Kayıtlar

Şubat, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Açık ve Fazlalarına Göre Ekonomiler

Bir ekonomide kamu gelir ve giderleri arasındaki dengeyi gösteren bütçe dengesi ve döviz gelirleriyle giderleri arasındaki dengeyi gösteren cari denge açısından aşağıdaki durumlar ortaya çıkabilir: Bütçe Dengesi Cari Denge Durum Gelirler > Giderler Bütçe Fazlası Gelirler > Giderler Cari Fazla İkiz Fazla Gelirler < Giderler Bütçe Açığı Gelirler < Giderler Cari Açık İkiz Açık Gelirler > Giderler Bütçe Fazlası Gelirler < Giderler Cari Açık Bütçe Fazlası, Cari Açık Gelirler < Giderler Bütçe Açığı Gelirler > Giderler Cari Fazla Bütçe Açığı, Cari Fazla Bu durumların hepsine uygun ekonomi örnekleri vardır. Bunları yazının altındaki tabloda sunuyorum.

Şeker Dosyası

Resim
Özet Türkiye'de şeker fabrikaları sadece şeker üretmez. Çevrelerinde kooperatifler örgütlenir, pancarın küspesi yem olur ve hayvancılık gelişir. Cumhuriyet, o fabrikalardan yola çıkarak tarımdan, kooperatife, hayvancılıktan bankacılığa kadar bir sistem kurmuştur. Asıl olan sistemin kimin elinde olacağı değil bozulmadan daha iyiye götürülmesinin sağlanmasıdır. Şeker Hakkında Bilgi Şeker, besin maddelerinin en önemlileri arasında kabul ediliyor. Şeker ya da bilimsel adıyla sakkarit, kimyasal olarak karbon, oksijen ve hidrojen atomlarından oluşan bir karbonhidrattır.

Dış Borçların ve Borç Servisinin Kuşbakışı Analizi

Eldeki son verilere göre (2017 yılı üçüncü çeyrek sonuçları) Türkiye’nin toplam brüt dış borç stoku 438 milyar Dolar. Bu miktarın 129,4 milyar Doları (yüzde 29,6’sı) kamu kesimine 704 milyon Doları (yüzde 0,2’si) Merkez Bankası’na ve 307,9 milyar Doları (yüzde 70,2’si) özel kesime ait bulunuyor (Ek 1.) 2017 yılı itibariyle Türkiye’nin brüt dış borç stokunun GSYH’ye oranı yaklaşık yüzde 52’yi gösteriyor. 2002 yılsonunda Türkiye’nin toplam dış borç stoku 129,6 milyar Dolardı. Bu tutarın yüzde 49,8’i kamu kesimine, yüzde 17’si Merkez Bankası’na ve yüzde 33,2’side özel kesim kuruluşlarına aitti. Demek ki AKP iktidarı döneminde dış borç stoku 129,6 milyar Dolardan yaklaşık 3,5 kat artarak 438 milyar Dolara çıkarken kamu kesiminin payı 29,5’e, Merkez Bankası’nın payı yüzde 0,2’ye düşmüş, buna karşılık özel kesim kuruluşlarının payı yüzde 70,2’ye yükselmiş.

Kitap Önerileri

Biltekin Özdemir, Osmanlı Devleti Dış Borçları, Remzi Kitabevi, 2017 Özdemir’in daha önce iki kez farklı yayınevlerinden çıkan bu önemli kitabına daha önce de değindim, yazılarımda referans olarak kullandım. Bu kez kitap Remzi Kitabevi tarafından basılmış. Özdemir, kitabında Osmanlı dış borçlarını, bu borçları doğuran nedenleri, borçların yapısını tarihsel bir çerçevede ve büyük bir yetkinlikle ele alıp inceliyor ve değerlendiriyor. Osmanlı dış borçlarının Türkiye Cumhuriyeti tarafından nasıl ve hangi tarihlerde ödendiği kitabın önemli bölümlerinden birisini oluşturuyor. Kitap ayrıca son derecede önemli ekler içeriyor. Osmanlı’dan borç devralmadık şeklinde saçma sapan görüşlerin ortaya atıldığı bir dönemde işin gerçeğini öğrenmek isteyenler açısından çok önemli olan bu kitabı ekonomiyle ilgilensin ilgilenmesin tarihi gerçekleri öğrenmek isteyen herkese öneriyorum.

Cari Açık Kapıdan Baktırır Büyümeyi Yaktırır

Resim
2017 Yılı Cari Açığının Analizi 2017 yılında cari açık 47,1 milyar Dolar oldu. Ekim 2016’da yayımlanan ve 2017 – 2019 dönemini kapsayan Orta Vadeli Programda cari açığın 2017 yılında 32 milyar Dolar, cari işlemler dengesi / GSYH oranının da yüzde – 4,2 olacağı tahmin edilmişti. Ekim 2017’de yayımlanan ve 2018 – 2020 dönemini kapsayan Orta Vadeli Programda revize edilen 2017 yılı cari açık tahmininin 39,2 milyar Dolar, cari işlemler dengesi / GSYH oranının da yüzde – 4,6 olacağı belirtilmişti. Gerçekleşen 2017 yılı cari açığı ilk tahmine göre 15,1 milyar Dolar (yüzde 47,2) ve revize tahmine göre de 7,9 milyar Dolar (yüzde 20,2) sapma göstermiş bulunuyor.   2016 yılında cari açık 33,1 milyar Dolar ve cari dengenin GSH’ya oranı yüzde -3,8 idi. Demek ki 2017 yılında cari açık 2016 yılına göre 14 milyar Dolarlık bir artış göstermiş bulunuyor. Bu artışta dışticaret açığının büyümesinin etkisi var kuşkusuz. 2016 yılında 40,9 milyar Dolar olan dış ticaret açığı 2017 yılında 58,6 milyar

Tek Hazine Hesabı Değişiyor

Hazine Nakit Yönetiminin Temeli Kamu gelir ve giderleri arasında iki tür uyumsuzluk ortaya çıkar. İlki zaman uyumsuzluğudur. Kamu giderleri sürekli ve neredeyse tekdüze bir seyir izler. Buna karşılık kamu gelirlerinin bazıları düzenli bazıları düzensiz bir seyir izler. Örneğin KDV gibi vergi gelirleri her ay tahsil edilmesine karşılık, bazı vergiler belirli aylarda taksitler halinde tahsil edilir. Bu durumda kamu kesimi açısından bazı aylarda gelir açığı bazı aylarda ise gelir fazlası oluşur.   Bu uyumsuzluğu gidermek için gelir fazlası olan aylarda tasarruf yapıp gider fazlası olan ayların ödemelerini karşılamak ya da gider fazlası olan aylarda bu giderleri karşılamak için borçlanıp gelir fazlası olan aylarda bu borçları ödemek gerekir.

Piyasalarda Yaşananlar Kriz mi Düzeltme mi?

Durum Tespiti İki haftadır finansal piyasalar ciddi bir türbülans yaşıyor. Oysa 2018 yılı oldukça sakin başlamış ve 2017 yılından sonra umutların yükseldiği bir yıl olarak karşılanmıştı. Şubat ayında beklentiler değişmeye, piyasalar alt üst olmaya başladı. Önce olup bitenlere bir bakalım. Aşağıdaki tablo çeşitli göstergelerin son 10 gündeki değer değişimlerini sergiliyor.   10 Yıllık Devlet Tahvili Getirisi 31 Ocak 2018 9 Şubat 2018 Fark (%) ABD 2,72 2,851 4,9 Almanya 0,70 0,748 6,6 Türkiye 11,40 11,720 2,8 Borsalar ABD Dow Jones IA 26.149 24.191 -7,5 Almanya DAX 13.189 12.107 -8,2 Türkiye BIST 100 119.529 113.590 -5,0 Kripto Paralar Toplam Piyasa Değeri (Milyar USD) 507 457 -9,9 Bitcoin Piyasa Değeri (Milyar USD) 171 153 -10,5

Piyasalar Karıştı

Son günlerde finansal piyasalarda ters rüzgârlar esmeye başladı. Bu terse dönüşü kimisi geçici bir durum, kimisi düzeltme, kimisi de yeni bir krizin işareti olarak yorumluyor. Öncelikle piyasalarda neler olup bittiğine bir bakalım. Son bir haftada gelişmiş ekonomilerde Devlet Tahvili getirilerinde önce ciddi bir yükseliş yaşandı, dün akşamdan başlayarak da hafif düşüşler görüldü. Aşağıdaki tablo bu durumu özetliyor. 10 Yıllık Tahvil Faizi 26. Oca.18 2.Şub. 18 Fark (%) 6.Şub.18 Fark (%) ABD 2,622 2,796 6,6 2,764 5,4 Almanya 0,627 0,73 16,4 0,706 12,6 Fransa 0,909 0,99 8,9 0,976 7,4 Hollanda 0,674 0,766 13,6 0,748 11,0 Belçika 0,772 0,874 13,2 0,85 10,1 Fed’in bilanço kü

Yirmibirinci Yüzyılın Ekonomide Yarattığı Değişim

Yirminci Yüzyıldan Yirmibirinci Yüzyıla Geçiş Yirminci yüzyılın son çeyreğinde başlayan gelişmeler ekonomide ve finansal piyasalarda birçok yeniliği ve dolayısıyla yeni yaklaşımları beraberinde getirdi. Bu yenilikler yirmibirinci yüzyılda küresel sistem diye adlandırılan yeni sistemin ekonomik ve finansal altyapısının temel taşlarını oluşturdu. Bunları şöyle sıralayabiliriz: (1) Dalgalı kur rejimi. (2) Sermaye hareketlerinin serbestleşmesi. (3) Konvertibilite, para ikamesi ve döviz yaratma. (4) Finansal piyasaların herkese açılması. Bu dört gelişim ekonomide bir paradigma değişimine yol açtı. Eskiden kapalı ya da yarı kapalı olan ekonomiler birbiriyle iç içe girecek kadar eklemlendiler ve bunun sonucu olarak hastalıklar çok daha çabuk bulaşır oldu. Eskiden tek tek ekonomilerde ya da belirli bölgelerde çıkan ve oraları etkileyen krizler bu yeni düzende çok daha yaygın etkiler yaratmaya başladı. Buna karşılık eskiden en ufak bir kriz ciddi sarsılmalar yaratır ve uzun süreli etkili olu

Gelişmiş Ekonomilerde Tahvil Faizleri Niçin Yükseliyor?

Tahvil faizleri yükseliyor ABD ve Euro Bölgesinin sorunsuz görünen ekonomilerinde son günlerde Devlet tahvili faizlerinde hızlı bir yükseliş yaşandı. Son 5 iş gününde yaşanan bu çıkışı aşağıdaki tabloda gösterelim: 10 Yıllık Devlet Tahvili Getirisi 26.Oca.18 2.Şub.18 Fark (%) ABD 2,622 2,796 6,6 Almanya 0,627 0,73 16,4 Fransa 0,909 0,99 8,9 Hollanda 0,674 0,766 13,6 Avusturya 0,742 0,841 13,3 Belçika 0,772 0,874 13,2 Son beş gün içinde gerek ABD’de gerekse Avrupa’nın güçlü ekonomilerinde Devlet tahvili faizlerinde önemli artışlar olduğu tablodan görülüyor. Tahvil faizleri artarken borsalar değer kaybediyor, Dolar diğer paralara karşı geriliyor, altın fiyatı düşüyor. Buna karşılık gelişmekte olan ekonomilere para girişi artıyor. Öncelikle bir konuyu bir kez daha dikkatinize sunalım: Tahvil fiyatı ile tahvil fa