Yüksek Gelirli Ülkeler Arasına Girmişiz

2025 yılı ikinci çeyrek verileriyle birlikte geçmişe dönük revizyonlar da yapılınca birden Dünya Bankası kişi başına gelir sıralamasında yüksek gelirli ülkeler kategorisine terfi ettiğimizi gördük.

Dünya Bankasının kişi başına gelir düzeyine göre ülkeleri sınıflandırdığı tablonun güncel halini  şöyle gösterebiliriz (https://blogs.worldbank.org/en/opendata/understanding-country-income--world-bank-group-income-classifica): 

(Dünya Bankası bu sınıflandırmayı her yıl yeniliyor. Burada aldığımız sınıflandırma Temmuz 2025 ile Temmuz 2026 arasında geçerli olacak olan sınıflandırmadır.)

Türkiye, öteden beri yüksek orta gelirli ülkeler kategorisinde yer alıyordu (kaynak: TÜİK, GSYH hesapları, kişi başına gelir tabloları.) 

Tabloya göre Türkiye 2024 yılından itibaren yüksek orta gelirli ülkeler kategorisinden yüksek gelirli ülkeler kategorisine terfi etmiş görünüyor.

Türkiye bu noktaya son yıllarda GSYH’sinde oraya çıkan hızlı artışlarla geldi. Bu nasıl oldu? Bunun nasıl olduğunu açıkça ortaya koyabilmek için önce cari fiyatlarla GSYH’nin dolar cinsinden nasıl hesaplandığını açıklayalım. Cari fiyatlarla GSYH, ekonomide üretilen nihai mal ve hizmetlerin miktarlarının piyasa fiyatları cinsinden toplanmasıyla elde ediliyor. Dolayısıyla bu hesaplamada enflasyon arındırılması söz konusu değil. Bir önceki yılın GSYH’si 100 TL iken cari yılda ekonomi hiç büyümemiş ama fiyatlar yüzde 50 artmış olsa, bu yılın GSYH’si cari fiyatlarla 150 TL çıkıyor. Sonra bu GSYH o yılın ortalama dolar kuruna bölünüyor ve dolar cinsinden GSYH bulunuyor. Bir önceki yılın 5 olan dolar kuru bu yılda da hiç değişmemiş olsun. Bir önceki yılın GSYH’si dolar cinsinden (100 / 5 =) 20 dolar, bu yılın GSYH’si dolar cinsinden (150 / 5 =) 30 dolar çıkar. Bulunan bu GSYH, yıl ortası nüfusuna bölünerek kişi başına gelir bulunuyor. Ülke nüfusu 10 kişi olsun ve iki yılda hiç değişmemiş olsun. Bu durumda önceki yılın kişi başına geliri (20 / 10 =) 2 dolar bu yılın kişi başına geliri de (30/10 =) 3 dolar olarak bulunur. Bu ülkede kişi başına gelir bir yılda yüzde 50 artmış görünür. Oysa hiçbir şey değişmemiştir, artan yalnızca enflasyondur.

Özetle söylemek gerekirse bir ülkede enflasyon yüksek, kur da sabitse o ülkede gelirler artmış görünür. Böyle bir ortamda hükümetler enflasyonun fazla da düşmesini istemezler.

Meselenin bir de gelir dağılımı yanı var.

Elimizdeki son gelir dağılımı verisi 2023 yılına ait olduğu için aşağıdaki 2024 tablosu; TÜİK, gelir dağılımı istatistikleri ve nüfus verileri kullanılarak ve 2023 grup payları 2024 yılında da aynı kalmış varsayılarak tarafımızdan hazırlanmıştır (yuvarlamalar nedeniyle toplamlarda farklar çıkabilir):

Bu tabloya göre nüfusun yüzde 60’ı (53,2 milyon kişi) 15.325 dolarlık kişi başına gelirin altında gelir elde etmektedir. Nüfusun yalnızca 35,4 milyonu ortalama kişi başına gelir kadar gelir elde etmektedir.

Özetle söylemek gerekirse Türkiye yüksek enflasyon ve yüksek faize dayalı carry trade sisteminin yarattığı kur sabitleşmesini kullanarak GSYH’sini ve kişi başına gelirini sürekli artırmış görünmektedir. Enflasyonun tek haneye düşürüldüğü ve kurun yüksek faizin yarattığı carry trade ile baskılanmadığı bir ortamda bu değerler hızla düşer. Öte yandan bu şekilde illüzyonla yaratılmış olan tablonun en büyük sıkıntısı gelir dağılımında ortaya çıkan büyük bozukluktur.

Bir yanlışı düzeltmenin yolu kendimizi ve başkalarını kandırmaya çalışmaktan vazgeçip gerçekleri kabul etmekten geçer. 


Yorumlar

  1. Aylik mi hocam 15.325 usd

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yıllık. Bugünkü kurla çarparsak yıllık 62 bin TL eder, aylık 52.666 TL eder. Asgari ücret (7 milyon kişi) aylık geliri 22.104 TL. Kabaca bir o kadar da asgari ücretin altında geliri olan emekli var.

      Sil
    2. Hocam yıllık 62.000 TL , aylık 52.666 TL değil 5100 TL yapar. Bu nasıl yüksek gelir?
      Yaptığım ayrıntılı hesaplamalara 620.000 TL demek istemiş olmalısınız. Gerçi o da 52.666 TL değil 51.666 TL yapar.

      Sil
    3. Hesaplar yanlış olmuş. 15.325 dolar yıllık gelir bugünkü kurla çarparsak 633 bin TL eder. Aylık olarak 52.740 TL eder. Oysa 7 milyon kişi bugün 22.104 TL asgari aylık ücret alıyor. Kabaca bir o kadar da asgari ücret ve altında maaş alan emekli var.

      Sil
    4. 2025 ikinci ceyrek itibariyle milli gelir 1 trilyon 471 milyar dolar kişi başı gelir ise 17 bin dolar civarında. Bu performansla gidersek yıl sonunda kişi başı gelir bence 19 bin dolar olacaktır.

      Sil
    5. GSYH demek ücret geliri demek değildir. Üretilen mal/hizmet toplamıdır. Oturduğunuz kendi eviniz için ödemediğiniz kira bile hesaba girer.

      Sil
    6. 5 yıl sonra 30bin$ hayal değil o zaman.

      Sil
  2. Teşekkürler Hocam. Son %20 lik dilimi keşke daha küçük parçalara ayırabilsek. Esas alım gücü farkı orada daha çok ortaya çıkacaktır. %80 lik dilimin hepsi yoksulluk sınırının altında kalmış. "Dünya defterine göre yüksek gelirli olmuşuz ama pazara gidince çoğunun cebi boş."

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğru tabii ki hocam.Hükümetimiz diğer konularda her ne kadar ülkeye çağ atlatsa da ekonomi alanında son yıllarda işler iyi gitmiyor.

      Sil
    2. Hükümet hiçbir şeye çağ atlatmadı, savunma sanayisi dışında tek bir şey bile doğru düzgün gitmiyor. Muharrem Bey, artık şu at gözlüklerini çıkarın

      Sil
    3. Paranın çoğu son %20'lik dilimde, bu dünyada hakkımızı almayı nasip eyle Allah'ım

      Sil
  3. Her zamanki gibi nokta atışı bir yazı olmuş elinize emeğinize sağlık. İlizyon hafif bir tabir olarak kalmış bence. Adabı muhaşere bunu gerektirse de, ülkeyi yönetenlerin aldatmaca ve algı yönetimi ile popilist söylemler ve kararlarla insanları kandirmaları şahsen benim ağrıma gidiyor. En çokta böyle söylemlerin ülkemizde karşılık bulmasıdır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Siz yine de halkı bu kadar küçümsemeyin. Milli gelirin dolar bazında düştüğü 2013-2020 (1trilyon usd>700milyar dolar) arasında insanlar bir şeylere kanmıyorsa. 2020 -2024 arasına 700 milyardan den 1,32 trilyon dolara çıkması da enterese etmiyor. Enflasyon-alım gücü ve işsizlik Nüfusun %90 dan fazlasını ilgilendiren temel konular. Gelir dağılımındaki adaletsizlik ise daha çetrefilli bir konudur. mesela muhtemelen mahfi hocamız gelir dağılımındaki adaletsizlikten memnundur. 3 ev 1 dükkan 2 emekli maaşı 2 serbest gelir filan derken . toplam geliriyle 1 işçinin saatlik emeğine oranla daha zengin olmaya devam edecektir. Halbuki burada ilk aklımıza gelen nüfusun %3-5 lik kesiminin çok zenginleştiğidir. doğrudur ve kapitalizmin doğasındandır. ancak t zamandan t+1 zamana geçişte geliri "reel" anlamda değişmeyen kesim nüfusun yüzde kaçlık dilimindedir. %25 -%35 %45. t zaman dan t+1 geçişde reel geliri azalan her kesimin vergi iadesi alabilmesi. ve geliri reel artan her kesimin de artış nispetinde yükselen oranlarla ekstra vergiye tabi olması gerekir. Alınacak extra vergi muhtemelen yapılacak vergi iadesinden yüksek olacaktır. Burada elde edilen fazla ile kamu borcunun azaltılmasına ve dolayısıyla faiz ödemelerinin azalmasına kullanılır. Bu aynı zamanda ekonomik sıkılaşma ve enflasyonu düşürücü etki yapar. bir döngü halinde faizlerin düşmesi sonucunu doğurur. faizlerin düşmesi büyümeyi destekler. hiç değilse vergi yüzünden küçülme etkisini sönümler. t+x zamanda bir de bakmışşsın enflasyon %2 Faizler %4. Nüfus büyümesi %1 in altında . yıllık büyüme %5 .

      Sil
  4. Kurdaki artışı biliyoruz. Nüfustaki artışı da biliyoruz. Enflasyonun GSYH'ya etkisini net bir şekilde çıkartamaz mıyız?

    YanıtlaSil
  5. Yazınız için çok teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  6. Hocam post truth çağında gerçekler kimin umurunda?

    YanıtlaSil
  7. Kimin geliri yüksek bilmem ama benim durumlar pek hoş değil hocam. Yaş 35 hayata havlu attım.Allah aklımızı korusun

    YanıtlaSil
  8. Ekonomi yönetimi, önümüzdeki 1-2 ay bu illüzyonist tabloyu ‘yüksek gelirli ülke olduk’ masalıyla süsleyip övünmeye devam eder hocam. Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Seçime girerken muhtemelen gelişmiş ülkeler düzeyine çıktık denecek.

      Sil
  9. Yani hocam
    ayranımız yok içmeye, uçak bulamıyoruz uçmaya.

    YanıtlaSil
  10. Kendinizi kandırabilirsiniz ancak başkalarını kandıramazsınız

    YanıtlaSil
  11. Enflasyon hesaplama yönteminden tutun da kişi başına gelir hesaplamasına kadar veriler yanlış, abartılı Mahfi hocam bir ara derecelendirme kuruluşlarına tek adam şöyle demişti veriyorsun parayı istediğin oranı açıklıyorlar demişti, bir çok kişi unutmuştur, sonra onlardan medet umdular, güzel özetlemişsiniz, yüreğinize sağlık...

    YanıtlaSil
  12. Son revizyonla kişi başı GSYH hesabını bir miktar aşağı çektiler. Suriyelileri de kişi başı hesabına dahil ettiler. Daha önce açıklanan kişi başı GSYH 2024 yılı için 15.463 dolar iken, revizyon sonrası 15.325 dolar oldu. Ayrıca dünya bankası ATLAS metoduyla ülkeler için yeniden hesap yapıyor. Doğrudan ülkenin kişi başı GSYH verisini kullanmıyor. Yani 2024 verisiyle yüksek gelirli grubuna girmiyoruz. Özetle, bu yazınız teknik olarak çok yeterli gelmedi bana.

    YanıtlaSil
  13. Dünya bu gidişle Türkiye'yi şahlanan ülkeler diye ayrı bir kategoriye koyup ayıracak. Çok fena büyüyor ve gelişiyoruz kimse tutamıyor. Bu kadar şahlanma bence fazla, biraz mola vermeli ve dünyanın bize yetişmesine izin vermeliyiz.

    YanıtlaSil
  14. Hocam, 14 Mayıs 2028'deki normal seçim tarihinden 1 hafta ya da 2 hafta önce 360 oy alındığı taktirde ''seçim yenileme'' mümkün olabilir mi? Böylesi bir tanım ancak muz cumhuriyetinde olabilir. Anayasa'nın 116. maddesinde seçim yenileme sürecinin süresiyle ilgili bir açık mı var? Bir, iki hafta öncesinden alınacak bir kararla, seçim yenileme adı altında bir girişimde bulunmayı millete nasıl ifade edecekler? Seçimlere 1 hafta kala şunu mu diyecekler: ''4 yıl 51 hafta sonra seçimleri yenileme kararı aldık'' Pardon? Kusura bakmasınlar ama böylesi bir saçmalığı, böylesi bir iş bilmezliği hiç bir şekilde millete anlatamazlar. Oy kullanmayı düşünmeyen ya da karamsar olan kişiler bile böylesi bir küstahlıktan sonra sandığa giderler, ''amaçlarınıza ulaşmanız için milleti keriz yerine koymanızdan bıktık, burası muz cumhuriyeti mi'' derler. Bence tepki oylarının ardı arkası kesilmez. Artık ağızlarındaki baklayı çıkardılar. Hem de milleti salak yerine koyarak çok acemice çıkardılar. Sizin yorumunuz nedir?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gelinen aşamada olmaz diye bir şey kalmadı.

      Sil
    2. Ne hasta bekler sabahı,
      Ne taze ölüyü mezar.
      Ne de şeytan, bir günahı,
      Seçimi beklediğim kadar.

      Sil
    3. Bekleyen derviş..

      Sil
  15. Sevgili hocam, bu Carry Trade 5-10 yıl devam edebilecek olsa dolar bazında dünyanın en yüksek gelirli ülkesi bile olabiliriz, öyle değil mi?
    Önemli olan dolar yakarak Carry Trade'in ne kadar sürdürülebileceğidir. Hükümet şimdiye kadar bunu sürdürmekte pek zorlanmadı. Çünkü yatırımcılar, Merkez'in suni yollarla doları baskılayarak düşük seviyede tutmaya devam edeceğini bildiğinden dolayı dövize pek talep göstermedi. Üstelik merkez, döviz yatırımcısının zorunlu karşılıklar yoluyla gelen dolarını satarak bunu sürdürebiliyor. Yani döviz yatırımcısının kendi dövizini yatırımcının aleyhine kullanıyor.

    Peki ya Eylül faiz indiriminden sonra? Diyelim ki büyük bir sürpriz olarak, bundan sonra hiç bir siyasi skandal ve çalkantı olmadı ve bundan dolayı bu faiz indiriminden sonra da doviz talebi artmayacak. Peki ya hala devam eden faiz indirim beklentileri ve talepleri? Merkez o baskılara daha ne kadar direnebilir? Diyelim ki; direnemedi ve faizi biraz daha düşürdü? Bu durumda hala dövize olan talep aynı kalabilecek mi?

    Dahası, faiz indirdikçe enflasyon ne olacak? Şimdi bile direnenen enflasyon hala aynı kalabilecek mi, yeniden yükselişe geçmeyecek mi? Peki ya cari açık, dış ticaret açığı? Devam eden yüksek enflasyon ortamında, rezerv yakarak sabit tutulan döviz karşısında ihracatçı ve turizmci daha ne kadar dayanabilecek? Onlar çökmek üzereler ve çöktüklerinde Merkez kimin dövizini yakarak dövizi sabit tutabilecek? Dövizin baskılanması nedeniyle, bırakın ihracatçıyı, iç piyasaya yönelik üretim yapanlar bile çok zor duruma düştüler. Çünkü kendi sektörlerindeki ithal mallarla rekabet etmekte zorlanıyorlar. Bu şartlar altında, bu Carry Trade daha ne kadar sürdürülebilir?

    Umarım tahmin ettiğim gibi olmaz ama dövizi döviz yakarak baskılama konusunda en küçük bir aksaklık bile büyük bir sarsıntıya neden olabilir. Çünkü dövizde küçük bir kıpırdama bile yatırımcının gözünde "Yara alma/Kanama" olarak görülür. O küçük yaradan gelebilecek azıcık bir kanın kokusu bile, köpekbalığı saldırısı gibi, dövize saldırı başlatabilir.

    Bu kadar uzun süren bir Carry Trade'in sona ermesi pek de sakin olmayacak gibi, gözüküyor, ne dersiniz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu carry trade 5 - 10 yıl devam edemez, o maliyete kimse dayanamaz. Baksanıza köprüleri satmaya kadar geldik. Onları da satınca ne kalacak geriye?

      Sil
    2. Deval olur millet seçimi bekler vs.

      Sil
  16. Hocam iyi yazmışsınız ama karar alıcıların pek umurunda olduğunu sanmıyorum. Biliyorum sizin amacınız toplumda bir farkındalık yaratmak. Yazınız için teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet benim amacım kamuoyunun gerçeği görmesi.

      Sil
  17. Hocam et fiyati dolar bazinda duzelecek mi bir kac yil icinde? :D

    YanıtlaSil
  18. Düğme yanlış iliklendi ...geri tek tek çözmek maliyetli zahmetli çetrefelli ve can sıkıcı olduğu düşünüldüğü için yakayı çekiştirmek le felan günü kurtarmaya çalışıyorlar gerçek şuki ğömlek berbat duruyor ve aşırı rahatsız edici!

    YanıtlaSil
  19. Enflasyon hırsızlıktır. Enflasyon göstergesi yani paranın değer kaybı, hırsızlığın boyutunu gösterir. En önemli olan ; Enflasyonun iç terörizmi, sosyolojik depremleri, aile içi cinayetleri, ahlaksızlığı ve suç oranlarını artırma etkisidir.
    Enflasyon sadece iktisadi bir terim olmaktan çok soykırım suçudur.

    YanıtlaSil
  20. Hocam eninde sonunda dolar adil değerine gelecek ve ülkemiz tablodaki olması gerektiği yere geçecek doğrusunu sabit tutarsak. En fazla bu şekilde kaç sene idare edebilirler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Valla buraya kadar epey bir zaman idare ettiler.

      Sil
  21. Hocam malum ekonomide yeni hikayeye ihtiyaç var o da işte böyle yazılıyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hikaye ekonomide yazılmaz, edebiyatta yazılır. Ekonomide gerçekler yazılır. Ama eğer ahali orada da hikaye dinlemeye meraklıysa yapacak bir şey yoktur.

      Sil
  22. Sayın hocam, yine kısa, öz ama çok aydınlatıcı yazmışsınız. Tebrikler. Bir sorum olacak: 2024 nüfusu. Siz 88,6M almışsınız. OVP'de 85.5M açıklanmış. SBB, "kendim hesapladım" demiş. Sizin kaynağınız TÜİK mi? Saygılar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet TÜİK'inson verilerinden aldım ama anladığım kadarıyla OVP'de bunlar da değişmiş. Kişi başına geliri daha yüksek göstermek için nüfus da düşürülmüş. İyi gidiyoruz.

      Sil
  23. Hocam Amerika’da faiz inince Türkiyede de inmeyecek mi? O durumda lirayı nasıl destekleyecekler?? Aşırı devalüasyon (veya adi her neyse) yüzünden her şeyin fiyatı dolar bazında ucuzlamayacak mı öyle bir şey olursa?

    YanıtlaSil
  24. Yani hocam faiz dustugu zaman hangi parayla lirayı destekleyecekler?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Faiz ABD faizi düzeyinin iki katından aşağıya düşmediği sürece carry trade ile para gelir ve kuru sabit tutar. İlave bir kriz yaşanması hali hariç.

      Sil
    2. Reel faiz mi

      Sil
    3. Yabancıyı bizdeki enflasyon ilgilendirmez. Kur sabit kaldığı sürece bizim ödediğimiz TL faizi onar için döviz faizi olur.

      Sil
  25. Hocam bir önceki yazınızda 2025 yılı için yazıdaki verilere göre 2 kişilik aile olarak 20.834 dolarımız servet transferi yoluyla daha zengin kesime aktarılmış oluyor , diye yazmıştım . 2024 yılı verilerine göre 2 kişilik aile için 14.712 dolarımız servet transferi yoluyla daha zengin kesime aktarılmış oluyor . Bu transfer geçmişte daha az olup , her sene gittikçe artmaktadır . 2026 yılı için servet transferimiz 30.000 dolar olması muhtemeldir .

    YanıtlaSil
  26. Hocam yazınız için çok teşekkürler. Bu yazınız pratikte karşılığı olarak geçtiğimiz aylarda sosyal medyada yayılan; Yunanistan'da 0.95€ ya satılan aynı ürünün Türkiye'de 550tl ile fiyatlanması örneği geldi. Ürün aynı, satılan mağaza aynı. Hatta üretim yeri olarak türkiye not edilmiş. Yunanistan GSYH'sına (0.95€ ~) 1.10$ ekleyen bu satış Türkiye GSYH'sına (550tl ~) 13.30$ ekliyor.

    YanıtlaSil
  27. Hocam maaleef insanımız konulara hakim değil.

    YanıtlaSil
  28. Hocam ekonomide gel-git lermi yaşanıyor?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bazıları için geller bazıları için gitler yaşanıyor.

      Sil
  29. Faiz ABD faizi düzeyinin iki katından aşağıya düşmediği sürece carry trade ile para gelir ve kuru sabit tutar. İlave bir kriz yaşanması hali hariç.

    Hocam peki bu durumda dolar bazında her şeyin fiyatı artmaya devam etmez mi yıllar boyunca? Bir metrekare evin fiyatı dolar cinsinden iki katına bile çıkabilir. Yanlış mıyım?

    YanıtlaSil
  30. Sayın hocam, kişi başına gelirin kendi başına bir şey ifade etmediğini, gelir dağılımı ve satınalma endeksi gibi diğer göstergelerle birlikte vatandaş açısından bir değerlendirme kriteri olabileceğini benim gibi ekonomi ilmi tahsil etmemiş kişiler bile öğrendi …. çok da dert etmeyiniz beyninde “şimşek” çakanların gözboyamalarını 🙂

    YanıtlaSil
  31. Hocam elinize saglik,
    Develuasyon icin bir öngörünüz var mi? Asgari ucret giderek usd bazinda artiyor ve rekabet edebilme gucu düşüyor ülkenin.ihracatcinin gelirleri de azaliyor. Simdi bunu gorerek faizi dusurme noktasina geldiler ama bir yerde bu bir devalüasyon olarak kendini gostermeyecek mi? Sizce ne zaman ve ne kadar buyuk bir boyutta olur. Yaziniz ve degerli zamaniniz icin tekrar teşekkür ederim. Saygilarimla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Türkiye, gelişmiş dünyanın üzerinde faiz vermeye ve kuru baskılamaya devam edebildiği sürece herhangi bir döviz sıçraması olmaz. Bu faizi ödeyebilmek için de köprülerin, otoyolların ve daha ve narsa onların gelirlerini satmaya devam eder.

      Sil
    2. Hocam tesekkur ederim. Iyi ki varsınız. Sevgi ve saygilar

      Sil
  32. Sayın Hocam;
    Türkiye’nin yüksek gelirli ülke grubuna nominal GSYH ve yüksek enflasyon üzerinden yükseldiği yönündeki argümanınız, reel ekonomi ve gelir hesaplama metodolojisi açısından tekrar değerlendirilmesinde fayda olan bir noktada olabilir. Zira, Dünya Bankası ve OECD sınıflandırmaları, nominal verilerin ötesinde reel kişi başına gelir ve satın alma gücü paritesini (PPP) dikkate alır; dolayısıyla kişi başına gelirdeki artışın tamamını enflasyona indirgemek yanıltıcıdır. Türkiye’deki üretim artışı, hizmet ve ihracat performansı gibi reel ekonomik dinamikler, reel gelir düzeyini artırmış olabilir ve nominal artış yalnızca enflasyonla açıklanamaz. Bu nedenle “hiçbir şey değişmemiştir” ve “artan yalnızca enflasyon” çıkarımı, makroekonomik gerçekliği tam olarak yansıtmayan metodolojik bir hata olarak düşünülebilir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. SAGP (PPP) ye göre yapılan GSYH ve kişi başına gelir ölçümlemeleri çok daha büyük hatalar içeriyor. Bu konudaki yazımın linkini paylaşayım:
      https://www.mahfiegilmez.com/2022/04/satn-alma-gucu-paritesiyle-gsyhde-nasl.html

      Sil
  33. Zenginiz demek ki, ama haberimiz yok.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zengin olanların haberi var, ötekilerin bir bölümü onlara bakarak, onların yaşamına bakarak zengin olduklarını sanıyor. Adamın üstü başı dökülüyor, eline geçen para asgari ücretin altında ama "bak her yer dolu demek ki durum iyi" diyor. Röportajı yapan "peki sen o dolu yerlere bir kez olsun gidebiliyor musun" diye sorsa adam dağılacak.

      Sil
  34. 2002 asgari ücret 125 dolar
    2025 asgari ücret 566 dolar
    Artış 4.53 kat
    2002 en düşük öğretmen maaşı 313 dolar
    2025 en düşükm öğretmen maaşi 1460 dolar
    Artış miktarı 4.66 kat
    2002 kişi başi gelir 3600 dolari
    2025 kişi başi gelir 15000 dolar
    Artış miktarı 4.16 kat
    Maaş artışları 15000 doları doğru kılıyor

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dolar kuru olması gerektiği gibi 41 TL yerine 55 - 60 TL olsaydı ne olurdu diye bakın bir de. Çünkü bu ülkede enflasyon gibi kur da illüzyona dayalı değerde.

      Sil
  35. Hocam balon korkusu geçtimi?

    YanıtlaSil
  36. Hocam net kamu borcu 200mlyr$ milli gelire göre çok düşük rakam bu kadar az borcla bu carry trade daha uzun bir süre devam etmez mi?Ayrıca artan kamu vergi gelirleri tüketim hızını azaltmazmı,kur düşük ama cari açık azalıyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Carry trade ne kadar uzun süre devam ederse ülke kaynaklarını o kadar uzun süre dışarıya vermiş oluruz. Yani bir ülke ekonomisini carry trade ile çekip çevirmek akıllı işi değildir.

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

İkinci Varlık Vergisi Faciasına Doğru

Kapitalizm

Faizin Doğuşu ve Yasaklanışı