Merkez Bankası Faiz İndirmeli mi?

Şimdiye kadar bana sorulan “Merkez Bankası faizi ne kadar indirir ya da ne kadar artırır?” şeklindeki sorulara hiç yanıt vermedim. Çünkü yanıtını bilmiyorum. Bunun yanıtını bilmem için ya Merkez Bankası’nda bu kararı alan kişilerden birisi veya hükümette en üst düzeyde yetkili karar alıcı konumunda birisi ya da falcı olmam gerekir. Ben hiçbiri değilim. Bu durumda benim yanıtlayabileceğim soru: “Merkez Bankası faizi ne kadar indirir ya da ne kadar artırır” sorusu değil “Merkez Bankası faizi ne kadar indirmeli ya da ne kadar artırmalı” sorusudur. Bu, benim ekonomide ve piyasada izlediğim, gördüğüm, analiz ettiğim verilere ve bilgilere göre olması gerektiğini düşündüğüm oranı söylemem demektir. Bence iktisatçının yanıtlaması gereken soru budur.

Buna karşılık kurumların iktisatçıları, kurumlarının yatırım fonlarını, tasarruflarını yönetenlere veya o konuda karar alanlara yardımcı olmak için Merkez Bankası’nın ne yapması gerektiğinden çok ne yapacağı ile ilgilenirler ve o konuda tahmin yaparlar. Bulundukları konum itibarıyla haklıdırlar da. 
Bu girişten sonra gelelim Merkez Bankası’nın Perşembe günü ne yapması gerektiğine. Öncelikle bu konunun dayanağını oluşturan verileri ele alalım. Bugün itibarıyla Merkez Bankası kararına dayanak oluşturacak veriler aşağıdaki tabloda gösterilmiş bulunuyor (Tablodaki veriler TÜİK ve TCMB sitelerinden alınmış resmi verilerdir. Son sütundaki veriler TCMB’nin Beklenti Anketine verilen yanıtlardaki tahminlerdir.)

23 Temmuz 2019
Yılsonu Tahmini
TCMB Politika Faizi (%)
24,00
2 Yıllık Gösterge Faiz (%)
17,68
Enflasyon (TÜFE) (%)
15,72
14,84
Enflasyon (Yİ -ÜFE) (%)
25,04
(TÜFE + Yİ-ÜFE) / 2
20,38
USD / TL Kuru
5,69
6,1448

Bu verilere baktığımızda Merkez Bankası faizinin gerek enflasyona (TÜFE) gerekse gösterge faize göre oldukça yüksek kaldığını görüyoruz. Enflasyon (TÜFE) TCMB Beklenti Anketindeki tahminin gerçekleşmesi halinde yılsonunda yüzde 15’in biraz altında olacak gibi görülüyor (benim tahminim biraz daha düşük olabileceği yolundadır.) Buna karşılık üretici enflasyonu (Yİ-ÜFE) hala TÜFE’nin 10 puan üzerinde bulunuyor. Yine TCMB Beklenti Anketinde Dolar kurunun yılsonuna kadar 6,15 dolayına yükseleceği tahmin ediliyor (bu tahminin ardında, tahmini yapan kişilerin faiz indirimi beklentileri var mı yok mu ya da varsa ne kadarlık bir indirim öngörerek bu tahmini yapmışlar bunları bilmiyoruz.)

Eldeki verilerden ve bildiklerimizden hareketle Merkez Bankası’nın karşısındaki alternatifleri sıralayalım:

(1)   Merkez Bankası faizin neden, enflasyonun sonuç olduğu kanısını taşıyorsa faizi enflasyon düzeyine (yüzde16) indirebilir (8 puan) hatta çok daha fazla indirerek enflasyonu düşürmeye yönelebilir. Burada Merkez Bankası’nı sınırlayan tek şey yabancı yatırımcıların hızlı düşen faiz nedeniyle paralarını Türkiye’ye getirmek yerine başka ülkelere götürmeleri sonucunda TL’nin değer kaybetmesi olabilir. Bu durumda Merkez Bankası’nın bunu dikkate alarak faizi, enflasyonun biraz üzerinde (mesela yüzde 18 gibi) bir orana indirmesi makul olabilir ki bu 6 puanlık bir indirim anlamına gelir.

(2)   Merkez Bankası enflasyonun neden faizin sonuç olduğu kanısını taşıyorsa o zaman faizi 3 – 4 puan indirerek bir yandan reel faiz makasını daraltırken bir yandan da enflasyonu daha fazla düşürmek için faizin baskı yaratmasından yararlanmaya devam edebilir. Böyle bir hamlede USD/TL kurunda yukarı yönlü bir hareket olabilir ama bu hareket muhtemelen kalıcı olmaz.

(3)   Merkez Bankası, enflasyonun neden, faizin sonuç olduğu ve henüz enflasyonda kalıcı düşüşler için gerekli ortamın ortaya çıkmadığı, maliye politikasının para politikasını yeterince desteklemediği kanısını taşıyorsa o zaman faizde 1 – 2 puanlık bir indirimle yetinebilir.

Enflasyonun neden, faizin sonuç olduğu görüşünden yola çıktığımda enflasyon ve gösterge faiz oranlarındaki gerilemeyi ve USD/TL kurunda oluşabilecek dalgalanmayı dikkate alarak bendeniz Merkez Bankası’nın bu aşamada 3 – 4 puanlık faiz indirimi yapmasının uygun olduğunu düşünüyorum. Bununla birlikte eğer faiz indirimiyle yetineceksek bunun geçici iyileşmelerden öteye bir katkı veremeyeceğini, enflasyonun düşüşünde faiz indiriminin değil baz etkisinin rol oynayacağını, başta hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı olmak üzere yapısal reformları devreye sokmadığımız sürece geçici iyileşmeleri kalıcı hale dönüştüremeyeceğimizi de bir kez daha vurgulamak istiyorum. 

Yorumlar

  1. hocam zaten piyasada mevduata verilen faiz 21-22lerde iken merkez bankası 24ü pek de bi şey ifade etmiyor şuan için. daha faiz bile düşmemişken bankalar bi anda aşağı çekti faizi. bu saçma bir durum değil mi ? verilmeyen faizin davası olur mu ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. faiz düşeceğine kesin gözle bakıldığı için ( merkez bankası başkanının görevden alınıp yerine faiz indirimine daha olumlu bakan bir kişi getirilmesi , cumhurbaşkanının faizle alakalı açıklamaları ) bankaların bu yönde haraket etmesi mantık içerisinde

      Sil
  2. Bence faizler 8 puan aşağı çekilsin ve enflasyon ne olacak görelim. Akkoyun karakoyun belli olsun. Bakalım hangisi neden hangisi sonuç. Ne dersiniz hocam, güzel bir deney işte hem de sosyal bilimlerde... (Gerçi 90'lı yıllarda T. Çiller böyle bir şey yapmıştı sanki?)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tansu hanım zamanında TCMB faizi indirmemiş o da Haznenin borçlanma ihalelerini iptal ederek bankalara ders vermek istemişti. Derken 94 krizi çıktı. Biz de dedik ki faizin neden değil sonuç olduğu anlaşılmıştır artık. Ne gezer?

      Sil
    2. O zaman da formulasyon kolay. Dolar artinca faiz lobisi yine is basinda deniliverir

      Sil
  3. Siyasi baskı altındaki Merkez Bankası'nın ne yapacağına önceden bilmek bir iktisatçı için zor olsa gerek.Onun yerine ihtimallere göre tavsiye verilebilir.
    Hocamız en doğrusunu yapmış,
    Elinize sağlık.

    YanıtlaSil
  4. Emeğinize sağlık hocam teşekkür ederiz ancak belirttiğiniz hususlara göreen sondaki bize daha uygun olmaz mı? Çünkü henüz enflasyonda kalıcı düşüş ortamının olmaması ve maliye politikaları ile desteklenen bir ortamın olmadığını düşünüyorum. Bu anlamda da 3-4 puanlık düşüşü neye dayanarak öngmrdüğünüzü anlayamadım açıkçası.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Enflasyon % 15 ve piyasada 2 yıllık tahvilin faizi % 17 küsur ise MB nin haftalık faizi %24'de tutması hatta % 20'nin üzerinde tutması mantıklı değil.

      Sil
  5. 15 puan indirilmeli tek haneye düşsün devamında enflasyonda tek haneye inecektir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence bu kadar konuşma yerine bu dediğiniz denenmeli.

      Sil
    2. Bence 0 yapılsın ne de olsa sebep faiz imiş böylelikle tertemiz bir yok enflasyon dönemi yaşar ülke.🤔

      Sil
  6. Dediğiniz gibi madem faiz sebep 8 puan indirsinler, ama sanmıyorum 5 puan beklenebilir.

    YanıtlaSil
  7. Bence Sn Cumhurbaşkanımız bir KHK ile faizi Türkiye'de yasaklasın.

    Bir daha kimse tartışmasın.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hatta kirayı da yasaklasın herkes oturduğu evde aidat ödeyip otursun.

      Sil
    2. Hocam daha ötesi var yazlık sahipleri yakın akraba hariç es dosta Anahtar verirse kira gelir vergisi ödeyecek üste ))-

      Sil
    3. Hocam bunu Castro yaptiydi, iktidari ele gecirdiginde ilk yaptigi sey kiralari dusurmek olmus:)))) guluyoruz ama Kuba'da yasam kalitesi o kadar dusuk ki ve kaynaklar o kadar halkin uzaginda bir yerde ki hastanelere girseniz mideniz bulanmadan ve kacma arzusu duymadan cikmazsiniz.. tabii saglik turizmi yapilan hastaneler degil halka sunulan hastaneler boyle:( biz de o yolda gidiyoruz..

      Sil
    4. Kayıhan pala’nın çalışmasında ve evrenselde çıkan bir yazıda Türkiye’de açıklanan bebek ölüm hızı verilerinin manipüle edildiğini söylüyordu. Manipüle edilmiş veriler dahi sizin o beğenmediğiniz Küba bebek ölüm hızından iki buçuk kat daha beter

      Sil
  8. Hocam, güzel yazmışsınız ben de aynı aralıkta indirim bekliyorum şahsen ama karar alıcılar faiz neden enflasyon sonuc diyor.
    Bu durumda 6 puanlık bir indirim olabileceğini yazmışsınız.
    Karar alıcıların faizin neden olduğunu düşündüğü sır değil, ama ben şahsen buna rağmen 3-4 puanlık indirim bekliyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de öyle bekliyorum. Kur korkusu var çünkü.

      Sil
  9. Hocam faiz de 8 puanlık indirim kademeli olur. İlk toplantıda 4 puan sonra 2 puan ve tekrar 2 olmak üzere toplamda 8 puan indirim gelir.

    Terste kalmamak için 4 puan şimdilik iyi görünüyor. Enflasyon faiz makas aralığı açıldı fakat tek hamlede faizleri % 16 ya çekmezler kış geliyor fiyat artışlarını göz önüne alırlar ve tekrar faiz çıkarmak yerine dengeli şekilde indirim ile bekle gör işlem yap.

    Bence asıl soru faizleri zamanında mı indiriyorlar. Sorunun yanıtı geç kaldılar bu hamleler için bir önceki toplantıda indirim gelmeliydi. Zaten bu yapılan indirimde ekonomiyi toparlamak için değil bazı sektörleri kurtarmak için ve batık kredileri toparlamak için alan açmaya çalışıyorlar.

    YanıtlaSil
  10. Hocam merhaba, ekonomi okumadım ancak finansal okur-yazarlıkda, şimdilik okurluk seviyemi arttırmaya çalışıyorum. Konu ile ilgili yazınız için teşekkürler. Sorum şu; bizimki gibi döviz ihtiyacı olan bir ekonomik sistemde faiz-tahvil-enflasyon üçlüsünün dengelendiği durum nasıl olmalı.

    Tahvil > Faiz > Enflasyon olduğunda tahvile ilgi olacağı için hazine döviz ihtiyacını karşılayacaktır diye düşünüyorum.

    Faiz> Tahvil > Enflasyon olduğunda ise bankalar döviz ihtiyaçlarını karşılayacaktır sanırım.

    Enflasyon diğerlerinden büyük olduğunda ise döviz fazlamızdan kurtuluruz herhalde :)

    Acaba doğru mu düşünüyorum?

    Saygılar,
    Özgür

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu kurduğunuz ilişkide hangisi MB faizi onu anlayamadım.

      Sil
    2. Hocam mümkünse arkadaş 2-3 yıl daha ekonomi okuru olarak kalmalı zira bir faiz yazmış ne faizi olduğu belli değil. Mevduat faizi mi kredi faizimi yoksa haftalık repo faizi mi?Net olun kardeşim...

      Sil
    3. Faiz olarak belirttiğim MB faizi. tabi kurduğum ilişkiler siyasi risklerin olmadığı ve denge durumu için. Muhtemelen böyle bir ilişki olsaydı doğrudan söylerdiniz, sanırım uydurma bir ilişki tanımlamış oldum.

      Sil
    4. "Adsız" arkadaşım sıcak gündem üzerinden konuştuğumuz için direk Faiz yazdım, Politka faizinden bahsediyorum. Tahvil faizlerini de "tahvil" olarak belirttim kısaca. Hocamın tweeter'da yaptığı anket üzerinden sordum bu soruyu. Sizin yerginizi tam anlayamadım, zaten yıllarca da okur olarak kalacağım ve okuduğumu anlamak için de her soruyu soracağım. Sizin gibi boş eleştiriler yapanlar yüzünden de sormakdan korkmayacağım.

      Ayrıca Mahfi hocama da sonsuz teşekkürler ederim, uzmanlığını bilgisin benim gibi bu konuda cahil olanlar ile paylaşıp her soruya cevap verdiği için. Gerçekten paha biçilmez bir iş yapıyorsunuz:

      Sonsuz saygılar,

      Özgür

      Sil
    5. Tahvil Faizi > TCMB Faizi > Enflasyon olduğunda tahvile ilgi olacağı için hazine döviz ihtiyacını karşılayacaktır diye düşünüyorum.
      Bankaların Faizi > Tahvil Faizi > Enflasyon olduğunda ise bankalar döviz ihtiyaçlarını karşılayacaktır sanırım.
      Diye yazarsak anlamlı olabilir.

      Sil
    6. Özgür

      Tahvil faizi, devletin borç alma yani borçlanma faizidir. Merkez bankası faizi ise devletin borç verme faizidir.

      Birisi elma diğeri armut. Sana 2 yıl daha okur olarak kal dedim bana kızdın.Kavramları daha net öğrenmelisin.

      Bu kurduğun ilişkinin dolara fazla etkisi yoktur ama tahvil faizi merkez bankası faizinden fazla olursa, bankalar merkez bankasından düşük faizle parayı alır, yüksek tahvil faiziyle devlete borç verir bu şekilde ciddi bir kamu zararı oluşur..

      Bu sebeple Merkez bankasının bugün borç verme faizi olan %24 ü, hazine bonosu faizinin altına indirmeyeceğini kesin olarak söyleyebilirim.Bu da %17.96 seviyesidir.

      Sil
    7. Teşekkür ederim Mahfi Bey, ve Adsız :)

      Sil
  11. Hayatınızdaki kötülükler, ancak ve ancak sizin onayınızla mümkündür.

    TCMB ve FED, önümüzdeki günlerde, üretim gücünü elinde bulunduran Japonya,Çin ve Almanya'dan oluşan şeytan üçlüsünün ABD 'yi Türkiye'yi ve gelişmekte olan ülkeleri kur manüplasyonu yaparak cari açık yoluyla sömürmesine ne kadar izin verecek göreceğiz.

    Fed ve TCMB , Erdoğan ve Trump'ın sözünü dinleyip faiz indirerek şeytan üçlüsünün oyununu bozacak mı? Yoksa faiz indirmeyerek ya da çok az indirerek kendi ekonomilerinin çöküşüne seyirci kalacaklar mı? 25.07.2019 ve 31.07.2019 tarihleri bu sebeple çok kritiktir.

    YanıtlaSil
  12. Min. 250 \ max. 350

    YanıtlaSil
  13. At bahislerine donmus ortalik:)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Twitterda herkes bi rakam sallıyor.

      Milletin işi gücü yok mu, gidin biraz kendinizi geliştirin,
      deyin ki merkez faiz kararı aldığında ben Mahfi hocanın bir kitabını okumuş olacağım.

      Merkez kararını aldığında herkes görecek nasılsa,
      şimdi üç kitap var önümde, onları okuyorum,
      merkez kararı açıkladığında bu üç kitabı bitireceğim.

      İstersem, twitterda ekonomist yazıları ve yorumları kovalarım bu süre içinde, haberleri okurum ama bana ne faydası olacak? Onun yerine kendi işim ile ilgili bilgiyi geliştiriyorum.

      Sevgiler.

      Sil
  14. "Para politikasının %98'si konuşma sadece % 2'si aksiyondur" B.Bernanke.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. https://www.brookings.edu/blog/ben-bernanke/2015/03/30/inaugurating-a-new-blog/

      Sözün tamamı burada bulunabilir.

      Kendi söylemine bağlı kalmak gerekir ise, "Fed de çalışırken arasıra gözlemlediğim kadarı ile, para politikasının %98'si konuşma, sadece % 2'si aksiyondur" demiştir.

      Böyle yazınca anlam değişti mi?

      Bunu söylerken, bilinç altında, proje ve karar çalışmalarındaki düşünce ve plan aşamalarını kast ediyor.

      Öz Türkçe ifade edersek, "Bin düşünüp, bir yapmak lazım" demeye getiriyor.

      Sil
  15. Gündemin önemli konularından faiz meselesine şu açıdan da bakabiliriz.
    Değişen faiz oranları toplumda kimleri etkileyecek?

    (1) Gibi yüksek miktarlı indirim ile döviz fiyatları ve enflasyon artacaktır. Mevcut faizden yatırım yapanlar için dövizde yüksek kar imkanı ortaya çıkacak, tahvilleri satıp paranın büyük kısmını dövize aktaracaklar, oradan kar marjı çıkarmaya çalışacaklardır.

    (2) Dengeli bir sermaye hareketi olur, mevcut durumu korurken görelim bekleyelim moduna geçen finans sermayesi pozisyonlarını günlük vakalara göre şekillendirir.

    (3) Mevcut finansal sermaye hareketi korunur, kar beklentisi yüksek olan faizlerden faydalanmaya devam eder, aşırı olağanüstü vakalar gerçekleşmediği sürece geçmiş aylara benzer bir durumda piyasalar devam eder.

    Vatandaşa yansımalarında, (1) ve (3) neredeyse eşit etki yapar. İkisinde de fakirliği arttırıcı bir şekilde gelir dağılımı sermaye sahiplerine doğru akmaya devam eder. (1) numara, kendi işini yapan küçük dükkan sahibi ve esnafın alım gücünün daha da hızlı aşınmasına, sabit maaş geliri olan kesimlerin ise daha az harcama yapması ve harcamalarını temel ihtiyaç ürünleri içinde tutmasına yarar.

    (3) Firmaların zayıflamasına, işsizliğin artışına, Kobi seviyesindeki firma sahiplerinin sermayelerinin aşınmasına sebep olur. Sabit maaş geliri olan kesimler ile kendi yağı ile kavrulan esnaf kesimini (1) deki gibi etkiler.

    (2) diğer seçeneklerin arasında bir etkiye sahip olur.

    Yapısal reformların yapılmayacağı gerçeği ile faiz değişimleri ne olursa olsun, düşük gelir seviyesindeki ve sermayesi az olan kesimleri benzer şekilde etkiler. Orta dönemde faiz değişimi ile Türk varlıklarının göreceli ucuzlaması devam eder.

    Bu perspektiften baktığımda, faiz değişimi (yönü ve miktarı ne olursa olsun) sadece yüksek seviyede finans sermayesi bulunan gruplar veya kimseler arasında bir sermaye değişimine, düşük faiz ile kurtarılan şirketlerin yüklerinin toplum geneline yayılmasına, gelir dağılımının çarpıklaşmasına sebep oluyor.

    Türkiye'nin şu anki derdi faiz değildir.

    Türk orta gelirli vatandaşı politik olarak faizin düşmesini, dövizden para kazanmayı, küçük borcu var ise borcunu yapılandırmayı düşünmektedir. Bu elde edeceği kazanımları, azalan tüketim gücü, ilerdeki mal ve hizmet çeşitliliğinin azalması ve hayat kalitesindeki düşüş ile ödeyecektir.

    Türkiye de faiz değişiminin bu kadar popüler olmasının sebebi, yüksek sermaye grupları arasında kaynak değişimi, sermayenin orta dönemde el değiştirmesidir.

    (Bugün bir yazıda gördüm, diyor ki, Hürriyetten kovulan bir yazar yazmış. Hürriyet'in bayi satışı 40 bin seviyesine düşmüş. Yazar arkadaşımız doğal olarak sevinmiş, ve sevincini paylaşmış. İşin gerçeğinde ise, o gazeteyi alan grup, kamu bankası kredisi ile gazeteyi almıştır. Karlılık ve satış kaygısı yoktur. Borcunu ödeyemediğinde o kamu bankası o borcun vergi mükelleflerine yıkılacağı şekilde yapılandıracaktır. Gazete çok satar ise, kamu bankası o borcu gazetenin yeni sahibinden tahsil ederken, gazete sahibi de o borcu vatandaştan çıkaracaktır. Yani her olasılık ta, o para vergi mükelleflerinden çıkmaktadır.)

    Sermayenin siyaset ile bu kadar iç içe geçmesinin yegane sonucu budur. Esas tartışılması gereken konu budur, faiz indi, çıktı değildir.

    Saygılarımla,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel analiz, kapsamlı ve net.

      Sil
    2. Teşekkür ederim Mahfi Bey,

      Bugün Telekom, Ulaştırma, Bankacılık ve Gayrimenkul hizmetlerinin çeşitliliklerini bu alandaki firmaların web sitelerinden inceledim.

      Özetle, bu sektörlerin hizmetlerini yeni yerel ve global koşullara göre çeşitlendiremedikleri gibi uluslararası benzer büyüklükteki firmalara göre de hizmet çeşitlerinin çok az olduğunu gördüm. Türk firmaları dağıtım kanallarının genişletmeye odaklanıyorlar. Temel hizmetlerinin geliştirilmesine 10 yıldan uzun bir süredir kaynak aktaramıyorlar. Bu durum ister istemez piyasanın gelişemediğini, hizmet çeşitliliği üretebilen Kobilerin ortadan kalktığını, markalarında piyasa değerlerinin düştüğünü gösteriyor. (Bir başka misal de, indirim gıda marketlerin pasta payının sürekli artması).

      Benzer durum düşünce üreten insanlarda da var. Twitterda ekonomi üzerine yazan uzman sayısı az, az olan uzman sayısını eleştiri ile besleyebilen izleyici kitlesi yok. Misal, siz Twitterda yazmayı bıraksanız, kitlenizi kendine çekebilecek yeni bir kaç uzman çıkmıyor. Mevcut olanlar belli, takipçi kitleniz de kendi içinden alternatif bir üretici çıkaramayacak. Zorla tepeden ittirilen üretim gibi.

      Bugün Atilla Yeşilada'nın bir twit mesajını okudum, "Faizi ne kadar sallarsan salla, ekonomiye düşmez tek damla", demişler. Kendisinin içeriği okutmak için ne kadar sansasyonel başlık atabildiğini iyi bilirim, ancak, bu onun için bile fazla. Demek ki ilgiyi ancak bu seviye ile çekebilir hale gelmiş ki, okuyucunun ne seviyede ekonomiden uzak olduğunun en iyi göstergesi, bu başlığı. Normal bir ekonomi okuyucu kitlesi olsaydı, böyle bir başlık ihtiyacı duymazdı. İçeriğin çekici gördüğü bir kısmını başlık vermesi yeterli olurdu.

      --------------

      Bir de entellektüel hizmet ürettiğini zannedip, "Burjuva" kelimesinin anlamını dahi bilmeyip, "küçük burjuva" diye zamir türeten, bilgi üreten insanlara "evrene mesaj gönderen" diye saçmayalan tiplerin varlığı var. (Burjuva kelimesini nereden duyduysa, TDK sözlüğünü açıp anlamına bir baksın, bir de ekonomi tarihindeki Burjuva jargonunu incelesin, faydası olur.)

      Kendini bilen insanın, özellikle topluma hitap ederken, yazdığının anlamı nedir diye bilmesi en temel uzman güdüsüdür.

      Sonra, çok hafif bir tepki görünce "yok ben öyle demedim di de, şöyle demek istemiştim de, kendisine saygım vardır da" gibi kelime oyunları ile eğitimsiz şark kurnazlıklarına girişleri vardır bunların.

      Kendisi buraları okuyorlarmış, bunu da okurlar sanırım. İlk altı ayda anne sütünün önemi ve ilk beş yaştaki çocuk gelişim eğitimi bu amaçla yapılır. Düzelir de diyemeceğim tekrar o dönemlerine dönmesi imkansız, öyle gidecek artık, aileden de şanssızmış, yazık.
      ------

      Sil
    3. Abi Atilla Yeşilada'yı sevmiyoruz senin analizlerin çok daha iyi.

      Sil
  16. Mahfi Bey, şu bilgiler ışığında hesaplama yapılamaz mı?
    Türkiye 5 yıllık CDS'leri = 3.65 (1)
    Amerika 5 yıllık tahvili = 1.82 (2)
    TÜFE Beklenti Anketi = 14.84 (3)
    TCMB Politika Faizi = 24.00 (4)
    (4)-[(1)+(2)+(3)]= 3.69%
    Bir yandan da alternatif 1'deki bir düşünce varsa (ama hafifçe diyelim) 3.75% indirim oranı hesaplayabilir miyiz?
    Saygılar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Selam Burak bey,

      Hesabınızın arkasındaki mantığı anladım, Türkiye şartlarında, dünya piyasaları ile finansal araçlar arasındaki arbitraj imkanı çok azaldı. Son SWAP sorununda arbitraj yapabilecek gruplar o piyasadan çekildiler, Türkiye'yi takipten çıkardılar.

      Kredi notunun çok düşük olması sebebi ile dünya piyasası ile Türkiye arasında köprü kurabilecek finans sermayesi işlem hacmi de çok düştü.

      İndirim oranı hesaplamasında bana göre, iç piyasa aktörleri daha etkili. (Tabi bu 375 puan indirim gelmeyecek anlamına gelmez :) )

      Sil
    2. Burak bey,
      Formülünüzü beğendim. Bu konuda kafa yorulabilir. Buraya kur da eklenmeli çünkü bizde dual para var. Belki bir de beklentilerle ilgili bir ekleme yapılabilir.

      Sil
    3. Mantıklı bir hesaplama. Ancak ben yukarı yönlü 375 bps olarak hesaplamazdım. Kur artış çekincesini de düşünerek 300-350 bps seviyesinde bir indirim olabilir.

      Sil
    4. Burak bey bir müh.olarak formülünüze bakınca hemen tüm parantezlerin gereksiz olduğunu anladımda niye kullandığınızı anlamadım :)

      Sil
    5. 3.75li bir indirim makul gozukuyor

      Sil
    6. Değerli yorum ve beğenileriniz için teşekkür ederim. Sanırım TCMB yıl sonu TÜFE ve kuru daha değişik tahminliyor.
      @ Sayın mmetin: bu aralar çok bilimsel makale okuyorum ve buralarda denklik ve verilere genelde parantez içerisinde rakamlar ile atıfta bulunuluyor, sanırım ondan etkilendim. Sizin formülünüz de bir mühendis olarak bana -2 sonucunu veriyor :)))
      Saygılarımla

      Sil
  17. Tuik'in enflasyonu gerçek enflasyondan 10 puan daha düşük göstermesinin gerçek enflasyona etkisi ne olur?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Psikolojik etkisi olabilir ama çok fazla değil.

      Sil
    2. Selam, gerçek enflasyonu mikro ölçekteki tüm işletmeler ve doğal olarak bireyler her gün sınamaktadırlar.

      Yani mikro bireylerin işlem miktarları çok fazladır. O sebeple, kararlarını alırken, merkezi enflasyon yerine işlem anındaki fiyatları baz alarak yaparlar (Smith ve rasyonel davranan insan hikayesi de buradan çıkar).
      ----
      Misal:
      Cennetmekan, Güngör Uras'ın Ayşe Teyze'si bankadan emekli maaşını aldığında, elektrik, su ve doğalgaz parasını öderken, bunlardaki fiyat değişimine göre bir sonraki alışverişini düşünür. Yani elektrik parası 10TL fazla gelmiş ise, maaşını aldığında kendini ödüllendirmek için bir kilo çilek almak istediyse o çileği almayı sonraki aya erteler, veya elektrik faturası düşsün diye elektrik süpürgesini daha az çalıştırır.

      ----
      Tüm bu işlem miktarları üst sermaye gruplarına kadar anlık olarak yansırlar, hepsi bir sonraki hareketlerini ona göre belirler, fiyat seviyerini oluştururlar.

      Gerçekleşen enflasyona göre, gelecek yatırımının alternatif değerini hesaplayan kurumlar var ise, örneğin uzun vadeli kredi almak veya iki yıllık kredi almak gibi, gayrimenkul yatırımı gibi, o kurumların ulaşabildikleri alternatif finansal ürünlerin faizleri veya almayı düşündükleri kredinin faizi önemlidir.

      Tüm bu kurumlar yatırımlarının nominal değerinin ve cirolarının artışının en az enflasyon oranı kadar artışını bekleme eğilimindedir. Bu eğilimi göz önünde tutarak, ellerindeki geçmiş gerçekleşen işlemlere göre karar verirler.

      Uzun lafın kısası, etkisi Mahfi beyin yazdığı gibi düşük ve psikolojik olur.

      Sil
    3. Demek istediğiniz şu ki; bir hükumet ekonomik göstergelerle ne kadar oynarsa oynasın önemli değil, mikro bireyler yine kendi temel gereksinimlerinden kısarak hayatta kalacak şekilde kendi mikro ekonomisini ayarlar, bunun da makro bireylere tek psikolojik yan etkisi gelecek yatırımlarının getirisinin enflasyonun götürüsünden geride kalmayacağını ummak olur.

      Çok ilginç bir yaklaşım çünkü çilek yemek gibi temel bir ihtiyaçtan kısan kişinin psikolojik durumu ile yatırımları olan dev holdinglerin psikolojik durumunu aynı değerlendirmeye katarak nereye varmaya çalıştığınızı çözemedim.

      Neyse, şu sıralar meşhur bir diziden alıntı paylaşmak isterim sizinle:

      “Söylediğimiz her yalanla gerçeğe borçlanırız. Er ya da geç, o borç ödenir. Çernobil Nükleer Santralı’ndaki yüksek güçlü kanal tipi reaktörün çekirdeği işte böyle patlar. Yalanlarla!”

      Umalım ki ekonomi bu yalanlarla gerçeklikten uzaklaşa uzaklaşa bir gün geri dönülmez bir şekilde batmasın.

      Sil
  18. Son 17 yılda verilen 500-600 milyar dolarlık cari açık sebebiyle bankalar da reel sektör de darbe yedi. Alınan kur riski maalesef gerçekleşti birçok batık kredi oluştu.

    Bankalar kaldıraçlı çalıştığı için batık kredilerin %6 oranında olması demek bankaların özsermayesinin %40nın da batık olması anlamına gelir.

    Yani faizler inse de bankalarda reel sektörü destekleyecek para kalmadı.

    Öte yandan eğitim sistemimizi bir türlü oturtamamamız yetişen az sayıdaki süper beyinlerimizi de yurtdışına kaptırmamız ve ar-ge ye yeterince kaynak aktaramamamız sebebiyle teknolojik ilerlemede çok geri kaldık.

    Yani kalkınma planındaki hedeflere , yabancı sermaye(hem finans hem de üretim olarak) çekmeden ulaşmamız mümkün değil.

    Imf ile de anlaşma olmayacağına göre (zaten olmamalı çünkü bugün geldiğimiz noktanın sorumlusu da imfdir.)
    Bu durumda devalüasyon yaparak ülkemizi ucuzlatıp yabancı sermayeyi ülkemize çekmekten başka çaremiz yok.

    Faiz indirimi devalüasyon sağlamazsa piyasalara olumlu etkisi çok olmaz.

    Dibe vurmadan sıçramak mümkün değil. Ancak devalüasyonun da kontrollü yapılması şart. Ayrıca sabit ücretlilerin maaşları mutlaka gerçek enflasyona göre arttırılmalı ve ücretli kesim mağdur edilmemeli.

    Bist 100 ralliye başladı gibi görünüyor neden? Çünkü devalüasyonla dibten çıkış başlayacak bunu tüm reel ve finans sektörü paydaşları biliyor.

    Yabancı sermaye girdikçe devalüasyon da kontrollü olacak ve faiz ve enflasyon düşüşünü sağlamamız çok daha kolay olacak.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 1. Devalüasyon sabit kur rejiminde olur. Dalgalı kur rejiminde devalüasyon anlamına gelen yerli paraya değer kaybını piyasa yapar. Devalüasyon önerisi ancak sabit kur rejimine dönüşle birlikte geçerli olabilir.
      2. Bugün geldiğimiz noktanın ve daha önceleri geldiğimiz noktaların sorumlusu imf değil kendi popülist siyaset anlayışımızdır. Sorumluluğu imf'ye atarak bu sorumluluktan kurtulamayız.
      Bu iki itirazım dışında diğer görüşlerinize katılıyorum.

      Sil
    2. Kambiyo rejiminde faiz ve dolar çift kefeli terazinin kefeleri gibidir.

      Faiz tarafına bastırırsanız dolar tarafı yukarı gider . Faiz tarafını kaldırırsanız dolar aşağı gider. Bu merkez bankasının elinde. Merkez bankası faizleri %200 e çıkartıp doları 3.00 tlye düşürebilir.faizleri %2 ye düşürüp doları 30 tlye fırlatabilir. Bunu söylüyorum

      Ekonominin bu durumundan siyasiler de sorumlu ama 2008 yılına kadar idare imfdeydi.

      Sil
    3. Selam 0820 ve 1100,

      Sizlere ilave olarak türkiyenin dış borcunu hatırlatmak isterim.

      1- Türkiyenin bu borcun en az faizini ödeyebilmesi,
      2- Türk firmalarının artan verimsizliğinin kapatılabilmesi,
      3- İhraç ürünlerindeki ithal payının ödendikten sonra kalan artı değer ile borcun azaltılması,
      4- Ürün kalitesini dünyadaki rakipler kadar artırabilecek miktarda makine teknoloji yatırımı yapılması,
      kadar oranda TL değerinin düşürülmesi gerekir.

      Bu denge nereden bulunur?

      Türk kurumlarının yetkinlikleri bu dengeyi bulma konusunda yetersizdir.
      Merkez bankası ve Hükümet (Saray), mevcut yönetim sisteminde alttan gelen dataları işleyebilecek kapasitesini kaybetmiştir. Kredi kuruluşlarının notlarında bu detaylardan bahsedilir.

      Bu sebeple, önümüzdeki dönemde, bir nevi deneme yanılma tarzında işlemler yapılacaktır. Büyük ihtimal ile, Merkez bankası, hata payını küçültmek için daha sık ama küçük aralıklar ile değişiklikleri yapacaktır.

      Sil
  19. Ellerinize sağlık Hocam. TCMB politika faiz oranını görece yüksek, örneğin 5 puan kadar düşürşe;buna karşılık gecelik borç verme ve GLP faiz oranlarında görece daha az (örneğin 2-2.5 puan) indirim yapsa beklentilerin yönetilmesi noktasında nasıl bir etki yaratır?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Önemli olan ortalama faizin ne olacağı. Bugün ortalama faiz % 23.88.

      Sil
    2. Çok teşekkür ederim Hocam. Bahsetmiş olduğum senaryoda (PY bankalara sağlanan nispeten düşük faiz oranlı fonlamayı dikkate almazsak) piyasaya fonlama %19 seviyesindeki politika faiz oranından yapılacak, ihtiyaç halinde TCMB etkin fonlama faiz oranını %23'e kadar çekebilme olanağına sahip olacaktır (mevcut durumda söz konusu iki oran arasındaki fark malumunuz olduğu üzere 1.5 puandır). Enflasyon oranlarının düşüş eğiliminde olması ve küresel iklimin de en azından önümüzdeki kısa dönemde bizim de aralarında bulunduğumuz gelişmekte olan ülkeleri destekleyici nitelikte bulunması gibi unsarlar göz önünde bulundurulduğunda %23 seviyesindeki gecelik borç verme faiz oranının fiyat istikrarını sağlama ve beklentileri yönetme sürecinde TCMB'ye yeterli manevra alanı yaratıp yaratmayacağına ilişkin düşüncelerinizi paylaşabilirseniz çok memnun olurum. İlginiz için tekrar teşekkür ederim. Saygılarımla.

      Sil
  20. Mahfi Bey yazı için teşekkürler,
    Bir sorum olacak MB faizi düşürünce bankalar düşük faizli paraları yine konut kredisine mi aktaracak üretime mi?İyi günler diliyorum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beklenti o yönde. Ama buradan büyük indirimler beklemek doğru olmayabilir.

      Sil
  21. Değerli yorumlarınız için teşekkürler Hocam!

    Hocam ;peki sesli düşünmek istiyorum Karar vericiler KUR'un bu seviyelerde gitmesini gerçekten ister mi? Bir kademe daha yukarıda olmasını ve orada kalıcı olmasını yönünde bir hamle yapar mı! Bu nedenle arttırdığı kadar faiz, indirir mi nedersiniz sizce ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çelişki orada zaten. Faizi az indirseler kur biraz yukarıda kalır ve ihracatçıyla turizmcinin lehine olur. Faizi çok indirseler kur fırlayabilir o zaman da enflasyon artar.

      Sil
  22. Sayın hocam blogunuzu her zaman ilgiyle takip ediyor ve faydalanıyorum. Sağolun, varolun.
    Bu yazıyla ilgili ise yazıda dikkate almadığınız bir konuya değinmek istiyorum. FED ve AMB'sının parasal genişleme politikasına devamı konusu (ay sonu Fed'in 50 bps faiz indirimi olasılığı, v.s.). Yani bizim faizi radikal indirmekten çekinmemizin başlıca nedeni olan devalüasyon (özellikle USD) bu etki nedeniyle göreceli hale gelmez mi? Eğer öyleyse belki de 600 bps ve üstü indirime gidilmesi (büyümeyi aktive edebilmek adına) daha pragmatik olmaz mı?
    Teşekkürler.
    Saygılarımla

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim.
      Haklısınız Fed ve AMB'nin gevşeme kararları da çok etkili oluyor.
      Buna karşılık eğer 600 puan ve daha yukarı indirimlere gidilirse büyümeyi aktive edelim derken yabancı sermayeyi kaçırma k ve enflasyonu yeniden yükseltmek söz konusu olabilir. Ekonomi politikasının tipik sonucu: Çelişkiler. Bunu çözmenin tek yolu faiz kur vs nin ötesine geçip reformları yaparak beklentileri olumlu hale getirmek.

      Sil
  23. Bu kadar olumsuz olaylar oluyor, dolar DXY dünyadaki tüm para birimlerini ve altını kırıp geçiriyor ama nedense bizim dövizde gözle görülür bir kımıldama yok

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında var. TL o kadar fazla değer kaybetti ki son iki yılda daha fazla gidecek yer yok neredeyse. Buna karşın son iki günde yeniden değer kaybederek 5,63'lerden 5,72'lere çıktı USD kuru.

      Sil
    2. Hocam peki önümüzdeki aylarda dolar in durumu nasıl olur.bir tahmininiz vardır mutlaka

      Sil
  24. Özet: 200 baz puan indirim yapılması uygundur.

    Önümüzdeki Caatsa yaptırımlarının getirdiği riskleri düşünürsek, piyasa beklentisinin biraz altında bir faiz indirimi uygun olur.

    Ekonomistler nedense söylemiyorlar ama bence ekonomideki temel sorunlardan biri de ücretlerin düşmesi. Özellikle de ihracat yapan firmalardaki bu düşüş ülkeye gelen net dövizi azaltıyor ve bu etki dalga dalga bütün ülkeye yayılıyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Selam, size ilaveten, Korkut Boratav uzun süredir, fakirleşmenin nasıl genele yayıldığını anlatmaktadır.

      Türkiye özelinde yeni politik yönetim sistemi fiyatlanmaktadır. Kredi derecelendirme kuruluşlarının raporları ve not seviyeleri önümüzdeki yıllar için öngörü verir.

      Türk sermayesi konsolide ediliyor, bu olurken ister istemez küçülüyor. Bunun piyasalara sizin belirttiğiniz gibi ücret düşüklüğü şeklinde de bir yansıması vardır, varlık fiyatlarının düşmesiyle de bir yansıması vardır, ileriki dönem verimsizlik ile de başka bir yansıması vardır.

      Sil
  25. Hocam, Hükümet yilsonu enflasyon beklentisi tek haneli rakam olduguna göre, bu süreye kadar birden ya da kademeli olarak enflasyonun örnegin 9,7 olabilecegi varsayimi ile Faiz orenlarinin da yaklasik olarak 15 puana Yakin bir miktar kadar düsürülmesi gerektigi sonucunu dogurmaz mi?

    Bu durumda siradan bir vatandas olarak ben Dolar kurunun böyle bir sürecte yil sonuna kadar varabilecegi olasi rakami üc asagi bes yukari görebiliyorum.

    Yoksa, hic kimsenin beklemedigi shok bir develüasyon mu? Ne dersiniz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 9,7 kalıcı bir düzey değil. Yılsonu tahminleri % 13 - 15 dolayında. Bunun üzerine 2 - 3 puan da reel faiz farkı koyun demek ki yılsonunda % 17 - 18 dolayında bir faize doğru gidiş olabilir. Ama dediğim gibi eğer MB de hükümet gibi faiz sebeptir diye düşünüyorsa çok daha fazla indirebilir.

      Sil
  26. Hocam merhabalar.6 puanın üzerinde bir faiz indirimi yapılırsa bu talep kaynaklı bir enflasyon da yaratmaz mı?Üreticilerin fiyatlarına yansıtamadıkları maliyetler var.Mesela inşaat sektörünü ele alırsak nakit akışlarını biraz düzelttikten sonra fiyatları muhtemelen artıracaklardır.Bunun bir çok sektör için de böyle olduğuğunu düşünüyorum.Bu faiz indirimini bu yönüyle de ele almak gerekmez mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bunu istiyor olabilirler çünkü talep çok düşük ve büyümenin de düşük olmasına yol açıyor.

      Sil
  27. Bu makalenin altında bile faizin neden enflasyonun sonuç olduğu yorumları var. Bu yorumları yapanların son günlerde bu sitedeki yazılarınızı okuduklarını sanmıyorum. Bu yorumlar bence yazılarınız okunmadan yapılmış troll yorumlardır. Hatta bence partili cumhurbaşkanımız da sizin ve diğer saygıdeğer hocalarımızın yazılarını takip etmeli. Anladığım kadarıyla Marmara iktisat lisans eğitimi (!) pek verimli geçmemiş çünkü :)

    YanıtlaSil
  28. Benim bu ifadeden anladığım;Merkez Bankaları para poltikalarini yürütürken sözleri ile piyasayı yönetebilecek kabileyette olmalı,çok gerekirse gerekli araçlarla müdahale edebilmeli. Buradaki anlatılmak istenen veya olmasi gereken husus MB bir söylemde bulunduğunda bu ekonomik açıdan en rasyonel olan ve piyasa açısından doğru anlaşılacak bir söylem olmalı. Tabi bağımsızlık,şeffaflık da bu tartışkonuda ayrıgerekli olan ayrı tartisma konuları. Bir merkez bankasının çok eylem yerine çok yönlendirme yapması, etkin ve güven veren bir duruşu olması gerektigini belirtmek istemiştir. Alan Greespan gibi politikacılardan daha güvenilir bir duruşu piyasaya yansitabilmeli.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Böyle bir şey olabilmesi için konuya siyasal değil bilimsel yaklaşım yapılıyor olması lazım.

      Sil
  29. Almanya PMI verisi 43 çıktı. 50nin altında olması ekonomisinin kötüye gittiğini gösteriyor. Almanya, euronun değerlenmesine izin vermeyerek ,mal sattığı ülkelerin ekonomisini bozup kendi ayağına kurşun sıktı. Bu sebeple faiz indirmemize izin verecekler. Ne demek? Borsa 103.300 oldu.Sert faiz indirsek de Tlnin aşırı değersizlenmesine yani doların artmasına izin vermeyecekler Bu şekilde Türkiye'ye ihracat yapabilecekler...

    Gerçekten de en kötüsü geride kaldı gibi görünüyor. Merkez bankasının faiz kararını bekliyoruz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne demek "Faiz indirmemize izin verecekler"

      Bizim Faiz indirmemiz veya yükseltmemiz onlarin iznine mi bagli. Ne bicim degerlendirmedir bu?

      Beyefendi AB her ne kadar etkisi büyük olsa da sadece Almanyadan olusmuyor.

      Hele, Sert Faiz indirsek de TL nin asiri degersizlenmesine yani dolarin artmasina izin vermeyecekler hangi iktisat kafasinin beklentisi.

      Haci Abi en kötüsü daha gelmedi. Etrafina bir bak Esnaf kepeng indirmis, Daha bugün ülkenin ilk ve en büyük otomotiv kurulusu Tofas üretime 3 hafta ara verdi.
      400 milyar batik kredi var.

      Kafayi calistir, Faiz inerse yabanci Dolara kacar, Artan talep Dolari yükseltir. Bu bir arz talep dengesi gibidir.

      Mal satabilmek icin Almanya buna müsaade etmezmis. Hadi oradan.


      Sil
    2. Nasil yani "Almanya, euronun değerlenmesine izin vermeyerek ,mal sattığı ülkelerin ekonomisini bozup kendi ayağına kurşun sıktı"

      Benim bildigim euronun degerinin dusmesi Alman urunlerinin rekabet sansini arttirabilecegi gibi eurozonedaki diger ulkelerin toparlanmasina da hatta ve hatta krizi hafifletip mal hizmet satmasina kitada daha cok insan sirkulasyonuna sebeb olacagi gibi eurinun dusmesi enflasyon baglaminda ekonomiyi de hareketlendirecektir.

      Iddia ederim euro bugun 1euro 1.25 dolar olsun en az 4-5 ay bu seviyede kalsin euro bolgesi sallanir. 1euro 1.30 olsun Yunanistan basta olmak uzere borc krizi tekrar vukuu bulur. 1.50 olsun deflasyonik ortam netlesir ve derinlesir issizlik almanya dahil olmak uzere eurozonda hatta ve hatta AB uleklerine sirayet ederek issizlik yukselmeye baslar. Deflasyonda sizlere omur surer

      Dolayisiyla Alman ekonomisi icin ve diger euro bolgesi ekonomileri icin 1euronun 1.15-18(kisa sureli 1-2ay gibi) ustune cikmamasi lazim. Mamafih suanki kur seviyesi euro bolgesi icin gayet makul ve yerinde bir seviye dahasi tarihsel olarak tum yillarin ortalamasini aldigimizda da 1999dan beri 1euro 1.15 cikmaktadir.
      Eger ECB para basimina baslarsa sayet belki 1.08leri gorebilirz ki boylesi bir kur seviyesi euro bolgesi icin gayet guzel bir gelisme saglar.
      Kisaca hem tarihsel olarak hem teknik olarak hem ortalama olarak euro bolgesinin sihhati butun euro ulkeleri icin eger bir kur iddiasinda bulunacaksak sayet o da 1euronun 1.15 dollar bandidir bunun ustu rakamlar sikintidir hele hele kalici uzun yillar surerse yikici olur bunun alti rakamlar ise de euro bolgesi icin iyidir herkes icin iyidir. Hatta bizim gibi ulkeler icin bile iyidir.

      Sil
    3. Sakin ol kardeş..

      Borsanın %70'i yabancının elinde. eğer isterlerse , faiz indiriminden sonra borsayı 70.000 e indirirler, dolarlarını eurolarını alıp ülkeyi terk ederler sen de kucağında 13 tllik dolar, %30luk faiz %35 lik enflasyonla kalakalırsın...

      Ama bunu yapmayacaklar çünkü Almanya pmi verisi son 7 yılın en düşük değerine geldi Almanya bizim gibi ülkelere ihracat yapamaz oldu.

      Evet ekonomimizin bir noktaya kadar düzelmesine izin verecekler senin için değil, kendileri için kapiş?

      Sil
    4. Ekonomik yaptırımlara arka sahnede maruz kalan gelişmekte olan ülkeler arasındayız. Bugün ne olduda hangi gelişme vardı da manipülasyonlu çöplük borsamız son 9 ayın en yüksek rakamlarını yaptı. Yurt dışı notumuzu düşürüyor bizim borsa coşuyor. Nerde kaldı bilimsellik. SPK bu arada açığa satışı neden iptal etmiyor. Her şey yabancıya çalışıyor memlekett. Bu durumda faiz kararını da özgürce verebileceğimize inanmıyorum bende. Her hamle zamanlı ve manidar ama asla ülke ayrına değil.

      Sil
  30. yalandan düşmüş enflasyona gerçekten düşürülecek faiz. peki normalde ne olmalıdır?. döviz kurları yükselmeli hem de sert yükselmelidir. çünkü ciddi iktisadi ve siyasal riskler var hala. bu riskler devam ederken faiz indirimleri kurları normal şartlarda zıplatır. ama göreceksiniz zıplatmayacak. çünkü dünyada parayı yöneten merkezi sermaye sahipleri ile akepe arasında anlaşma yapıldı. akepe faizleri düşürme konusunda londradan izin almıştır. aksi halde faiz filan indiremezdi. nasıl ki swap konusunda ciddi kazık yemelerine rağmen akepe cezalandırılmadıysa çünkü ciddi sözler verildi küresel sermaye kanadına;kıbrıs,suriye d.akdeniz ….. . konularında. değil 400 baz puan 600 baz puan da düşürse kurlar sert artış yapmayacaktır. bu da enflasyonda düşüş trendinin devamını getirecek ve Erdoğan ben demiştim faizler inerse enflasyon iner diye havalara girecektir. bakınız burada yani bop ila gokap arasındaki proje rekabetinde türkiye çok ama çok önemli bir ülke ve Londra faiz getirilerini bile bu uğurda yani gokap uğrunda görmezden gelir. tıpkı Halkbank olayında türkiye tamamen haksızdır buna rağmen hala Halkbank ve ambargoyu delen yanındaki 2 bankaya ceza gelmedi. çünkü abd deki derin İngiltere fazlasıyla çabalıyor ceza gelmemesi için tıpkı s-400 lere sert yaptırımlar gelmesin diye uğraştığı için. ama faizler indirilse de ekonomide ciddi bir kıpırdama yaratmaz kanaatindeyim zira herkes borçlu pozisyonda ve likiditeye daha ucuza ulaşan gerçek ve tüzel kişiler borçlarını kapatmaya çalışıp kredilerinin en azından faizini ödemeye çalışacaklardır. yani borçlulara biraz nefes aldıracağı kanaatindeyim.

    YanıtlaSil
  31. TCMB nin ne kadar faiz indirimi yapabilecegi muhakkaki yetkili makamlarca gorusuluyordur.Son ana kadarda bu gorusmelerin surecegi ortadadir.Bu gorusmeler zannedildigi gibi PPK da yapilmiyor.PPK bu konuda taraflardan bir heyettir.Gorusmeler esas borc alanlarla borc verenler arasinda gecmektedir.Bunun da 600 baz puan ile 300 baz puan arasinda olmasi muhtemeldir.Siz ortalamasini alin.Netice bir anlasma ile sonuclanacagindan asiri bir piyasa oynamasi olmayacaktir.Piyasalara asil zorlama faizler dusuruldugu icin degil kredi genislemesi zorlandiginda olacaktir.Saygilar.

    YanıtlaSil
  32. Faizin düşmesi enflasyonu da düşürür .bundan dolayı Japonya ,faizi eksiye getirmesine rağmen enflasyonunu arttıramıyor yanlış yapıyor. Enflasyonu arttırmak istiyorsa faizi arttırmalı . Faiz enflasyonu arttıracak enflasyon faizi arttıracak ..

    YanıtlaSil
  33. Bugün kimse yatırım yapacak durumda değil.Faiz indirimi iç piyasayı çok hareketlendirmez. Çünkü yaşanan krizlerden sonra Türk insanı tasarruf etmeyi öğrendi.Ayrıca piyasada ve bankalarda ciddi Finans sıkıntısı var

    Buna karşılık dışarıda bekleyen milyarlarca dolar sermaye, gidecek ülke arıyor. Bu sermayenin bakacağı şey personel maliyeti ve avrupaya lojistik yakınlık.

    Eğer kurda artış olursa bu sermaye ülkemize gelecek tıpki 2001 devalüasyonundan sonra geldiği gibi. Vw nin Türkiye 'yi seçmesi de bu süreci hızlandırır. Kurda artış olmaması durumunda böyle bir sermaye hareketi olmaz ve işsizliğimizin düşmesi ve büyümeye geçme süreci çok ağır ilerler...

    YanıtlaSil
  34. Ellerinize sağlık Yazınız iyi olmuş.
    Evet netice itibarı ile bizler (İktisatçılar, Finansçılar, Matematikçiler vs) fikir yürütebiliriz ve aleni bir şekilde ekonomik düşüncelerimizi ortaya koyabiliriz Ancak Karar Merciileri olmadığımız için ( bir Türk Atasözü (Zenginin malı züğürdün çenesini yorar) misali bizlerde konuları konuşurda konuşuruz. Ama Kararı verecek olanlar başkaları.
    Yine modeller üzerinden konuşmamız bizlerin ne kadar Hürriyet sever olduğumuzun kanıtı bence. Ve sonuçta hep birlikte perspektiflerin ne yönde olduğu ağırlığın nerede olduğu ve anomalilerin nerede olduğunu az çok saptayabiliyoruz. Herkesin fikirleri önemli.
    Son New York Times'te(15/07/2019) okuduğum bir makaleye göre, Türk Hükümetinin daha doğrusu Recep Tayyip Erdoğan'ın nasıl bir yol izleyeceğini irdelemeye çalışmışlar, ve sonuç itibarı ile iki yolu olduğuna varmışlar:
    1- MB faizini yüksek kabul eder ve Enflasyonu boğar ve böylece (hatırlayalım YEP Programı böyle kurgulanmıştır) ve Ekonomik Büyüme düşmesi devam eder (hızı yavaşlayarak).
    2- RTE gerçekçi olur ve kredilerin oluşumunu ve akımını serbest bırakır. Yani faizleri düşürür. Ekonomi tekrar büyümeye başlar ancak uluslararası alanda Türkiye'nin kredi maliyeti artar ve TL'ye güvenmek için uluslararası arenada ikna faaliyetlerini(Maliyetleri) artırması gerekir.

    Benim görüşüm biraz aykırı olacak, ancak Merkez Bankası faizleri düşürmeyecek veya çok az bir nuans ile düşürecek ki Beynelminel Kurumsal Yatırımcılar ürkütülmesin. Benim beklentim 0-100 baz puan indirim arasında. Çok fazla indirim Kur patlamasına sebep verir ki bunu Bankalar, ağırlıklı Yabancı para ile dışarıya borçlu olduklarından, lstemeyecektir.
    Belki Bloomberg HT 'de Ege Cansen ve Sadi Uzunalioğlu Hocaların perşembe analizlerini izlemişsinizdir; inşallah en yakında zamanda Sizi de Bloomberg'de görmek isterim; Türkiye'de nominal i, kura göre ayarlanır + ABD faizleri + ülke riski. Aslında faizi enflasyon beklentisi beklenen getiri ve risk primi belirler ancak bizde, Sizin belirttiği gibi, DUAL PARA BİRİMİ kullanan bir ülkeyiz.
    Sonuçta kendimiz bile kendi Para Birimine güvenemiyoruz çünkü ... Bilmiyorum.
    Selamlar Şenol.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dual para sistemi pek çok kararı etkiliyor. O nedenle haklısınız elimiz faiz belirleme konusunda serbest değil.

      Sil
  35. MB faizi ne yapar bilemem ama okullardaki eğitim ve öğretim faaliyetleri çok kötü. Okullarda okul yönetimi evrak yöneticisi olmuş, yanında 5 kg evrakla gezene de iyi öğretmen denir olmuş. 60 kişilik öğretmen kadrosu bulunan okullarda kaliteli öğretmen sayısı 3 u 5 i geçmez olmuş. Ben ne yapayim faiz indirimini. Artirsa ne olur duşurse ne olur? Özel okulların yilligi ortalama 35 bin tl. Merkez buna da bir çare bulsun o zaman.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 400 baz puan faiz indirimi geliyor bugün. Merkez bankası başkanı arkadaşım bana söyledi haber vereyim dedim. Aramızda kalsın.

      Sil
    2. Tamam birader hic kimseye söylemem. Zaten kimse duymadi.

      Sil
    3. Ha ha ha.. Iktisatcilar yerle bir. Faiz düserse kur yükselirmis. Ha ha ha ha. Cok güldüm yaa. Tam 425 baz puan Faiz düsürülüyor bir ülkede. Kur bana misin demiyor birakin yükselmeyi tam tersine düsüyor.

      Iktisatcilar bunu bir aciklasalar da ögrensek. Ha ha ha

      Sil
    4. Selam 1519,

      Yukarda Mahfi bey, 2 numara ile kurda sert bir hareket beklemediğini yazmış.
      Günlük parasal miktarların akışını bilmek zordur, orta ve kısa vadeli gidişat belirlenebilir. İktisatçı için kısa olan vade siyasetçi için uzun olabilir demişti Mahfi bey de.

      İktisatçı açıklamış, tekrar okuyabilirsiniz.

      Sil
    5. Sahabeddin Bey

      Haklisiniz.. Acikcasi takildim biraz. Hatirlarim eskiden uzakdoguda, Güney afrikada veya Avustralya borsalarinda sivrisinek vizildasa Türkiyede yer yerinden oynar Dolar kuru ziplar borsalar cöker kiyamet kopardi.

      Ülkenin durumu Malum. uzun uzun yazmaya gerek yok her ama her alanda özellikle ekonomide dip yaptik. Bir de uluslararasi siyasette korkunc bir baski.. Böyle bir durumda TCMB 425 gibi cok yüksek bir oranda Faiz indirimi yapiyor bizim dolar tam tersine hareketleniyor. Ben buna biraz isaret etmeye calistim.

      Sil
    6. Selam 1844,

      Türkiye nin ekonomik büyüklüğünün şu anda, 1 ile 1.15 Trilyon dolar seviyesinde, kredibilitesinin B serilerinin yatırım yapılabilir kısmında olması gerekiyordu.

      Şimdiki durum, spekülatif derecede not ve 700Milyar dolar seviyesindeki yıllık üretim.

      Neoklasik modele uygun bir dünya entegrasyonu bulunmuyor, aksine, bazı uygulamalar ile Türkiye entegrasyonu kopardı. Dünya gelişmelerinin Türkiye yi anlık etkilememesinin bir sebebi budur.

      Uluslar arası siyasette Türkiye üzerine ciddi bir baskı yapılmıyor, su yolunu bulur misali Türkiye eski kazançlarını, diğer ülkelere bir süre sonra devredecektir, şu anda bunun yansıması insanları şaşırtıyor olabilir.

      Türkiye deki mevcut yönetim tipini çok ciddiye almamak gerekir, Türkiye dışında pek ciddiye alınmıyor, çünkü eninde sonunda bu tarz yönetime sahip olan ülkeler kendi duruşlarını koruyacak enerjiyi kaybederler, iş yabancılar açısından, rolantiye kendi haline bırakılmış bir durumda.

      Daha önce yazmıştım, faiz indirimi, Türkiye içindeki sermaye arasında konsolidasyon amaçlıdır. Geniş halk kitleleri için bir ifadesi yoktur, artması da yine benzer şekildedir.

      Sil
  36. 3 ihtimal dahilinde teknik değerlendirme ile 2-6 puanlık indirim durumu varken, hükümetin 3 puan indirim yapmayan eski merkez başkanını görevden almasını teknik olarak desteklemiş mi oluyorsunuz? Bankaların bile önden faizi düşürdüğü bu ortamda siz hükümet olsaydınız başkanı görevden alırmıydınız? Saygılar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aralarında neler konuşulduğunu hangi zamanda neler söylendiğini bilmeden tamamen spekülatif verilerle yorum yapmak sadece dedikodu olur.

      Sil
  37. Tüfe ile tefe arasındaki enflasyon maliyetini kim üstleniyor? Üreticiler mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Büyük ölçüde üreticiler kısman de (üreticilerin vergilerini sgk primlerini ödememesi gibi nedenlerle) devlet.

      Sil
    2. -En nihayetinde BiZ!

      Sil
  38. Bugün faiz indirilecek. MB başkanı onun için oraya getirildi. Kendisi için aşalağiyici bir durum ama madem hazmetti. Bizim için yapacak birşey yok.

    YanıtlaSil
  39. tam da beklediğim gibi merkez bankası az önce açıkladı faizi 425 baz gibi sert şekilde düşürdü. ve yine tahmin ettiğim gibi döviz kurları yerinde saymaya devam etti. nominal olması gereken dolar/:tl nin hızla 6 liranın üzerini görmesidir. ama olmayacağını çünkü erdoğanın londradan özel izin aldığını ve London city (rothschild hanedanlığı) onayı olmadan faiz düşüremeyeceklerini belirtmiştim. eh tam da beklediğim gibi oldu ve yine söyleyeyim fed faiz indirmeyecek abd verileri genel olarak iyi durumda. konut satışı özellikle yeni konut satışları beklentilerin üzerinde oldu haziran ayında!. işsizlik 3,7 pmı hala 50-51 seviyelerinde Japonya-ab ye nazaran gayet iyi görünüyor. ücret artışları bariz şekilde enflasyonun üzerindedir. enflasyon %1,8-1,9 seviyelerindedir. fed sabit tutup piyasayı izlemeye devam diyecektir kanaatimce. ecb faiz indirimi yapar ama zaten negatif faizle para dağıtıyor. ama yine de resesyon riski hayli güçlü ab ekonomisinde!. TCMB faizi beklentilerin de üzerinde 425 bax puan indirdi ama dolar yerinde sayıyor. ne güzzel acaba bu kadar indirimi bir başka iktidar yapsaydı kurlar ne olurdu. muhtemelen anında 6 lirayı geçer 7 tl ye doğru yelkenleri açöış olurdu.

    YanıtlaSil
  40. MB, yüksek montanlı önden indirmeli (425 baz puan) faiz indirimi yaparak iyi bir şey yaptı. Dolar/TL kuru hemen düşüşe geçti. Türkiye ekonomisi düzelmeye başladı.

    "Enflasyon sebep, faiz sonuçtur" diyen bazı iktisatçılar çatlasın patlasın (bazı emekli hazine müsteşarları dahil).

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Adsız 14:45 yarın yine gelsene sen :) yarın sabaha da dolar ne oldu bir yorumlasana

      Sil
    2. 14:45 neden sıfırlanıyor o zaman. O mantıkla faizin sıfıra yakın olması gerekmez mi? Her şeyi biz mi diyelim kardeşim. Biraz da sen düşün. Neden sıfır değil?

      Sil
    3. Şuan için doların en ufak düşüşü piyasa da alım fırsatı olarak görüldüğünden düştüğünden daha fazla yükselişe geçer. "Dolar/TL kuru hemen düşüşe geçti." kısa süreli "sevindirik" olmanız bu ekonomik güven artmadıkça hep kısa kalır.
      Yoksa cidden doların yüksekliği alım gücümüzü bitirdi. nerde o "1 dolar 1 TL olabilir mi" günleri ??

      Sil
    4. Adsiz 16:01 Ne haber. sizin oralarda Dolar yükseliyor mu? bizim burada dip yapti. istersen yarin Sabah tekrar görüselim. Her Sabah ariyacim seni. Ha ha ha

      Sil
  41. hocam MB sizi dinledi politika faizini 425 baz puan aşağı çekti. Artık bloğunuzu takip eden bir MB var ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu çok güzel bir soru, uzun zamandır ÜFE daha yüksek.

      Cevabı şurada gizli, özel sektör içinde malını satamayan firmalar, vadeli çekli satış yapıyor, tahsilat sorunu yaşıyorlar, konkardato ilan ediyor, edemeyen Kobiler iflas ile kapatıyor.

      Büyük firmalarda ise, borçluluk oranları artıyor, karlılıkları düşüyor, ciroları da enflasyon oranının altında büyüme gösteriyor (negatif büyüme). Büyükler için maliyetin bir kısmını devlet Mahfi beyin bahsettiği gibi yan yollar ile üstlenip, toplum geneline yaymaya çalışıyor. Bütçe açığı, vergi artışı olarak topluma aradaki fark rücu ettiriliyor.( Topluma maliyet geldikçe de siyasetçi oy kaybediyor. Maliyeti ilk aşamada, en çok hisseden büyük iller, Ankara, İzmir, İstanbul. )

      Sil
    2. Sayın Batarel, "Bu çok güzel bir soru,..." demişsinizde altına yorum yaptığınız yorum da soru yok ?! Gizli soru varsa desem de cevap olarak yazdığınız satırlarla bi alakası yok.

      Sil
    3. Selam 1754,
      Bu yorum, 1046 altına yapılmıştı. Buraya yanlışlıkla yazmışım.
      ŞB

      Sil
  42. Enflasyon ana sebeptir. Enflasyon düştüğü için faiz düştü.Enflasyon altında faiz oranı belirlesinler o zaman .

    YanıtlaSil
  43. Sayın Hocam, TÜFE ile ÜFE arasındaki farkın ne yönde kapanacağını düşünüyorsunuz. Tabloda verdiğiniz TÜFE - ÜFE aritmetik ortalamasının anlamı nedir ve aritmetik ortalama, bizim gibi girdilerde yüksek döviz maliyeti taşıyan bir ekonomi için, ne ölçüde gerçekçidir. Saygılarımla, Mehmet Kazgan

    YanıtlaSil
  44. Hocam, ABD morgage krizinde hem faizleri düşürüp hemde parasal genişlemeye gitti ve başarılı oldu. Bizde aynı model tutmaz mı ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Polis müdahale etmese, olacak aslında.
      Geçenlerde vatandaş "parasal genişleme amaçlı" Dolar basıyordu, polis İstanbul da hepsini tutukladı.

      Sil
  45. Çok yazık oldu.TCMB, düşük faiz yüksek kura cesaret edemedi böylece büyüme getiremeyecek düşük faiz düşük kur politikasına geçiş yapıldı.

    425 puanlık indirimle başlayan düşük faiz düşük kur politikasının olası sonuçları:
    1-)Merkez bankasının karı ,ciddi anlamda düşecek. Eğer iktidar,tasarruf yapıp hazine bonosu faizlerini düşüremezse,bu yıl merkez bankasından gelen 33 milyarlık kar gelmez...(Eğer faizler daha da düşseydi, büyümeden gelecek vergi artışıyla bu kayıp fazla fazla telafi edilecekti...)
    2-)Türk halkı tasarrufa devam eder , dolar daha da düşerse insanlarımız ithal ürünlere(Cep telefonu bilgisayar v.b.) yönelirler cari açık artar.Araba ve konut sektörlerinde durgunluk tam gaz devam eder. Eğer dolar 6-7 seviyelerine gelseydi,en azından yabancıya konut satışları artacak ve otomotiv sektörümüz ihracat avantajıyla durgunluğunu aşacaktı..
    3-)Yabancı sermaye girişi çok yavaş olur ya da olmaz .
    4-)Borsa'nın 150.000- 200.000 yolculuğu hayal olmuştur ..
    5-)Dolar düşeceği için İhracata ve iç pazara dönük sektörlerdeki işsizlik artar. Tekstil sektörü , Çin mallarını tercih etmeye devam eder.
    6-) Yüksek teknolojili ürünlerin üretimini yapan yabancı sermaye girişi de hayal olmuştur(Cep telefonu bilgisayar v.b.)
    7-) Almanya Japonya, Çin , tam gaz cari fazla vermeye ve büyümeye devam eder.Bize yine hüsran
    8-) Cari denge ve cari fazlaya geçmek hayal olur. Tam gaz cari açığa devam... Küresel risk artışlarında ,s400 yaptırımlarında kur şokları yaşama ihtimali ve buna bağlı enflasyon yükselişi ihtimali şimdi çok daha güçlendi.Çünkü cari fazlaya geçip merkez bankası rezervlerini doldurma şansımız yok artık.
    9-) 400 baz puan inerse kur yükselir diyenler yanıldı. Kur düştü.600 puanda da kur şoku olmayacaktı..
    10-)Büyüme hayal olmuştur. Bir önceki aya göre %1 daha iyi durumdayız diye kendimizi kandırmaya devam ederiz.

    Olumlu yönleri
    1-)Batmayla çıkma arasında kalan reel sektör paydaşları, faiz maliyetinin azalmasıyla çıkmaya geçebilir.
    2-)Kur artmayacağı ve düşeceği için dolarla borçlanan firmalar borçlarını ödeme şansı yakalar
    3-)Kısa vadede Kur artmayacağı için enflasyon da kısa vadede artmaz. Ama cari açığın devam etmesiyle orta vadede artar...
    4-)Bu rakamlarla büyümede artma olmayacağı ve merkez bankası karının azalması söz konusu olduğu için İktidar,ciddi bir tasarruf yapmak zorunda bunu yapmazsa bütçe açığı artabilir. İktidarın tasarruf yapacak olması olumlu.
    5-) Bankalar sendikasyon kredilerini rahatlıkla yeniler ve kur artışına bağlı borç artışı olmaz.
    6-)TL değersizleşmediği için devalüasyona bağlı dış borç artışı olmaz. Bankalar, kur şoku olana kadar düşük faizli kredi kullanarak karlarını arttırabilir ancak kur şoku geldiğinde düşük dış borç faizi, yüksek iç borç faizi makasından elde ettikleri karlarını katkat geri verirler.

    Sonuç:
    İktidar, devalüasyonu göze alamadı. Kur şoku endişesiyle V tipi çıkış yerine L tipi gidişi tercih etti. Elbette bu kararın olumlu ve olumsuz yönleri var. Yine de piyasa beklentisi olan 250 baz puanın 175 baz puan üstünde bir indirim olması ilerisi için ümit verici. Cari denge ve cari fazla için , önümüzdeki topantılarda faiz düşümü hızla devam etmeli. Bu şekilde , tüm ülkelerin faizleri düşürdüğü,bazılarının negatife çevirdiği bir konjonktürde cari fazlaya geçmeli ve cari fazlayla diğer ülkelere kaptırdığımız 600 milyar dolarlık cari açık zararımızı geri almalıyız..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gectigimiz yil Eylul den itibaren dolar 6.30un altina cekilmeseydi ve bu hep boyle devam etseydi 6.30-6.45 bandinda bugunki faiz indirimi su kosullarda 6.30lu dolar kurunda cok daha verimli olacakti.
      Cunku gecen sene eylulden itibaren 6.30larda dalgalanan dolar kuru o donemlerdeki sok faizle birlikte ic talep kiracak ve yok edecekti millet ihracata temel urunlerin uretimine tarima gida uretimine yonelecekti. Bugun ise cari fazla ile yili kapatiyor olacaktik enflasyonda da tek haneli rkamlari %8in altinda rakamlari bile yil sonunda gorebiliyor olacaktik.

      Sil
  46. 350nin uzerinde artis olmayackti.
    eylulden itibarende 25lik faiz indirimleriyle yola devam edilecekti

    YanıtlaSil
  47. ME haklı çıktı. İhtimalleri belirtelim:

    1)ME içeriden gizlice bilgi aldı.

    2)ME , MB nin bütün gösterge uyarı sistemlerine sahip olup doğru tahmin etti.

    3)ME, MB nin bütün gösterge uyarı sistemlerine sahip olmayayıp daha basit düşünerek doğru tahmin etti.

    4)ME kahindir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 18:54 Kusura bakmayin ama daha 1. maddede,

      (Eğer faizler daha da düşseydi, büyümeden gelecek vergi artışıyla bu kayıp fazla fazla telafi edilecekti...)

      Derken, Türkiyede bu yil ekonominin büyüyecegini söylemek istediniz sanirim. Sesli güldüm.

      ""Tofas üretime 3 hafta ara vermis"" duydunuz mu? Alt sektörlerdeki durumu varin siz düsünün.

      Büyüyecegiz, vergi gelirleri artacak, tahsil edecegiz ve aciklari finanse edecegiz.. Nerede ?
      5 milyon kayitdisi Suriyelinin oldugu Türkiyede. Ha ha ha.



      Sil
  48. https://www.gercekgundem.com/ekonomi/108281/fatih-altaylidan-faiz-yorumu-bu-turkiye-cumhuriyeti-tarihinde

    Hesap ortada ne dersiniz hocam?

    YanıtlaSil
  49. faiz düşsede kur yukarda olduğu için ithalat biraz artsada eskisi gibi olmayacaktır ihracat artışı sürmeye devam edecek gözüküyor turizmde doğru hamlelerle iktidar istemeyerekte olsa ülkeye gerçekten iyi birşey yapmış olacak belkide uzun süre cari fazla veririz kim bilir

    YanıtlaSil
  50. Sayın hocam yazılarınız için size çok teşekkür ediyorum. Aydınlanıyoruz. Merak ediyorum konut kredisi oranları neye göre hesaplanıyor? Faizler kaç olunca konut kredileri faizi 1 in altına düşer?

    YanıtlaSil
  51. 1

    Son 1 yılda işsiz sayımız yaklaşık bir buçuk milyon arttı bunların 800 bini işten çıkartılanlar yani ekonomimiz çok kötü gitti . Kgf ve seçim ekonomisiyle bütçe açıkları 2001 krizinden bile kötü duruma geldi. Devletin çeşitli bahanelerle kgf garantili batık kredileri , kgf den ödeme yapmayı reddetmesiyle bankaların batık kredi oranları da yükseldi.

    Türk ekonomisinin kötüye gitmesi ise hiç kimseyi sevindirmez çünkü Türkiye de global ekonominin bir paydaşı ve Dünyanın en büyük 17.ekonomisi. Türkiye'de çıkacak kriz ,diğer ülkelere de sıçrar .Gelişmiş ülkeler bunun farkında. Bu sebeple bizim faiz indirip ekonomimizi düzeltmemize İzin verdiler bunu daha önce de söylemiştim.

    Trump isteseydi s400 yaptırımlarını gündeme taşır doları yükseltir ve faiz indirme sürecimizi engellerdi.

    Öte yandan 425 baz puanlık faiz indiriminden sonra dolar fırlamış olsaydı borsa çökmüş olsaydı o zaman faiz indirim sürecini devam ettiremeyecektik. Belki faizleri tekrar yükseltmek zorunda kalacaktık .

    Türkiye’de tasarrufla birikmiş paranın gideceği 4 grup var
    1-) borsa
    2-) dolar altın euro
    3-) Menkuller , gayrimenkuller, reel sektör yatırımları
    4-) mevduat Faizi ve dibsler

    Siz 4 numarayı ne kadar dezavantajlı konuma getirirseniz ilk 3 numara o kadar daha avantajlı hale gelir borsa yükselirse borsa şirketlerine faizsiz Finans desteği sağlanmış olur ..

    Dolar altın Euro yükselirse ihracatımız kuvvetlenir ithalatımız zayıflar yerli üretici ve ihracatçı mız kalkınır.

    Menkul , gayrimenkul,reel sektör yatırımlarına talep olursa otomotiv sektörü inşaat sektörü ve diğer sektörler kalkınır istihdam artar.Bu sebeple Bizim 4 numaradaki mevduat ve dibs faizlerini mümkün olduğunca aşağıya çekmemiz gerekir.

    Şimdi YouTube'da kıyamet koptu deniyor ki Faizler 425 baz puan inmesine rağmen dolar nasıl artmaz işte söylediğim sebeplerle ..

    Çünkü yabancı yatırımcı Türkiye'den çıkmadı Üstelik şu anda ekonomimiz rahip krizinin olduğu ağustos 2018den çok daha kötü durumda olmasına rağmen yabancı yatırımcı çıkmadı..Hatta tam tersi 2 yıllık tahvil e giriş yaptılar ve bu şekilde tahvil faizinin düşmesini sağladılar .Bu sebeple bizim oyunu çok iyi okumamız lazım.

    Adam sana diyor ki faizi düşürebildiğin kadar düşür ekonomini bir an önce toparla cari açığını düzelt Eğer bunu yapmazsan olası bir felaket durumunda bu treni kaçırmış olacaksın.

    Olay bundan ibarettir ve süreç olumlu gitmektedir faiz indirimini hızlatarak bir an önce gelişmekte olan ülkelerin (Hindistan,Brezilya,Güney afrika,Endonezya) faiz ve enflasyon değerlerini yakalamamız lazım. Borsanın düşüş sebebi,hem buradan çıkan paranın tahvile yönelmesi, hem de MB faizinin yeteri kadar inmemesindendir. Faiz indirimi 600 baz puan dolayında yapılmalıydı..

    Faiz inince kur artacağı için maliyet artacaktır ve faiz indirimine bağlı talep artışı, maliyet artışına bağlı talep azalışıyla birbirini dengeleyecek ve talebin artmamasını sağlayacak ve enflasyon artmayacaktır.

    Faiz indirim sürecinde sert devalüasyonlara da izin vermememiz lazım bunu engellemenin yolu da Merkez Bankası'nın rezervinin yüksek olmasıdır . Bu sebeple dolar alacaksak bile bu doları mutlaka bankada tutmamız gerekirki merkez bankası olası kur krizini yönetebilsin. Bu ülke hepimizin iktidarı severiz sevmeyiz o ayrı bir konu ülke batarsa hepimiz bu enkazın altında kalırız. Hem bu sebeple hem de elimize geçecek doların sahte olma ihtimali ve çalınma ihtimalinden dolayı doları bankada tutmak en mantıklısıdır.

    İktidarın da yapması gereken şey, kamu mali disiplinini sağlayarak dibs faizlerini hızla aşağıya çekmek olmalı çünkü dibs faizleri inmeden merkez bankası faizlerini indiremezsiniz. Merkez bankası borç verme faizi, hazinenin borç alma faizinden az olamaz. Bütçe, böyle bir zararı kaldıramaz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hocam, damat bey de sizi okuyup, yorum yaziyormus.

      Sil
  52. 2


    2001 yılından sonra yüksek kur yüksek faiz dönemini yaşadık (ciddi cari açık verdik)
    sonra düşük kur düşük faiz dönemini yaşadık (Ciddi cari açık verdik.)
    ardından düşük kur yüksek faiz dönemine geçtik (Hem cari açık verdik hem ekonomi bozuldu)
    2018 Eylülden sonra Yüksek kur yüksek faiz dönemine geri döndük(Cari açığımız azaldı ama faiz yüksek olduğu için ekonomimiz bozuldu)
    25 Temmuz 2019 dan itibaren düşük faiz düşük kura geçtik.

    Eğer bundan sonraki aşamada Japonya, Çin , Almanya gibi düşük faiz yüksek kur politikasına geçebilirsek cari fazla vererek büyümeye geçeceğiz ve ülkemiz 2001 sonrası cari açıkla -borçla gelen sağlıksız büyümeden sağlıklı büyümeye geçecek.

    YanıtlaSil
  53. Hocam Abd morgage krizinde faizleri 0 düşürüp parasal genişlemeye gitti ve ekonomiyi toparladı.Bizde neden tutmuyor bu sistem ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bizde faizler hala %20, %0 a indirirsek bizde de tutacaktır.

      Sil
  54. Hocam biz kitaplarda ne yazarsa yazsin uygulamada sunus goruyoruz; faiz donyaya hakim ekonomilere digerlerinin uyma zorunlulugu. Hakim ekonomilere hizmet etme orani da diyebiliriz. Bu girdaptan kurtulabilmenin yollarindan en etkili olanlarindan biri ise faiz oraninin en az iki ve hatta 3 kati getirisi urun katmadegeri uretebilmektir. Ulke olarak elimizdeki en kiymetli maden tarimdir. Ulke ekosistemini tarimdan bagimsiz tutmak bu ulkeye ihanet etmis sebekelere canak tutmakla ayni sayilir. Tarimdan uzaklasio snaayiye yaklasmaktansa tarimla birlikte sanayiye yaklasmak ve onu gelistirmek faizleri olagan dususe gecirmez mi?


    Yasafigimiz sureci rusya gectigimiz 5 yilda yasadi. Dolar 35 den 64 rubleye cikti. 5 sene zaafiyeti halk odedi bubarada tarimi fazlasiyla kontrole aldilar ve ihracata kayda deger urun cikti.

    YanıtlaSil
  55. Hocam açıkçası hiçbir ekonomiste güvenim kalmadı.

    risk primi şu bu deniyor sürekli. yok faizler düşerse dolar artar. beklenti alındı satıldı vs.

    doların bütün bu s400, f35, enflasyon faiz indirimi sürecine rağmen düşmesi ekonomistlerin takkeyi önlerine alıp biz insanlara birşeyleri yanlış anlatıyoruz demelerini gerektiriyor.

    YanıtlaSil
  56. Şaka maka , millet ekonomi S400 filan derken
    Kaz dağlarını kaz gibi yolmuşlar,
    İnternetten önceki ve sonraki resimlerine baktım, resmen yolunmuş kaza dönmüş.

    YanıtlaSil
  57. Merhaba hocam;
    Faiz indirimi ile dolarizasyon gerçekleşmesi gerekmiyor mu? Mevduat sahipleri TL'den eskisi kadar getiri sağlamayacaklarını düşünerek, dolar/eur gibi yabancı para birimlerine yönelmeleri gerekirken dolar düşüşte. (tabi bunda fed faiz indirimi ve abd'in yaptırım uygulamama beklentiside etkili ) Konu hakkında düşüncelerinizi merak ediyorum.
    syg.
    Mehmet BALKAYA

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dolar daha fazla düşmeden satıp TLnin yüksek faizinden yararlanmaya çalışıyorlar.

      Sil
  58. "Merkez Bankası enflasyonun neden faizin sonuç olduğu kanısını taşıyorsa o zaman faizi 3 – 4 puan indirerek bir yandan reel faiz makasını daraltırken bir yandan da enflasyonu daha fazla düşürmek için faizin baskı yaratmasından yararlanmaya devam edebilir. Böyle bir hamlede USD/TL kurunda yukarı yönlü bir hareket olabilir ama bu hareket muhtemelen kalıcı olmaz."

    Enflasyon neden faiz sonuç ise, faizi 3-4 puan indirmek enflasyonu nasıl düşürüyor?
    Burayı aydınlatabilir misiniz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Faizi indirmek enflasyonu düşürmüyor, enflasyon zaten düştüğü için faiz indiriliyor. TCMB faizi indirdikten sonra bugün açıklanan Temmuz verisinde enflasyon yükseldi. Ama buna bakarak TCMB faizi indirdi enflasyon ondan yükseldi diyemeyiz.

      Sil
    2. Hocam tam olarak anlamadığım yer şurası:

      "...bir yandan da enflasyonu daha fazla düşürmek için faizin baskı yaratmasından yararlanmaya devam edebilir."

      Faiz enflasyonun bir sonucu olduğuna göre enflasyonu baskılamak için nasıl kullanılabilir?

      Sil
  59. Sanırım faizi düşürmek maliyet enflasyonunu etkiliyor, faizler düşünce üretici daha az maliyetle ürün üretmeye başlıyor bu da fiyatların azalmasını sağlıyor.
    Ancak kurdan kaynaklanan enflasyonu nasıl baskılar bilmiyorum, aksine faizin azalmasının kuru dolayısıyla da enflasyonu artırması gerekmez mi?

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Lozan Antlaşması 2023'de Bitecek, Biz de Madenlerimizi Çıkarabileceğiz!

Konut Fiyatları Niçin Eskisi Kadar Artmıyor?

Paradan Para Kaybetme Dönemi