Kayıtlar

Ağustos, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

30 Ağustos

Resim
Bir fotoğraf ve Nazım Hikmet’in Kuvayı Milliye Destanı’ndan bir bölüm en iyi anlatımıdır 30 Ağustos’un: “Nureddin Eşfak baktı saatına: — Beş otuz... Ve başladı topçu ateşiyle ve fecirle birlikte büyük taarruz... Sonra. Sonra, düşmanın müstahkem cepheleri düştü. Bunlar: Karahisar güneyinde 50 ve doğusunda 20-30 kilometredeydiler. Sonra. Sonra, düşman ordusu kuvâyi külliyesini ihata ettik Aslıhanlar civarında 30 Ağustosa kadar. Sonra. Sonra, 30 Ağustosta düşman kuvâyi külliyesi imha ve esir olundu. Esirler arasında General Trikopis: alaturka sopa yemiş bir temiz ve sırmaları kopuk firenk uşağı... Yaralı bir düşman ölüsüne takıldı Nureddin Eşfak'ın ayağı. Nureddin dedi ki: 'Teselyalı Çoban Mihail,' Nureddin dedi ki: 'Seni biz değil, buraya gönderenler öldürdü seni...'” Düşman eline düşmüş, egemenliğini yitirmiş bir imparatorluktan toprakları üzerinde egemen bir Türkiye yaratmanın yolunu açan başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, T

Altının Uzun Dönemdeki Üstünlüğü

Resim
Altın, kısa dönemde çok büyük kazançlar sağlamayabilir. Ama uzun dönemde baktığımızda bütün diğer yatırım araçlarına göre büyük üstünlüğü var. Aşağıdaki grafik 2002 yılını baz alıp 100’e endeksleyerek yaptığım bir tablonun grafiğe dönüştürülmüş halidir (bu grafikteki altın fiyatı TL / Gram olarak alınmıştır.)

Türk Futbolu İçin Bazı Basit Öneriler

Ekonomiden, paradan, kurdan sıkılmış birçok izleyici var. Zaman zaman ben de çok sıkılıyorum. Çünkü sürekli aynı konular, aynı hatalar ve aynı öneriler çerçevesinde dolanıp duruyoruz. Onun için haftaya bir futbol yazısıyla başlayayım. Türk futbolunu geriye düşüren birçok neden var. Bunların bazıları sahadaki olaylarla ilgili bulunuyor. Yıllar önce söylemiştim, bir kez daha yazayım belki bir işe yarar. Türkiye’de hiçbir futbol maçı yeterli süre oynanmıyor. Maçların sonuna eklenen 3 – 5 dakika da bu kayıpları kapatmaya yetmiyor. Bunun çeşitli nedenleri var ama en yaygın olanları üç tane: (1) Hakeme itirazla kaybedilen zaman, (2) Gol sevincinin uzamasıyla kaybedilen zaman, (3) Sakatlık bahanesiyle yerde yatmaların yarattığı zaman kayıpları. Bunların her üçü de inanılmayacak kadar fazla süre çalınmasına yol açıyor. İlk ikisinin hiçbir toleransa yer bırakmayacak biçimde uygulanacak sarı kart cezasıyla çözümlenebileceğini düşünüyorum. Sonuncusu için bir çözüm önerim var ama ondan

Son Okuduğum Kitaplar

Branko Milanoviç, Küresel Eşitsizlik, Efil Yayınevi, 2018 Branko Milanoviç’in bu önemli çalışması esas olarak gelir dağılımı eşitsizliğini ele alıp inceliyor. Önce gelir dağılımının temelleri, yapısı ölçülmesi incelendikten sonra dünyada gelir dağılımı adaleti üzerine çeşitli incelemelere dayalı değerlendirmeler yapılıyor. Yazar Simon Kuznets’in ünlü Kuznets Hipotezini ele alıp çeşitli ekonomilerde bunu test ediyor. Kuznets Hipotezine göre; düşük gelirli toplumlarda gelir dağılımı eşitsizliği düşüktür. Gelirler arttıkça gelir dağılımı eşitsizliği de artar. Milanoviç, hipotezin tam olarak bugünkü duruma uymadığını ortaya koyuyor ve eşitsizliğin artışının plütokrasi ve popülizm gibi iki büyük tehlikeye yol açacağının üzerinde duruyor. Ekonomi öğrencilerine ve ekonomiyle ilgilenenlerin okuması gerekli iyi kurgulanmış bir analiz kitabı.

Geleceğin Dünyası ve Türkiye

Resim
Price Waterhouse Coopers Şirketi (PwC) iktisatçılarının hazırladığı bir rapora göre (PwC, The Long View: How Will the Global Economic Order Change by 2050, February 2017) 2050 yılında küresel sistemde sıralamalar, büyüklükler ciddi biçimde değişecek. Bu değişiklik kıtalararası ağırlığı değiştireceği gibi ülkelerin ekonomik güç sıralamasını da değiştirecek.   Aşağıdaki tablo, 1500 yılından 2009 yılına dünya ekonomik güç dengesindeki değişimleri ve 2050 yılında beklenen durumu gösteriyor (Kaynak: 1500 – 2009 yılları için Maddison (2008), 2050 yılı için PwC (2017.) Dünya GSYH'sinde Paylar (%) 1500 1913 1973 2009 2050 Kuzey Amerika 0,5 21,3 25,3 23,2 15,0    ABD 0,3 18,9 22,1 20,4 12,0 Güney Amerika 2,9 4,4 8,7 8,5 13,0 Amerika Toplamı 3,4 25,7 34,0 31,7 28,0 Avrupa 23,9 46,4 38,4 32,0

Güngör Uras

Güngör Uras’ın yazılarını okumaya başladığımda Hazine’de daire başkanıydım. Uygulamaya dalıp teoriden kopmamak için bir yandan doktoraya başlamış bir yandan da ekonomi kitap ve makalelerini yeni baştan çalışmaya girişmiştim. O dönemde ekonomi yazıları bu kadar yaygın olmadığı, daha çok haber niteliği taşıdığı için, Güngör Uras’ın yazıları çölde bir vaha gibiydi. Herhangi bir konuyu anlatıp yorumlamadan önce o konuda geçen kavramların ne olduğunu basite indirgeyerek anlatır, sonra konuya girerdi. Mesela o hafta GSYH büyümesi açıklanmışsa önce GSYH’nin ne olduğunu, sonra büyümenin ne anlama geldiğini kısaca açıklar ve sonra da büyümenin analizini yapardı yazısında. Ben onun bu yaklaşımını çok beğenirdim. Bir sonraki yazısını okumak için sabırsızlanırdım.    

Tek Hazine Hesabı Değişti

Resim
Hazine Nakit Yönetiminin Temeli Kamu gelir ve giderleri arasında iki tür uyumsuzluk ortaya çıkar. İlki zaman uyumsuzluğudur. Kamu giderleri sürekli ve neredeyse tekdüze bir seyir izler. Buna karşılık kamu gelirlerinin bazıları düzenli bazıları düzensiz bir seyir izler. Örneğin KDV gibi vergi gelirleri her ay tahsil edilmesine karşılık, bazı vergiler belirli aylarda taksitler halinde tahsil edilir. Bu durumda kamu kesimi açısından bazı aylarda gelir açığı bazı aylarda ise gelir fazlası oluşur.  Bu uyumsuzluğu gidermek için gelir fazlası olan aylarda tasarruf yapıp gider fazlası olan ayların ödemelerini karşılamak ya da gider fazlası olan aylarda bu giderleri karşılamak için borçlanıp gelir fazlası olan aylarda bu borçları ödemek gerekir. İkinci uyumsuzluk yer uyumsuzluğudur. Bazı illerin gelir fazlalarına karşılık bazı illerin gider fazlaları vardır. Örneğin birçok büyük vergi mükellefi İstanbul merkezli olduğu için İstanbul’da tahsil edilen kamu gelirleri, İstanbul için yapılan k

Korumacılık, Ticaret Savaşı ve ABD Türkiye Ticaret İlişkileri

Korumacılık ve Ticaret Savaşı Korumacılık; bir devletin, kendi ulusal üreticilerini ve çalışanlarını haklı ya da haksız dış rekabetten korumak amacıyla uluslararası ticarete çeşitli yollarla kısıtlamalar getirmesi durumudur. Bu kısıtlamalar genellikle gümrük vergilerinin yükseltilmesi, ithalata kota konulması (ithalata miktar ve değer olarak limit getirilmesi), ithal edilecek malların standartlarının ülkeye özel olarak tanımlanması gibi yollarla yapılır.   Ticaret savaşı; korumacılık uygulayarak ithalatına kısıtlamalar getirmiş olan bir ülkeye karşı başka ülkelerin de benzer yollarla misilleme yapmaları halinde ortaya çıkan durumdur. Konu korumacılıktan ticaret savaşlarına sıçradığında bu savaşa giren ekonomiler birbirlerinden yaptıkları ithalatı kısıtlamaya yönelirler ve bu hamlelerin sonucu olarak uluslararası ticaret hacmi düşmeye başlar.    

Spekülasyon, Panik Atak, Manipülasyon ve Ekonomi Politikası

Resim
Spekülasyon Piyasa koşullarını değerlendirmek suretiyle geleceğe yönelik fiyat tahminleri yapılması ve risk üstlenilmesi yoluyla para kazanmaya yönelik faaliyetlere girişilmesine spekülasyon, bu faaliyetleri yapanlara da spekülatör deniyor. Borsada bir hissenin yükseleceğini tahmin eden bir spekülatör o hisseyi düşük fiyattan satın alıp fiyatı yükseldiğinde satarsa bu işlem spekülasyondur. Spekülatör burada fiyatın yükseleceğini tahmin etmiş ve risk alarak o hisse senedini satın almıştır. Eğer söz konusu hisse değer kaybetseydi o zaman spekülatör zarar etmiş olacaktı. Spekülasyon, yasal bir faaliyettir. Spekülatörler, fiyatlar düşükken alım, yüksekken satış yaptıkları için de fiyatların aşırı yükselmesini veya düşmesini de engellemiş ve bir çeşit piyasa düzenleyiciliği yapmış olurlar.

Spekülatif Atak

Döviz piyasasında spekülatif atak bir ülke parasının bu parayı ellerinde tutan yerli ve yabancı yatırımcılar tarafından hızla ve yüksek miktarlardaki satışını ifade eder. Burada satıştan kastettiğim şey yerel paranın yabancı paralarla değiştirilmesi eylemidir. Özellikle sabit kur rejiminde kurun düşük kalması sonucu yerel paranın yabancı paralar karşısında aşırı değerlenmesinde spekülatif atak sık görülen bir reaksiyondur.

Türkiye Sabit Kur Rejimine Geçebilir mi?

Kur Rejimi Nedir, Kaç Çeşit Kur Rejimi Vardır? Kur rejimi; bir ülkenin kendi parasını yabancı paralarla değer açısından ne şekilde ilişkilendireceği konusunda izleyeceği yöntemin adıdır. Her paranın bir iç değeri, bir de dış değeri vardır. Bir paranın iç değerini o paranın ülke içindeki kullanımı ve satın alma gücü belirler. Paranın iç satın alma gücü yurtiçinde satılan mal ve hizmetler karşısında sürekli olarak düşüyorsa para içeride değer kaybediyor demektir ki buna enflasyon denir. Yılbaşında 100 TL’ye aldığınız bir sepet malı yılsonunda 110 TL’ye alıyorsanız para, satın alma gücünü yani iç değerini kaybetmiş demektir. Bir paranın dış satın alma gücü ise yabancı paralarla olan ilişkisiyle ölçülür. Örneğin 1 USD = 6,0 TL dediğimizde bu eşitlik bize dolar kurunu verir. ABD’de 100 dolara satılan çeşitli mallardan oluşan bir sepeti yılbaşında 377 TL’ye alırken bugün 600 TL’ye alıyorsak o zaman TL, dolara karşı çok ciddi anlamda değer kaybetmiş demektir. 1 USD = 6,0 TL eşitliğ

Aristokrasi, Burjuvazi, İşçi Sınıfı ve Küçük Burjuvalar

Kapitalizm, üretim araçlarının mülkiyetinin özel kesimde olduğu ekonomik sistemin adıdır. Ekonominin üç temel sorunu olan kim için, kim tarafından ve ne miktarda üretim yapılacağı sorularını kapitalist sitemde, sistemin özünü oluşturan piyasa mekanizması çözer. Bu sistemde devletin görevleri sınırlıdır. Devlet genellikle mal ya da hizmet üretmez, üretimin kalitesini denetler, kesintisiz olmasını sağlamaya çalışır. Kapitalizmin temel unsuru olan piyasa mekanizmasının iyi işleyebilmesi yargının bağımsız olmasına, devletin liyakat sahibi kişilerce yönetilmesine, iş sahiplerinin ve devletle iş yapanların kayırılmamasına, yolsuzlukları gün yüzüne çıkarabilecek denetim mekanizmalarının iyi kurulup işletilebilmesine bağlıdır.    Ahbap çavuş kapitalizmi; kapitalizmin, bazı unsurlarının eksik olması sonucu ortaya çıkmış bir çeşididir. Bu sistemde yargı bağımsız değildir, yönetimin güdümündedir. Devlet liyakat sahibi kişilerin yönetiminde değil iktidar sahiplerinin yakınlığına dayalı kims

Ekonomide Kısır Döngüler ve Çıkış Yolu

Resim
Aşağıdaki şema ikiz açığı olan (cari açık ve bütçe açığı), dış finansman ihtiyacı ve riskleri yüksek bir ekonomide yaşanabilecek kısır döngüleri ve çıkış yolunu gösteriyor. Teşekkür: Yazımın ilk yayınlanışında yer alan şemayı yeniden çizerek çok daha anlamlı ve anlaşılır hale gelmesini sağlayan Sn. Ümit Kemal Eroğlu’na teşekkür ederim.