Kayıtlar

Orta Doğu Gerilimi ve Türkiye

Orta Doğu’da gerilim giderek tırmanırken Türkiye’de finansal piyasalar ve dolayısıyla ekonomi bu gerilimden ciddi biçimde etkileniyor. Petrol ve doğal gaz üretiminin önemli bir bölümü orta doğuda yapıldığı için gerilim, üretimin düşmesine ve fiyatların artmasına yol açıyor. Bunu benzin fiyatlarına gelen artışlardan görebiliyoruz. Gerilim devam ettiği sürece bu artışların da devam edeceğini tahmin edebiliriz. Türkiye, ciddi bir enerji ithalatçısı konumunda olduğu için, bu gerilim devam ederse, petrol ve doğalgaz fiyatlarında ortaya çıkan artışlar cari açığımızı olumsuz etkileyecek. Geçen yıl ortalama 82 USD/varil düzeyinde olan Brent petrol fiyatı bu yıl önce 70 sonra da 60 USD/varil düzeyine düşünce cari açığın daralması yönünde son derecede olumlu bir gelişme olarak değerlendirmiştik. Brent petrol fiyatının bu gerilimle birlikte yeniden 75 USD/varil düzeyine yükselmiş olması cari açık açısından bu kez olumsuz bir durum olarak karşımıza çıkıyor. Bu olumsuz gelişmenin yine olumsuz bir...

Biz Dört Kişiydik

Rüşdü Saraçoğlu, Ali Tiğrel, ben ve Ercan Kumcu. Özal’ın başbakanlığı döneminde ekonomi yönetiminin en üst kademelerinde görev almış dört kişi. Rüşdü Saraçoğlu Merkez Bankası Başkanı, Ali Tiğrel Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarı, ben Hazine Müsteşar Yardımcısı ve Ercan Kumcu Merkez Bankası Başkan Yardımcısı. Hepimiz otuzlu yaşların sonlarında kırklı yaşların başlarındaydık. Bu kadar üst düzey görevler için genç sayılacak yaşlardı. Birbirimizi birkaç yıldır tanıyorduk. Birbirimizden bağımsız olarak bu kurumları siyasetten uzak tutmayı kendimize ilke edinmiştik. Bizi göreve getirenler dâhil olmak üzere dönemin siyasetçilerinin yaptıkları hataları, yanlışları söylemekten ve eleştirmekten hiç çekinmedik. Ama yiğidi öldürüp hakkını teslim edeyim onlar da zaman zaman bize kızsalar da, sinirlenseler de hiç birimizi görevden almadılar. Özellikle Rüşdü Saraçoğlu ve ben, hükümetin yanlışlarını yalnızca kendilerine söylemedik, kamuoyuna da anlattık. Bazen gazetelerin baş sayfalarına çıktı ele...

İnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor?

Resim
TÜİK’in Hanehalkı Bütçe Anketi uygulayarak elde ettiği 2024 yılı sonuçlarına göre Türkiye genelinde hanehalkının yaptığı tüketim harcamalarının hangi mal ve hizmetlere yöneldiği ortaya çıktı. Araştırmaya göre 2024 yılında hanehalkının aylık ortalama tüketim harcaması 45.344 lira olmuş. Bu ortalama tüketim harcamaları içinde en büyük pay yüzde 26 ile konut ve kira harcamalarına ait bulunuyor. Onu yüzde 21,6 ile ulaştırma giderleri, yüzde 18,1 ile gıda ve alkolsüz içecek giderleri izliyor. Ekonomide sürekli kullandığımız ortalamaların ne kadar anlamsız olduğunu da ülkedeki gelir dağılımı adaletsizliğinin ne kadar yüksek olduğunu da şu ifadeden anlamak mümkün: “Aylık ortalama 45.344 lira hanehalkı tüketim harcaması.” Türkiye’de hanehalkını oluşturan ortalama birey sayısı TÜİK’in 2024 yılı adrese dayalı nüfus kayıt sistemi uygulaması sonuçlarına göre 3,1 olarak belirlenmiş görünüyor. 3 kişilik aileyi ana, baba ve eğitimdeki çocuk olarak düşünüp, babayı asgari ücretli kabul edersek heneha...

Bir Ülke Niçin Çöker ve Çökmüş Bir Ülke Nasıl Kurtarılır?

Bu soruları Chat GPT’ye sordum. Yanıtları şöyle: Bir Ülke Niçin Çöker? Bir ülkenin "batması" (yani ekonomik olarak çökmesi, devletin iflas etmesi ya da ciddi şekilde işlevsiz hâle gelmesi) birçok karmaşık faktöre bağlı olabilir. Bu durum genellikle tek bir nedene dayanmaz; ekonomik, siyasi, sosyal ve dış faktörlerin birleşimi sonucu ortaya çıkar. İşte bir ülkenin batmasına yol açabilecek başlıca nedenler: 1. Kötü Ekonomik Yönetim Aşırı borçlanma: Devletin gelirlerinden çok harcama yapması ve dış borçlara bağımlı hâle gelmesi. Yüksek enflasyon: Merkez bankasının para basması sonucu paranın değer kaybetmesi. Bütçe açıkları: Vergi gelirlerinin yetersiz, kamu harcamalarının yüksek olması. Yolsuzluk ve kaynak israfı: Kamu kaynaklarının kötüye kullanılması. 2. Siyasi İstikrarsızlık Sık hükümet değişiklikleri, darbe girişimleri veya iç savaş gibi olaylar devlet yönetimini zayıflatır. Yolsuzluk ve kötü yönetişim güveni azaltır, yatırım ortamını bozar. 3. Kurumsa...

Fenerbahçe Yönetimine Kim bilir Kaçıncı Açık Mektup

Resim
Erkek basketbol takımının başarısı çok önemli: Fenerbahçe’nin final four düzeyinde olması neredeyse artık süreklilik kazandı. Bu ikinci Eurolig şampiyonluğu da bu çabaların doruk noktası oldu. Bu takımı kuranları ve Sarunas Jasikevicius’u bu takımın koçluğuna getirenleri kutluyorum. Harika bir sezon geçirdiler ve hepimize Avrupa gururu yaşattılar. Kadın basketbol takımı, Türkiye ligi şampiyonu oldu. Bu başarıyı da kutluyorum. Ne var ki kadınlar Eurolig şampiyonluğunu koç ile takım arasından oluşan ve ligin son maçlarında su yüzüne çıkan uyumsuzluk nedeniyle kaybettik. O aşamada koçu yollayıp yerine Miguel Mendez getirilebilseydi kadınlarda üçüncü Eurolig şampiyonluğu gelebilirdi. Her zaman işler istendiği gibi gitmez. Ligin son anında gelen Mendez takımı hemen toparladı ve Türkiye ligi şampiyonluğunu kazandılar. Mendez ile önümüzdeki sezon üçüncü kez kadınlar Eurolig şampiyonluğu da gelecek gibi görünüyor. Kadınlarda Eurolig üçüncüsü olmuş olsa da Avrupa sıralamasında Fenerbahçe ba...

Ne Krizi?

Aylardır ekonominin iyiye gitmediğini, tek başına faizle çözüm bulunamayacağını, kamu kesimi israfını durdurmaya yönelik bir maliye politikası desteği olmadan işlerin iyiye değil kötüye gideceğini burada yazıyorum, sosyal medyada paylaşıyorum. Yüksek enflasyonun başlı başına bir kriz hali olduğunu anlatmaya çalışıyorum. Bazıları bu yazdıklarıma tepki olarak “ne krizi, kafeler, restoranlar tıklım tıklım dolu, yollar otomobil dolu, böyle kriz mi olur” diyor. Krizin esasen böyle bir şey olduğunu, yatırım yapıp para kazanmaktan umudunu kesenlerin eline geçen parayı kafelerde, restoranlarda yediğini yani kriz dönemlerinde hizmetlere talep artışı olduğunu anlatmaya çalışıyorum. Tabii çoğunuzun da tanık olduğu üzere ya ben anlatamıyorum ya da bazıları anlamamakta direniyor. Türk insanı için kriz referansı 2001 yılında yaşanan kriz oldu. İnsanlarımızın çoğu yüksek enflasyonun yanı sıra GSYH büyümesi düşer, küçülmeye döner yani slumpflasyon olgusu ortaya çıkar ve işsizlik ciddi biçimde artars...

Risk Artarsa Altın Fiyatı da Artar

Altın, mevcut rezervleriyle ve onları çıkarabilmekte kullanılan teknolojiyle sınırlı, değerli bir madendir. Üstelik rezervlerin çıkarılmasında kullanılan yöntemler de çevreye zarar veren yöntemlerdir. Dolayısıyla rezervlerinin sınırlılığının ötesinde çevreye zarar veren bir “çıkarmak mı doğrudur çıkarmamak mı ikilemi” yaratan bir durum içindedir. İnsanlar çeşitli nedenlerle altın talep ederler. Günümüzde altına yönelik talebin en yaygın üç nedeni vardır: (1) Takı olarak kullanmak için, (2) Değer saklamak için, (3) Merkez bankalarında rezerv olarak tutmak için. Aslında ilk neden bir yandan da ikinciyle ilişkilidir. Çünkü insanlar bir yandan takı olarak kullandığı altınla aynı zamanda değer saklamış da olurlar. 20’nci yüzyılda kâğıt para çok büyük ağırlıkla madeni paranın yerini alana kadar madeni paralar altın, gümüş gibi madenler de içerirdi. Dolayısıyla para basımı için de altın talep edilirdi. Zamanla madeni paraların önemi kayboldu, kâğıt paralar altın karşılığı basılır oldu. O za...

Enflasyon Düşerken İşsizlik Artar mı?

Resim
Yeni Zelandalı iktisatçı Alban William Phillips tarafından İngiltere ekonomisi üzerinde yapılan bir araştırma [i] sonucunda geliştirilen Phillips eğrisi analizi, enflasyonla işsizlik arasında ters yönlü ilişki olduğunu ortaya koyar. Phillips’in yukarıda değinilen araştırmasında dikey eksende enflasyon değil ücretlerin değişim oranı yer alır. Zaman içinde bu analizi geliştirenler dikey eksene enflasyon oranı yerleştirmişler ve analiz bu şekli almıştır. Enflasyon ve işsizlik oranı arasındaki ilişkiyi şöyle bir şekille göstermek mümkündür. Phillips eğrisi analizinin ortaya koyduğu iddiaya göre; enflasyon e1’den e2’ye düştüğünde işsizlik oranı da i1’den i2’ye yükselir. Şimdi bu analizi Türkiye’ye uygulayalım. 1990 ile 2024 yılları arasında yılsonu enflasyon (TÜFE) ve işsizlik oranlarını aynı grafik üzerine taşıdığımızda Türkiye için Phillips eğrisi ortaya çıkar. Enflasyon ve işsizlik verileri TÜİK verilerinden alınmış olup yazının altında tablo olarak yer verilmiştir. Grafik ve ekte sun...

Rüşdü Saraçoğlu'nun Ardından

Akşam geç vakitte Ercan Kumcu’nun mesajı geldi: “Rüşdü’yü kaybettik.” Beynimden vurulmuşa döndüm. Hemen Ercan’ı aradım, haber doğruydu, kalp rahatsızlığı sonucu hayatını kaybetmişti. Gece hiç uyuyamadım, birlikte yaşadığımız sıkıntıları, üzüntüleri, hayal kırıklıklarını, sevinçlerimizi geçirdim zihnimden. Rüşdü Saraçoğlu ve Ercan Kumcu ile birlikte kısa vadeli avans kullanımının gönüllü olarak sonlandırılması, para programının uygulamaya konulması, mali programın siyasetçilerce reddedilmesi, körfez krizinde çekilen sıkıntılar, Merkez Bankası genel kurulları, IMF ile toplantılar, bazen gece geç vakitlere kadar oturup dertleşmelerimiz bir film şeridi gibi akıp geçti zihnimden. Sanki babamızın malı gibi üzerine titrerdik Hazine’nin ve Merkez Bankası’nın. Devletin borçları öylesine önemliydi ve öylesine üzerdi ki bizi kendi mali durumumuzu düşünmeye zamanımız bile olmazdı. Eski Başbakanlardan Şükrü Saraçoğlu’nun torunu olan Rüşdü Saraçoğlu, benden iki yaş büyüktü. Benden iki yıl önce Ank...

Faizi Değiştirmemek Doğru muydu?

Resim
Amerikalı iktisatçı John B. Taylor tarafından para politikası kuralı olarak geliştirilen formül, bir ülkenin merkez bankasının politika faizini hangi düzeyde belirlemesi gerektiğini ortaya koyar.  Taylor Kuralına göre merkez bankasının faiz oranı şu formüle göre belirlenmelidir: Faiz Oranı   = r ∗ + π + 0,5 ( π − π ∗ ) + 0,5 ( y − y ∗ ) Bu denklemdeki harflerin anlamları şöyledir: r ∗ : reel denge faizi (ABD için % 2, Türkiye için yüzde 3 olarak kabul edebiliriz)    π : mevcut enflasyon oranı π ∗ : hedef enflasyon oranı (merkez bankasının ulaşmak için hedef aldığı enflasyon oranıdır) y: reel GSYİH (GSYH’nin reel büyüme oranı) y ∗ : potansiyel GSYİH (GSYH’nin potansiyel büyüme oranı) Bu denklemde iki tane 0,5 katsayısı yer alıyor. Bunlar, merkez bankasının enflasyon ve çıktı (büyüme) sapmalarına ne ölçüde tepki vereceğini belirler. İlk 0,5 oranındaki katsayı enflasyona karşı verilecek tepkiyle ilgilidir. Buna göre gerçekleşen enflasyon, hedefle...