Hakkımda
Maliye Müfettiş Muavini olarak başladığım kamu hizmetinde Maliye Müfettişi, Maliye Başmüfettişi, Gelirler Genel Müdür Yardımcısı (tedvir), Hazine Genel Sekreterliği Daire Başkanı, Genel Müdür Yardımcısı, Washington Büyükelçiliği Ekonomi ve Ticaret Müşaviri, Kamu Finansmanı Genel Müdürü, Hazine Müsteşar Yardımcısı, Washington Büyükelçiliği Ekonomi Ticaret Başmüşaviri olarak görev yaptım. 1997 yılının Temmuz ayında Hazine Müsteşarı olarak atandım, aynı yılın Aralık ayında bu görevden istifa ederek kamu hizmetinden ayrıldım.
Kamu kesiminden ayrıldıktan sonra özel kesimde, çeşitli kuruluşlarda danışmanlık, yönetim kurulu başkanlığı ve yönetim kurulu üyeliği yaptım. Çeşitli üniversitelerde yirmi yıldan fazla süreyle öğretim görevlisi ve öğretim üyesi olarak ekonomi ve ekonomi politikası dersleri verdim. Yeni Yüzyıl ve Radikal Gazetelerinde köşe yazıları yazdım, CNBCe ve NTV Televizyonlarında ekonomi yorumları yaptım.
Yayımlanmış 26 kitabım ve çok sayıda makalem var (bkz.: Kitaplarım bölümü.)
Ağustos 2024 tarihine kadar 26
kitap yazdım. Bunların ikisi Hitit öyküleri üçü kara roman – polisiye, biri anı
– deneme, biri de denemedir. Geri kalan on dokuz kitap ekonomi kitabı ve sosyo
ekonomik değerlendirme kitabıdır. Ayrıca kendi bloğumda ve çeşitli dergi ve
sitelerde yayınlanmış çok sayıda makalem bulunuyor.
Bugüne kadar kitap ve
makalelerime toplam 3.266 kez atıf yapılmış, h – indeksim 25, i10 indeksim
ise 56 düzeyine gelmiş bulunuyor.
h-indeksi; bir bilim insanının en
çok alıntı yapılan makalelerine ve diğer yayınlarına aldığı alıntıların
sayısına dayanır. Mesela en az 10 makalesi 10 atıf almış olan bir
araştırmacının h-indeksi 10 olarak hesaplanır. Buna göre benim kitap ve makalelerimin
25 tanesi en az 10 kez atıf almış bulunuyor demektir.
i10-indeksi Google Scholar
tarafından bulunan ve hesap açmış kişiler için gösterilen bir akademik puanlama
türüdür. Bu puanlamada yazarın sadece 10 ve üzeri atıf almış bilimsel
makaleleri değerlendirilmeye alınır. Buna göre benim kitap ve makalelerimin 56
tanesi 10 ve üzerinde atıf almış demektir.
E-posta adresim:
mahfie@gmail.com
Twitter'da Mahfi Eğilmez:
@mahfiegilmez
Wikipedia'da Mahfi Eğilmez:
http://tr.wikipedia.org/wiki/Mahfi_e%C4%9Filmez
Mahfi Eğilmez ile Ekonomi Dersleri - Podcast'ler (NTV Radyo):
https://www.ntvradyo.com.tr/program/mahfi-egilmezle-ekonomi-dersleri/514
Düşüncelerim, Yaklaşımlarım
Ben ailemin yüksek öğrenim yapmış üçüncü kuşağıyım. Dedem Mehmet Mahfi Eğilmez orman mühendisiydi. İstanbul Orman Fakültesi'nin ilk müdürüydü. Kurtuluş Savaşı sırasında İstanbul'da, işgal kuvvetlerinden ele geçirdikleri silahları Anadolu'ya gönderirlermiş. Bir seferinde İngiliz işgal kuvvetlerince yakalanmış. Hapse atıp, işkence yapmışlar kuvvacı arkadaşlarının listesini vermesi için. İşkenceye karşın vermemiş. Üç gün sonra hükümetten gelen talep doğrultusunda serbest bırakmışlar. Soyadı yasası çıkınca aile, dedemin bu direnişi dolayısıyla Eğilmez soyadını almış. Dedem sonraları Tarım ve Orman Bakanlığında üst düzey görevlerde bulundu.
Babam Rauf Âli Eğilmez, İstanbul Hukuk ve Paris Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunuydu. İngilizce ve Fransızca bilirdi. Çalışma yaşamına İstanbul İktisat Fakültesinde asistan olarak başlamış, sonradan buradan ayrılarak İş ve İşçi Bulma Kurumu, Türkiye Zirai Donatım Kurumu gibi kurumlarda genel müdür yardımcısı olarak görev yapmıştı. İstanbullu olduğumuz halde babamın memuriyeti dolayısıyla uzun yıllar Ankara'da oturduk.
Hazine Müsteşarlığından istifa ettiğim günün ertesinde (06.12.1997) Hürriyet Gazetesinde şu haber çıktı: 'Hazine Müsteşarı Mahfi Eğilmez görevinden istifa etti. Bir süredir uygulanacak ekonomi politikaları konusunda hükümet ile görüş ayrılığı bulunduğu söylenen Eğilmez, dün ‘‘Bir toplantıya gidiyorum’’ diyerek çıktığı makamına bir daha dönmedi. Bir süredir izlenecek ekonomi politikaları konusunda hükümetle görüş ayrılığına düşen Hazine Müsteşarı Mahfi Eğilmez, dün istifa etti. Ekonomi çevrelerinde saygın bir isim olarak tanınan Eğilmez'in istifası hükümet ve ekonomi yönetiminde büyük şok yarattı.'
Anitta'nın Laneti, Hattuşa'dan Kaçış, Hitit tarihiyle ilgili öykülerimin toplandığı kitaplardır. Kendime Yazılar ve Değişim Sürecinde Türkiye kitaplarım ekonomiyle birlikte diğer konulara yaklaşımımı daha ayrıntılı biçimde görebileceğiniz kitaplarımdır. Bunlara ek olarak üç de kara roman - polisiye romanım var: Inferis, Sahte Sultan ve Fon. Bu romanlarım, Türkiye'de en yaygın suçlar olduğu halde mali suçlar ve siyasal suçlar konusunda pek az yazılmış roman bulunmasına gösterdiğim tepki sonucu yazıldı. Her üçü de çevremizde çok rastladığımız mali ve siyasal suçları, siyasetçi, iş insanı ve bürokrasi işbirliğiyle devlete karşı işlenen suçları ele alıyor.
Blog Hakkında
2011 yılının Aralık ayında bu bloğu oluşturarak burada yazılarımı yayınlamaya başladım. Bu bloğu ücretsiz, reklamsız, sponsorsuz ve desteksiz olarak tümüyle kendim hazırlıyor ve yönetiyorum. Yazılarıma gelen yorumların hepsini okuyorum ve yanıtlamaya çalışıyorum.Bloğun ekonomi ve sosyal bilimler öğrencileri için olduğu kadar her meslekten ve her düzeyden okurun ilgisini çektiğini gelen yazılardan, yorumlardan, sosyal medya paylaşımlarından görüyorum. Pek çok okur, bloğun kendilerine çok şey kattığını ifade ediyor. Buradaki yazılarımla sizlere bir şeyler katabildiysem ne mutlu bana. Bu blog bana da çok şey öğretiyor. Sizin sorularınıza yanıt verirken bazen saatlerce araştırma yapmam gerekiyor. Bu çaba, bilgilerimi yenilememi, geliştirmemi sağlıyor. Bir başka ifadeyle blog iki taraflı eğitim görevi yapıyor.
Bazı yorumlara ben hiç karışmıyorum. Çünkü başka okurlar oradaki soruları yanıtlıyor ya da yorumlara katkıda bulunuyor. Aslında bu tam da istediğim bir durum. Bir yazı üzerine hep birlikte tartışmak, yorum yapmak ve konuyu daha ileriye götürebilmek ideal durumu yansıtıyor.
Hakkımda Yazılmış Birkaç Yazı
Hazine Müsteşarlığından istifamdan 2 gün sonra 7 Aralık 1997
Hürriyet 7 Aralık 1997 / Azalan kredibilite /https://www.hurriyet.com.tr/azalan-kredibilite-39277431
Salih NEFTÇİ
Sayın Mahfi Eğilmez'in istifası önemli bir olaydır.
En azından çok ciddi bir uyarı olarak
görülmelidir.
KOLTUĞUN SEFASI
Kimse kendisini istifaya zorlamadı. Sayın Eğilmez,
ekonomide yapılanlar, ilkelerine ters düştüğü için istifa etti.
Hazine Müsteşarlığı çok güçlü bir koltuk. O da:
‘‘Boş ver. Buralara gelmek kolay değil. Sesini kıs. Koltuğun
sefasını sür...
Televizyona çık... Gazetelere demeçler ver...
Musluğun başında kal’’ diyebilirdi.
Demedi.
Demedi, çünkü amacı bunlar değildi.
Mahfi Eğilmez, işini ciddi yapmak istiyordu.
SİYASİLER
Sayın Başbakan, Sayın başbakan yardımcıları, ekonomiyle
ilgisi olan bakanlar ve başka siyasetçiler...
Ne yazık ki Sayın Eğilmez'in istifası ile bu kişilerin tümü
bir miktar kredibilite yitirmiştir.
Sayın Eğilmez işe başladığında bazı koşullarını açıkça
ortaya koymuştu.
Acaba bu koşullara ‘‘hayır’’ denmesine rağmen mi
Sayın Eğilmez, Hazine Müsteşarlığı'nı kabul etmişti?
Yoksa, ‘‘evet’’ dendiği için mi?
(Belki hatırlarda değildir. Çiller döneminde de Sayın
Eğilmez'e Merkez Bankası gibi önemli teklifler yapıldığını gazetelerde
okumuştuk. Gazeteler sonradan Mahfi Bey'in bu teklifleri hep reddettiğini
yazmıştı.)
Bundan sonra ‘‘KİT ürünlerine zam yapılmayacak’’ veya
‘‘Enflasyon yüzde 50'lere düşecek’’ dendiği zaman, aklımıza bu ‘‘evet’’ sözü
gelmeyecek mi?
İŞİN ESASI
Hükümet, ekonomide somut herhangi bir tedbir
almamıştı. Dış politikada, maliye gibi bazı bakanlıklarda daha ciddi bir
yaklaşım gözlendi. Çiller döneminin bazı anormallikleri ortadan
kayboldu, ama somut bir şey yapılmadı.
Bununla birlikte bir konuda kayda değer bir adım
atılmıştı.
Bazı önemli kurumların başına ciddi bürokratlar getirildi ve
bunlara işleri bildikleri gibi yönetmeleri konusunda bir inisiyatif verildi.
Zamanla ortaya daha sistematik bir yaklaşım çıktı.
Bu kolay olmadı.
Siyasetçilerle sürtüşmeler yaşandı. Bürokratların
kendileri, işe ısınma ihtiyacını duydular. Bizler ne olup
bittiğini kavramak için bekledik. Piyasalar ilk başta
durumu uzaktan izledi, fazla güvenmedi.
Ama zamanla ekonomide işlerin daha akılcı, daha ciddi bir
çizgiye oturtulacağı ve yersiz tartışmalardan, acele düşünülmüş fikirlerden
arındırılacağı kanısı yerleşmeye başladı.
Somut tedbirler alınmasa dahi, bu çeşit yaklaşım Çiller
gibi bir deneyden geçmiş ülke için önemli bir aşamaydı.
SONUÇ
Piyasalar (ve biz) Mahfi Eğilmez'e inanıyorduk.
Elbette siyasette zemin kaygan. İlkelerinizin hepsini uygulamanız
hayal. Doğruların tümünü bir anda gerçekleştirmeniz imkânsız. Ama
biz en azından Ankara'da sistematik bir çizgiyi savunanlar olduğunu biliyorduk.
Piyasalar (ve biz) ekonomi yönetimine tam bir destek
vermedik.
Ama verdiğimiz kadarıyla da destek, bu sistematik çizgiden
kaynaklanıyordu.
Sabah Gazetesi