek yerine başka problemler üzerine yoğunlaştı. Aa şöyle bir adalet-demoktrasi problemi var diyip onun üzerine durdu, siyasete hukuka baskı oluşturdu ve bunlar gelişti. Artık midesini düşünmek yerine sanata yoğunlaştı ve bu alan gelişti. Yani bunlar bir sebep değil sonuç bence, o yüzden önce doğru teknik hamleler ile ekonomiyi düzeltmeliyiz, iyi günler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yanlış anlamıyorum ama sanırım siz yanlış anlamışsınız. Tabloya bir kez daha bakarsanız Arjantin'in hukuk, demokrasi ve yolsuzluk endekslerinde bizden çok daha iyi durumda olduğunu göreceksiniz. Öte yandan hukukun üstünlüğü, iyi ve kaliteli demokrasi ve olabildiğince az yolsuzluk sadece ekonomi için gerekli diyemeyiz. Ekonomimiz düzelse bile bunlar olmadan toplum huzura kavuşamaz.

      Sil
    2. hocam tamamen sizin bu paylaştığınız karşılaştırmalı tabloya göre konuşuyorum zaten. Galiba gözden kaçırdınız. Milei öncesi ve sonrası demokrasi-hukukun üstünlüğü endeksi değişmemesine rağmen, hatta yolsuzluk endeksinde 1 sıra gerilemesine rağmen enflasyonu çok ciddi düşürmüş, sizin öngörünüze göre bu yıl %30 un altına kadar düşürecek. Ama bize anlatılan genel anlatı bu değildi. Hukuk-demokrasi olmazsa bunlar düşmez diye algılanıyor. Demek istediğim ben hukuksuz-adaletsiz bir devlet yönetiminde yaşayalım ı övmüyorum. Dediğim demek ki ekonomik olarak iyileşmenin bunlarla o kadarda ilgisi yok demek ki(arj-çin-hind-endonz vb). Eğer bunlar olmadan ekonomi düzelmez diye sürekli bir anlatı geliştirilirse doğru teknik müdahalelerde yapılamaz, çünkü hem halk hem siyaset bu konularda cahil. Ekonomi konusunda sözü dinlenen kanaat önderleri bu anlatı ile yanlış yönlendirmesin istediğim. Şu şu şu hamleler yapılırsa ekonomimiz düzelir, sonra bu söylediklerimin ekonomi ile bir alakası yok ama medeniyet olarak daha iyi seviyeye gelip insani şartlarda yaşamak içinde bunlar yapılmalı denilmeli. Bu yapılmazsa sapla saman birbirine karışıyor. Yoksa tabi ki adalet-hukuk-eğitim-yolsuzluk endeksi vs her ne endeks varsa iyi seviyede olalım, ona kimse karşı olmaz zaten. Ki ben kendi tezimi yukarıdaki mesajda söyledim, adalet-hukuk-sanat vs bir sebep değil sonuç bence. Bu dediğim için Birleşik Arap Emirlikleri nasıl zenginleşti, özellikle Dubai çünkü orada petrol çok az, doğru teknik hamleler ile düşük vergi oranı cazibesi ile parayı çekti zenginleşti, turizm ve ticaret açısından cazibeli olarak zenginleşti, hukuk seviyesini artırarak değil. Peki şuan hukukun üstünlüğü sıralamasında 39. sırada, zenginleşmeden önce fakir bir ülke iken de böyle miydi. Bu dediğim tabi ki bir doğanın kanunu değil, ki sosyal bilimler zaten fen bilimleri gibi bir "bilim" değildir, kanunu olmaz. Ama göstergeler bize bir öngörü verir. Mesajıma cevap verdiğiniz ve ilginiz için teşekkürler hocam :). ///// Cevabı göndermeden başka mesajdaki birisi "Hüseyin" demiş ki, bu halk akıllanmaz daha da rezil olsun, dibi görelim vs (ki kendisi ve bizlerde bu toplumun içindeyiz), gelsin bizi abd-israil-almanya yönetsin sömürge olalım a getirmiş. Mustafa Kemal ve arkadaşları boşuna şehit-gazi olmadı. Bunlar tamamen akıl tutulması kafa karışıklığı siyasi-ekonomik sıkıntıların dışa vurumu, ki büyük ihtimal o da benim gibi muhalif. Ama kafası o kadar karışmış ki ne dediğinin farkında değil. Bu yüzden sapla-samanı ayırmak lazım diyorum hocam, sadece ekonomi konusunda değil her alanda

      Sil
    3. Bir kez daha söyleyeyim: Arjantin'de hukuk da demokrasi de bizden iyi durumda. Öte yandan kamu harcamalarını inanılmaz şekilde azalttılar. Görünüşte faiz düşürüldüğü için enflasyon düşüyor gibi olsa da gerçek o değil. Birleşik Arap Emirlikleri zaten çok zengindi. Dünyanın petrolüne sahipler. Bizde petrol yok. Hukuku ve demokrasiyi de yok edince buradan çıkamayız. Enflasyonu düşürebiliriz, geçmişte de düşürdük ama eğer gelişmiş bir ekonomi olmak istiyorsak kadınlarımızı öldürenleri, çocuklarımızı taciz edenleri, düşünce ve ifade özgürlüğünü kısıtlayanları, seçime hile karıştıranları, kamu ihalelerinde yolsuzluk yapanları görmezden gelerek gelişemeyiz. benim dediğim odur.

      Sil
    4. Ben yabancı bir yatırımcı olsaydım, üstünlerin hukukunda 25. sırada olan bir ülkeye yatırım yapmak istemezdim. Çünkü böyle bir ülkede yarın başıma ne geleceğinin hiç bir garantisi yok. Türkiye 2005 yılında Avrupa Birliği ile tam üyelik müzakerelerine başladığında enflasyon düşmüş, faizler düşmüş, risk primi gerilemiş ve büyüme hızı da artmıştı. Daha sonra eğitim, hukuk, vergi, demokrasi gibi alanlarda yapısal reformlar yapılmayınca tren kaçtı. Tüm bunlar bize şunu gösteriyor. Gelişmiş ülkelere ve muasır medeniyetler seviyesine ulaşabilme noktasında, yukarıya doğru bir basamak level atlayacağımıza yönelik olumlu beklentiler bile ekonomiye direkt yansımaktadır. Çünkü bizde ne Arabistandaki gibi petrol kaynakları var ne de uzak doğu ülkelerindeki gibi markalarımız var. Bilakis tek bir markamız bile yok. Dolayısıyla kronikleşen sorunlarımızı aşmadıkça, beklentileri olumluya doğru çevirebilmek çok güç. Ancak bir ileri bir geri gider dururuz. Hasta belli, Türkiye. Teşhis belli, bir türlü aşamadığımız kronikleşen sorunlarımız. İlaç belli, yapısal reformlar yapmak ve bunları yaparken de rasyonel hareket etmek. Lakin uygulayan yok.

      Sil
  19. New York'da arabamı daha kasım ayında 11 dolar 99 cente dolara yıkattım 1 su 1 köpük tekrar su ve paspaslar da temizleniyor en son temizleyen kişi üniversite öğrencisiydi part time çalışıyormuş döviz kurunu 34 tl alsak 12x4=408tl . Türkiye'de 450-500 tl arası Ankara'da aynı araba yıkama fiyatı. Mesela gözlemime göre Ankara'daki araba yıkamacı hemen yol kenarına bir baraka kondurmuş 5 tane üstü izocamla kaplı yıkama yeri yapmış. 1 yerde 20 dakikada 1 araba yıkanıyor 1 saatte 3 araba, 8 saatte 24 araba ve 5 yıkama peronunda 120 araba yıkanıyor. Günde 500 tlden 120x500=60000 tl kazanıyorlar ki ayda 1 milyon 800 bin tl eder. Çok iyi para. Vergisi dahil hadi 66bin Tlden 5 isci calistirsa aylık 330 bin Tl işçi masrafı olsun, 1 arabayı yıkamak için 100 litre su kullansın atik su dahil 1 metreküp ile 10 araba yıkanabiliyor işyeri için metreküp su fiyatıatı atık dahil 100 tl civari 1 araba için 10 tlik su ve atık su parası gidiyor, araba başına 30 tlik de köpük kullansın bol keseden, masraf eşittir 330bin tl (isci)+ (40tl su köpük x120 arabax30 gün)= 474bin tl eder masraf. 1 milyon 800 bin tlden dusunce adama 1 milyon 326bin tl kalır ayda ki kira verdiğini sanmıyorum baraka sonuçta yol kenarı hadi versin 126 bin tl kira aylık geriye 1 milyon 200bin tl kalır hadi elektrik de 50 bin tl versin aylık 1milyon 150bin tl kalır. Bjr de kuyruk var sanki ucuzmuş gibi... Ben bir oto yıkamacı kursam ve bir de kahve makinası koysam oraya daha düşük fiyat versem acaba mafya gelip daha ucuz fiyat verdiğimde sataşır mı ? Mühendisim kamuda çalışıyorum ve Trump'ın Art of The Deal kitabını okuduktan sonra artık herseyin maliyetini hesaplamaya başladım.

    YanıtlaSil
  20. Boşverin hocam . Bu ülkenin başına ne kötülük gelirse hak ediyor. Ben de dahil bu ülke varsın iyice dibi görsün yoksa bu karaktersiz halk akillanmaz adam olmaz. Yine diyorum hep diyeceğim tam bur sömürge olalim ama abd ama israil ama almanya ingiltere fark etmez birisi ya da hepsin uluslar arasi bir konsorsiyum gelsin buraya artık. Öyle vergilerle stopajlarla zamlarla soyulmakla akillanmaz bu yığın. Net.

    YanıtlaSil
  21. Hukukun üstünlüğündeki sıramız beni şaşırtmadı. Türkiye'de hukuk ve mahkemeler o kadar mantıksız uygulamalar ve usullere sahip ki. Mesela kiracım 2 aydır kirasını ödemiyor. Neden Bankadan alacağım hesap dökümünü mahkemeye sunarak dava açamıyorum da ihtarname çekmem gerekiyormuş? Neden 1 senelik kira kontratı otomatik olarak uzuyor ve 5 sene geçmeden rayiç bedel davası açamıyorum ve 10 sene dolmadan tahliye davası açamıyorum? Neden kontratın kendi içerisinde yazan tahliye hükümleri geçerli olmuyor da ayriyeten tahliye taahütnamesi ve farklı bir tarih aranıyor? Bu mantıksız usullerin hepsi anayasaya ve mülkiyet hakkına aykırı ve tamamen avukatlar ve belki hakimler dava başına para kazansın diye icat olunmuş şeyler. Enflasyon konusunda Ev sahiplerini suçlayacaklarına maaşlı çalışanlara düşük zam vererek alım gücünü düşürenleri ve asgari ücrete, emekli ve memur maaşlarına zam yapıldiğında mal ve hizmetlerine aynı oranda zammı yansıtıp fahiş zamlar yapan ve haksız kazanç sağlayan neredeyse hiç vergi ödemeyen tamamına yakını partili esnafları suçlasınlar.

    YanıtlaSil
  22. Hocam emeğinize sağlık, güzel bir konu olmuş

    YanıtlaSil
  23. Uzun zamandır bu yazınızı bekliyordum. Teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  24. Sayın Hocam, son üç göstergemiz değişmediği sürece bir şey beklemek akıl karı değil.

    YanıtlaSil
  25. Enflasyonun düşürülmesinin bedelinin nüfusun çoğunluğunun , yoksul kesiminin üzerinde ve ağır olacağı Arjantin örneğinde açıkça görülüyor. Ancak Arjantin çoğu veride bize göre iyi durumda gibi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Her şeyden önce insanlar oldukça ucuza et alıp yiyebiliyorlar. Proteinle beslenmek önemli.

      Sil
    2. Hocam hayvansal protein tüketen insanlığın geldiği yer içler acısı. Siz söylüyorsunuz, dünyayı yok etmek üzereyiz. BBC belgesel yapımcıları bile itiraf ediyorlar. Sağlıklı beslenmeyle, et yemeği aynı kefeye koymak yapısal reformları yapmadan enflasyonun düşmesini ummaya benziyor. Bir insanın sağlıklı beslenmesi için bir canlının öldürülmesine gerek yok. Böyle yapmak çok maliyetli ve etik değil.
      Alternatif hem çok çok çok daha ucuz, hem daha etik. Sağlıcakla kalın.

      Sil
    3. İşte insanlığın kendi kendine oluşturduğu bir post truth durumu daha. Görmezden gelme mi desek. Gerçekler gün gibi ortada ancak konu bizim birşeyler yapmamızı gerektiriyorsa gerçeklere gözlerimizi kapatıyoruz. Umuyoruz ki geçsin. Halbuki bir bilinç sıçraması ne kadar da ucuz ve ne güzel sonuçlara gebe.

      Sil
  26. Mahfi hocam, Trump Coin olayına ne diyorsunuz?

    YanıtlaSil
  27. yapısal reformlar tamamen varlıksız kesimin yararına bunu varlıksız kesim istemeli onlar istemediği sürece böyle birşey gerçekleşmez.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence düzgün varlıklı kesim de destekler. Çünkü onlar da biliyor ki ülkenin gelişmesi bunlara bağlı.

      Sil
  28. Hocam, merkez bankası yılın ilk faiz açıklamasında politika faizini 45'e çeker mi? Yoksa sabit mi tutar?

    YanıtlaSil
  29. Hocam, "faiz sebep enflasyon sonuç" politikasındaki gibi enflasyon yüksekken faizi indirerek müdahale etmişler.Son 3 sosyal göstergelere bakınca da çok belirgin iyileşme yok sanki yapısal anlamda reformlara da fazla yer verilmemiş gibi duruyor?Yanlış bir yorummudur?Saygılarımla,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kamu harcamalarını inanılmaz derecede düşürdüler. Enflasyonun o kadar yüksek olduğu yerlerde faiz anlamını kaybediyor.

      Sil
    2. Emekli maaş ödemeleri bizde ne kategorisinde kamu harcamasına giriyor mu hocam?

      Sil
  30. Hocam elinize sağlık, çok güzel bir yazı. Teşekkürler.

    YanıtlaSil
  31. Hocam elinize sağlık çok net bir yazım olmuş. Teşekkürü borç biliriz. Saygılarımla. Fatih. Demirtaş

    YanıtlaSil
  32. Bana dokunmayan enflasyon bin yaşasın.

    YanıtlaSil
  33. Sn. Hocam, bolgesel politik yapi, alternatifsizlik, tek adam yonetimlerinin yayginlasmasi, alacaklarini garanti almak isteyenlerin politikanin bedelini halka odetilmesinden duyduklari memnuniyet karsiliginda verdikleri destek, vs. Bu basarida ne derecede etkili? Trx

    YanıtlaSil
  34. Hocam Türkiye'de kalkınma adına bölgesel ekonomik program hiç uygulandı mı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Uygulandı. Zaman zaman Doğu Bölgesi için GAP Bölgesi için bölgesel teşvikler uygulandı.

      Sil
  35. Arjantinde olanlar yapılanlar sadece popülizmin bir başka versiyonu değil mi... bir bu kalmıştı denemediğimiz bakalım bunun sonu nereye varacak deniyor sanırım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tam olarak öyle değil. Popülizmde insanları işten çıkarmıyorlar, kamu harcamalarını kesmiyorlar hatta tam tersini yapıyorlar.

      Sil
  36. Mahfi Hocam, "Milei, seçimler sırasında pezoyu kaldırıp dolara geçileceğini söylemişti." demişsiniz. Burada bahsettiğiniz dolar bildiğimiz Amerikan Doları mıdır? Bir ülke kendi kendine karar verip başka bir ülkenin para birimini kullanmayı seçebiliyor mu? Aydınlatabilirseniz sevinirim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet ABD doları. Seçebilirsiniz ama elinize geçtiği kadarıyla yaşarsınız. O da zaten enflasyonu ciddi biçimde önler. Ama siyasetçinin popülizme sapmasına izin vermez. Eğer devlet olmanın üç gereğinden birisi olan para basma hakkından (diğer ikisi bayrak ve vatan) vazgeçmeyi göze alıyorsanız olabilir.

      Sil
    2. TL yerine ABD doları kullanmayı Türkiye seçerse yeterince USD piyasada var verilen anlamsız 47.5% faiz den ABD deki fed faizinin 4.5% bir iki puan üstü olabilir ve enflasyonda verilen faizin altına kendiliğinden düşmüş olur düşüncesi çok mantıklı dolar-altın yatırımcılığıda sonlanır diye anlıyorum çünkü ortada değer kaybeden TL olmayacağı için bu düşünceTürkiyede neden hiç konuşulmuyor?

      Sil
  37. Türkiye arjantin gibi ülkelerde ana sorun kayıt dışı ekonomidir. Hükümetler bununla mücadele etmek istemez, istediklerinde en yakın çevrelerinden ciddi homurdanmalar başlar. Sayın Bakan Şimşek hep mücadeleden bahsediyor , ben bir mücadele görmüyorum. Mücadele etmek istiyorsanız 1-2 net öneri söyleyebilirim. Taşınmaz satışlarında rayiç bedel düzenlemesi, belediye rayiç bedellerin güncellenmesi (endeksa, sahibinden vs. vasıtasıyla) ve akabinde tapu ile belediye arasına bir regülatör kurum konulması.(Türkiye de kayıt dışının büyük bir kısmı bu alandan gelmektedir.) Boş konutlara yüksek vergilendirme , yüksek montanlı fiziki değerli metal alıp satan kurumlara dönem başı dönem sonu stok denetimi ve hasılat-vergi kontrolü.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kayıt dışılığın kontrol altına alınması için önce siyasetin finansmanını şeffaf hale getirmek gerekiyor.

      Sil
  38. Bizden başka herkesin sonunda aklı başına geliyor...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Arjantin'in tam olarak aklı başına geldi mi bilmiyorum ama öyleyse bile bu, tam 100 yıl sürmüş görünüyor.

      Sil
  39. Askerler şehit olur biz düğün yaparız. Deprem olur sayısız insan göçük altında kalır 2-3 gün müdahale edilmez. yardım etsin diye asker korkusundan asker kışladan çıkarılmaz. yangın olur biz vekil ve futbolcu transferi peşinde koşarız. Çocuklara tecavüz edilir. Birkereden birşey olmaz deriz. Emekli acından ölür biz lüks şatafat peşinde koşmaya devam ederiz. yazık hocam yazık. Bu millet bunu hak etmiyor. en azından belli bir kesimi.

    YanıtlaSil
  40. Hocam özelleştirme politikası izliyor. Hatta sağlığın ve eğitimin özelleştirmesinden yana. Bizde olunca herkes tepki gösteriyor. Niye peki



    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çünkü bu normal özelleştirme değil ahbap çavuş özelleştirmesi.

      Sil
    2. Ahbap çavuş ilişkisi derken

      Sil
    3. Yani özelleştirmeler ne hukuka ne de ahlaka uygun gitmedi. Hep iktidar yanlılarına verildi. Bir altta bir özelleştirme örneği vermiş adsız bir arkadaş onu izlerseniz göreceksiniz.

      Sil
  41. Bu adam özelleştirme yanlısı. Hatta sağlığın ve eğitimin özelleştirmesinden yana. Bizde olunca niye tepki görüyor

    YanıtlaSil
  42. Özelleştirmeler böyle oluyor bu hem enflasyon nedeni hemde halkı yoksullaştıran belirli kesimi kayıt dışı zenginleştiren çalışma hepinizi ilgilendiriyor
    Elektrikte vurgun 129 milyar dolar!" / Prof. Dr. Uğur Emek & Fatih Altaylı
    https://youtu.be/BfzNOKIYtr0?si=29sJwqvLsP0xwiR1

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. https://www.youtube.com/watch?v=BfzNOKIYtr0
      Elektrikte vurgun 129 milyar dolar!" / Prof. Dr. Uğur Emek & Fatih Altaylı

      Sil
  43. Hocam, piyasalar'ın güncel durumlara tepkisi nasıl tahmin ediliyor? Ne tür siyasi gelişmelerin piyasaları etkileyeceği beklenir? Bu piyasa etkisini kim nasıl yaratıyor hocam?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Piyasalar eskisi gibi güncel gelişmelere hassas değil. Eskiden hukuk dışı, demokrasi dışı, ahlak dışı bir gelişme olduğunda çok sert tepkiler görülürdü. Günümüz dünyasında herkes kendi durumuna, çıkarına göre hareket etmeye başladı. Bütün dünyada bir değişim oldu bu anlamda. O nedenle artık tepkiler de ya çok sert olmuyor ya da çok kısa sürüyor.

      Sil
  44. Arjantinde yaşamış biri olarak çok üzülüyorum harika bir ülke fakat siyasi ve ekonomik politikalar halkın refahını korumuyor hiçbir zaman niteliklim Türkiyenin mutlak geleceğini izliyoruz Arjantinin içinde bulunduğu bu durum yıllardır devam ediyor Latin Amerikanın incisi olarak anılan ülke şimdi yoksulluk içinde çok yazık 🇦🇷

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Arjantinde bir hafta geçirmiş ve iyi kötü çevreyi ve insanları gözlemlemiş olarak aynı kanıda olduğumu söyleyebilirim. Hem ülke olarak, hem toplum olarak oldukça kaliteli bir ülke Arjantin ama nasıl olduysa popülizm burayı mahvetmiş.

      Sil
    2. Sagolun yorum icin. Siz hangi yil ziyarete gitttiniz Arjantine?

      Sil
  45. Sizce Turkiye modelinde bu tarz radikal gelişmeler gerekmiyor mu? kamu masrafları, ihtiyaç fazlası istihdam kamu da almış başını gitmiş. İşsizliği kısa vade de arttırıp, uzun vadede Enflasyon ve ekonomiye katkısı olmaz mı? bakanlıkları 21 dan 9 a düşürmesi, 6 ay boyunca Milletvekillerine maaş verilmemesi, pozitif etki yaratmaz mı halka. madem kemer sıkılacak bunun önce başta Meclis ve kamu da olması daha doğru değil mi sizce de...

    YanıtlaSil
  46. Hocam, Simon Kuznets’e atfedilen bir söz vardır: “Dünyada dört tip ülke vardır: Gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan ülkeler, Japonya ve Arjantin.” buradaki Japonya'yı bize açıklayacak bir yazını olacak mıdır?

    YanıtlaSil
  47. Hocam çok bilgilendirici yazı olmuş teşekkürler. Bu yazıda daha çok Milei’nin uyguladığı politikanın etkisini ve sonuçlarını bize göstermişsiniz. Bir sonraki yazıda nasıl ve hangi politikaları uygulayarak bu sonucu elde ettiğini yazmanız da çok güzel olur. Kamu çalışanlarını mı çıkardı, IMF’den borç mu aldı, politika faizini mi düşürdü vs gibi sırasıyla uygulamaları merak ediyoruz hocam sevgiler.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kapitalizm

Suriyeliler Ülkelerine Dönerse Ekonomiye Etkisi Ne Olur?

Faizin Doğuşu ve Yasaklanışı