Dolar Egemenliğini Ne Zaman Yitirir?

Bir numaralı rezerv para konumunda bulunan[i] ve bu konumuyla dünya parası olarak kabul gören ABD doları, son yıllarda iki yönlü kayıp yaşıyor: Maddi kayıp ve itibar kaybı.

Maddi kaybı doların diğer para birimleriyle olan ilişkisiyle karşımıza geliyor: Dolar diğer paralara karşı değer kaybediyor. Örneğin ABD’nin en fazla ticaret ilişkisi içinde olduğu 6 ülke parasına karşı (euro, pound sterlin, yen, Kanada doları, İsviçre frangı ve İsveç kronu) oluşturulmuş olan Dolar Endeksi (DXY) 13 Ocak 2025’de 109,6 idi.[ii] Endeks bugün 98,3 düzeyinde bulunuyor. Doların bu paralara karşı bir yıldan kısa bir sürede yaşadığı değer kaybı yüzde 10,3 dolayında bulunuyor. Doların değeri konusunda bakılabilecek bir başka karşılaştırma ikinci rezerv para kabul edilen euro karşısındaki durumudur. Euro/Dolar paritesi 13 Ocak 2025’de 1,0245 idi. Bugün parite 1,1751. Doların euroya karşı bir yıldan kısa sürede yaşadığı değer kaybı yüzde 13’e yakın. Geçmişte de benzer değer kayıpları yaşandı ama bunlar kalıcı olmadı. 

İtibar kaybı daha ciddi bir sorun. Dolar, iki dünya savaşı arasındaki dönemde yavaş yavaş, ikinci dünya savaşından sonra da kesin olarak dünya parası konumunu pound sterlinin elinden aldı ve bir numaralı rezerv para konumuna geçti. Bunun en büyük avantajı petrol, altın ve diğer önemli malların fiyatlarının dolar ile belirlenmesi, dünyada doların yaygın kabul görmesi, alış verişlerde, uluslararası kredilerde ve diğer finansal işlemlerde doların dünya parasın olarak kabul edilip kullanılmasıydı. Ülke merkez bankaları rezervlerinde dolar bulunduruyor, bankalar uluslararası işlemlere aracılık edebilmek için kasalarında dolar tutuyor. Dolara karşı oluşan bu büyük talep ABD Hazinesinin bütün dünyaya tahvil satabilmesi imkânını getiriyor ve ABD kendi bastığı parayı alanlara karşılığında Hazine kâğıdı vererek düşük faizle geri alabiliyordu. Bir başka deyişle borç ihraç edebiliyordu. Bunun sonucu olarak dolar dünyada büyük bir itibara sahipti. Sermaye hareketlerinin serbestleşmesiyle birlikte özellikle paraları değerli olamayan gelişme yolundaki ülkelerde insanlar kendi ülkelerinin sürekli değer kaybeden parasını tutmak yerine dolar tutmayı tercih ediyordu (dolarizasyon.) Son yıllarda doların itibarında kayıplar yaşanır oldu. Bu gelişmeyi tetikleyen nedenler arasında ABD’nin risklerinde ortaya çıkan artışların önemli etkisi var. Bu risk artışlarının önemlilerini şöyle sıralayabiliriz: (1) İkide bir Hazine’nin borçlanma tavanına erişmesi ya da bütçenin onaylanmaması gibi durumlar sonucunda ortaya çıkan hükümet kapanmaları. (2) Trump’ın Fed’in ve yargı sisteminin bağımsızlığına zarar verecek şekildeki açıklama ve yaklaşımları. (3) Trump’ın dünyanın her tarafına yön vermeye yönelik günü gününü tutmayan tavırları, (4) Kredi derecelendirme kuruluşlarının ABD’nin notunu AA düzeyine düşürmüş olması.

Bunlara ek olarak ABD’nin dünya GSYH’sinde ve dünya ticaretindeki payının gerilemesi, Çin’in hem siyasette hem de ekonomide yükselen gücü, kripto paraların, elektronik paraların hızla gelişmesi ve dolara meydan okuması, altın, gümüş ve diğer değerli metallere olan yönelimin artması doların eski gücünü yavaş yavaş kaybetmesini etkileyen unsurlar olarak karşımıza çıkıyor. Son yıllarda BRICS ülkelerinin ya da Şangay İşbirliği Örgütünün ortak paralar çıkararak dolar ve euronun egemenliğindeki rezerv para yapısını değiştirecekleri iddiaları ortaya atılmış olsa da bunlar bugüne kadar iddiadan öteye gitmedi. Herhangi bir ilerleme sağlanmamış olsa bile alternatif arayışlarının artması doların itibar kaybının bir yansıması olarak kabul ediliyor.   

Bütün bu gelişmelerin sonucu olarak doların dünya rezervleri içindeki payı düşüyor. Söz konusu pay 2000’de yüzde 72 iken bugün yüzde 56’ya gerilemiş görünüyor. Dolara en büyük rakip olacağı tahmin edilen euro böyle bir meydan okumayı başaramadı. Euro’nun dünya toplam rezervleri içindeki payı bir ara yüzde 28 dolayına yükselmişken bugünkü payı yüzde 20’ye gerilemiş bulunuyor. Dolar, euro ve diğer rezerv paraların yerini yavaş yavaş Çin yuanı (RMB) ve alışılmış rezerv paralar dışındaki diğer bazı paraların aldığı görülüyor.     

Özetle diyebiliriz ki dolar yavaş yavaş eski gücünü, itibarını ve dünya ekonomisindeki yerini kaybediyor. Buna karşılık doların yerini alacak bir rezerv para henüz ortada yok. Yukarıda değindiğimiz gibi euro bu güçte değil. Çin yuanı IMF tarafından rezerv para kabul edilip SDR sepetine eklemiş olmasına karşın uzak doğu ülkelerinin merkez bankaları ve bankaları dışında rezerv para işlemi görmüyor. Dolayısıyla doların yerini başka bir paraya devretmesi zaman içinde gerçekleşecek olsa bile öyle bugünden yarına tamamlanacak bir gelişme gibi görünmüyor.



[i] Bir paranın rezerv para olabilmesi bazı koşullara bağlı bulunuyor. Bunların en önemlileri paranın ait olduğu ekonominin dünya GSYH’si içindeki payı, söz konusu ülkenin dünya ticareti içindeki payı, ülkenin kredi derecelendirme kuruluşlarından aldığı notlardır.

[ii] DXY endeksinin 100 olması doların söz konusu altı para birimine göre herhangi bir değer fazlalığı ya da eksikliği olmadığını gösterir. Endeks 100’ün üzerindeyse dolar aşırı değerlidir, 100’ün altındaysa aşırı değersizdir.

Yorumlar

  1. Değerli Hocam Kaleminize sağlık, şunu merak ediyorum Hocam diyelim belli bir süre sonra bitcoin, yuan gibi bir para sürpriz yapıp rezerv para olma konusunda büyük bir gelişme yaşandı o zaman doların TL karşısındaki değeri 20-25 lere düşer mi, ya da ABD'de ekonomik sorun 2008 deki gibi bir çok banka batıp borsalari dibe vurursa doların TL karşısındaki değerinde ani bir gerileme olur mu?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim.
      Bu çok spekülatif bir sorun. Öyle bir şey olursa pek çok şey değişecek demektir. O nedenle tek başına USD/TL ilişkisinin ne olacağını şimdiden kestirmek mümkün görünmüyor.

      Sil
    2. Hocam 2000'li yılların başında döviz rezervimiz 27 milyar dolardı. Şu andaki Merkez Bankası döviz rezervi ise 187 milyar dolar. Sizce 187 milyar dolarlık döviz rezervi Türkiye ekonomisi için yeterli midir?

      Sil
    3. Hocam yine güzel ve aslında herkesin kafası kurcalayan bir konu.
      Bir alegori yaparak konuya farklı bir bakış açısı ile değerlendirmek istiyorum.
      Ölçü birimlerinde bugün İngiltere, Amerika, Kanada İnç (whitworth) sistemi
      daha geniş tanımıyla Emperyal Sistem, geriye kalan neredeyse diğer tüm
      dünyada ise Metrik sistem kullanılmaktadır.
      Teknoloji bu iki sistem üzerinde var olur ve ilerler.
      Amerikanın kurnazlığı ile Finans dünyasını Altın ile bağını kopararak ölçüm
      sistemini dolar üzerine çevirmiştir.
      Yerine yeni bir ölçüm sisteminin gelmesi sizinde belirttiğiniz gibi oldukça
      uzun zaman alacaktır.
      Altın ve Gümüş fiyatlarının yükselmesi yeni bir ölçü sisteminin gelişinin
      habercisidir. Ancak ülkelerin elindeki altın ve gümüş rezervleri şeffaf
      olmayışından dolayı ve Gelişen teknoloji / yapay zeka ile ben Bitcoin'in
      (yakın) bir gün uluslararası ödeme aracı haline geleceğini düşünenlerdenim.
      Bu aynı zamanda ülkelerin vatandaşları tarafından emeğinin doğru
      değerlenmesi için devrimsel bir talep haline de gelecektir.
      Saygı ve sevgilerimle
      Cem

      Sil
    4. 2000'li yılların başında GSYH'miz 200 milyar dolayındaydı. 23 milyar dolar dolayında olan rezervlerimiz GSYH'nin % 12'siydi. Bugün GSYH'miz 1,5 trilyon dolar tahmin ediliyor rezervlerimiz ise 185 milyar dolar. Yani GSYH'nin % 12'si. Değişen bir şey yok. Riskleri artırmazsak rezervler yeterlidir.

      Sil
    5. Trump gibi narsistik kişilik özelliklerine sahip liderler ülkeleri yönettiği sürece, küresel belirsizliklerin artması kaçınılmaz olacaktır.

      Sil
  2. Sdr biriktirelim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. SDR basılı bir şey değil, hesaben verilen bir rezerv imkanı. IMF, ülkelere kotalarına göre tahsis ediyor.

      Sil
  3. Yazınız için teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  4. ABD nin 38 trilyon dolara varan borç stokunun da zayıflamasında bir etkisi var mıdır Hocam? Teknolojinin geldiği nokta düşünüldüğünde hiç bir ülkenin parası rezerv para olamayacak, ancak para olabilme koşulunu sağlayan ve hiç bir ülke ile ilişkilendirimeyen en iyi kripto paranın dünya genelinde rezerv para olabileceğini düşünüyorum. Yazınız için teşekkürler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Elbette var. Borç stoku artışı doları madden zayıflattığı gibi itibar kaybı da getiriyor.
      Kripto para, şimdilik, yalnızca değer biriktirmeye yarıyor. Paranın diğer iki işlevini yani alış verişlere aracılık etme işlevini ve değer ölçme işlevini göremiyor. O nedenle bu işlevleri ednip de gerçek anlamda para işlevlerini görmeden rezerv para olması zor.

      Sil
    2. Hocam abd nin borcunun büyük kısmı kendi kapitalist devlerinedir. Abd çin den bol bol ithalat yapıyor ve bu ithalatın da birçoğu yine abd menşeli çok uluslu işletmeler ve bankacılık ve finans kurumlaridir.

      Sil
    3. Hocam abd gerek vergi politikalari olsun gerekse askeri politikaları olsun üretim proseslerini çin den hindistan ve abd nin müttefiki konumundaki diğer asya ekonomilerine kaydırmayı planlıyor. Bence abd daha uzun yillar 1. Buyuk ekonomi ve askeri guc olarak kalir ve dolari da trump altina kismi olarak bağlamak niyetinde.

      Sil
  5. Yazı için teşekkürler.
    Hakim para biriminin geleceği ve yerini alabilecek müstakbel hakim para biriminin ne olabileceği konusunda uzun zamandır tartışmalar var.
    Ben bir adım daha ileri gidip tartışmayı bir zihin jimnastiğine çevirip şöyle sorsam :
    Her ne kadar ulus/ulusal devletler kendi bünyeleri bağlı para yaratmaya yetkili merkez bankaları üzerinden para yaratma yani senyoraj hakkından vazgeçemez/vazgeçmez addolunsalar da,
    Dünya Ekonomisi'nin politikacıların dahili taleplere yönelik populist uygulamalarından, egolarından ya da finansal lobilerin baskılarından zarar görmemesini sağlayacak bir mekanizma oluşturulması konusunda uluslararası bir mutabakat oluşsa,
    1) Küresel Ekonomik Çıktıyı/ GDP'yi azamileştirebilme potansiyeli hasebiyle tüm dünya ekonomilerinin rıza gösterebileceği merkezi olmayan ,küresel merkeziyetsiz bir kripto kıymetin ' GEÇER AKÇE ' ( ingilizcesi; ' legal tender' çevrilir sanırım ) olarak kabul edilebilme ihtimali ,
    2) Böyle bir uluslararası mutabakatın olaşabilirliği,
    hakkında neler düşünürsünüz. ???

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bir yukarıdaki yoruma verdiğim yanıttaki gibi düşünüyorum.

      Sil
  6. Yazılı anlaşmalar var, sözlü anlaşmalar var. Benetton Woods anlaşması askeri güvenlik anlaşması ile birlikte yapıldı ABD Avrupa yı koruyacak onun da fazla askeri harcamaları olmayacaktı. Günümüzde sözlü güvenlik anlaşması da bozuluyor, bu rezerv paranın aleyhine değil midir? Etkisi ne kadardır?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aleyhine olsa da onun yerine aynı şekilde kabul görecek bir şey ikame edilmediği sürece dolar, rezerv para konumunu sürdürür.

      Sil
    2. "Benetton Woods". Sabah sabah baya güldüm. Bretton olmasın o :)

      Sil
  7. Mahfi bey ufuk açıcı yazınız için teşekkür ederim, bir ülke parasının değeri ülkenin ekonomik gücü ile ilgili, 1923 yılında Amerika dünya hasılasının yüzde, ellisini üretiyormuş, ikinci dünya savaşını bitiren güçte onun silah gücü idi

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler. Çok doğru, ekonomik güç eridikçe paranın itibarı da düşüyor.

      Sil
  8. Mahfi bey, Amerika ile Çin arasındaki kur sa vaşından ülkemiz adına ders çıkarmak gerekmezmi acaba,

    YanıtlaSil
  9. Hocam FED bu yıl 3 kere faiz indirimi yaptı. Doların değer kaybetmesinin sebebi bu faiz indirimleri .Onun dışında Doların bu gücünü başka bir para biriminin alacağına dair bir emare yok.Dünya rezervlerindeki payının düşmesi , yerini başka bir para biriminin alması değil , merkez bankalarının altın rezervlerini artırmasının bir sonucu. Ama altın , doların yerini alıp ticarete konu olabilecek bir para birimi değil , bir emtia. Dolayısıyla, uzun süre doların yerinin sarsılmayacağını düşünüyorum. Sayg.

    YanıtlaSil
  10. Mahfi bey, Amerika içinden ithal ettiği malları amerikada üretim gücüne ulaşır ise dolar rezerv para durumunu koruyabilir mi,?

    YanıtlaSil
  11. Doların değer kaybetmesinin temel nedeni;
    Dış ticaret açığıdır
    -Savunma masrafları
    -Ve ABD’nin Kapitalizmin Monopol -Kapitalizm evresinde olmasının bir sonucudur

    YanıtlaSil
  12. Hocam elinize emeğinize sağlık çok güzel bir çalışma olmuş. Şimdi hocam Türkiyede bu BRICS sisteminin içine dahil olursa gelecekte bu bizi nasıl etkiler bu geçiş birdenmi olur yoksa kademeli bir şekilde mi olacak acaba?? Saygılar sevgiler…

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler.
      BRICS henüz bir sistem değil, olup olmayacağı da belli değil.

      Sil
  13. Öncelikle yazınız için teşekkür ediyorum. Sorum Amerika'daki hükümet kapanmaları bu durumu ne kadar etkiliyor, Amerikalılar bu durumdan ne kadar etkileniyor?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok ciddi bir itibar kaybı yarattığı kanısındayım.

      Sil
  14. Dolar arzını etkileme gücüne sahip en büyük kuruluş doğal olarak FED. Peki diğer Merkez bankalarının doları etkileme gücü belirli bir seviyeye gelmedi mi Hocam? TCMB bile elindeki cephane ile istese 1 yıl boyunca doların değerini yarı yarıya düşürebilir. Acaba artık konu, dolar batarsa hepimiz batarız noktasına mı geldi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. TCMB'nin öyle bir gücü yok. Kaldı ki doların değerinin dediğiniz gibi düşmesi bütün dünya finans sistemini çökertebilir. Bunun zararı ABD'den çok diğer ülkelere olur.

      Sil
  15. Hocam, bilgi ve görüşlerinizi bizimle cömertçe paylaştığınız için çok teşekkür ederim. USD' nin Dünya Ticaretindeki payında durum nedir?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. ABD'nin dünya ticaretindeki payı 2000 yılında % 14 iken 2024 yılında % 10'a geriledi.

      Sil
  16. Hocam son yıllarda çok konuşulan BRICS ülkelerinin altına dayalı rezerv para projesi ve bunun uzun vadede geleceği hakkında görüşünüz nedir? Çok teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Henüz BRICS diye resmi bir birlik bile yokken bunların ortak para çıkarması hayalden ibaret görünüyor. Herhangi bir kağıt paranın altına dayalı olarak çıkarılması ise artık hayalden de öte bir şey. GSYH büyüklükleri ve para arzı öyle bir yere geldi ki parayı altına bağlama imkanı kalmadı. BRICS'in önce resmi bir birlik haline gelmesi lazım.

      Sil
    2. Devletler para egemenliğinden vazgeçmek istemeyeceği için para dijital hale gelecek. Dijital dolar veya dijital TL gibi. Altın veya bitcoin para birimi olamaz.

      Sil
  17. Sevgili hocam, ülke merkez bankaları sürekli altın stoğu yapmakta. Ülkeler askeri yatırımlarını kat be kat arttırmakta.Almanya meclisi 50 Mia Eur askeri yatırımı onayladı. Abd deki savunma bakanlığı savaş bakanlığına dönüştü. Yarın Savaş ekonomisi şartlarına geçtiğimizi farzedersek, altın harici kendimizi koruyabileceğimiz hangi enstürümanı tavsiye edersiniz. saygılar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ülkeler atın stoku yapıyorsa altın fiyatı artmaya devam edecek demektir. Bu durumda altın koruyucu kalkan görevi görebilir.

      Sil
  18. Kıymetli yorumlarınız için teşekkür ederim. Son 4-5 yıldır Türkiye'nin ihracatında TL'nin payının artmasının doların değer/itibar kaybı ile bir korelasyonu olabilir mi, yoksa başka dinamikler de var mıdır?. Ayrıca dünyada rezerv para oranının %56'lara düştüğünü gösteren kaynağa ait link paylaşabilirmisiniz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Pek çok dinamik etkili ama dediğiniz de o etkilerden birisi.
      https://www.imf.org/en/blogs/articles/2024/06/11/dollar-dominance-in-the-international-reserve-system-an-update
      https://en.wikipedia.org/wiki/Reserve_currency

      Sil
  19. Hocam Selamlar. Benim 2 sorum olacak. İlki geçenlerde bir yazı okumuştum, bitcoin ve stabil coinlerle uğraşan şirketlerin teminat olarak ABD tahvilleri bulundurması nedeniyle aslında ABD nin bitcoinin arkasında olduğuna dair. Sizin görüşünüz nedir ? Bir de ABD, doları ucuz yuana karşı bilerek ucuzlatıyor olabilir mi? Aslında iki sorumda aynı şeye varıyor, Gerçekten ABD her şeyi bu kadar hesaplıyor ve süreci mi yönetiyor yoksa bitcoin gelişmeleri, finansal gelişmeler ABD nin kontrolü dışında mı ilerliyor? Sizin görüşünüzü merak ediyorum. Saygılarımla...

    YanıtlaSil
  20. Mahfi Bey merhaba,
    Sizi çok başarılı bulduğumu ve uzun süredir takip ettiğimi, Özellikle karmaşık finansal ve ekonomik konuları sade, anlaşılır ve sakin bir dille anlatma biçiminize büyük bir saygı ve hayranlık duyduğumu belirtmek isterim.

    Merkeziyetsiz yapısı, açık kaynaklı olması, sınırlı arzı ve herhangi bir devlet veya merkez bankasına bağlı olmaması nedeniyle Bitcoin’in “adil” bir para birimi olma potansiyeli hakkında ne düşünüyorsunuz?

    Kısa vadeden ziyade uzun vadede 20 yıl sonrasında Bitcoin’in ABD Doları’nın küresel rezerv para rolünü tamamen olmasa bile kısmen ikame etme ihtimalini nasıl değerlendirirsiniz?
    Sizce engel teknolojik sınırlamalar mı, yoksa devletlerin para üzerindeki egemenlikten vazgeçmemesi mi olacaktır?

    Değerli görüşlerinizi duymak isterim.
    Saygılar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim.
      Bitcoin ve diğer kripto paralar adlarında para ifadesi olmakla birlikte para değildir. Çünkü bir şeyin para olabilmesi üç işlevi bir arada görüyor olması gerekir: (1) Alış verişlere aracılık edecek. (2) Değer saklamaya yarayacak. (3) Değer ölçüsü olacak. Bitcoin ve diğer kripto paralar bugün itibarıyla bu işlevlerden yalnızca 2 numaralı işlevi görebiliyor. Mesela bir mal alırken Bitcoinle alamıyorsunuz ya da bu otomobil kaça diye sorsanız sie şu kadar Bitcoin diyen olmuyor. O nedenle henüz para işlevi görmeyen bu değerlerin doları veya başka bir para birimini ikame etmesi en azından şimdilik mümkün görünmüyor.

      Sil
  21. Mahfi bey, sizin yaklaşımınızı öğrenmek için soruyorum; çünkü bu konuda bilgim çok değil.

    "Blockchain & Coin" teknolojileri özünde merkeziyetsizliği (decentralization) savunduğu için; her ülkenin merkez bankasının kurduğu hegemonyaya, her ülkenin para biriminin kurduğu hegemonyaya karşı bir konsept.

    Bunu ilk duyduğumuzda kulağa hoş geliyor; "nihayet özgürleşeceğiz..." diye hayallere bile kapılıyoruz.

    Fakat bu "Blockchain & Coin" teknolojileri aynı zamanda; çeşitli suç örgütlerinin kendi aralarındaki para trafiğini sağladığı, paralarını yasal takipten gizlemek amacıyla park ettiği, "kara para aklama yöntemi" olarak kullandıkları bir mecra olarak da istismar ediliyor. Bu gerçeği de görmezden gelemeyiz.

    Biz sıradan, normal, iyimser kalmaya uğraşan insanlar olarak merkeziyetsizliği can-ı gönülden isterken, aynı anda suç örgütlerinin cirit attığı bir ortama da hiç istemeden düşebiliriz.

    Eğer devlet gibi yapılardan "regülasyon" getirmesini beklersek; yine özgürlüğü kısıtlamış olmuyor muyuz? Yine "merkezî zihniyet"i desteklemiş olmuyor muyuz?

    Bu çelişkiyle ilgili daha önce hiç düşündünüz mü Mahfi bey?

    Çözüm önerileriniz yoksa bile, bu çelişkiye yaklaşımınız nedir; zahmet olmazsa birkaç cümle yazar mısınız?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok doğru, ben bu konuyu geçmişte birkaç kez yazdım ve kara para ve kayıt dışı gelirlerin saklanma yeri olarak kullanıldığını o nedenle spekülasyona çok açık olduğunu ve bunlara para yatıranların dikkatli olması gerektiğini vurguladım.
      Öte yandan bir üstteki yoruma verdiğim yanıtta da açıkladığım gibi kripto paralar, adı para olsa da paranın gördüğü üç işlevin yalnızca birisini gördüğü sürece paraya rakip olacak durumda bulunmuyor.

      Sil
  22. Çin politik olarak hiç bir ülkeyi uzun vadeli destekleyerek onun teknolojik, ekonomik, askeri olarak gelişmesine yüksek katkı veremiyor, alternatif kurumlar ortaya çıkaramıyor. IMF, FDA, Finansal derecelendirme kuruluşları...gibi sistemler. Çin ilişkilerinde bencil aynı zamanda hala aşırı güvenlikçi ve içe kapalı. Bu da batı ülkeleri gibi bir sistemler bütününün gelişmesine olanak sağlamıyor. Bence Çin'in önünde uzun bir yapılması gerekenler listesi var. BRICS de ise ses var görüntü yok.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. New Development bank'ı görmemezlikten gelmeyelim lütfen. IMF gibi bir kuruluş, bugün zaten işlevsel değil. Savaş batağındaki Ukrayna'ya kredi veren bir finans kuruluşu ancak batı sisteminin bir enstrümanıdır, fazla bir şey değil. Yeni kurumlar için Batının hegemonya modundan çıkması lazım öncelikle. Çin Batıya alternatif bir model geliştirme peşinde değil, yeni modeller dünya ülkelerinin ortak iradesi ile oluşur ancak, çatışma ile değil.

      Sil
  23. amerika dağıttığı dolarları ucuza geri topluyor olabilir mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Nasıl toplayacak? Borçlanarak. Tahvil faizleri yükseliyor, dolaysıyla ucuza toplamış olmaz.

      Sil
  24. Bütün devletlerin borcu ekseriyetle dolarla Doların sahibininde borcu dolarla.Petrol eskisi gibi 80-90 dolar arasında gezinmedikçe ve dolarla alınıp satılması eskisi gibi olmadıkça durum bu

    YanıtlaSil
  25. Kadim para ALTUN... Bozukluk olarak GÜMÜŞ.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bunlar kadim dünyanın parasıydı, artık o dünya yok.

      Sil
  26. ABD çifte açık cari ve bütçe açığı yıllık 2 trilyon usd deniyor.Bunun fonlanma problemi olmayacak mı?

    YanıtlaSil
  27. Hocam yazılarınızı her okuduğumda yeni bişey öğreniyorum. Realist yaklaşımınız takdir edilesi.
    Yeni yazılarınızı bekliyoruz. Saygı ve sevgiyle.

    YanıtlaSil
  28. Todaie 2014Mezunu18 Aralık 2025 19:11

    Mahfi Hocam, ABD ekonomisinin dış ticaret yapısını incelerken genellikle sadece devasa "mal ticareti açığı"na (goods deficit) odaklanılır, ancak madalyonun öbür yüzü farklı.
    ​ABD, son 30 yılı aşkın süredir (aslında 1970'lerin başından beri) her yıl kesintisiz bir şekilde hizmet ticareti fazlası (services surplus) veriyor.
    ​İşte bu durumun arkasındaki ana dinamikler:
    ​1. Hizmetler Sektöründeki Baskınlık
    ​ABD ekonomisi "bilgi yoğun" hizmetlerde dünyanın tartışmasız lideri. Bu fazlayı sağlayan temel kalemler şunlar:
    ​Finansal ve Sigortacılık Hizmetleri: Wall Street ve küresel bankacılık ağı.
    ​Fikri Mülkiyet Hakları: Yazılım lisansları (Microsoft, Adobe), patentler, Hollywood filmleri ve müzik endüstrisi.
    ​Profesyonel ve Teknik Hizmetler: Mühendislik, mimarlık, hukuk ve yönetim danışmanlığı (McKinsey, BCG gibi devler).
    ​Eğitim ve Seyahat: ABD'ye giden yabancı öğrenciler ve turistlerin harcamaları da "hizmet ihracatı" olarak kaydedilir.
    ​2. Uluslararası Şirketlerin Rolü
    ​Dediğin gibi, ABD menşeli çok uluslu şirketler (Apple, Google, Amazon, Meta) fiziksel mallarını genellikle Çin veya Vietnam gibi yerlerde ürettikleri için bunlar "ithalat" olarak cari açığa yazılıyor. Ancak bu şirketlerin sattığı yazılım, bulut hizmetleri, reklam platformları ve marka lisansları doğrudan hizmet fazlasına ekleniyor.
    ​3. Sayılarla Durum (2024-2025 Verileri)
    ​Güncel verilere baktığımızda tablo çok net:
    ​Mal Dengesi: Aylık ortalama 80-100 milyar dolar civarında açık verir.
    ​Hizmet Dengesi: Aylık ortalama 25-30 milyar dolar civarında fazla verir.
    ​Özetle
    ​ABD, dünyadan fiziksel mal (TV, telefon, araba, hammadde) alıyor; karşılığında dünyaya teknoloji, finans, eğlence ve bilgi satıyor. Hizmetlerdeki bu büyük artı, toplam cari açığın (Current Account Deficit) bir nebze de olsa dizginlenmesini sağlıyor. Eğer hizmetlerdeki bu üstünlük olmasaydı, doların ve ABD ekonomisinin sürdürülebilirliği büyük bir tartışma konusu olurdu.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de Todaie'den 2014'te mezun oldum. İsminiz nedir? Tanışıyor olabilirz.

      Sil
  29. 2100e gelirken düşen Abd ve yükselen Çin aşağı yukarı aynı seviyeye gelecek.

    2200e gelmeden en büyük süper güç Çin olacak.

    Çin Asya Pasifikte Tayvan merkezli geniş katılımlı savaşı kaybetmeyecek.

    YanıtlaSil
  30. Hocam görüşleriniz çok değerli teşekkürler.Peki 2026 için USDX beklentiniz nedir düşmeye devam edermi yoksa yükselir mi
    Teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Böylesine karışık bir ortamda bir yıl sonrası için dolar değeri tahmini çok zor. Ama eğer bugünkü ortam devam ederse 100 dolayında (biraz altında) durmaya devam edeceğini tahmin ediyorum.

      Sil
  31. Saygı değer hocam, ABD dolarının küresel rezerv para birimi olarak yaşadığı maddi "değer" ve itibar kaybı" uzun vadede hangi küresel dinamikleri harekete geçirebilir? Bu gelişmeler "endişelenmemiz" gereken gelişmeler mi olur? Bunu sormak istiyorum....

    (Buradaki konumuzdan ayrı olarak, belirtmek istediğim bir konu var: X heabımda yaşadığım olumsuzluklardan ötürü, eski hesabımı kullanamıyorum. Cenap YILMAZER @CenapYilma98373, isimli hesap bana ait, bunu bildirmek istedim. Beni takibe alırsanız, ayrıca çok sevinirim.
    Bartın'dan en samimi duygularımla saygılarımı gönderiyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doların düşüşü aslında çok ciddi ekonomik ve siyasal sonuçlar doğuracak. Bu biliyorsunuz daima böyle olur. Hangi alanda olursa olsun bir boşluk doğduğunda eğer o boşluk başka güçlerce doldurulamazsa kaos oluşur. Bugün itibarıyla dolardan doğacak boşluğu doldurabilecek bir para birimi görünmüyor. Sevgiler

      Sil
  32. Swap sistemi, rezerv paranın ne kadar rakibi olabilir ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Swap sistemi rezerv paranın rakibi değil tamamlayıcısı.

      Sil
  33. Hocam iyi günler. Önceki yazılarınızda “enflasyonun oldukça üstünde reel faiz verilmesine rağmen tüketimin artması, beklentilerin kırılamadığını gösteriyor” demişsiniz. ENAG yıllık enflasyonu %56, faiz ise %38. Bu ortamda nasıl enflasyon üstünde faiz oluyor? Biz TÜİK’e inanmayı bırakalı çok oldu. Değerli yorumlarınızı bekliyorum, saygılar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eğer bankada önceden dolar hesabınız var idiyse (ki dolarizasyon oranı yüzde 50'nin üzerindeydi ve mevduatın en az yarısı döviz mevduatı olarak duruyordu) bunu TL'ye çevirip bir yıl tutunca enflasyonla kur değişimi farkı kadar net reel faiz elde ediyordunuz. Bu da kabaca dolar bazında % 15 dolayında net reel dolar faizine denk geliyor. Eğer ENAG enflasyonunu esas alırsanız bu % 30 - 35 reel net dolar faizine denk geliyor. Buna karşın insanlar tüketime yönelmeyi sürdürüyor.

      Sil
  34. Mahfi bey, en çok dış ticaret açığı verdiğimiz ülke Çin dir, Çin e karşı bazı tedbirler almak gerekmezmi? Çin önce pamuk ile tarımı, iplik ve kumaş fabrikalarımızı, ve tekstil sektörlerimizi damping ile bitirdi,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çin, ucuz emek ve üstün teknolojiyle tekstilde bize göre çok daha ucuza üretim yapabiliyor. Uzak doğulu başka ülkeler de aynı durumda. Dünyada daima daha ucuza üreten birileri çıkıyor ve çıkmaya devam edecek. Eskiden bizde de emek ve diğer girdiler ucuzken rekabet edebiliyorduk. Bugün bizden ucuza üretenler var. Onlarla başa çıkmanın tek yolu marka yaratabilmek. İtalya, Fransa, İspanya böyle yaptı. Biz yapamadık, dünya markası yaratamadık. 200 yıldan fazladır tekstille uğraşıp da marka yaratamamış tek ülkeyiz. O nedenle Çin'le başa çıkmak pek koly değil.

      Sil
  35. Ülkelerin birbirlerine swap kanalları açması, rezerv para için ne kadar alternatif olabilir ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bunların sınırları var. Parasına güvenmediğiniz ülkeye ne kadarlık swap kanalı açabilirsiniz?

      Sil
  36. Hocam,
    Kadir-i mutlak olan nedir ki?Elbette bir gün doların egemenliği de son bulacak.
    Yalnız bu konuda fikir jimnastiği yapabilmek için;itibari para sistemini yani modern para teorisini,dolasıyla paranın nasıl yoktan var edildiğini iyi kavramış olmak gerekir diye düşünüyorum.Siz makalelerinizde bu konulardan zaman zaman bahsediyorsunuz ama bunu görseller eşliğinde çok iyi anlatan bir belgesel tavsiye etmek isterim.
    Modern para teorisi kavramına ilk kez bir belgeselde rastlamıştım.İzleyince duyduklarıma inanamadım ve sindirebilmem hayli vakit aldı.Belgeselin adı “Zeitgeist” idi.Yani zamanın ruhu.Sanırım almanca bir kelime.Ben youtube’da 3 ya da 4 bölüm olarak izlemiştim.Halâ duruyordur diye tahmin ediyorum. Konuya ilgi duyanlara şiddetle tavsiye ederim.
    Saygılarımla.

    YanıtlaSil
  37. Rezerv para tek bir para birimi olmak zorunda mı ? Çin gib ülkelerin ve AB gibi pakt’ların teknoloji, ekonomi, ticaret ve siyaset alanlarındaki ağırlıklarının artması ile ikili hatta üçlü rezerv para oluşması, uluslararası anlaşmaların bu para birimleri veya bunlardan oluşan sepet kur’larla yapılabilmesi olası değil mi ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zaten öyle doların yanında rezerv para konumunda olan euro, sterlin ve yen var. Çin gibi ülkelerin parasının rezerv para olabilmesi için başka ülkelerin o paraları talep etmesi onun için de o paraların uluslararası alış verişte geçerli hale gelmesi gerekli. İleride olacaktır.

      Sil
  38. Hocam konu üzerine Yapay Zeka Gemini ile bir sohbet gerçekleştirdim ve bana aşağıdaki verileri sundu. Malumunuz gerek GSYH gerekse ülkelerin dünya ticaretindeki payları ülke (toprak) bazlı hesaplanıyor. Ama şirket bazlı baktığımızda ABD hala en büyük küresel şirketlere sahip ve aslında dünya ekonomisindeki / ticaretindeki payı görünenden (ülke bazlı hesaplamalardan) daha fazla. Bu açıdan bakıldığında ABD hala dünya ekonomisinin %50'sini domine ediyor diyebilir miyiz?
    Gösterge ABD'nin Payı (%) Çin'in Payı (%) Not
    Dünya Ticaret Payı ~%10 ~%14 Fiziksel mal akışı (Toprak bazlı)
    Dünya GSYH Payı ~%26 ~%17 Üretilen toplam değer (Toprak bazlı)
    Küresel Borsa Değeri Payı ~%49 ~%7 Şirket Mülkiyeti

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. % 50sini domine edemiyor ama yüzde 30'unu ediyor. Ki bu da çok ciddi bir büyüklük.

      Sil
  39. Hocam 80 yıl önce Karl Polanyi bugünleri öngörmüştü. Tespiti şuydu, kapitalist ekonomi insan'ı işgücü yaparak insanlıktan, doğayı hammadde yaparak doğa olmaktan çıkaran piysa sistemine teslim olacak, piyasa sistemi de toplumu ve dolayısı ile ekonominin sonunu getirecekti. Bunun zirvesi Waşington Uzlaşmasının hakimiyeti ile yaşandı. Batı ekonomileri sonuç olarak yapısal, onarılamaz bir krize girdi.

    Polanyi'nin bu gidişatı itirzı vardı ama somut bir tedavi önerisi yoktu, çünkü bu yaşanmadan anlaşılmayacak ve çare aranmayacak bir süreçti. Ancak, naçizane tespitim, bu açmaza en net çözüm, Pekin Uzlaşması diye bilinen Çin'in ekonomik kalkınma modeliymiş gibi görünüyor. Piyasa kendi dinamiği ile topluma yön veremeyecek şekilde toplumun siyasi aklı tarafından yönlendirilecek. Bugün baktığımızda otoriter diye yargıladığımız bu sistemin kendi içinde krize çözüm oluşturacak bir nüve taşıdığı görmezlikten gelmeyi tercih ettik.

    Aslında bugünkü Çin'in otoriterliğinin 30-40 yıl öncesine göre azalmış olması sanki bu sistemin refah seviyesinin daha da arttığı bir düzeyde daha demokratik bir düzene evrilebileceğine işaret ediyor.

    Bugün bu konuda ne söylesek spekülatif bir söylemin ötesine gitmez, ama radarımızın görüş alanına almakta fayda var diye düşünüyorum. Saygılar, ufuk açıcı yazılarınız için bu vesile ile teşekkürler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de size katkılarınız için teşekkür ederim. Sevgiler.

      Sil
  40. Dolar ın egemenliğini yitirmesini hangi nesil yada nesiller deneyimleyecek ? bu yazıyı okuyanların yaş grafiği çan eğrisi şeklinde olduğu varsayımı altında haliylede T.C. vatandaşları okuduğundan bahsetmeye gerek yok,...bu yazıyı okuyanların en düşük olasılık ile %27,33 ü doların egemenliğini yitirişini deneyimleyecek .

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. %27,33'ü nereden buldunuz? Bu nasıl tespit, bu nasıl mantık böyle?

      Sil
    2. Hesapladım tam tamına % 27,33 çıktı.

      Sil
    3. Benim hesabım doğru ise tarih aralığı da kendiliğinden ortaya çıkıyor. bu yazıyı okuyanları 3 yaş grubuna ayır yaşlılar, orta yaşlılar ile genç ler bunları belirli bir yaş grubuna göre sınıfla örneğin 20-40 40-60 , 60-80 yaş olarak çan eğrisine uygun ise tarihide çıkarırsın birazcık istatistik matematik ile türev ve integral biliyorsan.

      Sil
    4. düzeltme tarihi değil , tarih aralığı olacak ,alttan ikinci satırın son iki sözcüğü , düzeltme yapıldıktan sonra "tarih aralığını çıkarırsın" olacak

      Sil
    5. Böyle bir mantık zinciri yok. Bu neye benziyor biliyor musunuz, 13 Şubat 2044'te doların egemenliği tam anlamıyla bitecek gibi bir cümle kurmaya benziyor.

      Sil
    6. olasılıkta bilmen lazım den az ve den fazla eğrilerini , çan eğrisi integralinden hareket ederek , yaş gruplarının zaman göre dinamik türevini alabiliyor olman lazım , bunları yapabilecek kadar beynin gelişmiş ise sende % 27,33 sonucuna ulaşabilirsin eğer beynin yeterince gelişmemiş ise rahatlıkla böyle bir mantık zinciri yok dersin ;)

      Sil
  41. Mahfi hocam doların küresel rezerv para olma özelliğinin bitmesini isteyen merkez city of london 'dır. Çünkü abd hegemonyasi ancak ve ancak doların rezerv para olmaktan çıkmasıyla sona erebilir. Derin abd ve onun temsilcisi trump yönetimi ise doların karşılıksız basılmasını bitirip kısmi altina cipalayip yani sinirlandirip sınırlı dolara endeksli hazine kagitlariyla 50 yillik 100 yillik borç yapilandirmasiyla finansal açıdan daha güvenilir bir abd kurmak istiyor. Bir yönüyle de dolarin reel olarak biraz değer kaybi yasatilmasiyla borç stokunun da reel değerinin düşürülmesi amaçlanıyor sanırım. Mesela trump Zengezur koridorunu 100 yıllığına abd koridoru yapiyor. Çinin daha doğrusu city of london ın bir kuşak bir yol projesine paralel bir ticaret yolu kurmak peşinde abd. Yine hindistan merkezli IMEI koridoru gibi devasa bir ticari ve lojistik yol kurmayi da planliyor. Böylece yeni büyük müttefiki yapmak istediği hindistan merkezli bir küresel üretim üssü olusturma planları yapıyor. Yapay zekâ yarışında stratejik öneme haiz olan tayvan konusunda da abd gözünü fena karartmis görünüyor. Çip savaslarini kızıştiracak abd. Rusya yi sopa olarak avrupanin üzerine ukraynanin üzerine yönlendiren derin abd çin in büyük pazarlarindan kıta avrupasina enerji tedarikçisi olmaya başladı. Venezuela ya da enerji baskıları ile çine ucuz enerji tedariki zincirini kirmaya çalışıyor. Çin pahalilasacak onun yerine çuş ler giderek hindistana kayacak. Cin ciddi guc kaybedecek. Ukraynada nadir element rezervlerini de ele geçiriyor abd. Ysni hocam bence abd çinin kendisiyle arasındaki güç makasini kapatmasına kolay kolay ifun vermez derim.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Asgari Ücret 2026

İkinci Varlık Vergisi Faciasına Doğru

Osmanlı'dan Devraldığımız Borçlar